SAĞLIK - 02 Ocak 2025 Perşembe 10:11

Islık çalmak isterken kalem kapağı yutan çocuk ölümden döndü: "Ana yolu tıkasa vefat edebilirdi”

A
A
A

İstanbul’da yaşayan 8 yaşındaki Muhammed Mesih Avuoğlu, kalem kapağıyla ıslık çalmaya çalışırken 2 santimlik kapağı yutunca ölümden döndü. Avuoğlu, “Kalemin altıyla ıslık çalıyordum, nefes aldığım gibi boğazıma kaçtı. Arkadaşlarıma böyle şeyler yapmayın diyorum, ben yaşadım, onlar yaşamasın” dedi. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu ise, “Gerçekten verilmiş sadakası varmış çünkü o kapağın ana yolu tıkamaması büyük bir şans, tıkansa orada vefat edebilirdi, ailelerin çok dikkat etmesi gerekiyor” diye konuştu.

Zeytinburnu’nda yaşayan 8 yaşındaki Muhammed Mesih Avuoğlu, geçtiğimiz haftalarda iddiaya göre akşam saatlerinde ailesiyle oturduğu sırada kaleminin yaklaşık 2 santimlik kapağıyla ıslık çalmaya çalışırken kapağı yuttu. Ailesi Heimlich Manevrası yapmasına rağmen kapak çıkmayınca hemen yakındaki bir hastaneye götürüldü. Oradan Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi’ne yönlendirilen Muhammed’e burada solunum yollarındaki sorunların teşhis ve tedavisine imkan sağlayan tıbbi bir işlem olan bronkoskopi yapıldı. Sol akciğerinde tespit edilen kapak ise çıkarıldı. Aile rahat bir nefes alırken minik Muhammed yaşadıklarını anlattı. Çocuk Cerrahisi Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu ile Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Nimetullah Mete Genç de hastaya uygulanan tedaviyi aktardı, ailelere önemli uyarılarda bulundu.

Islık çalmak isterken kalem kapağı yutan çocuk ölümden döndü:

“Islık çalıyordum, bir anda nefes aldığım gibi boğazıma kaçtı"

Kalem kapağını yuttuğu anı anlatan 8 yaşındaki Muhammed Mesih Avuoğlu, “Kalemin altıyla ıslık çalıyordum, bir anda nefes aldığım gibi boğazıma kaçtı. Babam geldi midemi sıktı, çıkamadı, en son doktora gittik. Nefes alabiliyordum, buraya gelip doktorların sayesinde çıkartabildik. Arkadaşlarıma sizde böyle şeyleri yapmayın diyorum, onların yaşamasını da istemiyorum. Ben yaşadım, onlar da yaşamasın. Bunlarla hiç kimse oynamasın arkadaşlar, oynayınca boğazına kaçıyorlar. Toplu iğneler, ağızlarına koyuyorlar, saçını bağlarken nefes aldığı gibi boğazına kaçıyor, boğazına sıkışıp kalabiliyor öyle daha da zorlanıyoruz. Benimkini zorla çıkartabildik, siz de dikkat edin” şeklinde konuştu.

Islık çalmak isterken kalem kapağı yutan çocuk ölümden döndü:

“Verilmiş sadakası varmış, ana yolu tıkasa orada vefat edebilirdi”

