SAĞLIK - 19 Ekim 2025 Pazar 18:37

Her 8 kadından biri risk altında: Uzmanlardan mamografi çağrısı

A
A
A

"Meme Kanseri Farkındalık Ayı" kapsamında Fenerbahçe Medicana-THY Spor Kulübü maçı öncesinde erken teşhisin önemine dikkat çekildi. Uzmanlar, her 8 kadından birinde görülen meme kanserinde erken tanı konulduğunda iyileşme oranının yüzde 90’a ulaştığını vurguladı.

Medicana Zincirlikuyu Hastanesi, "Meme Kanseri Farkındalık Ayı" kapsamında erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla Fenerbahçe Medicana - THY Spor Kulübü kadın voleybol maçı öncesinde özel bir etkinlik düzenledi. Burhan Felek Spor Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte sporcular, sağlık çalışanları ve katılımcılar ‘Bir Sonraki Durak Mamografi" yazılı tişörtler giyerek meme kanserine dikkat çekti. Maç öncesi açıklamalarda bulunan Medicana Zincirlikuyu Hastanesi’nde görevli Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Aynur Erşahin, meme kanserinde erken tanı konulan hastalarda iyileşme oranının yüzde 90 olduğunu söylerken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Erhan Aktürk ise 40 yaşını doldurmuş kadınların herhangi bir şikayetleri olmasa bile iki yılda bir düzenli olarak mamografi çektirmelerinin büyük önem taşıdığını belirtti.

"Meme kanseri, 8 kadından birinde görülmektedir"

Prof. Dr. Aynur Erşahin meme kanserinin 8 kadından birinde görülmekte olduğunu ifade ederek, "Kadın hastalıkları arasında da bizde ilk sırada yer almaktadır. Meme kanserini, rahim, yumurtalık ve rahim ağzı kanserleri takip etmektedir. Ekim ayı, meme kanseri açısından farkındalık ayıdır. Erken tanı konulduğunda özellikle farkındalığın vurgulanması erken teşhis açısından büyük önem taşımaktadır. Farkındalık sayesinde, erken tanı konulan vakalarda yüzde 90 oranında iyileşme görülebilmektedir. Meme kanseri her 8 kadından birinde görülmekte; ancak en önemli nokta, erken tanı konulduğunda iyileşme oranının yüzde 90’a kadar çıkabilmesidir. Bu nedenle biz, kadınlara erken tanıyı öneriyoruz" dedi.

"Aşırı şekerli gıdalardan uzak durmak meme kanseri riskini azaltmakta"

Aşırı şekerli gıdalardan uzak durmanın meme kanseri riskini azalttığını söyleyen Erşahin, "Erken tanıda özellikle elle muayene birinci sırada yer almaktadır. Bunun yanında, kontrol muayenelerinde meme ultrasonu ve mamografi de diğer tanı yöntemleri arasında bulunmaktadır. Özellikle mamografi, 40 yaşın üzerindeki tüm kadınlara önerdiğimiz tanı yöntemlerinden biridir. Mamografi acıtmaz; ancak ihmalkarlık çok daha büyük acılar yaşatabilir. Bu nedenle mamografinin mutlaka yapılmasını öneriyoruz. Ayrıca beslenme alışkanlıkları ve hormonal düzensizlikler de meme kanseri açısından önemli risk faktörleridir. Gereksiz yere hormon tedavisi kullanmamak, hormonal ilaçlardan kaçınmak ve yağlı, aşırı şekerli gıdalardan uzak durmak meme kanseri riskini azaltmada etkilidir. Erken dönemde adet görmek veya geç menopoza girmek, meme kanseri açısından risk oluşturur. Aynı şekilde ilk doğumun 30 yaşından sonra gerçekleşmesi de riski artırmaktadır. Sigara ve alkol kullanımı, obezite gibi faktörler de meme kanseri açısından önemli riskler arasında yer alır. Bu nedenle bu konuda risk taşıyan kişilerin daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Ancak hiçbir risk faktörü taşımayan kadınlarda bile farkındalık oluşturmak ve erken dönemde tanı koyabilmek amacıyla düzenli muayenelerin yapılması büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.

