SAĞLIK - 26 Mart 2024 Salı 10:27

Hastalar ve uzmanlar buluştu: “Endometriozise karşı birlikte güçlüyüz” dediler

A
A
A

Endometriozis Farkındalık Ayı kapsamında Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde “Endometriozise Karşı Birlikte Güçlüyüz” söyleşisi düzenlendi. Sunucu ve televizyon programcısı Esra Erol’un moderatörlüğünü yaptığı söyleşide, hastalar hekimleriyle buluştu. Uzun yıllar çektikleri şiddetli ağrılar ve geç konan teşhis nedeniyle yaşadıkları zorlukları anlatan hastalar, söyleşide duygu dolu anlar yaşadılar.

Toplumda ‘çikolata kisti’ olarak bilinen ve rahmin içini kaplayan endometrioum dokusunun rahim içinden karın içine doğru ilerlemesiyle gelişen endometriozis, ülkemizde üreme çağındaki yaklaşık 2 milyon kadını, başka bir deyişle her 10 kadından 1’ini etkiliyor. Genellikle çok şiddetli pelvik ağrısına yol açarak kadının yaşam kalitesini ciddi boyutlarda düşürebiliyor. Başka hastalıklarla ortak belirtilere sahip olduğu için endometriozise tanı konulması ise 6- 7 yıl gibi uzun bir süre alabiliyor. Bu gecikme nedeniyle kadınlarda, hastalığın neden olduğu başta infertilite (kısırlık) olmak üzere böbrek kaybı gibi önemli ve ciddi sorunlar gelişebiliyor. Bu haliyle endometriozis, kadınların hayatlarını adeta kabusa çeviriyor.

Hastalar ve uzmanlar buluştu: “Endometriozise karşı birlikte güçlüyüz” dediler

Yapay zeka ile sanat buluştu

Sık görülmesine ve ciddi sağlık sorunlarına sebep olmasına rağmen toplumda yeterince farkındalığın olmaması nedeniyle, kamuoyunun dikkatini bu hastalığa çekmek amacıyla, Mart ayı “Dünya Endometriozis Farkındalık Ayı” olarak ilan edildi. “Endometriozis Farkındalık Ayı” kapsamında Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde düzenlenen “Endometriozise Karşı Birlikte Güçlüyüz” söyleşisinde, hastalar hekimleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta ile bir araya geldiler. Uzun yıllar endometriozisin neden olduğu sorunlarla mücadele etmek zorunda kalan ve tedavinin ardından aktif bir yaşama kavuşabilen hastalar, etkinlikte tanı ve tedavi sürecindeki anılarını, deneyimlerini paylaştı. Moderatörlüğünü televizyon programcısı Esra Erol’un yaptığı söyleşide Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta da endometriozis hakkında en çok merak edilen soruları yanıtladı ve tedavide yaşanan son gelişmeleri aktardı. Öte yandan endometriozis söyleşisinin yanı sıra ayrıca Hürrem Sultan’dan Madonna’ya Mona Lisa’dan Frida Kahlo’ya dünyaca ünlü 10 kadının endometriozis ağrısı yaşamaları durumundaki hallerinin yapay zeka ile resmedildikleri fotoğraflar da sergilendi.

Hastalar ve uzmanlar buluştu: “Endometriozise karşı birlikte güçlüyüz” dediler

“Tanı konulması 7-12 yılı bulabiliyor”

Düzenlenen farkındalık etkinliğinde konuşan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta, endometriozisin sık görülen ama yeterince bilinmeyen bir kadın hastalığı olduğuna dikkat çekerek, “Belirtilerinin başka hastalıklarla benzer olması, kadınların adet ağrılarını doğal kabul etmesi gibi birçok nedenden dolayı doktora geç başvuruluyor ve tanı gecikiyor” dedi. Öyle ki ABD’de yapılan bir araştırmaya göre; kadınlar endometriozis tanısı alıncaya dek 7 ile 12 yıl arasında çok uzun bir gecikme yaşanıyor. Endometriozis, ağrının çok yaşandığı bir hastalık. Her hastada görülmese de, ağrı bazen öyle şiddetli hale geliyor ki hastanın yaşam kalitesi düşüyor, sosyal ve aile hayatı olumsuz etkileniyor” dedi.

