GÜNDEM - 26 Temmuz 2025 Cumartesi 18:42

İnsansız silahlı helikopter operasyonel gücü artırıyor

A
A
A

Yerli ve milli olarak üretilen Türkiye’nin ilk insansız helikopteri ALPİN-2, gövdesine entegre edilen FVP dronlarla dışarıdan gelecek olan tehditlere karşı koruma sağlıyor. ALPİN-2 hakkında bilgi veren Pasifik Teknoloji Yönetim Kurulu Üyesi Muhammed Selman Dönmez, "ALPİN-2, 21 bin fit uçuş irtifası yapabiliyor. Havada uzun süre kalabilen insansız helikopter askeri personele mühimmat ve erzak taşıyabiliyor. 15 dakika içinde göreve hazırlanıp istediğimiz noktaya özellikle dağlık bölgelerde ulaşımın zor olduğu bölgelerde istediğimiz noktaya çok hızlı bir şekilde intikal edip ihtiyaç duyulan lojistik desteği sağlayabiliyoruz" dedi.

Yerli ve milli olarak üretilen insansız helikopter ALPİN-2, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF’te göz doldurdu. Ziyaretçilerin ilgi odağı olan helikopter 200 kilogram yük taşıma kapasitesine sahip. ALPİN-2 21 bin fit uçuş irtifası yapabiliyor. Havada uzun süre kalabilen insansız helikopter askeri personele mühimmat ve erzak taşıyabiliyor. Termal ve gece görüşlü kameralarla 7/24 gözetleme yapabilme ve "hover" özelliğiyle havada asılı kalarak istenilen bir noktayı veya hedefi sabit bir şekilde gözlemleyebilme kabiliyetine sahip.

İnsansız silahlı helikopter operasyonel gücü artırıyor

"Şu anda yüzde 80 oranında yerli bir platformumuz oldu"

ALPİN-2 hakkında bilgi veren Pasifik Teknoloji Yönetim Kurulu Üyesi Muhammed Selman Dönmez, "Lansmanını yaptığımız ALPİN-2 helikopterimizin önündeyiz. ALPİN-2 bizim ilk geliştirdiğimiz insansız helikopter. Kargo lojistik amaçlı geliştirmiş olduğumuz insansız helikopterimizin ikinci versiyonu. Sahada kullanımından sonra askerimizle birlikte geri bildirimlerine istinaden yapmış olduğumuz ilave geliştirmeler var ALPİN-2 platformunun üzerinde. Öncelikle daha önce uzatılmış bir kancayla yük taşırken şimdi altına entegre etmiş olduğumuz vinç mekanizmasıyla yükü artık gövdeye kadar çekip daha stabil bir yük taşıma operasyonu gerçekleştiriyor olacağız. Bununla birlikte özellikle elektroniklerinde, avyoniklerinde, Savunma Sanayii Başkanlığımızın teşvikleriyle çok daha ciddi yerlileştirme faaliyetlerinde bulunduk. Şu anda yüzde 80 oranında yerli bir platformumuz oldu. Yük taşıma kabiliyetiyle birlikte üzerine ilave ettiğimiz ilave sensörler ilave kabiliyetlerden dolayı motor gücünde de bir artış gerçekleşti. En önemli gelişmelerden bir tanesi de yine üzerine FVP dronlarımızın entegrasyonuyla birlikte platformun kendini dışarıdan gelecek olan tehditlere karşı koruyabilmesine olanak sağlayan bir kabiliyet de kazandırmış olduk" dedi.

İnsansız silahlı helikopter operasyonel gücü artırıyor

"200 kilogram yük taşıma kapasitesine sahip"

ALPİN-2’nin 200 kilogram yük taşıma kapasitesine sahip olduğunu belirten Dönmez, "Kargo taşıma esnasında yerde bulunan olası tehditlere karşı da bir atak gerçekleştirme kabiliyetine de sahip olacak. Gelişmiş algoritması gelişmiş avyonikleriyle birlikte daha stabil bir uçuş gerçekleştirecek. Buna istinaden gövdesinde ALPİN-1’e oranla farklı daha geniş daha büyük bir platforma haline gelmiş oldu. 200 kilogram yük taşıma kapasitesine sahip. İnşallah ilerde bütün lojistik yükünün bu tarz insansız helikopterlere doğru transfer edileceğine inanıyorum. Bu alanda da yoğun bir şekilde çalışıyoruz" diye konuştu.

