GÜNDEM - 22 Haziran 2025 Pazar 16:40

"İran halkı kardeşlerimizdir"

A
A
A
"İran halkı kardeşlerimizdir"

Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, İran-İsrail savaşı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Öztek, İsrail’in birilerini arkasına alarak İran’da ’rejim değişikliği hevesi taşımakta olduğunu’ ifade etti. Öztek, şu andaki mevcut İran rejiminin de Batılı devletler tarafından kurulduğunu söyledi.


İran-İsrail savaşı hakkında açıklamalarda bulunan Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek, İran’ın "Sınır komşumuz, cumhurbaşkanı ve dini lideri Türk olan, 45 milyon Türk’ün yaşadığı, Türkiye kadar nüfuza sahip bir ülke" olduğunu söyledi.



"İsrail İran’ın nükleer programı engellemenin peşinde"


"İsrail kalkmış, iki yıldır Filistin’de 60 bin insanı katlettiği yetmiyormuş gibi, Suriye’ye, Lübnan’a, Yemen’e saldırıyor, birilerini arkasına alarak, aklı sıra Orta Doğu’ya nizam vermeye çalışıyor" diyen Öztek, "Şimdi de 10 gündür İran’a savaş açmış vaziyette. Savaşın ilk günü İran’daki ajanları vasıtası ile İran’ı gafil avladığını gördük. Daha sonra İran toparlandı ve İsrail’in ummadığı bir şekilde misli ile mukabelede bulundu ve bulunmaya devam ediyor. İsrail’in iddiası; ’öncelikle İran’daki rejimi değiştirmekmiş’. Aklı sıra bu iddia ile saldırılarına kılıf hazırlayarak Avrupa’ya ve Amerika’ya hoş görünecek. Mademki İran rejimini değiştirecektiniz, kalkınmış ve modern bir devlet olan Şah’ın İran’ını neden devirerek, İran’da bugünkü rejimi kurdunuz? Bugünkü rejim Batı’nın eseri değil mi? Sonra İran’da rejimi değiştirmek sana mı kaldı? Hepimizin malumu olduğu üzere on yıllardır İran’ın nükleer programı var. Başta Amerika olmak üzere Batı, İran’ın bu programını engellemenin peşinde. İsrail bu enerjiye sahip. Asya’da Rusya, Çin, Hindistan ve Pakistan da bu enerjiye sahip. İsrail biliyor ki, İran bu güce sahip olduğunda bölgede genişlemeye yönelik istediği gibi at oynatamayacak. Öte yandan Amerika, tutarsız tehditlerle ortalığı bulandırmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.



"Aynı kültürün ve medeniyetin çocuklarıyız, İran halkı kardeşlerimizdir"


Öztek açıklamasına devamla şunları söyledi: "Günlerdir tüm yayın kuruluşları bu savaşı veriyor ve herkes kendine göre yorumlarda bulunuyor. Biz konuya şöyle bakıyoruz; Türkiye tabi ki İran’ın yanında yer alıyor. İsrail’i lanetliyoruz. Fakat bu yetmez. Amerika, Avrupa ne der demeden her şeyimizle İran’ın yanında olduğumuzu vurgulamamız gerekir. 45 milyon Türk’ün yaşadığı, Oğuzların, kısmen Karahanlıların, Gaznelilerin, daha sonra Büyük Selçuklu Devleti’nin, Safevilerin, Kaçarların, Karakoyun ve Akkoyunluların, Avşarların imparatorluk kurduğu İran coğrafyası, bir Türk coğrafyasından başka bir şey değildir. Yani İran halkı kardeşlerimizdir. Aynı kültürün ve medeniyetin çocuklarıyız. Halkımıza unutturulmuş olan bu tarihi gerçeği hatırlatmak zorundayız. Bugün kardeşlerimize saldıran yarın aynı saldırıyı bize de yapacaktır. Onun için kardeşlerimizin yanında olduğumuzu milletçe vurgulamamız gerekmektedir. Tabi ki NATO’da bulunmamız bizim için bir avantajdır. Fakat bölgemizde BOP, Amerika ve onun ihale verdiği hadsizlerle bu saldırılar sürmektedir. İran’daki casusların büyük bir kısmının İran’a kaçak giren binlerce Afganlı olduğu belirtilmektedir. Bunlar ABD tarafından eğitilmiştir."



"Asıl rejim İsrail’de değişecek"


Görüşlerini açıklamaya devam eden Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Öztek, "Savaş bütün şiddetiyle devam ederken İsrail hiç beklemediği bir karşılık gördü. Bu duruma Batı karışmayacak olursa, asıl rejim İsrail’de değişecek ve Siyonist katil Netanyahu hak ettiği dersi alacaktır. İran’a saldırdığı ve bunca karşılıkları gördüğü için sığınaklara mahkum olan İsrail halkı da yarın Netanyahu’dan hesap soracaktır" dedi.



