ASAYİŞ - 09 Temmuz 2024 Salı 12:27

İstanbul’da film gibi olay: İngiliz kadından 1 günde 14 milyon liralık vurgun

A
A
A

 İstanbul Levent'te 140 milyon lira değerindeki lüks evi satmak isteyen emlakçı, İngiltere'den gelen sevgililer tarafından 14 milyon lira dolandırıldı.

Soluğu karakolda alan emlakçının şikayeti üzerine polis, şüphelilerden birini Münih uçağında yurtdışına kaçmak üzereyken üstünde 15 bin euro ile yakaladı. Olayın organizatörü olduğu öne sürülen kadının ise aynı gün farklı uçakla Paris'e gittiği tespit edildi. Polis şimdi kadının ve Türkiye'deki işbirlikçilerinin peşine düştü.

Olay, Kağıthane'de bir emlak ofisinde 3 Temmuz günü meydana geldi. İddialara göre, emlakçı M.G.'ye bir başka emlakçı aracılığı ile lüks bir daire satışı işi geldi. M.G. daireyi 3.2 milyon euro üzerinden ilana koydu. Emlakçıyı birkaç gün sonra arayan İngiltere vatandaşı kadın Florentina G. evi çalıştığı şirket adına satın almak istediklerini söyledi. Emlakçıya "evin satış bedelini 4 milyon euro yani yaklaşık 140 milyon lira olarak gösterelim aradaki 800 bin euroyu da yarı yarıya komisyon olarak bölüşürüz" dedi.

İki sevgili aynı uçakta farklı takside

Emlakçı M.G. bu teklifi kabul edince İngiliz kadın Florentina G.'nin akıl almaz planı devreye girdi. Emlakçıya "Ben satışı ayarlarım sende o kadar para var mı görmek istiyorum. Sen parayı hazırla gelip göreyim" dedi. Anlaşmanın sağlandığı gün 3 Temmuz sabahı Londra uçağıyla gelen Florentina G.'nin aynı uçakta iş ortağı olan sevgilisi de vardı. Ancak uçaktan çıkar çıkmaz, birbirlerini tanımıyorlarmış gibi yaptılar, ayrı ayrı taksilere binip havalimanından ayrıldılar.

Euro alıp riyal bıraktı

Florentina G. hemen Kağıthane'deki emlak ofisine geldi. M.G. 400 bin euroyu bir zarfa koymuş bekliyordu. İngiliz kadın zarfı aldı biraz inceleyip çantasına attı. Emlakçı duruma itiraz etti, 'komisyonu satış bitince alacaksın paran burada hazır' dedi. Bunun üzerine kadın hiç itiraz etmedi, çantasından çıkardığı zarfı tekrar emlakçıya verdi ve oradan ayrıldı.

14 milyon lira yerine 5 bin lira koydu

Bir süre sonra İngiliz kadının verdiği zarfın farklı olduğunu düşünen emlakçı durumdan şüphelendi. Hemen zarfı açıp baktığında hayatının şokunu yaşadı. Zarfta euro yerine İran riyalleri vardı. 14 milyon lira değerindeki Euroları İngiliz kadın kaşla göz arasında değeri 5 bin lira eden İran riyalleri olan zarfla değiştirmişti.

Polis zamanla yarıştı

Hayatının şokunu yaşan emlakçı hemen durumu polise bildirdi. Aynı gün içinde haber alan Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri daha konunun ihbarı gelir gelmez meseleyi anladı. Ama yurtdışından vurgun için gelen sevgililerin planı kusursuz işliyordu. Tecrübeli Dolandırıcılık Büro ekipleri için zamanla yarış başladı.

Paraları tuvalette teslim etti

Şüphelileri yurtdışına çıkmadan yakalamaları gerekiyordu. Ekipler emlak ofisine gelip zarfı değiştiren kadını yüzlerce kamera izleyerek adım adım takip etti. Kadın paraları aldıktan sonra önce Kapalıçarşı'ya gitti. Orada bir mağazadan alışveriş yapıp kılık değiştirdi. Ardından da Aksaray'da bir restorana oturdu. Kısa süreliğine lavaboya gitti, onun peşinden ise şimdiye kadar işin içinde olmayan iş ortağı sevgilisi aynı kapıdan içeri girdi. 30 saniye sonra yine birbirlerini tanımıyorlarmış gibi oradan ayrıldılar.

Münih uçağında kaçmak üzereyken yakalandı

Amaçları izlerini kaybettirmek olan iki suç ortağı, adım adım takip edildi. Çalışmalar sonuç verdi. İki şüphelinin yurt dışına çıkış yapmak için havalimanında olduğu belirlendi. Dolandırıcılık büro amirliği ekipleri, şüpheli sevgililerden Gıanı Nıcosur S.'yi Münih uçağında yakaladı. Paraların bir kısmı da o adamın üzerinde bulundu.

