ASAYİŞ - 27 Ağustos 2025 Çarşamba 11:16

İstanbul’da hastalar üzerinden haksız kazanç sağlandığı iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı

A
A
A
İstanbul’da hastalar üzerinden haksız kazanç sağlandığı iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı

Hastalar üzerinden haksız kazanç sağlandığı iddiasıyla Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 178 sayfalık iddianamede, 3 doktor hakkında 2 suçtan 9’ar yıldan 18’er yıla kadar hapis cezası talep edildi. 8 şüpheli hakkında ise 6’şar yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.




Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli sağlık çalışanlarının hastalar üzerinden haksız kazanç sağlandığı iddiasına ilişkin 1’i profesör 11 şüpheliye yönelik Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan 178 sayfalık iddianamede, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve İstanbul Mali Suçlarla Şube Müdürlüğü ‘ihbar edenler’, 33 kişi ise ‘mağdur’ sıfatıyla yer aldı.



"Hastaneye 20 bin lira malzeme ve ekipman için, kendisine de 30 bin lira bıçak parası vermemiz gerektiğini söyledi"


Hazırlanan iddianamede, müştekilerin de beyanlarına yer verildi. 33 müşteki arasında yer alan Ö.O., "Babam akciğer kanseri hastasıdır, SGK’dan emeklidir. Bu nedenle Devlet Hastanelerinden tedavisini ücretsiz bir şekilde gerçekleşmektedir. Babamın tedavisi için 9 ay önce Samatya Devlet Hastanesi’ne gittik. Babamın tedavisi ile R.U. isimli doktor ilgilendi. Babam bu hastanede kemoterapi gördü. Kanser hücreleri küçülmeye başladıktan sonra doktor bize cerrahi bir tedavi uygulanabileceği, fakat buna cerrahın karar vermesi gerektiğini söyledi. Biz de Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne gitmeye karar verdik. Burada doktor Y.S.’den randevu aldık, kayıt açtırdık. Burada doktor, babamın lenf bezlerinde bir sorun olmadığını ancak acil olarak akciğer bölgesinde ameliyat yapılması gerektiğini söyledi. Ben doktora özellikle babamın lenf bezlerinde bir problem olup, olmadığını sorduğum halde bana olmadığı bilgisini verdi. Burada doktor bize, hastaneye bağış yapılırsa ameliyatın daha hızlı bir şekilde gerçekleşeceğini, herhangi bir sıra beklemek zorunda kalmayacağımızı, aksi halde ameliyatın aylar sonra yapılabileceğini, bunun da babam için tehlike oluşturabileceğini söyledi. Biz kendisinden bağış konusunda bilgi istediğimizde, bize odada detaylı bilgi vermedi ve benim telefon numaramı istedi, numaramı verdim. 1 gün sonra beni aradılar ve hastaneye ödememiz gereken para miktarını söylediler. Hastaneye 20 bin lira malzeme ve ekipman için ödeme yapılması gerektiğini, kendisine de 30 bin lira bıçak parası vermemiz gerektiğini söyledi. Doktor Y.S., odasında para ile ilgili konuşmuyordu, sadece Whatsapp üzerinden konuşuyordu. Bu konu karşısında çok şaşırmıştım. Ben daha sonra bu durumu hastanenin Başhekim Yardımcısı doktor K.K.’ya bilgi verdim. Kendisi bana böyle bir şeyin mümkün olmayacağını, devletin tüm ameliyat masraflarını karşıladığını ve doktorun böyle bir talepte bulunamayacağını söyledi. Başhekim daha sonrasında bizi başka bir doktora yönlendirdi, o doktor bize herhangi bir talepte bulunmadı. Bu durumu öğrenince doktor Y.S. ile iletişimi kestim, kendisine herhangi bir ödeme yapmadım, şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.


"Eşim kuyumcuya gidip altın bozdurarak, hesaba 30 bin lira gönderdi, aynı gün biyopsi sonucum geldi"


İddianamede beyanına yer verilen bir diğer mağdur M.D. ise, "Ağustos 2024 yılında akciğer rahatsızlığım nedeniyle İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne muayene olma amacıyla gittim. Bu hastanede ilk muayene işlemimi Dr. M.M. isimli şahıs yaptı. Bana tomografi yapıldı ve doktor Akciğer kanseri olduğumu, acil olarak ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Biyopsi için V.E. isimli doktora yönlendirdi. V.E., kanserin ileri düzeyde olduğunu, acil bir şekilde biyopsi işlemi yapılması gerektiğini ancak sonuçların gelmesinin 1 haftayı bulduğunu, benim durumun aciliyeti olduğunu, hızlı bir şekilde sonuçların gelebilmesi için hatırladığım kadarıyla 30 bin lira göndermem gerektiğini söyledi. Kendilerinin biyopsi yapılan yere parayı gönderdiklerini, bu şekilde 1 gün içerisinde tamamlanacağını belirtti. Ben de kabul ettim ve oradan ayrıldım. Ertesi gün eşimle birlikte biyopsi işlemi için hastaneye gittik ve işlemi yaptırdık. İşlem sonrası hastaneden ayrıldıktan sonra Dr. V.E. eşimi aradı ve biyopsi sonuçlarının bir an önce gelmesi için atacağı hesaba 30 bin lira para göndermesini söyledi. Eşim kuyumcuya gidip altın bozdurarak, hesaba 30 bin lira gönderdi, aynı gün biyopsi sonucum geldi" dedi.


İddianamede örgüt şemasına da yer verildi


İddianamede, şüphelilerin ‘örgüt şemasına da’ yer verildi. Şemada, Prof. Dr. M.M. örgüt elebaşı, Doç. Dr. V.E. ve Uzman Doktor Y.S. ise örgüt yöneticisi olarak yer aldı. Ayrıca Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi M.F, doktor E.Ö, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde servis sorumlusu hemşire A.A, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde temizlik görevlisi Ö.A, tıbbi mamuller firmasında çalışan O.B, briç oyuncusu-eğitmen O.Ö, A.Ç.B. ve Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Göğüs Cerrahisi bölümünde veri giriş personeli Y.Ö. örgüt üyesi olarak iddianamede yer aldı.



9’ar yıldan 18’er yıla kadar hapis cezası talebi


Hazırlanan iddianamede şüpheliler, İddianamede, şüpheliler Prof. Dr. M.M, Doç. Dr. V.E. ve Uzman Doktor Y.Ş. hakkında ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ suçundan 4’er yıldan 8’er yıla ve ‘irtikap’ suçundan ise 5’er yıldan 10’ar yıl olmak üzere toplam 9’ar yıldan 18’er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. Öte yandan diğer 8 şüpheli hakkında ise ‘irtikap’ ve ‘suç örgütüne üye olmak’ suçlarından 6’şar yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.


Sanıkların önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’den üniversite deneyimi yaşamayanlara "Herkes için bir kampüs deneyimi" daveti Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, (ALKÜ) 26-30 Ocak 2026 tarihinde düzenleyeceği, "Benim Üniversitem Projesi" kapsamında üniversite deneyimi yaşamamış 40 ila 60 yaş arası bireylere kapılarını açarak üniversite deneyimi yaşatacak. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi, sosyal sorumluluk ve farkındalık projelerini tüm hızıyla yapmaya devam ediyor. 3 yıl önce başlayan 60+ Tazelenme Üniversite ile yaş almış bireylerin gözdesi olan ALKÜ, şimdi de 40-60 yaş arası hiç üniversite deneyimi olmamış bireylere üniversite deneyimi yaşatacak. 26-30 Ocak 2026 tarihinde gerçekleştirilecek proje için kayıtlar 1-20 Ocak 2026 tarihlerinde yapılacak. Katılımcılar proje kapsamında Kestel Yerleşkesi’nde derse girecek, laboratuvarlarda deneyim yaşayacak ve etkinlikler düzenleyecek. Katılmak isteyenler için başvurular, Kestel Yerleşkesindeki ALKÜ Tazelenme Üniversitesi Ofisi’nde yapılacak. İlk kez üniversiteli olacaklar Benim Üniversitem Projesi Koordinatörü Doç. Dr. Özgür Nalbant proje hakkında verdiği bilgilerde, "’Herkes İçin Bir Kampüs Deneyimi’ sloganıyla yapılacak Benim Üniversitem Projesi ile hiç üniversite deneyimi yaşamamış 40-60 yaş arası bireylerin üniversite ortamını tanıması, kendine güven ve aidiyet duygusunu geliştirmesi, yaşam boyu öğrenme motivasyonunu artırması ve Alanya’daki toplumsal bütünlüğe ve kuşaklar arası öğrenmeye katkı sağlaması amaçlanıyor. Katılımcılar 40-60 yaş arası, en fazla lise mezunu, üniversite deneyimi olmayan ancak öğrenmeye açık bireylerden seçilecek. Katılımcılar arasından kadınlar, esnaf, turizm çalışanları, ev hanımları, çiftçiler veya erken yaşta eğitim hayatını sonlandırmış bireylerin olmasında öncelik aranacak. Ücretsiz olarak yapılacak proje sonunda katılımcılara ALKÜ Sürekli Eğitim Merkezi tarafından katılım belgesi verilecek" dedi. Rektör Türkdoğan: "ALKÜ herkese kampüs deneyimi sunuyor" ALKÜ Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, ALKÜ’nün hayat boyu öğrenme temelli eğitimlere büyük önem verdiğini söyleyerek bu kapsamda ALKÜ 60+ Tazelenme Üniversiteyle 60 üstü yaş almış onlarca bireye eğitim verdiklerini hatırlattı. Benim Üniversitem Projesi ile hiç üniversite deneyimi yaşamayan bireylere 5 günlük bir eğitim programıyla bu deneyimi en iyi şekilde yapacaklarını belirten Rektör Türkdoğan, "ALKÜ olarak şehrimizle ortak projelere her zaman önem veriyoruz. Bu kapsamda vatandaşlarımızın yanında olarak güzel projeleri üretmeye devam ederken son olarak Benim Üniversitem Projesi ile herkese kampüs deneyimi sunmayı amaçlıyoruz. Projenin vatandaşlarımıza büyük bir güven getireceği düşüncesiyle 40-60 yaş arası herkesi başvuruya davet ediyorum" dedi.
Aydın Aydın emniyeti suç ve suçlulara geçit vermiyor: 114 aranan şahıs yakalandı Aydın İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince son 1 haftada il genelinde gerçekleştirilen kapsamlı uygulama ve denetimlerde suç ve suçlulara göz açtırılmazken, 114 aranan şahıs yakalandı. Edinilen bilgiye göre, yapılan çalışmalarda 15 Aralık ile 21 Aralık 2025 tarihleri arasında toplam 44 bin 194 şahıs sorgulandı. Çeşitli suçlardan aranması bulunan 114 kişi yakalandı. Adli mercilere sevk edilen şahıslardan 57’si tutuklanarak cezaevine gönderildi. Asayiş ekiplerinin titiz çalışmaları sonucunda faili meçhul 27 hırsızlık olayı da aydınlatıldı. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yürüttüğü çalışmalarda ise 34 şahıs hakkında adli işlem yapılırken, yasa dışı faaliyet yürüttüğü tespit edilen 80 internet sitesine erişim engeli getirildi. Uyuşturucu ile mücadele kapsamında gerçekleştirilen operasyonlarda 128 gram uyuşturucu madde, 144 adet uyuşturucu hap, 4 adet tabanca, 1 adet kuru sıkı tabanca ile 53 adet fişek ele geçirildi. Trafik denetimlerinde de yoğun mesai harcayan ekipler tarafından 18 bin 537 araç ve motosiklet sorgulandı. Kurallara uymadığı belirlenen 133 araç trafikten men edilirken, 5 bin 766 sürücüye cezai işlem uygulandı. İl Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, halkın huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla denetim ve uygulamaların kararlılıkla sürdürüleceğini bildirdi.
Bursa GUHEM’de "En Uzunnn Gece" Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde, faaliyetlerini sürdüren Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), yılın en uzun gecesi olan 21 Aralık’ta düzenlediği "En Uzunnn Gece" etkinliğiyle bilimi ve keşif duygusunu ziyaretçileriyle buluşturdu. Alanında Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise sayılı merkezlerinden biri olan GUHEM, genç kuşağın uzay ve havacılık alanlarına ilgisini artırmaya yönelik çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. En uzun gece olan 21 Aralık’ta düzenlenen etkinlik kapsamında; oryantiring çalışmaları, bilim gösterileri, Mars 2050 içerikli anlatımlar ile uzay ve havacılık deneyimlerinden oluşan, gün boyu süren bir program gerçekleştirildi. Programda farklı yaş gruplarından katılımcılara hem öğretici hem de keyifli bir deneyim sunuldu. "Her detayıyla çok etkileyici bir deneyim yaşadık" GUHEM’i ziyaret eden edebiyat öğretmeni Nil Bahar Şekerçi, "Biz uzayı ve fiziği çok seven bir aileyiz. Bursa’da böyle bir merkezin varlığını biliyorduk ancak ilk kez ziyaret etme fırsatı bulduk. Her detayıyla çok etkileyici bir deneyim yaşadık. Simülasyonlar oldukça başarılı, kullanılan materyaller ise hem kaliteli hem de eğitici. Uzay materyalleri, görseller ve çocukların birebir dokunarak öğrenebileceği uygulamalar sayesinde bilgiler çok daha kalıcı oluyor. Çocuklar gördüklerini ve deneyimlediklerini akıllarında tutuyor; bu da ileride bilimi sevme ve bilimle ilgilenme açısından çok önemli. Bilimin Anadolu topraklarında filizlenmesi adına bu tür merkezleri çok değerli buluyoruz. Özellikle çocukların ilgisini çekecek ve bilimi sevdirecek şekilde tasarlanmış olması çok kıymetli. Emeği geçen herkesi tebrik ediyor, teşekkür ediyoruz." dedi. "Tekrarı olursa yarın bile gelirim" Etkinliğe katılan öğrencilerden Mehmet Akif Şekerci, "GUHEM’i çok sevdim, gerçekten çok beğendim. Tekrarı olursa yarın bile gelirim. Etkinlikler çok güzeldi; özellikle tiyatro ve yarışmalar çok keyifliydi. Söyleşilerdeki sorular da gerçekten çok eğlenceliydi. Soru sorulurken ben soru alanına koşarak gidiyordum. Benim için çok farklı ve eğlenceli bir deneyim oldu. Özellikle benim gibi fiziği seven çocukların mutlaka gelmesini öneriyorum. Burayı yapanlara ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim." dedi. "Bizim için çok güzel bir etkinlik oldu" Etkinliğe katılan öğrencilerden İrem Yılmaz ise, "Bu gece çok güzeldi. Bu programda çok şey öğrendim. GUHEM’deki tüm düzenekleri çok beğendim. Soru-cevap bölümü de çok keyifliydi. Sorular zor ama eğlenceliydi. Buradaki bilim gösterilerini de çok beğendim. GUHEM ve uzay katı çok güzel. Herkesin burayı gezip görmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Isparta Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı 8. Isparta Kitap Fuarı’nda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul ve Yunus Emre Kılıç’ın yazdığı kitaplar da sergilendi. Genç yazarlar kitaplarını anlatırken heyecanları da yüzlerine yansıdı. Birçok yayınevi ve onlarca yazarın yer aldığı 8. Isparta Kitap Fuarı kitapseverleri ağırlamaya devam ediyor. Fuarda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul, okuma azmini yazma sanatıyla birleştirdi. Okumaktan ve diğer yazarlardan ilham alan Yazar Ertuğrul, genç yaşına rağmen çıkardığı Artemis isimli kitabıyla okumanın ve yazmanın yaşının olmadığını bir kez daha gösterdi. 15 yaşındaki Ispartalı yazar ilk kitabını okurlarla buluşturdu Yazar Eylül Ertuğrul, okumanın ve diğer yazarların kendisine ilham verdiğini belirterek, "Isparta Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyorum. İlk kitabımı bu yıl çıkardım. 15 yaşında Ispartalı bir yazar olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. 6. sınıftan bu yana yazarlık yapıyorum. Kitap okumayı sevdiğim için yazarlık yapmaya da başladım. Beni kitap yazmaya teşvik eden şey, yazarların okuyucularıyla buluşuyor olması. Kendime yeni bir dünya kurmak çok hoşuma gidiyor. Yazarken çok zevk alıyorum. Artemis isimli kitabımı da bu sayede yazdım" dedi. Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı Genç yazarlardan Yunus Emre Kılıç da 8. Isparta Kitap Fuarı’nda yazdığı şiir kitabını sergiliyor. Kendisini ifade etmekte zorlandığı için şiirler yazdığını belirten Yazar Kılıç, bu nedenle şiirlerini kitap haline getirdiğini söyledi. Yazar Kılıç, "Önceleri kendimi ifade etmekte zorlanıyordum. Kimseye kendimi ifade edemiyordum. Bir tane şiir yazarak başladım ve devamı geldi. Öğretmenim sayesinde de hayal dünyamı geliştirerek şiirler yazmaya başladım ve kitap haline getirdim. Şiir yazmaya ve kitap haline getirmeye devam edeceğim. Kitabımda yüzün üzerinde şiir var. Bundan sonra yazacağım kitaplarda kendimi daha çok ifade edeceğime inanıyorum" diye konuştu.