ASAYİŞ - 24 Haziran 2025 Salı 23:11

Kartal’da korkutan yangın

A
A
A
Kartal’da korkutan yangın

Kartal’da terk edilmiş bir binada henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. İtfaiye ekipleri yangını kontrol altına alırken, alevler çevrede paniğe neden oldu.


Olay, saat 21.00 sıralarında Karlıktepe Mahallesi Elit Sokak’ta bulunan metruk bir binada meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, eskiden kolej olarak kullanılan terk edilmiş binanın çatısında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın kısa sürede büyüyerek çatıyı sardı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri çalışmalar sonucu yangını kontrol altına alarak söndürdü. Yangın, binanın aşağısında bulunan ve dernek olarak kullanılan yerde büyük paniğe neden oldu. Yangında can kaybı ve yaralanma olmadığı öğrenildi.


Yangınla ilgili konuşan Mehmet Ali Arslan, "Zaten burası 2-3 defadır yanıyor. Biz burada İyilik Derneğinin solistleriyiz. Çalışma yapıyorduk. Çalışma esnasında bu yangın çıkınca biz panikledik. Dışarı çıktık. Bir de baktık ki çok kötü yangın çıkmış. İtfaiyeyi aradık. Sağ olsunlar ilgileniyorlar. Kartal’da buraya el atmaları lazım. Neden tinerciler burada barınıyor? Haftanın 3-4 günü çocuklar buraya geliyor ders yapıyorlar. Böyle güzel bir yerde böyle bir şeyin olması üzüntü verici. Arkadaşlarımız da çok korktular. Dumandan etkilenmeye karşı birçok arkadaşımıza ayran içirdik. O yüzden böyle bir şey olmamasını temenni ediyorum. İçeride bazı insanlar vardı. Neden var, kontrol edilmiyor. Bu kısım terk edilmiş. Kartal’a yakışmıyor. Bu 3 oldu yangın çıkalı. İtfaiye devamlı gidip geliyor. O yüzden iyi bir şey değil. Keşke daha önceden tedbirini alsalar. Bu kısım yıkılacaksa yıkılsın, yoksa tedbiri alınsın. Herhangi bir yaralanma olmadı ama arabalar hasar gördü. Yukarıdan camlar malzemeler düştü. Ondan dolayı park halindeki araçlar zarar gördü. Yazık günah onlara da zarar gelmemesi lazım. Dikkat etmemiz lazım gerçekten" dedi.



Kartal’da korkutan yangın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya Havalimanı tuvaletinde doğum yapan Rus turist tahliye oldu, ilk kez konuştu Antalya Havalimanı’nda 2024 yılında engelli tuvaletinde doğum yaptıktan sonra bebeğini terk ettiği iddiasıyla yargılanan 19 yaşındaki Rus vatandaşı Ekaterina Burnazkina davasında yerel mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezası İstinaf Mahkemesi’nin kararıyla bozuldu. Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, olayın "yakınını öldürmeye teşebbüs" değil, "terk" suçu olduğuna hükmederek Ekaterina Burnazkina’nın tahliyesine karar verdi. İlk kez kameralara konuşan Ekaterina Rusya’ya gönderilen bebeğinin telefondaki fotoğrafını sık sık öpüp duygusal anlar yaşadı. Antalya Havalimanı’nda geçtiğimiz yıl 13 Ekim Pazar günü akşam saatlerinde bir engelli tuvaletinde temizlik görevlisi tarafından klozet içerisinde yeni doğmuş bebek bulundu. İhbar üzerine gelen polis tarafından yapılan araştırmada, bebeğin bulunmadan 12 dakika önce Rusya vatandaşı Ekaterina Burnashkina (18) tarafından terk edildiği tespit edildi. Bebeği terk eden Ekaterina Burnashkina’nın, annesi Elena Burnashkina (47) ile birlikte pasaport kontuarlarına giderek ülkeden çıkış işlemlerini yaptırdığı belirlendi. Moskova’ya gitmeye hazırlanan Ekaterina Burnashkina ile annesi, Antalya Emniyet Müdürlüğü Havalimanı Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Yeni doğan bebek de sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Bebeğin annesi Ekaterina Burnashkina ise başka bir hastaneye götürülerek tedaviye alındı. Havalimanı görüntüleri ortaya çıkmıştı Genç kız ve annesinin dava dosyasına giren Antalya Havalimanı’nda yaşadıkları o anlar güvenlik kameralarına yansımıştı. Görüntülerde, annesiyle birlikte tur operatörünün minibüsüyle havalimanına gelen genç kızın elinde valiz, annesinin elinde ise poşetler görülüyor. Oldukça sakin görünün genç kız, eşyaları kargoya teslim ettikten sonra koridorda bir süre geziniyor. Görüntülerde, bir ara iki eliyle belini tuttuğu da kameralara yansıyor. Ardından engelli tuvaletine giren genç kızı annesinin kapıda beklediği ve ardından tuvaletten çıkan kızının elini tutarak oradan uzaklaştığı görülüyor. Görüntülerin devamında genç kız ve annesinin polis kontrol noktasında gözaltına alındıkları ve polis karakoluna götürüldükleri kameralara yansıyor. Tutuklandılar Hastanedeki tedavisinin ardından poliste ifadesi alınan Ekaterina Burnashkina ile annesi Elena Burnashkina sevk edildiği nöbetçi hakimlik tarafından ‘Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı. Bebek devlet korunmasına alındı, 7 ay sonrası Rus yetkililere teslim edildi Bebek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından korumaya alınırken, genç kadın ile annesi aynı cezaevine konuldu. Antalya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkan ikiliden Elena Burnashkina ’nın adli kontrol şartıyla tahliye edilirken, Ekaterina Burnashkina ’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bebek ise tedavisinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce koruma altına alındı ve 7 ay 18 gün süren bakım sürecinin ardından Rusya Federasyonu yetkililerine teslim edildi. Bu arada 9 ay süren yargılama sonunda "Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan Ekaterina Burnashkina 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ekaterina Burnashkina’nın avukatları kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Tahliye oldu, ilk kez konuştu Tüm bu gelişmelerin ardından yerel mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezasını Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi bozdu. Ceza dairesi olayın "Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" değil, "terk" suçu olduğuna hükmedip 9 ay cezaevinde kalan Ekaterina’nın tahliyesine karar verdi. Ekaterina tahliyesinin ardından ilk kez İhlas Haber Ajansı (İHA) kameralarına konuştu. Ekaterina: "Gebeliğimi bilmiyordum, kızımı almak istiyorum" Ekaterina, Türkiye’ye tatil amacıyla geldiğini ve gebe olduğunu olay anına kadar bilmediğini belirtti. Havalimanında lavaboya gittiğinde ani sancılarla karşılaştığını ve bilincinin yerinde olmadığını ifade eden Ekaterina, "Lavaboda çocuk doğdu. O an korktum ve oradan ayrıldım. Kendimi toparlayıp çocuğumu almak için geri döndüğümde polisler yanıma geldi" dedi. Cezaevinde kızının fotoğrafını ilk kez gören Ekaterina, duygusal anlar yaşadı. "Kızımı kendim büyütmek istiyorum. Çok güzel bir kızım var. Rusya’ya gider gitmez kızımı alacağım" diyen Ekaterina, yarım Türkçeyi cezaevinde öğrendiğini ve en çok et yemeyi özlediğini sözlerine ekledi. Avukatlardan açıklama: "Adalet gecikmeli de olsa tecelli etti" Ekaterina’nın avukatlarından Ayşegül Kübra Polat, yerel mahkemenin "Yakın akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan verdiği cezanın hatalı olduğunu ve başından beri "terk" suçu çerçevesinde savunma yaptıklarını vurgulayarak, "Kamuoyu, olayı eksik ve yanlış bilgilerle öğrendi. Olayın arka planı çok farklıydı. İstinaf Mahkemesi, ilk celsede doğru kararı verdi. Ekaterina’nın annesi de daha önce beraat etmişti, bu karar da onandı" diye konuştu. Polat, bebeğin Antalya Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde bakıldığını, ancak geçen ay Rusya’ya götürüldüğünü belirterek, Ekaterina’nın bebeğini almak için hukuki mücadelesinin süreceğini ifade etti. Avukat Beyza Nur Polat İlya ise, "9 ayın sonunda Ekaterina özgürlüğüne kavuştu. Bu dosya başından beri karmaşıktı ve Türkiye’de infial uyandırdı. Ancak müvekkilin eylemi ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ değildi. Mahkemede bunu anlattık ve emsal oluşturabilecek bir karar çıktı" dedi. Ekaterina’nın 9 Temmuz’da tahliye olduğunu ve birkaç gün içinde Rusya’ya döneceğini belirten İlya, beraat için Yargıtay’a başvuracaklarını sözlerine ekledi. Kızının fotoğrafını öptü Cezaevinde kızının 9 aylık fotoğrafını gören Ekaterina, fotoğrafı öperken gözyaşlarına hakim olamadı. Annesiyle yaptığı görüntülü görüşmede de duygusal anlar yaşayan Ekaterina, kızına kavuşma umudunu dile getirdi.
Kayseri Başkan Büyükkılıç’tan Erciyes’te hafta sonu ziyareti Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; hafta sonunda Erciyes’e çıkarak hem vatandaşlarla hem de esnafla bir araya geldi. Başkan Büyükkılıç; "Erciyes’in kışı başka, yazı başka güzel" sözleriyle doğa ve huzur arayan herkesi bu eşsiz atmosfere davet etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; şehrin simgelerinden olan Erciyes Dağı’nda hafta sonunu değerlendirdi. Serin yayla havası ve eşsiz dağ manzarası eşliğinde vatandaşlarla buluşan Başkan Büyükkılıç, hem bölge esnafıyla sohbet etti hem de Erciyes’in dört mevsim sunduğu güzelliklere dikkat çekti. Ziyareti sırasında sıcak ve samimi ilgiyle karşılaşan Büyükkılıç, doğayla iç içe zaman geçirmenin önemine vurgu yaptı. Başkan Büyükkılıç, "Erciyes’in kışı başka, yazı başka güzel. Hafta sonunu fırsat bilip Kayseri’mizin gözbebeği Erciyes’e çıkan kıymetli hemşehrilerimizle ve esnaflarımızla selamlaşıp, sohbetler ettik. Bir yanda serin yayla havası, diğer yanda mis gibi dağ kokusu. Erciyes, dört mevsim yaşayan bir güzellik. Doğayla iç içe, huzur dolu anlar yaşamak isteyen herkesi Erciyes’e bekliyoruz" ifadelerini kullandı. Büyükşehir Belediyesi’nin, Erciyes’i yalnızca bir kış turizmi merkezi olarak değil, yılın her döneminde yaşanabilir ve tercih edilen bir destinasyon haline getirme vizyonu doğrultusunda çalışmaları sürüyor.
Antalya Profesörden denizlerin akciğerleri ’deniz çayırı’ uyarısı Akdeniz’in biyolojik çeşitliliğini destekleyen ve oksijen üretimiyle "denizlerin akciğerleri" olarak bilinen deniz çayırları yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, deniz çayırlarının önemine ve karşı karşıya kaldıkları tehditlere dikkat çekerek, "Bu çayırları kaybedersek Akdeniz tamamen çölleşir" uyarısında bulundu. Deniz çayırlarının, özellikle Posidonia çayırlarının Ege kıyılarından Marmara’ya kadar uzanan sahil şeridinde yaygın olarak görüldüğünü belirten Prof. Dr. Gökoğlu, bu bitkilerin ekosistem açısından kritik bir rol üstlendiğini vurguladı. Gökoğlu, "Deniz çayırları, birçok canlının besinini oluşturuyor. Balıkların yavruladığı, yavrularının saklandığı alanları oluşturuyor. Ekosistemde oksijen sağlıyor, deniz içi erozyonu önlüyor" dedi. Çapalama, kirlilik ve sıcaklık artışı yok oluşu tetikliyor Antalya kıyılarında da yaygın olarak görülen Posidonia çayırlarının özellikle sert zeminlerde tutunduğunu belirten Prof. Dr. Gökoğlu, gemilerin çapa atmasının bu hassas çayırları yok ettiğini ifade etti. Gökoğlu, "Çapalama hem eziyor hem de kırklıyor, yani deniz tabanını sürüyor. Kirlilik ve suyun aşırı derecede ısınması da çayırların ölümüne neden oluyor. Bunları kaybedersek Akdeniz çölleşir, çünkü bu çayırların içerisinde birçok canlı yaşıyor. Hatta köklerinde dahi canlılar barınıyor, birçok canlının da yaşam alanı yok olmuş olur" diye konuştu. "Denizleri havuza çevirdiler, Posidonia’lar yok oldu" Antalya kıyılarındaki bazı bölgelerde yapılan kıyı düzenlemelerinin çayırları yok ettiğini belirten Gökoğlu, şöyle devam etti: "Sıçan Adası’nın batısında güzel Posidonia çayırları vardı, yok oldu. Beldibi’ne doğru olan bölgelerde de aynı durum söz konusu. Alanya tarafında oteller deniz önünü havuz haline getirdi, mendirek yaptılar, doldurdular. Bu uygulamalar su sirkülasyonunu engelliyor, deniz suyunu ısıtıyor ve Posidonia’lara zarar veriyor." Gökoğlu, özellikle nehirlerden gelen kirliliğin Posidonia çayırlarının yapraklarına tortu bırakarak fotosentezi engellediğini söyleyerek, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Bu tortular oksijen alışverişini kesiyor, bitkinin fotosentez yapmasını engelliyor. Çapalama ise en fazla tahribatı veriyor."
İstanbul Çekmeköy Belediyesi’nin LGS kurslarında yüzde 97 başarı Çekmeköy Belediyesi’nin yeni dönemde hayat geçirdiği ders destek projesinden faydalanan 140 öğrenci, LGS ‘de yüzde 97 oranında başarı elde etti. Başkan Orhan Çerkez "Çekmeköy’de gençlerimizin yanında durmaya, onlara umut olmaya devam edeceğiz" dedi. Çekmeköy Belediyesi’nin sosyal belediyecilik anlayışıyla hayata geçirdiği projelerden biri olan LGS ders destek projesi ilk yılında meyvelerini verdi. Aile ekonomisine destek olmak amacıyla ilçede yaşayan öğrenciler için tamamen ücretsiz şekilde hizmet veren kurslarda eğitim alan 140 öğrenci, yakaladıkları başarı ile ailelerini ve öğretmenlerini sevince boğdular. Sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından gençler heyecanlarını Başkan Orhan Çerkez’le paylaştılar. TOGG’la sınava giden kuzenler yüzde 5’lik dilimde yer aldı Çekmeköy Belediyesi’nin düzenlediği kurslarda 8 ay boyunca uzman eğitmenler eşliğinde sınava hazırlanan gençlerden biri olan Yunus Emre, LGS’ye Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez’in öğrenciler ve şehit aileleri için tahsis ettiği TOGG markalı araçla katılmıştı. Sınavın gerçekleştiği gün Yunus Emre’yi okulluna Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez bizzat kendisi bırakmıştı. Keyifli bir yolculuğun ardından sınava giren Yunus Emre yüzde 5’lik dilime girerek büyük bir başarıya imza attı. Bu başarı titiz bir çalışmanın ürünü Çekmeköy Belediyesi tarafından LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrencilere yönelik açılan ücretsiz kurslar, hem aile bütçelerine katkı sağladı hem de gençlerin eğitim yolculuğuna güçlü bir destek sundu. Alanında uzman eğitmenlerin görev aldığı kurslarda, öğrencilerin sınav sürecini eksiksiz ve mağduriyet yaşamadan geçirmesi hedeflendi. Eğitimde fırsat eşitliğini esas alan bu uygulama, geleceğini planlayan gençler için önemli bir adım olurken, belediyenin sosyal sorumluluk anlayışını da gözler önüne serdi. Kurslarda eğitim veren öğretmen kadrosu ve eğitim materyalleri belediye yönetimi tarafından titizlikle seçildi. "Gençlere umut olmaya devam edeceğiz" Çekmeköy Belediye Başkanı Orhan Çerkez, "Seçim arifesinde sokaklarda dolaştığımda eğitim ile ilgili bir eşitsizlik vardı. Çekmeköy eğitim vadisi ama kolejlerle, özel okullarla dolu. Çekmeköylü komşularımızın ekonomik durumların biraz daha iyi olmadığından dolayı çocuklarını dershanelere göndermeyen aileler vardı. Kazandığımda ilk hayalim çocuklarımıza bir dershane açmaktı. Ve geldik, liseye hazırlık ve üniversiteye hazırlık kurslarını açtık. Öğrencilerimizin birçoğu yüzde 5 ve yüzde 10’a girerek büyük başarı elde etti. Öğrencilerinde başarısını görmek bize emeğimizin boşa çıkmadığını gösterdi. Ailelerimiz ile birlikte, hocalarımız ile birlikte büyük bir başarı sağladık. Bu beni çok mutlu etti. Çocuklar çok önemli, eğitim çok önemli çünkü geleceğimiz bizim. Onlara nasıl şekil verirsek öyle gider. Yarınların mimarı, doktoru, mühendisinin buradan çıkacağından eminim. Gelecekte daha da başarılı olacağımıza inanıyorum. Çocukların başarısını gördükçe sınıflarımızın sayısını çoğaltmaya, öğrencilerimizin sayısını arttırmaya karar verdik. Biz eşitlik fırsatı verdik, öğrenciler emek sarf ettiler kazandılar. Bizim hayalimizi gerçekleştirdiler" dedi. "Başkanımızın sevecenliği ve güler yüzlü oluşu bütün heyecanımı aldı" Başkan Orhan Çerkez’in LGS sınavına TOGG ile götürdüğü Yunus Emre Kızılelma, "Öncelikle Başkanımıza ve öğretmenlerimize çok teşekkür ediyorum. Çok güzel bir dönem geçirdik. Öğretmenlerimiz hem psikoloji anlamında hem de eğitim anlamında çok büyük katkıda bulundular. Başkanla beraber sınava gitmiştim. O gün beni çok mutlu etmişti. Ondan dolayı başkanımıza çok müteşekkirim. Sınav sabahı kalktığımda arabayı gördüm, içimde bir heyecan vardı. Başkanımızın sevecenliği ve güler yüzlü oluşu ile benim bütün heyecanımı üstümden aldı. Böyle güzel bir puan yaptığım için onunda katkıları var. Yüzde 5’lik dilime girdim, tercihlerimizi öğretmenlerimizin desteği ile yapacağız" dedi. LGS ders destek kursu öğrencisi Ece Hediye Sare Ceylan, "Herkese verdiği emekler için çok teşekkür ederim. Bu dershane bana çok güzel katkılar sağladı. Öğretmenlerim ayrı, arkadaşlarım ayrı çok güzel bir eğitim gördüğümü düşünüyorum. Yüzde 10’luk dilime girdim, istediğim yeri kazanıyorum. Bunu hem Orhan Başkana, hem öğretmenlerime hem de arkadaşlarıma borçluyum çok teşekkür ederim" dedi.
Kayseri Başkan Büyüksimitci: "Türkiye Cumhuriyeti tüm egemenlik yetkisini milletimizden almaktadır" Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci; 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesi ile bir açıklama yaparak, "Türkiye Cumhuriyeti tüm egemenlik yetkisini kayıtsız ve şartsız olarak milletimizden almaktadır. Demokrasimize yönelen her türlü saldırı dün olduğu gibi bugün de en sert şekilde karşılık bulacaktır" dedi. Başkan Büyüksimitci açıklamalarında şu ifadelere yer verdi; "Her bakımdan bir dönüm noktası olan 15 Temmuz gecesi göstermiştir ki; hiçbir ihanet odağı, milli ruh ve demokrasi inancımız karşısında duramaz. Türkiye Cumhuriyeti tüm egemenlik yetkisini kayıtsız ve şartsız olarak milletimizden almaktadır. Demokrasimize yönelen her türlü saldırı dün olduğu gibi bugün de en sert şekilde karşılık bulacaktır. Türkiye demokrasisine ve hukuk devleti yapısına kasteden bu alçakça saldırıyı unutmadık ve unutmayacağız. Gücünü sandıktan, yetkisini milletten almayan bir idareyi asla meşru kabul etmeyiz. Demokrasi ve milletin iradesi dışında bir seçeneğe de boyun eğmeyiz. 15 Temmuz gecesi milletimizin gösterdiği direniş bunun en güzel örneğidir. Hain darbe teşebbüsüne o gece kararlılıkla karşı durduğumuz gibi, bundan sonra da tüm terör örgütlerine karşı devletimizin ve güvenlik güçlerimizin verdiği mücadelenin yanında olacağız. Bu vesile ile 15 Temmuz şehitlerimiz başta olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle ve şükranla yâd ediyoruz. Bu şanlı direniş sürecinde gazilik mertebesine erişen kahramanlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Yedi düvele göğsünü siper ederek, bu aziz vatanı yeniden vatan kılan necip milletimizi de şükranla ve saygıyla selamlıyoruz."