EKONOMİ - 15 Ağustos 2025 Cuma 09:45

İTO Başkanı Avdagiç’ten ihracatçı KOBİ’lere kredide "geçmiş performans mekanizması" önerisi

A
A
A
İTO Başkanı Avdagiç’ten ihracatçı KOBİ’lere kredide "geçmiş performans mekanizması" önerisi

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "Önümüzdeki süreçte ihracata düzenli ve artan katkı veren KOBİ’lere sağlanan kredi desteklerinin, geçmiş dönem performanslarına (past performans mekanizması) göre artırılması konusunu gündemimize almamız gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.



İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, odanın ağustos ayı meclis toplantısında iş dünyasının gündemini değerlendirdi.



Avdagiç, İsrail’in katliam ve bombardımanlara son vermek yerine Gazze Şeridi’ndeki askeri faaliyetlerini genişletme kararını şiddetle kınadıklarını ve yok hükmünde saydıklarını belirtti. Avdagiç, "Dünyaya adalet ve demokrasi bahşettiklerini söyleyen Batılı ülkeler, Gazze’de soykırım yapmasını, İsrail’in en doğal hakkı görüyorlar. Ne yazık ki dünya ’baktığını görmeyerek, işittiğini duymayarak, konuştuğunda ise gerçekleri saklıyor" açıklamasında bulundu.



Şekib Avdagiç, Gazze’de bu hafta başı itibariyle açlıktan ölen çocukların sayısının 100’ü geçtiğine, İsrail’in bu çocukları gıdaya ulaşmalarını engelleyerek katlettiğine dikkat çekti.



Avdagiç, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103. ve Malazgirt Zaferi’nin 954. yıl dönümünü kutladı. Avdagiç, şunları söyledi: "Milletimizin her türlü zorluğa ve yokluğa rağmen ordusuyla bütünleşerek, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının öncülüğünde kazandığı bu zafer, inancın ve kararlılığın göstergesidir. Bu yönüyle de gençlerimize en ince ayrıntısına kadar öğretilmesi, ezberletilmesi gerekir. Zira bu zafer gençlerimize yokluğun mazeret olmadığını, en büyük silahın irade ve kararlılık olduğunu ispatlayan bir örnektir, yaşanan bir destandır."



"Çekilen sıkıntılarda ve yaşanan sorunlarda en kötü geride kaldı"


Avdagiç, meclis üyelerine hitabında Türkiye ekonomisinin zorlu iç ve dış koşullara rağmen bugüne kadar başarılı bir direnç sınavı verdiğini kaydetti.



İki yılı aşkın süredir devam eden sıkı para politikasının etkilerine ve zorlu rekabet koşullarına rağmen firmaların üretimini ve ihracatını özveriyle sürdürdüklerini belirten Avdagiç, şöyle devam etti: "Çekilen sıkıntılarda ve yaşanan sorunlarda en kötü geride kaldı. Kanaatimizce bu zor dönemde özel kesim, üzerine düşeni fazlasıyla ve fedakârlıkla yerine getirdi. Bildiğiniz gibi, geldiğimiz noktada dezenflasyonist politikalarla iç talep koşullarının zayıflaması, enflasyon mücadelesine ciddi katkı sağladı. Ayrıca finansman maliyetlerinde yaşanan göreli düşüşün de reel sektör açısından olumlu bir sürecin başlangıcına işaret ettiğini gözlüyoruz. Şu iki hususu ekonomide normalleşme bakımından önemli buluyoruz: Talepte dengelenmeyle birlikte enflasyon beklentileri de göreli olarak iyileşti. İkincisi bozulan fiyatlama davranışları, arzu edilen ölçüde olmasa da normalleşme yoluna girdi."



Avdagiç, Türkiye’nin kredi notundaki artışların hem Türk varlıklarına yönelik ilginin hem de ekonomimizin doğru yolda olduğunun küresel bir tasdiki niteliğinde olduğunu ifade etti. Merkez Bankası’nın 27 Temmuz’da politika faizini 300 baz puan düşürerek yüzde 43’e indirmesinin önemli bir dönüm noktası olduğunu belirten Şekib Avdagiç, nitekim TCMB verilerinin ticari kredi faizlerinin son iki ayda 550 baz puan civarında düştüğüne işaret ettiğini vurguladı.



Avdagiç, "Önümüzdeki dönemde KOBİ kredilerinden başlamak üzere selektif bazda kredi büyüme limitlerinin de kaldırılmasını bekliyoruz. Böylece faiz indiriminin, diğer tedbirlerle gerçek hedefine ulaşarak, üretimde büyümeye ve ülke kalkınmasına katkı veren bir sürece dönüşeceğine inanıyoruz" görüşünü bildirdi.



KOBİ kredilerinde büyüme sınırının en azından ihracatçı firmalar için yükseltilmesi değil, tamamen kaldırılması gerektiğini belirten Avdagiç, "Sonuç olarak şu öneride bulunuyoruz. Önümüzdeki süreçte ihracata düzenli ve artan katkı veren KOBİ’lere sağlanan kredi desteklerinin, geçmiş dönem performanslarına (past performans mekanizması) göre artırılması konusunu gündemimize almamız gerektiğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.