“Ben önceden tanımıyorum bir gecelik ilişkimiz oldu”

Yapılan çalışmalarda İngiliz kadının ise dakikalar önce Paris uçağına binip ülkeyi terk ettiği tespit edildi. Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerince sorguya alınan İngiltere vatandaşı ve Romanya pasaportlu Gıanı Nıcusor; Florentina'yı daha önceden hiç tanımadığını buradayken bir geceliğine ilişki yaşadığını iddia etti. paraların da kendi parası olduğunu öne sürdü. Şüpheli, Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Polis şimdi kaçan İngiliz kadının ve yurtiçindeki işbirlikçilerinin peşine düştü. 

Doğan Can Cesur

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Auckland City - Boca Juniors maçı gecikmeli tamamlandı 2025 FIFA Kulüpler Dünya Kupası C Grubu’nda Auckland City-Boca Juniors maçı olumsuz hava koşulları nedeniyle gecikmeli tamamlandı. Yeni Zelanda ekibi turnuvadaki ilk puanını Arjantin’in güçlü takımına karşı aldı. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ev sahipliğinde düzenlenen FIFA Kulüpler Dünya Kupası C Grubu’nda 3. ve son hafta maçları oynandı. Turnuvanın zayıf takımlarından olan Yeni Zelanda ekibi Auckland City, Arjantin temsilcisi Boca Juniors ile karşılaştı. Boca, müsabakaya beklendiği gibi üstün başlarken 26. dakikada öne geçti. Köşe vuruşu sonrası Di Lollo kafayı vururken direkten dönen topu kaleci Nathan Garrow çekmek istedi ancak başarılı olamadı ve top filelerle buluştu. Sarı-lacivertliler üst üste girdiği pozisyonları değerlendiremedi ve ilk yarı bu sonuçla tamamlandı. Auckland City, 52. dakikada beraberlik golünü buldu. Ceza sahasında Christian Gray kafayla topu ağlara gönderirken, takımı turnuvadaki ilk gol sevincini Boca Juniors’a karşı yaşadı. Bu golden kısa süre İsveçli hakem Nyberg, olumsuz hava koşulları nedeniyle maçı durdurdu ve iki takımın oyuncuları soyunma odasına girdi. Yaklaşık 50 dakika sonra, karşılaşma 55. dakikadan itibaren devam etti. Boca Juniors, 59’da Merentiel ile 2. golü buldu ancak VAR uyarısıyla pozisyonu izleyen hakem golden önce elle oynama belirleyerek golü iptal etti. Kalan dakikalarda sarı-lacivertlilerin etkili ataklarına karşı kaleci Garrow gole izin vermedi. İki ekip de sahadan birer puanla ayrıldı. Auckland City, turnuvada kalesinde 17 gol gördüğü grubu 1 puanla tamamlarken, Boca Juniors da 2 puanla Benfica ve Bayern’in ardından 3. oldu.
Sakarya Sakarya’da film sahnelerini aratmayan olay: Polisle çatıştı, bacağından vuruldu Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde, kendisini polis ekiplerinin takip ettiğini fark eden, hakkında çok sayıda suç kaydı bulunan bir şüpheli, polisle girdiği çatışmada bacağından vuruldu. Kaçtığı motosiklet dükkanında silahı başına dayayarak intihar girişiminde bulunan ve saatlerdir teslim olmayan şahsı ikna etmek için ailesi bölgeye getirildi. Olay, akşam saatlerinde Sakarya’nın Adapazarı ilçesi Yenidoğan Mahallesi Harmanlık Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, hakkında çok sayıda suç kaydı bulunan Engin Ö. (53), Sakarya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince takibe alındı. Polise ateş açtı, bacağından vuruldu Takibi fark eden Engin Ö., ekiplerden kaçmaya çalışırken yanında bulunan tabancayla ateş açtı. Polis ekiplerinin karşılık vermesiyle kısa süreli çıkan çatışmada Engin Ö. bacağından vuruldu. Buna rağmen kaçarak ateş etmeyi sürdüren şahıs, bölgede bir motosiklet dükkanına girdi. Dükkana giren şüpheli, bu kez elindeki tabancayı başına dayayarak intihar girişiminde bulundu. Bölgeye kısa sürede özel harekât polisleri dahil çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerinde güvenlik çemberi oluşturulurken, Harmanlık Sokak’ın çevresi araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Çocukları ikna için getirildi Polis, şahsı ikna etmek için yakınlarına ulaştı. Kısa süre içinde Engin Ö.’nün çocukları, eşi ve ağabeyi olay yerine getirildi. Ailesi, şahsı ikna etmeye çalıştı. Aile üyeleri çelik yelek giydirilip, polis gözetiminde Engin Ö.’ye seslenerek teslim olması için ikna etmeye çalıştı. Polis ekipleri saatlerdir teslim olmayan şüphelinin teslim olması için çabalarını sürdürüyor.