Ailelerin özellikle küçük yaş grubundaki çocuklara karşı daha dikkatli olması gerektiğini aktaran Çocuk Cerrahi Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, “Yılda yaklaşık 3 bin civarında ameliyat gerçekleştiren bir çocuk cerrahisi kliniğiyiz. Yabancı cisim yutulması veya aspirasyonu 2 ayrı kavram, bir tanesi yutulması; bu biraz daha az tehlikeli. Ağızdan alınan bir şeyin mide, bağırsak sistemine girmesi çok büyük bir çoğunlukta bunlar kendiliğinden çıkabilen olgular oluyor. Bazıları yemek borusuna, bazıları mide çıkışına takılıyor. Pil yutmalarının çok tehlikeli ve acele edilmesi gereken kazalar olduğunu ifade etmek isterim, ölümle dahi sonuçlanabilen olgular söz konusu. Çok uyanık olmak lazım, pillerin ortada kalmaması gerekiyor. Bir de yabancı cismin aspirasyonu; yani nefes yoluna kaçması durumları var, bu birazcık daha ölümcül seyredebilecek ciddi sorunları da oluşturabilecek bir tablo, genelde küçük çocuk sorunu. Dünya literatüründe 1-3 yaş grubunda ani çocuk ölümlerinin yüzde 10’u yabancı cisim aspirasyonlarından oluyor. Bir fındık parçasının veya herhangi bir nohut parçasının, yabancı bir cismin özellikle küçük oyuncak parçacıklarının ölüme sebebiyet vermesi çok üzüntü verici bir şey. Bazen iğne bazen başka şeyler kaçar, çıkartılması için büyük cerrahiler söz konusu olabilir. Dolayısıyla bu çocukların oral dönemi dediğimiz 1-3 yaş döneminde küçük parçacıkların etrafta olmaması gerekiyor, o anlamda çok dikkat etmek gerekiyor. Muhammed, elindeki kalem parçasının kapağını yutmuş ve gerçekten verilmiş sadakası varmış denecek cinsten çünkü o kapağın ana yolu tıkamaması bu çocuk açısından büyük bir şans olmuş. Tıkansa orada vefat edebilirdi, ana yolu değil de yan yolu tıkamış, o sebeple çocuk hayatta kalabilmiş. Biz de onu cerrahi olarak rijit bronkoskopiyle çıkartabildik. Bu yönden ailelerin öncelikle küçük yaş grubu çocuklarda çok dikkat etmesi gerekiyor” dedi.

Islık çalmak isterken kalem kapağı yutan çocuk ölümden döndü:

“Büyük bir cisim, iyi oturmuştu, zor çıkarttık"

Hastasının durumuna ilişkin konuşan Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Nimetullah Mete Genç, “Nöbetçiydim, akşam 23.00-24.00 gibi aradılar, 112 ile gece 01.00 gibi hastanemize geldi. Tetkiklerinden sonra da ameliyata aldık, tedbir amaçlı 1 günlüğüne yoğun bakıma yolladık. Akşam televizyon izlerken kalemin kapağıyla oyun oynarken ıslık çaldığını söylüyor. Islık çalarken nefes alırken dalgınlıkla ciğerine kaçmış, aynısını bazen başörtülü bayanlarda da yaşıyoruz. Toplu iğneyi ağızda tutuyorlar, o ara nefes alırken bir anda ciğerlerine kaçıyor, aynı şekilde kapak kaçmış. Yabancı cisim hava yoluna kaçtığında kesinlikle çıkması lazım, bekletme ya da kendiliğinden iyileşme ihtimali yok. Bir şüphe dahi olsa rijit bronkoskop dediğimiz kamerayla hava yoluna girip hem hava yollarını açık mı diye kontrol ediyoruz, en ufak bir yabancı cisim varsa ulaşabildiğimiz her şeyi çıkartıyoruz. Her hafta 1-2 hasta maalesef böyle geliyor. Neredeyse tamamı önlenebilecek şeyler. Cisim kaldığında küçük bir şeyse enfeksiyon yapabiliyor, zatürreye çevirebiliyor. Daha büyük cisimler özellikle ana hava yollarını tıkadığında çocuk oksijensiz kaldığı için ölüme sebep olabilir. Beyin hasarı yapabilir, çok ciddi geri dönüşü olmayan şeyler. Yapılabilecek ilk manevra Heimlich Manevrası, zor çıkarttık zaten büyük bir cisim, plastik, iyi oturmuş ama neyse ki sol akciğerin biraz uç kısmına gittiği için bütün her yeri tıkamadığından çocuk rahat nefes alıp verebilirmiş, o saate kadar bize ulaşabilmiş. Tamamen tıkanması durumu, hiçbir şekilde çıkartılamadığında bize ulaşamıyorlar çünkü artık nefes alamadığı için genelde hasta kaybediliyor. Biz çıkartsak dahi geç kalındığı için bazen çocuklar beyin hasarı ile çıkıyor” dedi.

Islık çalmak isterken kalem kapağı yutan çocuk ölümden döndü:

Hasibe Karadağ - Emre Baba

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Eski komşusunu vuran kadın: "Evlenme isteğimi reddetti, vurdum" Kayseri’de parkta karşılaştığı eski komşusunu vurduktan sonra bir tuhafiyede alışveriş yaparken yakalanan kadın, mahkemede yaptığı savunmada, "Evlenmek istediğimi söyledim, reddetti. Silahını çıkartıp bana verdi ve ’vuramazsın’ diye tahrik etti. Ben de vurdum" sözleriyle kendini savundu. Kayseri’de 22 Nisan’da Melikgazi ilçesine bağlı Demokrasi Mahallesi Melikgazi 1 Caddesi üzerindeki bir parkta meydana gelen olayda, eski komşu oldukları öğrenilen F.A. (55) ile S.S. arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine S.S. yanındaki tabanca ile F.A.’ya ateş açtı. İhbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Omuzundan yaralandığı öğrenilen F.A. hastaneye kaldırılırken, şüpheli kadın da olay yerinden kaçtı. Saldırı sonrası çalışma başlatan polis ekipleri şüpheli S.S.’yi suç aleti tabanca ile olay yeri yakınlarında bir tuhafiyede alışveriş yaparken yakaladı. Şüpheli S.S. polis otosuna bindirilirken ‘ölmedi’ diyerek ağladı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. "Evlenme teklifi ettim, reddetti" Kayseri Adalet Sarayı 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan tutuklu sanık S.S., F.A. ile gönül ilişkilerinin olduğunu, kendisinin F.A.ya para verdiğini belirterek, "Parkta karşılaştık. Evlenmek istediği söyledim, reddetti. Silahını çıkartıp, bana verdi. ‘Vuramazsın’ diye tahrik etti. Ben de vurdum" dedi. Emniyetteki ifadesindeki çelişkilerin sorulması üzerine S.S., psikolojik sorunları olduğu için çok hap kullandığını, bu nedenle ifadesini hatırlamadığını belirtti. "Eşinden ayrılmış, benden 15 bin lira istedi" S.S.’nin savunmasının ardından mahkeme heyeti F.A.’yı dinlemeye başlayınca, S.S. F.A.’nın yalan söylediğini belirterek tepki gösterdi. Mahkeme heyetinin uyarılarına rağmen tepkisini sürdüren S.S., salon dışına çıkartılırken F.A.’ya ‘Şerefsiz’ diyerek hakaret etti. S.S.’nin duruşma salonu dışına çıkartılmasının ardından ifadesine devam eden F.A. sanığın yalan söylediğini, aralarında ilişki yaşanmadığını belirterek, S.S.’yi yönetici olduğu binada 6 ay eşiyle oturduğunu, buradan tanıdığını belirterek, "Binadan taşındıktan 1,5 yıl kadar sonra geldi. Ben ekmek almaya gidiyordum. Parkta karşılaştık. Eşinden ayrılmış, benden 15 bin lira istedi. Yardımcı olamayacağımı söyleyip, arkamı döndüm gidiyordum. 4 el silah sesi duydum. Omuzumdan vurdu. Sonra kontrolsüz bir şekilde ateş etmeye devam etti. Kolumda yüzde 40 güç kaybı oldu" dedi. F.A.’nın ifadesinin ardından S.S. yeniden salona alındı. F.A.’nın avukatı S.S.’nin cezaevinden de mektup yazarak müvekkilini tehdit ettiğini belirterek, cezalandırılmasını istedi. F.A.’nın vurulmasının ardından polis ve ambulansa haber veren tanığı dinleyen mahkeme heyeti eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "Şehrimiz gazilik unvanını sonuna kadar hak ediyor" Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümü nedeniyle mesaj yayınlayan Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Kurtuluş Savaşı sırasında, Gaziantep halkının destansı bir direniş sergilediğini belirtti. Kentin Kurtuluş Savaşı’nda verdiği 6 bin 317 şehit ile "Gazilik" unvanını hak ettiğini ifade eden Başkan Mehmet Tahmazoğlu, "Bu şehrin halkı, ülkemiz işgal altındayken milli mücadele ateşini yakan; namusunu, toprağını ve bayrağını savunmak için muhteşem bir direniş destanı yazan unutulmaz bir halktır. Bu halk ki millet olmanın ve geleceğe güvenle bakmanın bedelini kanıyla canıyla ödemiştir. Antep halkı, hiçbir yerden destek almadan düşman işgaline karşı yaptığı savunma ile Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımını ve Milli Mücadelemizin meşalesini yaktı. Vatan sevgisi, bağımsızlık aşkı, inanç ve kararlılıkla mücadele eden Antep halkı, Şahinbey’lerin, Şehitkamil’lerin, Karayılan’ların ve daha nice adsız kahramanların öncülüğünde, 6 bin 317 şehit verme pahasına bu şehri düşman işgalinden kurtarmışlardı. Gaziantep, Gazilik unvanını fazlasıyla hak eden, değerli şehitlerimizin, gazilerimizin, o mücadeleyi gören, yaşayan ve bilen insanlarımızın dünyaya tanıttığı kahramanlık destanının sahibidir. Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıl dönümünü kutluyor, vatan topraklarının düşman işgalinden kurtarılması yolunda aziz canlarını feda eden şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi saygıyla anıyorum" dedi.
Diyarbakır 41 bini aşkın öğrenci "Oku Kitabını, Al Armağanını" yarışmasında buluştu Diyarbakır İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından, Diyarbakır Valiliği himayelerinde düzenlenen "Oku Kitabını, Al Armağanını" kitap okuma yarışması, bu yıl il genelinde büyük bir katılımla gerçekleşti. Yarışma kapsamında 348 okuldan toplam 41 bin 326 öğrenci, kitap okuma alışkanlığını geliştirmek ve okuma kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla yarışmaya katıldı. İlkokul, ortaokul ve lise kademelerinde düzenlenen yarışma, öğrencilerin akademik ve kültürel gelişimlerine katkı sunmayı hedefliyor. Yarışmanın birinci aşama sınavı 24 Aralık 2025 tarihinde yapıldı. İkinci aşama sınavı ise 14 Ocak 2026 tarihinde yapılacak. İlk aşamada dereceye giren öğrenciler, il genelinde düzenlenecek ikinci aşama sınavında yarışma hakkı elde etti. İki aşamalı olarak planlanan yarışma sonunda dereceye giren öğrenciler çeşitli ödüllerle teşvik edilirken, yüksek katılım sağlayan okullar da ödüllendirildi. Yetkililer, yarışmanın öğrencilerin okuma becerilerini geliştirmesinin yanı sıra kitapla kurdukları bağı güçlendirdiğini vurguladı. Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, tüm öğrencilere başarılar dileyerek yarışmaya katkı sunan öğretmen, okul yöneticileri ve velilere teşekkür etti. Kayapınar İlçesi Hantepe Eğitim Şehitleri İlkokulu Müdürü Osman Aydın, "Oku Kitabını, Al Armağanını" sloganı ile 348 okulda toplam 41 bin 326 öğrenci ile sınav yapıldığını söyledi. Aydın, "Oku, anla, kazan yarışması devam ediyor. Kitap okuması yarışması sonucunda öğrencilerimiz sınava giriyorlar. Sınavda başarı gösteren öğrencilerimizi İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderiyoruz. Orada final yarışması yapılacak. İnşallah öğrencilerimiz o sınavda başarı göstereceklerdir. Bizim okulumuzda toplam 555 öğrenci sınava katılıyor. Kitap okuma yarışmasına çok önem veriyoruz. Oku, anla ve kazan yarışması devam edecek. Sınavı kazanan birinci olan öğrencilerimizi de biz ödüllendireceğiz. Amacımız bugünün küçükleri, yarının büyükleridir. Bol bol kitap okunmasını tavsiye ediyoruz öğrencilerimize" dedi. Öğretmenlerden Handan Şero, Milli Eğitim İl Müdürlüğünün yazdan beri düzenlediği kitap okuma yarışmasını düzenlediklerini söyledi. Şero, "3 aydır çocuklar büyük bir heyecanla 3 adet kitabı okudular. Şuan sınavdalar. Bütün öğrencilerde okuma sevinci arttı. Okudukları kitaplar sayesinde yeni şeyler öğrendiler. Büyük bir heyecanla yarışmanın belli olmasını bekliyorlar" diye konuştu. Yarışmaya katılan öğrencilerden Mustafa Efe Ortaç ise gayet heyecanlı olduklarını yaz boyunca tüm kitapları okuduklarını söyledi. Ortaç, "Birinci olmak istiyorum ama önemli olan birinci olup kazanmak değil. Bu kitapları okumak. Finallere gitmek için hepimiz uğraşıyoruz. En iyi şekilde tüm kitapları okuduk inşallah kazanacağız" şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul merkezli 4 ilde düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan isimler belli oldu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında İstanbul merkezli 4 ilde operasyon düzenlendi. 