ASAYİŞ - 30 Aralık 2025 Salı 07:29

Kadıköy’de virajı alamayan sürücü, takla atıp elektrik direğini devirdi

A
A
A
Kadıköy’de virajı alamayan sürücü, takla atıp elektrik direğini devirdi

Kadıköy Suadiye’de meydana gelen kazada, virajı alamayan sürücü Audi marka otomobili ile takla atarak elektrik direğini devirdi. Araçta sıkışan sürücü itfaiye ekiplerince kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.


Kadıköy Suadiye Mahallesi Çetin Emeç Bulvarı’nda sabah 05.30 sıralarında meydana gelen trafik kazasında, Audi marka 34 CTB 226 plakalı otomobilin sürücüsü R.G. virajı alamayarak kontrolden çıktı. Savrulan araç önce takla attı, ardından yol kenarındaki elektrik direğine çarparak durabildi. Kazada araç içerisinde sıkışan sürücü R.G., olay yerine sevk edilen itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla bulunduğu yerden kurtarıldı. İlk müdahalesi sağlık ekipleri tarafından olay yerinde yapılan yaralı sürücü, 112 Acil Sağlık ekiplerince ambulansla hastaneye kaldırıldı.


Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.



Kadıköy’de virajı alamayan sürücü, takla atıp elektrik direğini devirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da facianın eşiğinden dönüldü: Sürüklenen kuru yük gemisi son anda durdu İstanbul Beşiktaş açıklarında makina arızası nedeniyle sürüklenen kuru yük gemisi, iskeleye çarpmadan son anda durdu. İskelede büyük bir panik yaşanırken, o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. Geminin üzerlerine doğru geldiğini görünce kaçtıklarını söyleyen vatandaşlar, "Neredeyse iskeleye çarpıyordu, büyük bir felaket olabilirdi. Millet çok korktu" dedi. Edinilen bilgiye göre olay saat 07.50 sıralarından Beşiktaş açıklarında meydana geldi. Liberya bayraklı EGE-M isimli kuru yük gemisi makina arazı ve fırtına nedeniyle sürüklenmeye başladı. Geminin kıyıya doğru sürüklendiğini gören vatandaşlar büyük bir panik yaşadı. Beşiktaş İskelesi’nde bulunan vatandaşlar panikle kaçtı. 190 metre uzunluğunda, 33 metre genişliğindeki kuru yük gemisi iskeleye ramak kala son anda durdu. Ardından gemi iskeleden yavaş yavaş uzaklaşmaya başladı. Hatay’a gideceği öğrenilen geminin Yenikapı açıklarında demirliği öğrenildi. Öte yandan bölgede yaşanan panik anları ise kameraya yansıdı. "Çarpmasına 3-5 metre kalmıştı, büyük bir felaket olabilirdi" Yılmaz Aslan, "Önce yolcu gemisi sandık. Herkes koşuyor. Yan tarafından bağırdılar. Gemi süratli bir şekilde geliyordu. Çarpmasına 3-5 metre kalmıştı. Birden yavaşladı. Motor durdu. Sonra geri geri gitti. Panik oldu. Elektriği kestiler. Meydanı boşalttılar. İnsanlar kaçıştılar. Geminin içinden insanlar çıktı sağa sola koştular. Durumu toplayınca normale döndü. Büyük bir felaket olabilirdi" dedi. Orhan Karaytu ise, "Yük gemisi sürüklendi. Biz burada çalışıyorduk. Bir baktık gemi üzerimize geliyor, tezgahı bırakıp kaçtık. Ardından durdu. Sonra çalışıp gitti. Büyük bir tehlike yaşandı. Neredeyse iskeleye çarpıyordu. Millet çok korktu. İskelede boşaltıldı" diye konuştu.