Ankara TBMM Başkanvekili Buldan: "Eşit ve demokratik bir yaşamı inşa etmek parlamentonun önünde duran en önemli gündem maddesidir" TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, "Hukukun üstünlüğünü, temel insan haklarını ve demokratik bir toplumu esas alan demokratik yasalarla ve toplumsal mutabakata dayalı yeni bir toplumsal sözleşmeyle eşit ve demokratik bir yaşamı inşa etmek parlamentonun önünde duran en önemli gündem maddesidir. Bu tarihî sorumluluk için mesai yapmak en büyük temennimdir. Kalıcı bir barış, bugün ülkemizin ve yakın bölgemizin, tüm Orta Doğu’nun en acil ihtiyacıdır" dedi. Buldan, TBMM Genel Kurulu açılışında konuştu. Buldan, cezaevinde tutuklu olan milletvekilleri Eş Başkanlar, Baladiye Başkanları’nı andı. Buldan, TBMM’nin kıymetli bir üyesi olan Sırrı Sürreyya Önder’i kaybettiklerini kaydederek, "Bugün öncelikle Sırrı Süreyya Önder’i huzurunuzda bir kez daha rahmetle, en içten duygularımla ve minnettarlığımla saygıyla anıyorum. Sırrı Başkan, demokratik, adil, çoğulcu bir yönetim anlayışıyla, hakikati her zaman ince bir zekâyla ortaya koyan mizahi üslubuyla alışılagelmiş siyasetten farklı bir tarzı meclis zemininde mümkün kıldı, siyasetin yasa yapmaktan daha fazlası olduğunu gösterdi bizlere, siyasetin esas olarak insanlara ulaşabilme, diyalog kurabilme sanatı olduğunu tüm hüneriyle hepimize gösterdi, herkesi ortak duyguda, hissiyatta birleştirmeyi başardı. Çatışma ve kavga için sarf edilen sözler onun lügatinde zarar ziyandı. Söz onun dilinde eşsiz bir muhabbetin mücevherleriydi. Onun hakikatle buluşan sözü yıkmak için değil, onarmak ve yapmak içindi. O, bu meclise ötekileştirilenlerin, ezilenlerin sesini, mutlunun mutsuza olan borcunu, hakikati, hakkaniyeti taşıdı ve bu meclise aslında halkı taşıdı. O bir şifacıydı, bu ülkenin en derin, en çok kanayan yaralarını çok iyi biliyordu ve bu yaralara bir çare olunması için çabalıyordu. Bu nedenle barışa çok inandı, barışın tarafında durdu, barış için yürüdü; çok kıymetli bir barış emekçisiydi. ’Barış, soylu bir çabadır ama iyilik değildir. Bir hayat felsefesi olarak barışı savunmak gerekir.’ derdi. Barışı nasıl savunduğunun en yakın tanığıyım. Her zaman için çok cesur, çok samimi, çok emektar, çok fedakârdı. Kimsenin ölmeyeceği bir barış imkânı için yüreği elinde mücadele verdi. Barışı kendi yaşamından öncelikli tuttu. Kıymetli dostum ve yol arkadaşımdan bu görevi bu şekilde devralmak benim için duygu yüklü, çok ağır bir durum fakat onun bıraktığı yerden devam etmek, onun bizlere bıraktığı birlikte yaşam ve barış iradesini sürdürmek için çaba içinde olmak benim için bir onurdur. Bu görev benim için bir makam değil, bir emanettir. Onun barış hayali benim yolumdur ve onun anısı yolumuza her daim ışık tutacaktır. Ben dostluğuna, yol arkadaşlığına, demokrasi ve barış mücadelesine omuz verdiği her anına huzurlarınızda sonsuz teşekkürler ediyorum; ruhu şâd olsun, devri daim olsun" şeklinde konuştu. Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın milletvekilleri, değerli halkımız; ben de bu kürsüye vekâlet ederken demokratik ilkelere bağlılıkla, tarafsız ve eşitlikçi bir tutumla yol alacağım. Gayretim, halk iradesinin gerçek manada parlamento zemininde tecelli etmesi üzerine olacaktır. Ülkenin dört bir yanından tüm farklılıkların, başta kadınların, ezilenlerin, yok sayılanların sesinin bu zeminde yükselmesi ve duyulması için çaba sarf edeceğim. Her siyasi düşüncenin, her fikrin kendisini özgürce ifade edebilmesi için çoğulculuğu ve katılımcılığı esas alan bir anlayış içerisinde olacağım. İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte ülke ve bölge barışının inşa edilmesi adına Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerine düşen tarihî sorumluluğu yerine getirmesi elbette ki elzemdir. Ortak vatanda 86 milyonun geleceğini yakından ilgilendiren onurlu bir barışı sağlamak istiyoruz. Bu temelde, hukukun üstünlüğünü, temel insan haklarını ve demokratik bir toplumu esas alan demokratik yasalarla ve toplumsal mutabakata dayalı yeni bir toplumsal sözleşmeyle eşit ve demokratik bir yaşamı inşa etmek parlamentonun önünde duran en önemli gündem maddesidir. Bu tarihî sorumluluk için mesai yapmak en büyük temennimdir. Kalıcı bir barış, bugün ülkemizin ve yakın bölgemizin, tüm Orta Doğu’nun en acil ihtiyacıdır. Bundan hareketle, barış ikliminin kalıcılaşması ve demokratik çözüm sürecinin güvenli bir zeminde ilerleyebilmesi için hukuki ve siyasi zeminde atılması gereken temel adımların en önemli adresi tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisidir."