ASAYİŞ - 01 Temmuz 2025 Salı 09:06

İstiklal Caddesi’nde toplanan grup, Leman dergisini protesto etti

A
A
A
İstiklal Caddesi’nde toplanan grup, Leman dergisini protesto etti

Leman dergisinin Peygamber Efendimizin karikatürünü çizmesine tepki gösteren çok sayıda vatandaş, dergi binasının bulunduğu bölgede protesto gösterisi düzenledi.

Hazreti Muhammed ve Hazreti Musa’yı bombalanan şehirlerin üzerinde çizen Leman Dergisi’ni protesto etmek üzere toplanan kalabalık tekbirler getirdi, sloganlar attı. Polis ekipleri dergi binasının bulunduğu İmam Adnan Sokak’ın girişine barikat kurdu ve önlem aldı. Kalabalıktan polis barikatını aşmaya çalışanlara da engel olundu.

İstiklal Caddesi’nde toplanan grup, Leman dergisini protesto etti

Protestolar sırasında Leman Dergisi binasının bulunduğu sokağa alınmayınca, İstiklal Caddesi’nde yer alan bir binaya tırmanarak Tevhit bayrağı astı. Binanın dördüncü katına kadar kendi imkanlarıyla tırmanan şahıs için kalabalıktan destek sesleri yükseldi. Bayrağı binanın dördüncü kattaki balkon tarafına asan şahıs, arkadaşlarının yardımıyla oradan indi. Gecenin ilerleyen saatlerinde protesto gösterisi sona erdi.

İstiklal Caddesi’nde toplanan grup, Leman dergisini protesto etti

Soruşturmada 4 gözaltı Soruşturma kapsamında Leman Dergisi'nin yazı işleri müdürü Zafer Aknar, grafikeri Cebrail Okçu, karikatürün sahibi Doğan Pehlivan ve müessese müdürü Ali Yavuz gözaltına alındı. Derginin İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün ile Yazı İşleri Müdürü Aslan Özdemir'in ise yurt dışında olduğu öğrenildi.

İletişim Başkanı Altun: "Peygamber Efendimizin (s.a.s.) ahlaksızca çizilmesi kabul edilemez bir provokasyondur"

İletişim Başkanı Altun konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, "Leman adlı neşriyatta Peygamber Efendimizin (s.a.s.) ahlaksızca çizilmesi kabul edilemez bir provokasyondur! Devletimizin tüm birimleri, inanç ve değerlerimize yönelik bu çirkin saldırıya karşı gerekli müdahaleyi yapmaktadır. Vatandaşlarımızın sükûnetini koruması ve tahriklere kapılmaması büyük önem arz etmektedir. Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’un açıkladığı üzere, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesi gereğince "dini değerleri alenen aşağılama" suçundan adli soruşturma başlatılmıştır" ifadelerini kullandı. Dergiye ait binanın emniyet güçleri tarafından kontrol altında olduğunu ve içinin boş olduğunu söyleyen Altun, şunları kaydetti: "İçişleri Bakanlığımızın koordinasyonunda İstanbul Emniyet Müdürlüğü birimlerinin hızlı operasyonu neticesinde, bu hayasız çizimi yapan D.P. ile birlikte Z.A. ve C.O. adlı şahıslar da soruşturma kapsamında gözaltına alınmıştır. Bazı dergi yöneticileri hakkında da gözaltı kararı bulunmaktadır. Dergiye ait bina şu anda tamamen emniyet güçlerimizin kontrolü altındadır ve boş durumdadır. Olayın tüm sorumlularının adalete teslim edilmesi için devletimiz çalışmaktadır. Konunun üzerine kararlılıkla gidilmektedir. Emniyet güçlerimizin aldığı önlemler sayesinde, dergi çevresinde oluşabilecek istenmeyen olayların önüne geçilmektedir. Unutmayalım ki, bu tür olaylarda hedef, toplumsal birliğimize ve kardeşliğimize zarar vermektir. Vatandaşlarımızdan sükunetlerini korumalarını ve tahriklere kapılmamalarını önemle rica ediyoruz."

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Peygamberimiz Hazreti Muhammed ve Hazreti Musa'ya karikatür yoluyla saygısızlık yaparak nefret suçu işleyen Leman dergisini şiddetle kınıyor ve lanetliyorum"

Başkan Erbaş, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: "Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.s) ve Hazreti Musa (a.s.)'a karikatür yoluyla saygısızlık yaparak nefret suçu işleyen Leman dergisini şiddetle kınıyor ve lanetliyorum. Yapılan bu alçakça saygısızlığın hesabı hukuk çerçevesinde en kısa zamanda sorulmalı, sorumlulara hak ettikleri ceza verilmelidir. Geçmiş yayınlarında da aynı şekilde Müslümanları rencide eden, kutsallarımızla alay eden çizimlere yer veren sözde karikatür dergisinin bu tutumu hiçbir şekilde basın ve ifade özgürlüğü ile gerekçelendirilemez."