“Adet sancısı adetten değildir’

‘Ağrının normal bir şey olmadığı hiç akıldan çıkarılmamalı. Toplumdaki yaygın inanışın aksine adet sancısı adetten değildir’ uyarısında bulunan Prof. Dr. Taner Usta, “Okula ya da işlerine gitmelerine veya bir aktif bir hayat sürmelerine engel oluyorsa, kadınlar mutlaka bir uzmana başvurmalılar. Doğru bir tedavi protokolüyle endometriozis tedavisinden oldukça başarılı sonuçlar alınabiliyor ” şeklinde konuştu. Endometriozis tanı ve tedavisinde Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın 2. ‘Endometriosiz Mükemmeliyet Merkezi’ni kurduklarını söyleyen Prof. Dr. Taner Usta, hastalığın tedavisinde multidisipliner yaklaşımın çok önemli olduğunu vurguladı.

“Toplumsal farkındalığı artırmak için buradayız”

Söyleşide konuşan Esra Erol, çoğu kadının yaşadığı hastalığın farkında olmadığını belirterek, “Etrafımızdaki birçok kadının endometriozise hastası olduğunu görebiliyoruz. Ben de bir kadın olarak tüm hem cinslerime hastalığı ve bedenindeki bulguları tanıması konusunda ses olabilmek için buradayım. Bu hastalığın bir tanısı ve tedavisi var. Doğru kontrollerin yapılması, iyileşmeye giden sürecin başlamasıdır” diye konuştu.

Hastalar ve uzmanlar buluştu: “Endometriozise karşı birlikte güçlüyüz” dediler

“Oğlumun piyano dinletisine serumlarla gittim”

Etkinlikte yaptığı konuşmasında endometriozisin 19 yıl sonra teşhis edildiğini belirten Burcu Karaköse Büyükgazel, hastalık sürecinde yaşadığı sorunları şöyle anlattı: “Hastalık nedeniyle adeta bir cam fanus içinde yaşıyordum. Şiddetli ağrılarım ve kanamalarım oluyordu. Miyom dediler, miyom ameliyatı da oldum. Ama değişen bir şey olmadı. Oğlumun ilk karnesine, ilk başarı madalyasına, ilk piyano dinletisine acı ve ağrı çekerek, ancak yanımda birinden destek alarak gidebildim. 2. piyano dinletisine ise kolumda serumlarla katılabildim. Yıllarca doktor doktor gezdim, çeşitli tedaviler uygulandı. En sonunda kanser olabileceğim söylendiğinde dünyam başıma yıkıldı adeta. Sonra internetten Prof. Dr. Taner Usta hocamın videolarına denk geldim. Hemen Taner hocamıza başvurdum. 19 yıl sonra öğrendim ki sorunlarımın nedeni, endometriozis hastalığıymış. Uzun süren bir ameliyat geçirdim. Ameliyattan sonra ağrılarım kayboldu. Normal hayatıma döndüm. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam” dedi.

Endometriozis tedavisi anneliği getirdi

Endometriozis tedavisinin ardından anne olan Nur Sezgi Koçak Şenses, hastalığın teşhisinden oğlu Ata’yı kucağına almasına kadar geçen süreci şöyle anlattı: “Bundan 6 yıl önce, bir gece ani ağrı ile acile kaldırıldım. Önce zehirlendim sandım. Ama doktorlar, miyom nedeniyle acil ameliyat dediler. Ameliyat sonrasın da düzelme olmadı. Karnımda adeta bıçaklanmış hissi veren ağrılar yaşadım, yine acılara katlandım. Sonrasında yumurtalık ve rahmimin alınmak istediği yeni bir ameliyat durumu ortaya çıktı. Ama bu ameliyatın ardından anne olamayacaktım. Kontrolde ameliyat nedeniyle tüplerimin de yapıştığı ortaya çıktı. Yani benim anne olmak için tek şansım vardı, tüp bebek tedavisi. Çok severek evlendiğim eşime ‘istersen ayrılalım’ dedim. Onu da kendi acılarıma ortak etmek istemedim. Eşim, kabul etmedi ve her zaman yanımda oldu. Arayışlarım sonucunda endometriozis tedavisi konusunda uzman olan Prof. Dr. Taner Usta’ya gittim. Hayatım, sonrasında değişti. Ameliyat oldum. Normal hayatım geri geldi. Artık çok mutluyum. Eşimle mutluluğumuzu bir bebekle taçlandırmak istedik. Tüp bebek tedavisinin ardından oğlumuz Ata’yı büyük bir sevinçle kucağımıza aldık” şeklinde konuştu.

