GÜNDEM - 30 Aralık 2025 Salı 15:43

Hava şartları düzeldiğinde karaya oturan gemiyi kurtarma çalışmaları başlayacak

A
A
A
Hava şartları düzeldiğinde karaya oturan gemiyi kurtarma çalışmaları başlayacak

İstanbul’da Küçükçekmece Demir Sahasında, acil durum çağrısı yapan Azerbaycan ve Türk bandıralı iki tanker ile ilgili Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı tarafından açıklama yapıldı. Açıklamada, "Ağır hava şartlarının düzelmesine müteakip dalgıçların sualtı incelemesi sonrası karaya oturan ALATEPE gemisine kurtarma çalışmaları başlatılacaktır" ifadelerine yer verildi.


Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı İstanbul Küçükçekmece Demir Sahasında acil durum çağrısı yapan iki geminin son durumu hakkında açıklama yaptı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Küçükçekmece Demir Sahası’nda birbirine temas eden (çatışan) KALBAJAR isimli boş vaziyette bulunan tanker ile 2500 ton kimyasal madde taşıyan ALATEPE isimli kimyasal madde taşıyan tankere ilişkin incelemeler, olay mahallinde bulunan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz ekipleri tarafından başlatılmıştır. KALBAJAR isimli tanker, Kurtarma römorkörümüz eşliğinde güvenli bölgeye demirletilecektir. KALBAJAR tankerinde bulanan 14 mürettebatın ve ALATEPE isimli gemide bulunan 17 mürettebatın sağlık durumları iyi durumda olup olay sonrası herhangi bir çevre kirliliği oluşmamıştır. Ağır hava şartlarının düzelmesine müteakip dalgıçların sualtı incelemesi sonrası karaya oturan ALATEPE gemisine kurtarma çalışmaları başlatılacaktır" ifadelerine yer verildi.