Çorum Başkan Dere: "2026 yılı Sungurlumuz için şahlanış yılı olacak" Sungurlu Belediye Başkanı Muhsin Dere, greve geldikleri 2024 yılı Nisan ayı bu yana yürütülen üstyapı seferberliğiyle, 2 bin tır hacmine tekabül eden 44 bin 725 ton sıcak asfalt serimi yapıldığını söyledi. Çalışmaların devam ettiğini belirten Dere, "2026 yılı Sungurlu için şahlanış yılı olacak" dedi. Sungurlu Belediye Başkanı Muhsin Dere, göreve başladıktan sonra ilçede yürüttükleri üstyapı çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. "Yol medeniyettir" şiarıyla başlattıkları üstyapı çalışmaların ilçe için bir ilk olduğunu söyleyen Başkan Dere, 2024 yılı Nisan ayından bu yana geçen yaklaşık bir buçuk yıllık süreçte 44 bin 725 ton sıcak asfalt çalışmasının tamamlandığını ve üstyapı çalışmalarının sadece asfaltla sınırlı kalmadığını ifade etti. 90 bin 617 metrekare sathi kaplama asfalt, 95 bin 135 metrekare kilit parke taşı, 24 bin 933 metre bordür çalışması yapıldığını açıklayan Dere, sathi kaplama çalışmalarının özellikle altyapısı henüz yenilenmeyen Karşıyaka, Örnekevler ve Cevheri Mahalleleri başta olmak üzere planlı şekilde yapıldığını ifade etti. "2026 yılı Sungurlumuz için şahlanış yılı olacak" İcraat esaslı çalışmalar yaptıklarını dile getiren Dere, "Göreve gelir gelmez öncelikle Alparslan Türkeş Caddesi, Necmettin Erbakan Caddesi, Recep Tayyip Erdoğan Caddesi, Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi ve Çiftlik Mahallemizin ana yolunda sıcak asfalt çalışmamızı tamamlamıştık. Yine 2025 yılında İlhan Saraltın Caddesi, Saratepe Mevkii, Şehit Muammer Çakır Caddesi, jandarma karakolu civarı, Uzar Yeşil Evler, Kardelen Siteleri mevkii, Yukarı Sanayi Sitemizin tamamı, Şehit Adil Yıldız Caddesi ve bağlantı yolları, Akçakent TOKİ mevkiimiz ve bağlantı yollarında sıcak asfalt çalışmamızı tamamlamış olduk. 44 bin 725 tona tekabül eden bu sıcak asfalt çalışmamız Sungurlu için bir ilkti. 44 bin 725 ton deyip geçiyoruz ve bunu başka bir ifadeyle anlatacak olursak, tır sıcak asfalt 1,5 yıllık bir süreçte Sungurlumuzun sokaklarıyla, caddeleriyle buluşturmuş olduk. Yine aynı şekilde 90 bin 617 metrekarelik alanda da sathi kaplama asfalt çalışmamızı gerçekleştirdik. Sathi kaplama asfalt çalışmamız özellikle henüz su altyapısı yenilenmeyen, Karşıyaka Örnek Evler Mahallelerimiz başta olmak üzere Cevheri Mahallemizin tamamında da sathi kaplama çalışmamızı tamamlamış olduk. Yine 95 bin 135 metrekare Sungurlumuzun muhtelif mahalle ve sokaklarında kilit parke çalışmamızı tamamlamış olduk. 24 bin 933 metrelik bordür çalışması gerçekleştirmiş olduk. Üretken belediyecilik anlayışımız ile Sungurlu’muz için algı değil icraat, polemik değil gelecek inşa ediyoruz. 2026 yılı Sungurlumuz için şahlanış yılı olacak inşallah" dedi. (MCK-MK-Y)
Manisa Manisa Kent Konseyi 2026’ya "Katılımcı ve güçlü Manisa" hedefiyle yürüyor Manisa Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nun yılın son toplantısında, 2025’in acı kayıpları anılırken 2026 yılı için ortak akıl, katılımcılık ve güçlü bir kent vizyonu ön plana çıktı. Manisa Kent Konseyi Yürütme Kurulu, 2025 yılının son toplantısını gerçekleştirerek hem geride kalan yılın değerlendirmesini yaptı hem de 2026 yılına ilişkin hedeflerini belirledi. Manisa Kent Konseyi Başkanı Hakkı Bayraktar başkanlığında yapılan toplantıda, ortak akıl ve katılımcılık vurgusu ön plana çıktı. Toplantıda konuşan Manisa Kent Konseyi Başkanı Hakkı Bayraktar, 2025 yılının Manisa için derin bir hüzünle