Aykut Zor - Abdul Samet Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir Alkollü sürücü aracı kendisinin kullanmadığını söyledi, kamera kayıtlarını izleyince ikna oldu Nevşehir’de kaza yapan alkollü sürücü, önce aracı arkadaşının kullandığını söyledi, Kent Güvenlik Yönetim Sistemi kamerası görüntüsünü izleyince de aracı kendisinin kullandığını itiraf etti. Daha sonra ise görüntü alan gazeteciye, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım” dedi. Kaza, gece saatlerinde 2000 Evler Mahallesi Zübeyde Hanım Caddesi Üniversite Kavşağı’nda meydana geldi. 1.33 promil alkollü olan Efe P., kullandığı 50 FE 378 plakalı Volkswagen marka otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybetti. Araç önce orta refüje çıktı, daha sonra da karşı şeride geçen otomobil kaldırım taşlarına çarparak durdu. Kazayı gören vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Otomobili sürdüğünü iddia eden bir vatandaş ile otomobilde bulunan bir kişi herhangi bir yaralanmalarının olmadığı gerekçesi ile tedaviyi kabul etmedi. Kaza yerine gelen polis ekipleri inceleme yaparken araçta yolcu olarak bulunduğunu söyleyen Efe P.’nin konuşmalarından ve durumundan şüphelendi. Aracı sürdüğünü bir türlü kabul etmeyen alkollü gence polis ekipleri dakikalarca dil döktü. Aracın Efe P.’nin bir yakınının üzerine olması nedeniyle sürücünün Efe P. olabileceği ihtimali üzerinde duran polis ekipleri KGYS kameralarını inceledi. Yapılan kamera araştırması sonrası polis ekipleri aracı Efe P.’nin sürdüğünü tespit etti. Polis ekiplerinin kaza görüntüleri izletmesi sonrası aracı kendisinin kullandığını söyleyen 19 yaşındaki aday sürücü Efe P.’nin yapılan alkol kontrolünde 1.33 promil alkollü olduğu tespit edildi. Alkollü sürücü Efe P. uzun uğraş sonucu aracı kendisinin kullandığını itiraf ettikten sonra, “Ehliyet alalı iki yıl olmadı. Bu üçüncü kazam” dedi. Görüntü alan basın mensuplarına da, “Abi siz bu saatte ne geziyorsunuz? Bu çektiklerini paylaşacak mısın? Bunu herkes görsün, su yola akmış. Su olmasaydı ben şu an Avanos’taydım ifadelerini kullandı. Efe P., görüntü alan gazeteciye de "tamam" işareti yaptı. Sürücüye alkollü araç kullanmaktan 6 bin 439 lira ceza işlem uygulanırken, araç da trafikten men edildi.
Sinop Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” dedi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Sinop’ta din görevlileriyle bir araya geldi. Sinop Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Başkan Erbaş, yaz Kur’an kurslarının önemine ilişkin, “Çocuklar küçük yaşlarda sizlerden öğrendiklerini asla unutmazlar. Eğer onların şu kalplerine, minicik körpecik zihinlerine İslam’ın güzelliklerinden birkaç hususu bile aktarabilirseniz sizin kurtuluşunuza vesile olur” dedi. Başkan Erbaş, gençleri, çocukları ve aileleri İslam’ın güzellikleriyle buluşturulması gerektiğini belirterek, camilerin, Kur’an kursların herkese açık olduğunu söyledi. “Rol model olmalıyız” Din görevliliğinde ihlas, samimiyet, aşk ve heyecanın olması gerektiğini dile getiren Başkan Erbaş, “Bunlar hocalara çok yakışıyor. Din samimiyettir ve aşk, heyecan Aşk, heyecan kalmadıysa muvaffak olamayız. Aşkımızı, heyecanımızı asla kaybetmeyelim. Rol model olmalıyız, bizi gören gençler, çocuklar bize heves etmeli” diye konuştu. “İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz” Başkan Erbaş, din görevlilerinin aynı zamanda İslam’ı tebliğ noktasında yaşanılan çağın ve dünyanın öğretmenleri olduğunu belirterek, “En çok ihtiyaç duyacağımız şey yüce bir ideal, adanmışlık ruhu ve bitmeyen bir heyecandır. Bu manada yüce dinimiz İslam’a ve insanlığa hizmet etmek en büyük idealimiz. Bu uğurda adanmışlık ruhuyla çalışmak en büyük bahtiyarlığımız ve çalışmalarımızın meyvelerini görmek en büyük heyecan kaynağımızdır. Çalışmalarımızın meyvesini görmemiz lazım. O meyveler bizim heyecanımızı daha da arttıracak” ifadelerini kullandı. Programa, Sinop İl Müftüsü Paşa Bektaş da katıldı.