İnsansız silahlı helikopter operasyonel gücü artırıyor

ALPİN-2’nin sahada operasyon yürüten personele mühimmat ve erzak taşıyabileceğini vurgulayan Dönmez, "ALPİN-2’yi silahlandırmaya yönelik çalışmalarımız da var. Aslında şu üstünde görmüş olduğunuz FVP dronlar patlayıcı dronlar. Bir nevi silahlandırmanın ilk adımını gerçekleştirmiş olduk. Ama tabi füze roket entegrasyonu ve diğer silah sistemlerinin entegrasyonuna yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. İnsansız helikopterin kargo amacıyla kullanılmasının nedeni ise sahada operasyon yürüten askerimize mühimmat, su, erzak ve diğer ihtiyaç duyacağı ekipmanların hızlı bir şekilde transferini sağlamak. İnsansız olduğu için çok hızlı görev planlaması yapılıyor. 15 dakika içinde göreve hazırlanıp istediğimiz noktaya özellikle dağlık bölgelerde ulaşımın zor olduğu bölgelerde istediğimiz noktaya çok hızlı bir şekilde intikal edip ihtiyaç duyulan lojistik desteği sağlayabiliyoruz. Anten gören alanda 200 kilometre bir menzili var. Ama toplam uçuş menzili 800 kilometre. Kullanılacak role antenlerle 200 kilometrelik uçuş menzili 800 kilometreye kadar artırılabiliyor. 21 bin feet irtifa yüksekliği var helikopterimizin. Bu dronlar istenilen yükseklikten bırakılabilir. İlk versiyonlarımız TSK envanterinde ikinci versiyonlarımız için sözleşme imzalamıştık. İkinci versiyonun teslimatlarını da bu sene sonunda gerçekleştirmiş olacağız. Geçen sene 2 tane envantere girmişti. Bu sene teslimatlarımız 4 adet olacak. Çerçeve sözleşme olduğu için devamı da gelecek" dedi.

