GÜNDEM - 12 Şubat 2025 Çarşamba 13:19

İade kararı sonrası acılı baba oğlunun mezarını ziyaret etti: "Rahat uyu oğlum, sözümü tuttum"

A
A
A

Geçtiğimiz mart ayında Oğuz Murat Aci’nin ölümüne neden olan kazanın ardından ABD’ye kaçan 17 yaşındaki T.C. ve annesi Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesine karar verilmesinin ile ilgili acılı baba Özer Aci, oğlunun mezarını ziyaret etti. Gözyaşlarına hakim olamayan Aci, "Oğluma vermiş olduğum sözü tuttuğumu, pes etmeyeceğimi söyledim. ‘Rahat uyu oğlum’, ceza aldıklarında da Türkiye’ye geldiklerinde de geleceğim. En erken 1 ay, en fazla 2 ay içerisinde Türkiye’ye iade edileceklerini, yazışmaların yapıldığını öğrendim. Türk adaletine güveniyorum, iyi bir karar vereceğine de inanıyorum. ‘Annelik içgüdüsüyle bu davranışta bulundum’ diyor, hem kendi evladını diri diri gömdün hem benim evladımı yardım etmeyerek ölüme terk ettin, kendisine soracağım" dedi.

İstanbul Eyüpsultan’da 1 Mart 2024’te yaşanan feci kazada 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin ölümüne ve 5 kişinin yaralanmasına neden olduğu iddia edilen Op. Dr. Bülent Cihantimur ve Eylem Tok’un oğlu 17 yaşındaki T.C. annesi tarafından önce Mısır’a oradan da ABD’ye kaçırılmıştı. Türkiye’nin iade talebi üzerine geçtiğimiz haziran ayında Boston’da ABD polisi tarafından yakalanan anne, oğul için Türkiye’ye iade kararı verilmesinin ardından acılı baba Özer Aci, oğlunun mezarını ziyaret etti. Kazanın yıl dönümüne günler kala sürece ilişkin konuşan Aci, o anlarda gözyaşlarına hakim olamadı.

"Rahat uyu oğlum’, Türkiye’ye geldiklerinde de geleceğim"

Oğlunun mezarını ziyaret eden Özer Aci, "Dün haberi aldıktan sonra mezara koşa koşa gelmek istedim fakat gece vaktiydi, onun için sabaha kaldı. Geldim, oğluma vermiş olduğum sözü tuttuğumu, pes etmediğimi, etmeyeceğimi söyledim. Ruhu şaad olsun, ‘Rahat uyu oğlum’. Onunla hep gurur duydum, eminim o da benimle gurur duyuyordur. Allah rahmet etsin, dualarımı okudum, mekanı cennet olsun, ceza aldıklarında da Türkiye’ye geldiklerinde de geleceğim. Burası evimin yolu üzeri, her gün her dakika aklımızdan çıkmıyor ki ilk günkü gibi acımız taze, yüreğimiz yanıyor ama iyi ki böyle devlet büyüklerimiz var. Haberler bir nebze yüreğimize su serpiyor, bu da canlanmamıza, tekrar yorgunluğumuzun atılmasına sebep oluyor" şeklinde konuştu.

"En erken 1 ay, en fazla 2 ay içerisinde Türkiye’ye iade edileceklerini öğrendim"

Kazanın üzerinden neredeyse 1 yıl geçmesi ile ilgili konuşan baba Aci, "Mücadeleye devam, şu an oğlumun hayattan koparılışının 1 yıla dolmasına 18 gün var, oğlum ölmesine rağmen sesini öyle veya böyle yaşayarak dünyaya duyurdu. Ömrüm vefa ettiği müddetçe mücadele edeceğim, onlar Fizana da gitse gideceğim, ben tek, yalnız değildim. Şu ana kadar karşı taraftan, katil çocuğun arkadaşlarından veya ailelerinden arayan olmadı. Kısaca söylemek gerekirse son gülen ben olacağım. Adalet Bakanlığı ile görüştüğümüzde 1-2 ayı bulacağını, en erken 1 ay en fazla 2 ay içerisinde Türkiye’ye iade edileceklerini, yazışmaların yapıldığını, bu zaman zarfında da orada hapiste olduklarını, kalacaklarını bizzat kendim öğrendim. Negatif düşüncelere sahip olmadım, olmayı da istemedim, davama inandım. Bugün ise geldiğimiz noktada tabi ki sevinçliyim. Baba ısrarla gelmemeleri için çaba gösterdi, avukatlar tuttu, ben de gelmesi için çaba gösterdim. Türk adaletine inanıyorum, güveniyorum, iyi bir karar vereceğine de inanıyorum"