İstanbul Valisi Gül: "Kutsallarımıza saldırarak toplumu provoke etmeye çalışan bu zihniyete karşı hukuk devleti gereğini yapmaktadır"

İstanbul Valisi Davut Gül, Leman dergisinin Hazreti Muhammed'e yönelik karikatür yayımlanmasıyla sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Hz. Peygamberimize yönelik çirkin karikatür nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TCK 216. madde kapsamında adli soruşturma başlatmış; 4 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Kutsallarımıza saldırarak toplumu provoke etmeye çalışan bu zihniyete karşı hukuk devleti gereğini yapmaktadır. Milletimizin inancına uzanan hiçbir alçaklığa sessiz kalmayacağız" dedi.

İstiklal Caddesi’nde toplanan grup, Leman dergisini protesto etti

Açıklamasının devamında, bu tür çirkin saldırıların asla fikir veya mizah olmadığını ve doğrudan inançları hedef gösterdiğini belirten Vali Gül, "İnancımıza, Peygamber Efendimize (s.a.s.) yönelik yapılan her saygısızlık, hepimizin yüreğinde derin bir yara açmaktadır. Bu çirkin saldırılar asla fikir ya da mizah değil; doğrudan inançlarımızı hedef alan bilinçli ve sistematik provokasyonlardır. Devletimiz, hukuki süreçleri kararlılıkla yürütmektedir. Hemşehrilerimizin bu kirli oyuna gelerek sokaklarda ya da dijital mecralarda hukuki sorunlara yol açacak davranışlarda bulunmasını istemiyoruz. Haklı olduğumuz bir meselede haksız duruma düşmek; işte provokatörlerin tam olarak istediği şey budur. Lütfen sağduyunuzu koruyun, vakarla hareket edin. İnancımızı savunurken hukuk zemininden ayrılmayın" ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 trilyon 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."
Kastamonu Binanın 14’üncü katından düşerek ölen kadının nişanlısı beraat etti Kastamonu’da apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybeden kadının nişanlısı, cinayet şüphesiyle hakkında açılan davada beraat etti. Olay, 27 Şubat 2025 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 30 yaşındaki Eser Mumcuoğlu, sitede oturduğu apartmanın 14’üncü katından düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından aynı evde ikamet eden ve olay sırasında birlikte alkol aldıkları tespit edilen Eser Mumcuoğlu’nun nişanlısı S.Ö., gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanan S.Ö. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’kadına karşı kasten öldürme’ suçundan dava açıldı. Davanın görülen karar duruşmasında tutuksuz yargılanan S.Ö. ve avukatı hazır bulundu. "Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim" Duruşmada son kez savunma yapan S.Ö., "Mütalaayı kabul etmiyoruz. Hayatımın hiçbir aşamasında bir kadına ne de bir canlıya zarar vermedim. Önceki beyanlarını tekrar ediyorum, beraatımı talep ediyorum" dedi. Sanık S.Ö.’nün avukatı ise, "Eser, olay günü not bırakmıştır, intihar edeceğini belirtmiştir. Sosyal medya platformları üzerinden de sürekli ölümden bahsetmiştir. Ayrıca telefonu incelendiğinde öldükten sonra dahi nereye gömüleceğini, organlarının bağışlanmasını istediği görülmektedir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde bu şahsın intihara meyilli olduğu, bugün değilse bile yarın bir gün intihar etmesinin beklendiği dosyadaki delillerle sabittir. Dosyada müvekkilimizin cinayet işlediğine dair tek bir delil dahi yoktur. Dolayısıyla müvekkilimizin ’kadına karşı kasten öldürme’ suçunu işlediğine dair başından itibaren dosyada tek bir delil dahi yoktur. Bu yüzden müvekkilimiz hakkında daha fazla mağduriyete sebebiyet vermemesi açısından derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir" Eser Mumcuoğlu’nun ailesinin avukatı ise, "Bu dosya sanığın geçtiğimiz celsede bahsettiği gibi basit bir intihar dosyası değildir. Psikolojik şiddete sürüklendiği ağır bir travma geçirmiştir. Eser’in daha öncesinde intihar girişimi olmuştur. Bunu yapmış olması psikolojik hasta olduğunu göstermez. S.Ö. baştan itibaren tutarsız ifadelerde bulunmuştur. Her ne kadar bir önceki celsede taleplerimiz reddedilmişse de dosyadaki deliller manipüle edilemez. Olay günü sabah başlayan tartışma, akşama kadar devam etmiştir. Akşam da Eser’in hazırladığı yemeği S.Ö. yememiştir. Eser, bunun üzerine ilaç içmiş ve bunu da nişanlısı görmüştür, duymuştur. Bu kadar yaşanan olayın içerisinde S.Ö., temizlik yaparak evdeki delilleri karartmıştır. Eser, S.Ö. ile 1,5 ay kadar beraberken ölmüştür. Eser’in paylaştığı notta ’her şeyden S.Ö. sorumludur’ yazmaktadır. Eser, S.Ö.’nün evinde ölmüştür. Buna da sağlıklı bir ilişki olmadığı bellidir. Olay gününe ait sanığın beyanları çelişkilidir. Komşusu, ‘ölmek istemiyorum’ şeklinde söz duyduğunu demiştir. Keşif istedik reddedildi, tekrardan istiyoruz. Psikolojik rapor alınmasını istiyoruz. Eser ölmek istememiştir, Eser ölüme sürüklenmiştir. Bu nedenlerle sanığın en üst seviyeden cezalandırılarak tutuklanmasını talep ederiz" şeklinde konuştu. Savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti S.Ö.’nün beraatına karar verdi.