Zöhre Alagöz- Ahmet Faruk Sarıkoç



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Tescillenip dünya pazarında yerini alan Antalya portakalları tanıtıldı Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (BATEM) tarafından geliştirilen ve tescillenerek dünya pazarındaki yerini alan portakal çeşitleri Vali Hulusi Şahin’in katıldığı etkinlik ile tanıtıldı. BATEM’in Muratpaşa ilçesindeki merkez yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte Antalya’nın iklimiyle narenciye üretimi için uygun bir il olduğuna dikkat çeken Vali Şahin, "BATEM ile beraber portakal başta olmak üzere narenciye bölgenin ana tarımsal üretimi, ana gelir ve geçim kaynağı haline geldi. Antalya’nın sembolü portakal oldu, şehrimizi portakalla tanıtıyoruz. Özellikle Finike portakalı tadıyla aromasıyla çok özel. Bunlar, emekle bilimle araştırmayla alın teriyle oluyor." diye konuştu. Şahin, mühendislerin, teknikerlerin omuzlarında büyüyen sektör sayesinde Türkiye’nin, dünyanın en önemli narenciye üreticisi ülkelerinden biri olduğunu ve bu alanda ihracat yaptığını vurguladı. Antalya’nın özel bir şehir olduğuna dikkati çeken Vali Şahin, "Finike portakalının da Avrupa Birliği tescil süreci devam ediyor, inşallah onu da alacağız, bunu başaracağız. Antalya’da ne üretirseniz en iyisi ortaya çıkıyor. Ürünlerimiz o kadar değerli ki ciddi ihracat kalemine de ulaşıyor. Antalya, hem miktar hem kalite itibarıyla dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri. Türkiye’yi besliyor, üstüne ciddi ihracat da yapıyor. Bu büyük başarı hikayesidir. Antalya tarımı büyük emeklerle buraya geldi. Antalya turizm şehri ama aynı zamanda tarım şehri. Tarım, gelir adaletini sağlıyor, yani geliri tabana yayıyor. Her eve bir tarladan, bahçeden gelir giriyor. Bu da bölge insanın ekonomisini büyük oranda güçlendiriyor. Tarım stratejik bir ürün, milli güvenlik meselesidir. Paranızla dahi alamazsınız, pandemide bunu gördük. O yüzden tarımı korumak, kollamak geliştirmek çok önemli" dedi. Etkinlikte, enstitünün geliştirerek tescillendirdiği "Finike Yerli", "Alanya dilimli", "BATEM Şekeri", "BATEM Fatihi", "BATEM Baharı", "Navelina", "Valencia Late", "Moro", "Yafa" ve "Washington Navel" olmak üzere 10 portakal çeşidi tanıtıldı. Programda, portakallardan yapılan tatlılar ve atıştırmalık, davetlilere ikram edildi. Etkinlik, portakal koleksiyon bahçesi gezisiyle sona erdi. Etkinliğe Muratpaşa Kaymakamı İhsan Kara Kepez Kaymakamı Suat Dervişoğlu, İl Tarım Orman Müdürü Fırat Erkal, BATEM Müdürü Abdullah Ünlü, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, kurum müdürleri, STK ve kooperatif temsilcileri katıldı.
Kars Sarıkamış kayak sezonuna "Merhaba" dedi Sarıkamış Kayak Merkezi, beklenen görkemli törenle kapılarını kayakseverlere açtı. Sarıçam ormanları arasında parlayan "kristal kar" üzerinde ilk kayak yapılırken, açılış renkli görüntülere sahne oldu. Açılış etkinlikleri, bölgenin kültürel zenginliğini yansıtan Kafkas Halk Dansları gösterisiyle başladı. Havanın kararmasıyla birlikte profesyonel kayakçıların ellerinde meşalelerle pistten süzülerek yaptığı "gece inişi", izleyenlere unutulmaz bir görsel şölen sundu. "Dünyanın en kaliteli karı burada" Kayak sezonun açılışında konuşan Kars Valisi Ziya Polat, "kristal karlar diyarı" Sarıkamış’a yerli ve yabancı turistleri davet etti. Vali Polat, "Çok şükür geçen seneye göre Rabbimin bereketi erken geldi. Kristal karımız vatan toprağıyla buluştu. Sarıkamış Kayak Merkezi’nde 50 santimin üzerinde kar var. Zaten geçtiğimiz aylarda suni karlama tesisinin inşaatına başlamıştık. Ancak çok fazla gerek olmadı. Rabbim geçen hafta bereketli kar verince Sarıkamış kristal karı ile buluştu tüm hemşehrilerimizi, yerli ve yabancı turistlerimizi sarıçam ormanlarının müthiş manzarası kayak yapmaya bekliyoruz. Emek veren herkese ile hazırız. Şu an Sarıkamış Kayak Merkezi’nde geçtiğimiz hafta itibariyle tüm hazırlıklar bitmişti. Bugün açılışı yaptık. 3 gün boyunca da tesislerimiz hemşehrilerimize ücretsiz olarak hizmet verecek" dedi. Vali Polat, "Tabii burası özel topraklar, Sarıkamış sadece bir kayak merkezi değil, aynı zamanda dünyada çok ender bulunan kristal karın toprakla buluştuğu yerdir. Orman manzarasının altında Türkiye’nin ve dünyanın en özel kayak tesislerinden birisi dediğim gibi bereketli bir kar yapışı aldık. Şuan tüm pistlerimiz 30 kilometreyi aşan pistlerimiz açık buradan şunu ifade etmek isterim inşallah 22-25 arasında da Kayak Şampiyonası’na Sarıkamış Kayak Merkezimiz ev sahipliği yapacak. Kayakseverleri ağırlamaktan mutluluk duyacağız" diye konuştu. Sezonun ilk gününde pistlerin tadını en çok çocuklar ve her yıl burayı mesken tutan profesyonel sporcular çıkardı. Toplam uzunluğu 30 kilometreyi bulan 9 farklı pistte kar kalınlığının istenilen seviyeye ulaşmasıyla birlikte, kayak ve snowboard tutkunları ilk slalomlarını gerçekleştirdi.