hatırlandığını ifade etti. Kentin iki önemli değerinin kaybının büyük bir üzüntüye neden olduğunu belirten Bayraktar, "Haziran ayında Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek’in ani vefatı bizleri derinden sarstı. Bu acı henüz tazeyken, kısa bir süre önce de Şehzadeler Belediye Başkanımız Gülşah Durbay’ı amansız bir hastalık nedeniyle kaybetmenin sarsıntısını yaşadık. Üretkenlikleri, genç enerjileri ve Manisa’ya olan sevdalarıyla gönüllerde taht kuran her iki başkanımızı da asla unutmayacağız. Onların bizlere bıraktığı mirasa ve değerlere kararlılıkla sahip çıkacağız" dedi. "Katılımcı ve güçlü Manisa" hedefi 2025 yılı boyunca kentin ihtiyaçlarına yönelik çözüm odaklı çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Bayraktar, 2026 yılına ilişkin hedeflerin de ortak akıl doğrultusunda belirlendiğini söyledi. Bayraktar, "Yürütme kurulu üyelerimizle birlikte geçtiğimiz yılın kapsamlı bir muhasebesini yaptık ve 2026 yılı hedeflerimizi şekillendirdik. 2025 yılında meclis gündemine getirdiğimiz projeleri, Manisa’mızın ve halkımızın faydasına olacak şekilde hayata geçirmek için çalışacağız. Kentimizin daha katılımcı, daha yaşanabilir ve daha güçlü bir geleceğe ulaşması için tüm paydaşlarımızla projeler üretmeye devam edeceğiz" diye konuştu. Başkan Bayraktar, sözlerini şu temennilerle tamamladı: "Manisa Kent Konseyi olarak 2026 yılının ülkemize ve Manisa’mıza birlik, beraberlik, huzur ve güzellikler getirmesini; Cumhuriyet değerlerimize, doğamıza ve insanımıza daha çok sahip çıktığımız bir yıl olmasını diliyorum."
Adana Vurup hastaneye götürdükleri genç öldü, kaçan katil ile arkadaşları yakalanıp tutuklandı Adana’da bir genci çıkan tartışmada silahla vuran, ardından götürdükleri hastanede ölmesiyle kaçan şahıs polis tarafından yakalandı. Yakalanan cinayet zanlısının da aralarında bulunduğu 5 şüpheli tutuklanırken, olayın 4 ay önce yaşanan darp nedeniyle başlayan husumetten kaynaklandığı ortaya çıktı. Olay, 28 Aralık 03.00 sıralarında merkez Çukurova ilçesine bağlı Toros Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Veli Arslandağ (21) yaklaşık 4 ay önce F.B.’yi (29) arkadaşlarıyla birlikte darbetti. Aradan geçen sürenin ardından F.B., arkadaşları Ö.F. (26), B.Y. (21) ve B.K. (23) ile birlikte Arslandağ’ın yaşadığı apartmanın önüne geldi. Bu sırada Arslandağ eve geldiği anda taraflar karşılaştı. Burada başlayan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavgada F.B., tabanca ile ateş açtı. Arslandağ kanlar içerisinde yere yığıldı. F.B., yanında bulunan arkadaşlarıyla birlikte ağır yaralanan Arslandağ’ı özel bir hastaneye götürdü. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen Arslandağ hayatını kaybetti. Olayın ardından F.B., tanıdığı E.D.’yi (40) arayarak kendisini hastane yakınından aldırıp kaçtı. Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, hastanede bulunan olayla bağlantılı 3 şahsı gözaltına aldı. Cinayet zanlısı F.B. ile kaçmasına yardımcı olan E.D. ise Mersin Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) otoyolunda yakalandı. F.B.’nin emniyetteki ifadesinde, "4 ay önce beni durduk yere dövdüler, zoruma gitti. Sosyal medyada benim hakkımda hakaret ettiklerini gördüm. Evine konuşmak için gittim. Veli bana bıçak çekti, ben de kendimi korumak için ateş açtım" dediği öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 5 şüpheli de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Malatya Yaklaşık 95 yıl önce üretimine başlanan ’kara lastik’ varlığını sürdürüyor Türkiye’de 1930’lu yılların başında üretimine başlanan ve çarıktan ayakkabıya geçiş sürecinin simgelerinden biri olan halk arasında "cizlavit" yada "Ankara lastiği" olarak bilinen kara lastik aradan geçen yaklaşık 95 yıla rağmen Malatya’da hala ilgi görmeye devam ediyor. Özellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşların tercih ettiği kara lastik günümüzde sadece kullanım amacıyla değil ev ve iş yerlerinde aksesuar olarak değerlendirilmek ve geçmişi hatırlatması amacıyla anı olarak saklanmak için de satın alınıyor. Yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çeken kara lastik üzerine şiirler yazılmış çocukluk dönemini kırsalda geçiren birçok vatandaşın hafızasında yer edinmiş bir ürün olarak varlığını sürdürüyor. "Kara lastiğin tarihi 1932 yılına dayanıyor" Malatya kent merkezinde bulunan geçici konteyner çarşıda ayakkabıcılık yapan esnaf Mehmet Demir, kara lastiğin tarihinin 1932 yılına dayandığını belirterek farklı modellerinin bulunduğunu söyledi. Esnaf Demir, "Bunların bayan içini dediğimiz tabanı düz olan ve 1932’den beri üretilen modelleri var. Bir de bayanlar için topuklu Ankara lastiği bulunuyor. Ayrıca halk arasında Dallas ya da naylon ayakkabı denilen bağ ve bahçede kullanılan modellerimiz de mevcut" dedi. "Daha çok 65-70 yaş aralığındaki amcalarımız, dedelerimiz alıyor" Mesleğe 1993 yılında başladığını ifade eden Demir Ankara lastiği, çizme, cizlavit, zile tepe lastiği ve bayan naylonu gibi ürünleri sattığını belirterek talebin geçmişe oranla azaldığını söyledi. Demir, "Eskisi gibi yoğun talep yok. Daha çok 65-70 yaş aralığındaki amcalarımız, dedelerimiz alıyor. Gençler pek giymiyor ama bu ürünler kaybolmasın diye bulundurmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Malatya’da bu lastikleri satan iki ya da üç esnaf var" Kentte, Ankara lastiği, cizlavit benzeri ürünlerini satan esnaf sayısının oldukça az olduğuna ifade eden Demir, "Şu anda Malatya’da bu lastikleri satan iki ya da üç esnaf var. Spor ayakkabıların yaygınlaşmasıyla talep düştü ama hala soranlar oluyor" diye konuştu. Fiyatlar 100 ile 350 TL arasında değişiyor Fiyatlar hakkında da bilgi veren Demir, cizlavit modellerinin 350 TL, Ankara lastiğinin ise 100 TL’den satışa sunulduğunu belirterek, Ankara lastiğinin cizlavite göre daha dayanıksız olduğunu söyledi.
İstanbul 10 yıllık beyaz yaka işini bıraktı, ’kravatlı taksici’ oldu İstanbul’da 10 yıllık bankacılık sektörü çalışanı Burak Yılmaz, ’insan gözlemlemek’ için çıktığı yolda taksiciliğe başladı. Taksisine binen yolcuları alışılmışın dışında resmi bir tarz ve kravatla karşılayan Yılmaz, "Taksicilik bir kamu hizmetidir, bu işi insanlara memnuniyet verici şekilde yapmak bana mutluluk veriyor" dedi. Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi ve ve Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler yüksek lisans mezunu 35 yaşındaki Burak Yılmaz, 10 senelik bankacılık ve beyaz yaka tecrübesinin ardından sektör değiştirerek taksiciliğe başladı. Kartal Sahili’nde bulunan bir taksi durağında şoförlük yapan Yılmaz, kısa sürede farklı giyim tarzıyla hem diğer taksicilerin hem de yolcuların dikkatini çekti. Takım elbise giyerek direksiyon başına geçen ve bundan dolayı Kendisine ’kravatlı taksici’ lakabı takılan Yılmaz; bunun yolcular nezdinde kötü görünüme sahip taksici profilini kırmaya yardımcı olduğunu ifade etti. "Söylediğimde inanmayanlar, dalga geçenler oldu" Sektörü bırakıp taksiciliğe başlama kararının