20 kişinin yakalandığı operasyonda kokain, esrar ve uyuşturucu içmeye yarayan aparatlar ele geçirildi. Öte yandan gözaltına alınan şüphelilerin arasında Mahmut Uğur Ziylan, Melisa Fidan Çalışkan, Nuran Çokçalışkan olduğu öğrenilirken şüphelilerden Ezgi Fındık hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, ‘uyuşturucu madde imal ve ticareti’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlamak, kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler almak’, ‘kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ ve ‘fuhşa teşvik etmek’ suçlarından haklarında gözaltına alınma, arama ve el koyma kararı bulunan 22 şüpheli şahsın yakalanmasına yönelik bugün İstanbul merkezli, Muğla, Adana Antalya’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi. Düzenlenen operasyonda 1 şüphelinin cezaevinde bulunduğu, 20 şüpheli şahsın yakalanarak gözaltına alındığı, 1 şüpheli şahıs hakkında ise yakalama işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. Evlerde yapılan aramalarda kokain, esrar ve uyuşturucu içmeye yarayan aparatlar ele geçirildi. Öte yandan gözaltına alınan isimlerin kimlikleri de ortaya çıktı. Gözaltına alınanlar arasında Hamdi Burak Beşer, Mahmut Uğur Ziylan, Melisa Fidan Çalışkan, Nuran Çokçalışkan olduğu öğrenilirken şüphelilerden Ezgi Fındık hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. Öte yandan gözaltına alınan diğer isimlerin Erdi Çetin, Uğur Can Peker, Melisa Şahin, İhsan Aygün, Burak Kaptan, Müzeyyen Karakan, Murat Can Şirin, Yağmur Uçkun, Atilla Aydın, Ozan Kılıç, Esra Yoldaş Balcı, Semavi Siverek, Mehmet Tosmur, Halime Göçmen, Ercan Siverek ve Yılmaz Burak Bozkurt olduğu bilgisine ulaşıldı.
Gaziantep Gaziantep’in kahramanları Şehitkamil’de anıldı Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılında düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "25 Aralık, Gaziantep’in esarete boyun eğmediği gündür. Bu şehir teslimiyetin karşısında durarak, memleketin, vatanın ve namusun ne demek olduğunu dünyaya öğretmiştir" dedi. Şehitkamil Belediyesi tarafından düzenlenen törenle Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yıldönümünde direnişin kahramanları Şehit Kamil, Şahin Bey, Karayılan, Özdemir Bey ve nice kahramanlar düzenlenen törenle özlemle anıldı. İlk anma töreni Şehitkamil Anıtı önünde gerçekleşti. Törene Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, başkan yardımcıları ve askeri erkan da katıldı. "Emaneti yere düşürmeyeceğiz" Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Gaziantep’in diz çökmeyi reddedenlerin omuzlarında yükseldiğini belirterek, "25 Aralık, Gaziantep’in esarete boyun eğmediği gündür. Bu şehir teslimiyetin karşısında durarak, memleketin, vatanın ve namusun ne demek olduğunu dünyaya öğretmiştir. Bu topraklar korkuyla yoğrulmadı. Bu şehir diz çökmeyi reddedenlerin omuzlarında yükseldi. Şehit Kamil, yaşı küçük, yüreği bir ordu kadar büyük. Bir çocuğun bir şehre nasıl cesaret verdiğinin adıdır. Şahin Bey, geri adım atmayan bir irade, bir geçitte durup, ’buradan geçemezsiniz’ diyen, milletin sesidir. Karayılan, müdafaa için korkusuz bir isyan, direnişe dönüşen kararlılık. Korkunun üzerine yürüyen bir inanç. Özdemir Bey, bu mücadelenin aklı, disiplini ve komutasını omuzlayan bir liderdir. Bu saatten sonra bizlere düşen görev, açıktır. Bu ruhu diri tutmak. Bu emaneti yere düşürmemek. Gaziantep’e yakışmayan hiçbir duruşa razı olmamak. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Gaziantep’in kurtuluş destanının yazan tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104. yılı kutlu olsun. Dün olduğu gibi bugün de dimdik ayaktayız" diye konuştu. İkinci tören, Özdemir Bey’in mezarı başında yapıldı. Mezar başında Kur’an-ı Kerim okunarak, karanfil bırakıldı.