Hava şartları düzeldiğinde karaya oturan gemiyi kurtarma çalışmaları başlayacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türkiye Korfbol Süper Ligi müsabakaları Kütahya’da başladı Gelişmekte olan spor branşları arasında yer alan korfbolun Türkiye Korfbol Süper Ligi 2. hafta müsabakaları, Kütahya’da başladı. Türkiye Korfbol Süper Ligi müsabakalarında farklı illerinden gelen 10 takım ve yaklaşık 200 sporcu, Kütahya’da kıyasıya mücadele ediyor. Müsabakalarda, Batman Spor - Y. Nova, Yıldız Teknik Üniversitesi-Marmara, Kütahya-Metus AK, Haydarpaşa-1937 Seka, Kocaeli-Şeker06 takımları karşı karşıya geliyor. Korfbolun yaygınlaşmasına ve tanıtımına önemli katkı sağlayan organizasyon, sporun birleştirici gücünü ön plana çıkarırken Kütahya’nın ulusal düzeyde spor organizasyonlarına ev sahipliği yapma potansiyelini de bir kez daha gözler önüne seriyor. Karşılaşmalar, centilmence rekabet ve fair-play anlayışı çerçevesinde devam ediyor. Korfbol Nedir? Hollanda kökenli bir spor dalı olan korfbol, kadın ve erkek sporcuların aynı takımda yer aldığı karma yapısıyla dikkat çekiyor. Takımlar, 4’ü kadın 4’ü erkek olmak üzere toplam 8 oyuncudan oluşuyor. Oyunun amacı, topu yaklaşık 3,5 metre yükseklikte bulunan, arkalıksız sepet olan korf içine atarak sayı kazanmak. Korfbolda kadın sporcular kadınları, erkek sporcular erkekleri savunurken; topla koşmak ve sert fiziksel temas yasak. Paslaşma, takım uyumu ve savunmasız pozisyonda yapılan şutlar oyunun temel unsurları arasında yer alıyor. Genellikle iki devre halinde oynanan korfbol, hız, koordinasyon ve iş birliğini geliştiren yapısıyla özellikle okullar ve gençlik spor faaliyetlerinde tercih ediliyor.
İstanbul Şirket sahipleri dikkat: Hızla büyüyen şirketlerde yönetim eksikliği kırılganlık oluşturabilir Türkiye’de son yıllarda birçok şirketin satış hacimleri ve operasyon ölçekleri hızla büyürken, bu büyümenin beraberinde yeni riskler getirdiği görülüyor. Uzmanlar, şirketlerin büyüme sürecinde yönetim ve kontrol mekanizmalarını büyümeye paralel geliştirmediğinde dışarıdan güçlü görünseler de içeride kırılganlaşabileceğine dikkat çekiyor. Türkiye’de son yıllarda şirketlerin satış hacimleri ve operasyon ölçekleri hızla büyürken, bu büyümenin beraberinde yeni riskler getirdiği görülüyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, büyümenin tek başına güç anlamına gelmediğini aynı hızda yönetim ve kontrol mekanizmalarının gelişmediği takdirde şirketlerin dışarıdan güçlü görünürken içeride kırılganlaşabildiğini aktardı. Büyüme dönemlerinde şirketlerin çoğu zaman satış rakamlarına odaklandığını ifade eden Bayır, bu yaklaşımın ciddi riskler barındırdığını söyledi. Operasyon, tedarik zinciri ve nakit akışı gibi alanların satış hızına paralel şekilde yönetilmediğinde kırılganlık kaçınılmaz hale geldiğini belirten Bayır, "Şirket büyüyor, sipariş artıyor, müşteri sayısı yükseliyor. Ancak bu büyüme aynı anda yönetilemiyorsa, ilk beklenmedik durumda sistem zorlanmaya başlıyor" dedi. "Bir şirket büyürken aynı zamanda ne olup bittiğini görebilmeli" Son dönemde yaşanan operasyonel ve finansal dalgalanmaların, birçok şirketi beklenmedik şekilde etkilediğini belirten Bayır, bunun temel nedenlerinden birinin krizlere hazırlıksız yakalanmak olduğunu söyledi. Kırılganlığın çoğu zaman kriz anında değil, işlerin iyiye giderken de oluştuğunu aktaran Bayır, bu dönemlerde risklerin ikinci plana atıldığını vurguladı. Bayır, iş dünyasında rekabetin artık yalnızca ürün ve satış üzerinden ilerlemediğini, şirketlerin ne kadar yönetilebilir olduğunun belirleyici hale geldiğini dile getirerek, "Bir şirket büyürken aynı zamanda ne olup bittiğini görebilmeli. Nerede risk var, nerede aksama yaşanıyor, nakit akışı hangi noktada zorlanıyor; bunlar net şekilde izlenemiyorsa büyüme sağlıklı değildir" diye konuştu. Platform ekonomisi ve tek kanala bağımlılık uyarısı Dijitalleşme ve pazaryerlerinin şirketlere önemli bir hız kazandırdığını ifade eden Bayır, tek kanala aşırı bağımlılığın kırılganlığı artırabileceğine dikkat çekti. Bayır, "Pazaryerleri satış hacmi açısından önemli bir avantaj sağlıyor. Ancak tüm iş modelinin tek bir platforma bağlı olması, şirketlerin kontrol alanını daraltabiliyor. Sağlıklı büyümenin, pazaryerlerini güçlü bir kanal olarak kullanırken aynı zamanda kendi marka ve operasyon altyapısını güçlendiren şirketler tarafından yakalanabiliyor" şeklinde konuştu. "Kırılganlık çoğu zaman şirketin içinde başlıyor" Şirketlerin kırılganlaşmasının çoğu zaman dış faktörlerden önce iç dinamiklerden kaynaklandığını belirten Bayır, operasyonel dağınıklık, finansal görünürlük eksikliği ve veriye dayalı karar alma alışkanlığının yeterince gelişmemesinin bu süreci hızlandırdığını söyleyerek, "Büyüme, beraberinde kurumsallaşmayı getirmiyorsa şirketler daha hassas hale geliyor. Bugün şirketlerin kendine sorması gereken soru ‘Ne kadar büyüdük?’ değil, ‘Bu büyümeyi ne kadar sağlıklı yönetiyoruz?’ olmalı. Dayanıklılığı olmayan büyüme, uzun vadede ciddi riskler barındırır" ifadelerini kullandı.
Kocaeli Şikayetini yazınca "Şikayetini silmezsen, paranı alamazsın" cevabını aldı Kocaeli’de bir vatandaş, Katılım Evim firmasıyla yaşadığını sıkıntıları internet üzerinden şikayet etti. İkinci kez aynı firmayla çalışan vatandaş, "Şikayetini silmezsen paranı alamazsın" cevabı ile neye uğradığını şaşırdı. İlginç olay, geçtiğimiz hafta Kocaeli’de yaşandı. Katılım Evim firmasıyla çalışmaya başlayan vatandaş yaşadığı sıkıntıları internet üzerinde şikayetlerin yer aldığı platforma yükledi. Şahıs ardından yeni bir ödeme planına katıldı. Ödeme sürecinin ardından şahıs hak ettiği parasını almak için firma ile irtibata geçti. Ancak firma çalışanlarının, "Şikayetini silmezsen paranı alamazsın" demesi üzerine büyük bir şok yaşadı. Yaşadığını süreci anlatan vatandaş, "Katılım Evim İzmit şubesinin daha önceki teslimat sürecinde ciddi sıkıntılar yaşamıştım ve bunu ’Şikayetvar’ üzerinden paylaşmıştım. Buna rağmen şubede çalışan arkadaşlarım olduğu için iyi niyetle hareket edip, tekrar aynı şube üzerinden yeni bir ödemeye katıldım ve önceki olumsuz tecrübemi görmezden geldim. Ne yazık ki yine teslimatım geç ödendi. Asıl rahatsızlığım ise, İzmit şubesindeki görevlilerin Şikayetvar’daki eski şikayetimi sildirmeye çalışmalarıdır. Bugün şubeye gittiğimde açıkça, "Şikayetinizi silmezseniz, teslimatınız genel merkez tarafından onaylanmaz" şeklinde tehdit içeren bir ifadeyle karşılaştım ve bu baskı sonucunda Şikayetvar’daki şikayetimi sildirmek zorunda kaldım. Hem teslimatımın yine geç yapılması, hem de şikayetimi silmem için baskı görmem, son derece rahatsız edici ve güven sarsıcı bir durumdur. Katılım Evim’in bu konuda gerekli incelemeyi yapmasını, özellikle İzmit şubesindeki bu yaklaşımın araştırılmasını ve bir daha hiçbir müşterinin benzer bir baskıya maruz kalmaması için gerekli adımların atılmasını talep ediyorum" dedi.