yakın çevresini şaşırttığını belirten Yılmaz, "Öncesinde 10 senelik bir bankacılık tecrübem vardı; elbette büyük bir değişiklik ama ani bir kararla da olmadı. Sürece yayılan bir şekilde bu kararı aldım. Toplumu gözlemlemek ve yakından tanımak her zaman ilgi alanım oldu. İnsanlarla karşılaşmaktan memnunum çünkü kurumsal dünyada görebileceğiniz insan profili çok sınırlıydı. Ama gündelik hayatın içinde turistle de karşılaşabiliyorsunuz, acil hastaneye giden bir yolcuyla ve adliyeye giden bir davalı ya da davacıyla karşılaşabiliyorsunuz. Hayatı daha dar bir pencereden izlerken daha yakından temas halinde daha büyük bir pencereden izlemeye başlıyorsunuz. Taksiciliğe başlamadan önce bunu paylaştığım insan sayısı sınırlıydı. Bana inanmayanlar, ciddiye almayanlar, ’Burak yine ne saçmalıyor?’ diye dalga geçenler oldu. Fakat bir o kadar destekleyenler de oldu. İnsanlar şaşırarak neden yaptığımı sordular. Neden yaptığımı açıklayınca da güzel ve pozitif bir şekilde yaklaştılar. Tabii ki olumsuz tepkiler başlamadan önce ve başladıktan sonra geldi; ama asıl olumsuz tepkinin geleceği yere yani aileme henüz haber vermedim." "Yolculardan ’Sanki az önce banka şubesini kapatmışsın da taksiye çıkmışsın’ diyenler oluyor" Yılmaz, kendisine ’kravatlı taksici’ lakabının verilmesinden memnun olduğunu dile getirerek bunun yolcular üzerinde de olumlu bir etki oluşturduğunu belirtti. Yılmaz, seçtiği giyim tarzı ve aldığı geri dönüşlerle ilgili olarak şunları söyledi: "Özellikle ilk başladığım 10-20 günde buradaki abilerim ve üstatlarım durak içinde ya da telefonda bana öyle seslendiler. Kimi yolcular da duraktan geçerken görüp ’Vay, kravatlı taksici de varmış’ dedi. Ben de bunu benimsedim. Çünkü aslında ben ilk günden itibaren böyle giyinmiştim. Hem yaptığım işe kendimden bir şey katmak istedim. Mesela üçüncü müşterim yaşlıca bir amca ve teyzeydi. Amca, ’Öğretmenim bana kıyafet şahsiyettir derdi, ben sizde bunu gördüm ve çok sevindim’ dedi. Neden böyle giyindiğimi soranlar oluyor, ’Abi sanki az önce banka şubesini kapatmışsın da taksiye çıkmışsın’ diyenler oluyor. Taksi aslında günün koşuşturmacasını biraz daha hızlandırmak için tercih edilen bir ulaşım aracı, aynı zamanda da bir kamu hizmeti. Bu işi insanlara memnuniyet verici bir şekilde yapmak da bana mutluluk veriyor. Olumsuz bir geri dönüş hiç almadım, genellikle şaşırmayla beraber takdirle karşılama var ama bunun yaygınlaşacağına yönelik bir umut da maalesef yok." "Taksicilere maalesef çok tepkiyle yaklaşılıyor" İnsanları gözlemlemek için adım attığı yeni mesleğinde taksicilerin karşılaştığı pek çok soruna şahit olan Burak Yılmaz düşüncelerini, "Taksiciliğe ve taksi şoförlerine karşı bir ön yargı ne yazık ki var. Bunun hem yolcuları hem de şoförleri ilgilendiren sebepleri var. Taksiciler güne aslında eksiyle başlıyor ve belirli bir süre içinde yevmiyeyi doldurması lazım. Bu yüzden taksiciler belli bir zaman dilimi içinde olabildiğince çok yolcuyu taşıma içgüdüsüyle hareket ediyor. Hiçbir taksi şoförü ’Ben bu müşteriye kötü bir yolculuk yaşatayım’ diyerek onları yapmıyor. Bir de bu strese gün boyunca İstanbul gibi dünyanın en yoğun trafiğine sahip bir şehirde direksiyon sallamanın stresi de ekleniyor. Taksici sadece taksi sürmüyor; hem yolla, hem yevmiyeyle hem de deneyimsiz ve sabırsız sürücülerle mücadele ediyor. Taksicilere maalesef çok tepkiyle yaklaşılıyor. Ben sivil bir araç sürerken almadığım tepkileri taksi sürerken aldığımı iyi biliyorum" diyerek anlattı.