"Annelik içgüdüsüyle bu davranışta bulundum’ diyor, kendisine soracağım’

Eşi Pervin Aci’nin ’Türkiye’ye gelmesinler’ ifadeleri üzerine konuşan Aci, "Ben de aynı düşünceler içerisindeydim çünkü yargılama konusunda ABD’de bir duruşmada hakim annesine ‘Sizin de çocuğunuzun da burada olsanız yargılamanız 20 yılla başlar ama Türkiye Cumhuriyeti’nde bu işlemiş olduğunuz suçun cezasının ne olduğunu bilmiyorum’ diye yüzüne karşı söyledi. Eşim, bu bakımdan ’Orada kalsınlar’ söyleminde bulundu. Baştan beri gelsinler, adalete teslim olsunlar dedikten sonra ben bir söz söyledim, arkasında durdum. Dilim her ne kadar gelsinler, adalete teslim olsunlar dese de içimden en ağır cezayı nerede alacaksalar orada cezalarını çeksinler diye düşündüm. ‘Ben anneyim, annelik içgüdüsüyle bu davranışta bulundum’ diyor, kendisine soracağım; sen nasıl bir annesin ki evladına böyle kötülük yaptın, hem kendi evladını diri diri gömdün hem benim evladımı yardım etmeyerek ölüme terk ettin, bunu kendisine söyleyeceğim’ dedi.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaşlılar ikebana sanatıyla buluştu Beşiktaş Belediyesi, ilçede yaşayan 65 yaş üstü komşularını Japon çiçek düzenleme sanatı ikebana ile buluşturdu. Beşiktaş Belediyesi ve Sumitomo Mitsui Banking Corporation Shaka Kachi iş birliğinde düzenlenen etkinlikte katılımcılara ikebana sanatı hakkında uygulamalı eğitim verildi. Prof. Dr. Aykut Barka Deprem Parkı’nda gerçekleşen etkinlikte katılımcılar; dallar, çiçekler ve saksılar kullanarak estetik düzenlemeler yaptı. Katılımcılar uygulamalı çalışmanın yanı sıra ikebananın felsefesi, doğayla kurduğu bağ ve sanatsal yaklaşımı hakkında da bilgi edindi. İkebana uygulamalı gösterim eğitmeni Neslihan Noyan, bu sanatın Türkiye’de tanınması için çalışmalar yürüttüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı: "İkebana, Japonca’da ‘yaşamak’ anlamına gelen, canlı çiçeklerle yapılan bir sanat olarak bilinir. Esasen doğaya duyulan saygının sanata dönüşmüş halidir. Japonların çok eski, geleneksel ve kadim bir sanatıdır. Bu sanatın Türkiye’de tanınması için çalışmalar yapıyorum. Teknolojiyle çevrili bir dünyada yaşıyoruz; doğayla bağ kurmanın önemini yeniden hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu kapsamda Zen bahçeleri kurulması için de çalışmalar yürütüyorum." Sumitomo Mitsui Banking Corporation adına konuşan Esra Aksoy ise etkinliğin amacına ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Bankamızın vizyonlarından biri, yaş almış bireyleri sosyal hayata daha fazla katmak ve onlarla birlikte üretmek. Bu doğrultuda Beşiktaş Belediyesi ile ortak bir çalışma gerçekleştirdik. Japonların doğayı hayata katma sanatı olan ikebanayla, yeni yıla dair güzel dileklerin paylaşıldığı küçük saksılar hazırladık. Katılımcılar kendi çiçek düzenlemelerini yaparak yeni yıl dileklerini yazdı. Yeni yılın herkes için güzellikler getirmesini diliyoruz."