"Türkiye’de her yıl 27 bin kadın meme kanseri tanısı almaktadır"

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Aktürk, Türkiye’de her yıl 27 bin kadına meme kanseri tanısı konulduğunu söyleyerek, "Her yıl ekim ayında, tüm dünyada meme kanserine karşı farkındalık oluşturmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Biz de bugün burada, Fenerbahçe Medicana-THY Spor Kulübü Kadın Voleybol maçı öncesinde, spordaki mücadeleyi kadın sağlığına yansıtarak meme kanseri ve mamografi konusunda farkındalık oluşturmayı amaçladık. Meme kanseri verilerine bakıldığında, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl dünya genelinde yaklaşık 2 buçuk milyon kadına meme kanseri tanısı konulmaktadır. Bu rakam ülkemizde ise yaklaşık 27 bin kadındır. Yani Türkiye’de her yıl 27 bin kadın meme kanseri tanısı almaktadır. Meme kanseri erken evrede tespit edildiğinde tedavi edilebilen bir hastalıktır. Ancak çoğu zaman erken evrede belirti vermediği için tanı gecikebilmektedir. İşte bu noktada mamografinin önemi ortaya çıkmaktadır. Eğer 40 yaşını doldurmuş kadınlar, herhangi bir şikayetleri olmasa bile iki yılda bir düzenli olarak mamografi çektirirlerse, meme kanseri erken evrede yakalanabilir ve hastalıktan tamamen kurtulmak mümkün olabilir. Buradan özellikle şunu vurgulamak istiyorum: Erken tanı hayat kurtarır. Bu sadece bir söylem değil, bilimsel bir gerçektir. Lütfen ihmal etmeyin, mamografinizi zamanında yaptırın" şeklinde konuştu.