Muğla Bal paketleme tesisi yangınında milyonlarca liralık maddi hasar meydana geldi Muğla’nın Köyceğiz ilçesi sanayi sitesinde meydana gelen ve milyonlarca lira maddi hasara neden olan fabrika yangını büyük ölçüde kontrol altına alındı. Söndürme çalışmalarını yerinde takip eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangını söndürmek için canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti. Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde sanayi sitesinde çöplükte çıkan yangın, bal paketleme tesisine sıçrayıp kısa sürede tüm tesisi ve çevresini sararak milyonlarca liralık maddi hasara sebep oldu. Yangını söndürmek için Muğla Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin yanı sıra, Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı orman yangını söndürme ekipleri, Dalaman Hava Limanı’na bağlı itfaiye ekibi, özel sektör tankerleri ve iş makineleri ve beton dökme mikserleri görev yaptı. Rüzgarın da etkisi ile kısa sürede büyüyen ve mücadelesi oldukça güç şartlar altında sürdürülen yangında iş yeri ile birlikte araçlar da yandı. Yaklaşık 2 saat süren çalışmanın ardından kontrol altına alınan yangında ilk belirlemelere göre 2 işletmede bulunan market ürünleri, 6 bin teneke bal, 10 ton zeytinyağı, 1 kamyon, 2 kamyonet, 1 forklift, 5 transpalet ve elektronik cihazlar yanarak zarar gördü. Çalışmaları yerinde takip eden Vali Akbıyık, canla başla mücadele eden herkese teşekkür etti Yangın çıktıktan kısa süre sonra Köyceğiz Toparlar Sanayi Bölgesi’ne gelerek çalışmaları bizzat yangın mahallinde takip edip ekiplerin müdahalesini koordine eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, yangının saat 21.05 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle çöp alanında başlayıp iki iş yerine sıçradığını belirtti. Vali Akbıyık yaptığı açıklamada, “Saat 21.05 civarı Köyceğiz Toparlar mevkiinde bal fabrikası iş yerinde meydana gelen yangın, tesisin hemen yanındaki çöp dökme alanında başlayıp iş yerine sıçrıyor. Bütün kamu araçlarımız, Orman Bölge Müdürlüğü, AFAD, belediye itfaiye araçları hatta Dalaman Hava Limanı itfaiyeleri ve özel sektör, olabilecek en hızlı şekilde müdahaleye başladılar. Yangın kontrol altına alındı. 150 personel 50 civarında arazöz, tanker, beton mikseri ve iş makineleri canla başla mücadele etti. Allah’a şükür can kaybı yok, bir kişi dumandan etkilendi. Yangının yerleşim yerlerine sıçrama ihtimalini düşünmüyoruz ama hava rüzgarlı, tüm birimlerle müdahale devam ediyor. Kamu, özel sektör, kişi ve kurum söndürme çalışmalarına canla başla destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Ankara Irak’ın kuzeyine düzenlenen hava harekatı ile 25 hedef imha edildi Milli Savunma Bakanlığı Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendiğini ve 25 hedefin vurulduğunu açıkladı. Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, PKK/KCK ve diğer terörist unsurları etkisiz hale getirerek Irak’ın kuzeyinden Türkiye’ye yönelik saldırıları bertaraf etmek ve hudut güvenliği sağlamak maksadıyla Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51’inci maddesinden doğan meşru müdafaa hakkı doğrultusunda Irak’ın kuzeyinde bulunan Gara, Kandil ve Asos bölgelerindeki terörist hedeflerine hava harekatı düzenlendi. İcra edilen hava harekatıyla Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) tarafından kullanılan ve içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak, depo ve terör örgütünün kullandığı tesislerden oluşan 25 hedef imha edildi. Bakanlıktan yapılan açıklamada terörle mücadelede kararlılık vurgusu yapılarak, “Asil milletimizin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkemizin ve milletimizin beka ve güvenliği için terörle mücadeleye son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bu harekat sırasında; masum insanların, dost unsurların, tarihî ve kültürel varlıklar ile çevrenin zarar görmemesi için her türlü tedbir alınmıştır” ifadelerine yer verildi.