"Küresel ticarette kaotik dönem Türkiye için bir dönüşümün başlangıcı"


Avdagiç, konuşmasında Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ABD’de Başkan Trump yönetiminin, aralarında AB ve Türkiye’nin bulunduğu ticaret ortaklarından ithal edilen ürünlere uygulayacağı yüzde 15 ek gümrük vergisinin de geçen hafta itibariyle uygulamaya girdiğini hatırlatan Avdagiç, "Uygulama kapsamında Türkiye, AB, Japonya ve Güney Kore’den ithal edilen otomobiller dahil çoğu ürün için yüzde 15’lik ek gümrük vergisi alınacak. ABD ile ticaret anlaşması imzalamamış diğer ticaret ortakları için ise yüzde 41’e varan gümrük vergileri getirilecek" değerlendirmesinde bulundu.



Bu durumun daha yüksek vergi oranlarına muhatap olan ülke şirketlerinin, vergi oranı daha düşük ülkelere yatırım yapması yönündeki eğilimi güçlendirebileceğini kaydeden Avdagiç, devamında şunları söyledi: "Küresel ticarette yaşanan bu kaotik dönemi, konjonktürel olmaktan çok yapısal bir dönüşümün başlangıcı olarak görüyoruz. Korumacılığın baskın tema niteliği giderek daha da güçleniyor. Bir başka ifadeyle küresel ekonominin yeni dinamiklerini korumacılık şekillendirecek. Dolayısıyla korumacılık eğilimlerinin yol açacağı sarsıntılara karşı Türkiye dahil dünya ekonomisinin şimdiden hazırlık yapması büyük önem taşıyor. Bu noktada iki konu başlığı öne çıkıyor: İlk aşamada ve öncelikle yatırım ortamını süratle ve mümkün olan en yüksek seviyede iyileştirmek, bu dönemin olmazsa olmaz koşullarının başında geliyor. İkinci olarak, yine her fırsatta ifade ettiğimiz gibi, Türkiye bu yeni dönemde çok az ülkenin sahip olduğu lojistik ve tedarik potansiyelini gecikmeden hayata geçirmek zorundadır. Bu konuda doğru adımlar atıldı. Sözgelimi İstanbul Havalimanı, bugün itibariyle bağlantılı uçuşlarda dünyadaki tüm rakiplerini geride bırakmış durumdadır. Ülkemizin iddialı ve kararlı bir vizyon belgesi ortaya koyarak bu başarıyı, deniz ve özellikle demiryolunda da yakalaması elzemdir. Türkiye, yeniden şekillenen küresel tedarik zincirinde treni kaçırmamak için, demiryoluyla yük taşımanın payını en geç 5 yıl içinde, en az yüzde 30’lar seviyesine çıkarmayı hedeflemelidir. Bunu başardığımız takdirde küresel ekonomide meydana gelen olumsuz gelişmelerden etkilenmemiz en az seviyede kalacak, hatta birçok konuyu ülkemiz lehine çevirmek mümkün olacaktır."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Polisten kaçan alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı Karabük’te polisin "dur" ihtarına uymayıp otomobiliyle kaçan ehliyetsiz ve 1.85 promil alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı. Hürriyet Mahallesi Melisa Caddesi’nde 78 ABL 583 plakalı otomobilin sürücüsü M.E.Y. (19), yolda zikzak çizince polis ekiplerin "dur" ihtarına uymayarak kaçtı. Buradan Karabük-Yenice kara yolu üzerinde devam eden kovalamaca sonucu sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma ardından köprü ayağına çarptı. Çarpmanın etkisi ile otomobilin motoru yerinden fırlayarak koptu. Kazada sürücü M.E.Y ve yanındaki Z.C.K. (18) yaralanırken, kaza sonrası polise direnenince ekipler biber gazı sıkarak etkisiz hale getirdi. Bu sırada ihbar üzerine kaza yerine sağlık ve çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılardan otomobil sürücüsü M.E.Y, önce alkolmetreyi üflemek istemeyince ambulansa bindi. Bir süre sonra ambulanstan geri inen ve yüzüne yediği biber gazından dolayı zor anlar yaşayan sürücü polisle pazarlık yapmaya başladı. Trafik ekiplerin alkolmetreyi üflememesi durumunda cezaların katlanarak artacağı söylenen sürücü M.E.Y, 5 ay önce ehliyetini alkollü araç kullanmaktan dolayı alındığını belirterek, ’Alkolmetreyi üflersem mi daha çok yararıma" diye sormasının üzerine polisin üflemezsen cezan daha çok katlanır demesiyle alkometreyi üfledi. Yapılan ölçümde sürücünün 1.85 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların genel durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. 1,85 promil alkollü sürücüye, tarafik ekiplerince Karayolları Trafik Kanunu’nun "dur ikazına uymamak", "sürücü belgesiz araç kullanmak" ve "alkollü araç kullanmak" gibi 6 maddeden toplam 51 bin 948 lira idari para cezası kesildi. Sürücü hakkında ayrıca "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan da adli işlem başlatıldı. Diğer yandan kazanın meydana geldiği yerde bulunan Soğuksu KYK kız yurdundaki öğrencilerde yurdun bolkonuna çıkarak yaşananları film gibi izledi.