Onur Erden

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Dicle Elektrik ile Batman Üniversitesinden lisansüstü eğitimde güç birliği Dicle Elektrik ile Batman Üniversitesi arasında imzalanan Lisansüstü Eğitim İşbirliği Protokolü ile hem enerji sektörüne nitelikli insan kaynağı kazandırılması hem de bölge gençlerine yeni fırsatlar sunulması hedefleniyor. Protokol için düzenlenen imza törenine, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Faruk Ertuğrul, öğretim üyesi Doç. Dr Mehmet Rıda Tür’ün yanı sıra Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, Şebeke Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Nedim Tüzün, Yatırım Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kırat ile her iki kurumdan davetliler katıldı. Yaklaşık 8 bin çalışanıyla bölgenin en büyük özel şirketi olan Dicle Elektrik, hem kendi personelinin mesleki yetkinliğini artırmayı hem de Batman Üniversitesi öğrencilerine uygulamalı öğrenme imkanları sunmayı amaçlıyor. İş birliği sayesinde üniversite ile sektör arasında güçlü bir bağ kurulması hedefleniyor. İmza töreninde konuşan Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir şunları söyledi: ‘’Böylesine anlamlı bir projeyi gençlerimizin hizmetine sunmaktan son derece mutluyuz. Gençlerimize imkan verildiğinde neler yapabildiklerini hepimiz çok iyi biliyoruz. Üniversite olarak hem öğrencilerimize hem de bölgemize katma değer verecek tüm projeleri bütün gücümüzle destekliyoruz. Bu tür projelerinin sayısının artmasını ve bu anlamda örnek olmasını temenni ediyorum. Bu programda yararlanacak her bir öğrencimize şimdiden başarılar diliyorum." Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas ise Batman Üniversitesi ile yapılan bu iş birliğinin çok büyük bir değer ve önem taşıdığının altını çizerek, "İmzaladığımız protokolü anlamlı hale getiren en önemli unsur Batmanlı gençlerimizin şirketimizin sunduğu istihdam fırsatından yararlanacak olması. Bu protokolle bir yandan şirketimizin istihdam kalitesi artarken diğer yandan da bölgemizdeki istihdam olanaklarına katkı sağlanmış olacak. Bu proje diğer bir yönüyle de iş ve akademik dünyanın birlikte hayata geçirdiği çalışmalar için güzel bir örnek teşkil edecek" dedi. Üniversite öğrencileri Dicle Elektrik bünyesinde staj, araştırma ve uygulama projelerinde yer alma fırsatı bulacak. Aynı zamanda Dicle Elektrik personeli de Batman Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü bünyesindeki tezsiz yüksek lisans programlarına da katılabilecek. Protokol kapsamında Batman Üniversitesi, akademik danışmanlık hizmeti sunarken, Dicle Elektrik de öğrencilere saha ve veri desteği sağlayacak. Ayrıca gerekli durumlarda ortak akademik yayınların hazırlanması da planlanıyor.
Sivas Zara’da Türk Kızılay hizmet binası törenle açıldı Sivas’ın Zara ilçesinde Türk Kızılay Temsilciliği hizmet binası düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılışta konuşan Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarılar, geçmişteki Kızılay ile bugünkü Kızılay arasında ciddi farklar bulunduğunu vurguladı. Türk Kızılay Zara Temsilciliğine tahsis edilen ve Sivas İl Özel İdaresine ait olan bina, yapılan tadilat çalışmalarının ardından hizmet vermeye başladı. Açılış törenine Zara Kaymakamı Mehmet Ali Atak, Zara Belediye Başkanı Fatih Çelik, İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Şarkışla, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Burak Caner, Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarılar ile kurum temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Törende konuşan Türk Kızılay Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarılar, Kızılay’ın yalnızca Türkiye’de değil dünyanın dört bir yanında ihtiyaç sahiplerine ulaştığını belirterek, "Kızılay, kara gün dostudur. Felaketlerde, depremlerde, yangınlarda her zaman sahadadır. Bugün bütçesi 65 milyar liraya ulaşan, birkaç bakanlıkla eşdeğer büyüklükte bir kurumun yöneticisi olmaktan bir Sivaslı olarak gurur duyuyorum" dedi. Kızılay’ı büyük bir vakıf olarak gördüklerini ifade eden Sarılar, yaklaşık 10 bin çalışanla faaliyet yürüttüklerini belirterek, "Kök hücre alımını da, yapımını da hastalara ulaştırmayı da Sağlık Bakanlığı bize verdi. Kök hücre gibi önemli bir konuda bir misyon Türk Kızılay’a yüklenilmiştir. Nereden baksanız 25-30 milyon Avro gibi bir menfaatimiz söz konusu olacak. Netice itibariyle bazı beslenme gruplarımız var, yine yurt dışından gelen, hastalığının en son safhasında olan yaşlı ve çocuklara biliyorsunuz beslenme yapıyoruz. Bunun da imalatına İnşallah en kısa zamanda başlayacağız. Netice itibariyle buradan elde edilecek gelirlerimizle 2025 yılı sonu itibariyle 16 milyonu Türkiye’de, 9 milyon da yurtdışında insana dokunmuşuz, maddi ve manevi. Biz bunun sayısını arttırmak adına elimizden gelen bütün gayretleri gösteriyoruz. Güney Kore’den 10 milyon Dolar, harcamamız için Gazze’ye, Suriye’ye para yolluyor. Yani ne kadar içeriye ve dışarıya güven sağlarsan bunların da tedariki çok kolay olur. Geçmişteki Kızılay’la bugünkü Kızılay arasında çok ciddi farklar var. Yakında bir Kızılay kanunu yapıyoruz, onu çıkarttığımız zaman bugün biz varız orada, yarın başkaları gelecek, kimsenin suistimal etmemesi için elimizden gelen kuralları, kanunları da koyacağız. Bu şekilde çalışmalarımız olduğunu belirtmek isterim" diye konuştu. Konuşmaların ardından, hizmet binasının açılmasına katkı sunan destekçilere protokol üyeleri tarafından plaket takdim edildi. İlçe Müftüsü Yunus Güleç tarafından yapılan duanın ardından Türk Kızılay Zara Temsilciliği hizmet binasının açılışı gerçekleştirildi.