"İsrail, BM ve uluslararası kuruluşlarca cezalandırılmalı"


Öztek, "Savaşı başlatan ve bölgemizdeki huzursuzluğun tek nedeni olan İsrail, BM ve uluslararası kuruluşlarca cezalandırılmalı, Filistin’deki katliamlarına son vermeli ve Golan tepelerinden çekilmesi sağlanmalıdır. Bu hadsize haddi bildirilmelidir. Bölgede gerçek dostlarımız, kardeşlerimiz Azerbaycan ve İran’dır. Türk devletleri teşkilatı üyesi kardeşlerimiz ve bugünlerde ülkemizde kongreleri devam eden İslam devletleri İsrail’e karşı dünyada ses getirecek bir bildiri yayınlamalıdırlar" ifadelerine yer verdi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da salça yapım telaşı başladı Aydın’da havaların sıcak gitmesiyle birlikte domates sezonu hareketliliği erken başlarken, mutfakları da kış hazırlığı telaşı sardı. Yerli domateslerin çıkmasıyla birlikte vatandaşlar salça yapımlarına başladı. Türkiye’nin domates üretim merkezleri arasında yer alan Aydın’da, domates üreticilerinde sezon hareketliliği bu yıl havaların sıcak gitmesi sebebiyle erken başladı. Yerli domateslerin çıkmasıyla birlikte vatandaşlarda da kış hazırlığı telaşı başladı. Sofralarında doğal ürünleri tercih eden Aydınlıların ise balkon ve teraslarda güneşlenmeye bıraktıkları salçalık ve kurutmalık domatesler, renkli görüntüler oluşturdu. Bazı vatandaşlar aldıkları domatesleri kaynatmak için bahçelerinde kazanlar kurdu, bazıları ise kurutmak için kurutulmuş domates yapmak için balkon ve terasları adeta kırmızıya boyadı. "Sofrada tuzu olmayanın yemeye yüzü olmazmış" Atalarından öğrendikleri geleneği sürdürdüklerini ve her yıl kış hazırlıkları yaptıklarını ifade eden vatandaşlardan Kemal Göçgeldi; "Bu sene havaların sıcak gitmesiyle birlikte yerli domatesler biraz erken çıktı. Biz de her yıl olduğu gibi bu yıl da kendi yiyeceğimiz ürünlerimizi yapıyoruz. Kışlık domates soslarımızı, salçalarımızı hazırlıyoruz. Domateslerimizi salçaya dönüştürmek için bahçemizde hazırlığımızı yaptık. Yerli domateslerimizi İncirliova’daki Acarlar Mahallemizden aldık getirdik. Zaten bu dönemlerde Aydın genelinde birçok evde kışlık hazırlıkları başladı. Yılın bu zamanlarında balkon ve teraslar adeta kırmızıya boyanıyor. ‘Sofrada tuzu olmayanın yemeye yüzü olmaz’ demiş atalarımız. Bizim de kışın yemeye yüzümüz olsun. Allah çoluk çocuk yemeye nasip etsin inşallah" dedi.
Trabzon Trabzon’un yol ağı, Washington gidiş-geliş mesafesini geride bıraktı Türkiye’nin Karadeniz kıyısındaki şehirlerinden biri olan Trabzon, sahip olduğu yol ağı uzunluğuyla dikkat çekiyor. Kentin toplam yol ağı uzunluğu 22 bin kilometreye ulaşarak, Türkiye’nin en uzun yol ağına sahip illeri arasında yer alıyor. Coğrafi açıdan zorlu ve dağlık bir yapıya sahip olan Trabzon’da yol yapımı, şehirleşme ve altyapı çalışmaları yıllar içinde geniş bir kapsama ulaştı. Özellikle mahalle yolları, stabilize yollar, şehir içi bağlantı yolları ve kırsal altyapı projeleriyle şekillenen bu geniş ulaşım ağı, Karadeniz’in engebeli coğrafyasında yaşamı kolaylaştırıyor. Türkiye ortalamasının üzerine çıkan Trabzon yol ağı ulaşım yükünü gözler önüne sererken, ilginç bir detayı da beraberinde getiriyor. Trabzon ile Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington arasındaki kuş uçuşu mesafenin 9 bin 57 kilometre olduğu göz önünde bulundurulduğunda Trabzon’un toplam yol uzunluğu bu mesafenin iki katından daha fazlasına denk geliyor. Başkan Genç: "Neredeyse dünyanın yarı çapını dolaşıyoruz" Yol ağı uzunluğu bakımından Türkiye’nin en önde illeri arasında yer aldıklarını belirten Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, engebeli arazi ve dağınık yerleşimden dolayı çok zorlandıklarını kaydetti. Yol ağı uzunluğu bakımından neredeyse dünyanın yarıçapını dolaştıklarını belirten Başkan Genç, "Gerçekten çok zorlanıyoruz. Bizim topoğrafyamız, arazilerimiz oldukça engebeli. Tam 22 bin kilometrelik bir yol ağına sahibiz. Bunun 2 bin kilometresi Karayolları Genel Müdürlüğü’ne, 20 bin kilometresi ise Büyükşehir ve ilçe belediyelerimize, mezra ve yayla yollarına ait. Engebeli arazi yapısı ve dağınık yerleşim nedeniyle ciddi zorluklar yaşıyoruz. Ankara’ya gittiğimizde bakanımız, milletvekillerimiz ve genel müdürlüklerimiz bize destek oluyor. Ancak bizim temel önceliğimiz, mevcut imkan ve kabiliyetlerimizle, şartlar ne olursa olsun vatandaşımızın ulaşımını sağlamak. Türkiye’de bu kadar uzun bir yol ağına sahip başka bir yer olduğunu sanmıyorum. Çünkü mesele yalnızca yol uzunluğu değil arazinin zorluğu, engebeliliği işimizi daha da zorlaştırıyor. 22 bin kilometrelik yol ağıyla adeta dünyanın yarıçapını dolaşıyoruz" ifadelerini kullandı.