GÜNDEM - 10 Mayıs 2024 Cuma 15:39

Kasımpaşa Mevlevihanesi, 99 yıl aranın ardından hizmete giriyor

A
A
A
Kasımpaşa Mevlevihanesi, 99 yıl aranın ardından hizmete giriyor

İstanbul’da üçüncü en büyük Mevlevihane olan Kasımpaşa Mevlevihanesi 99 yıl aradan sonra hizmete açılacak. Üç yüz sene boyunca Osmanlı medeniyetinde insan yetiştiren irfan ocakları arasında yer alan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan Kasımpaşa Mevlevihanesi, 11 Mayıs Cumartesi günü kapılarını açıyor.


17’nci yüzyılın mirası, İstanbul’un Galata ve Yenikapı Mevlevihanesinden sonra üçüncü büyük Mevlevihane olan Kasımpaşa Mevlevihanesi, 99 yıl aradan sonra yeniden kapılarını açmaya hazırlanıyor. Kurulduğu tarihten itibaren üç yüz sene boyunca Osmanlı medeniyetinde insan yetiştiren irfan ocakları arasında yer alan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan Mevlevihane, 99 yıl aradan sonra yeniden hizmet etmek için açılıyor. İnsan ve İrfan Vakfı tarafından aslına uygun restore edilen yapı, tasavvuf, eğitim ve sanat alanlarında insanların yetişmesine hizmet etmek 11 Mayıs Cumartesi günü açılacak.


Mevlevihane’nin bahçe kısmında bulunan atölyeler öğrencilere hizmet verecek. Öğrenciler bir yandan Tarihi Mevlevihane’de eğitim görürken, öte yandan kurulan bu atölyelerde el sanatı gibi alanlarda kendilerini geliştirebilecek.



“Mevlevilik kültürüne geniş bir katkı sağlayacağını düşüneceğimiz çalışmalar olacak”


Kasımpaşa Mevlevihanesi hakkında bilgi veren İlyas Ozan Kaya, “Kasımpaşa Mevlevihanesi İstanbul’un açılan 3. Mevlevihanesi. 1650’li yıllarda Sırrı Abdi Dede önderliğinde açılıyor. Daha sonra da 1925 yılına kadar hiç inkıyada uğramadan 300 yıl boyunca medeniyetimizin ihtiyacı olan insan yetiştirme vazifesiyle görevini devam ettiriyor. 1925’te tekkeler kapatıldıktan sonra günümüz tarihine kadar burası çeşitli amaçlar için kullanılmış. Önce Semaver Güreş Kulübü olarak kullanılmış, güreş müsabakalarına ev sahipliği yapmış. Harem kısmı ilkokul olarak kullanılmış. Daha sonra ihtiyaç sahiplerine odalar vakıflar tarafından kiralanmış. Bir süre sonra da 1970’li yıllardan sonra da yanarak kül olmuş. 2016 yılında da devlet büyüklerimizin gayretleri ve hüsnü niyetleriyle Hüseyin Vassaf Bey’in Sefine’sinde altın kafestir dediği bu güzel mekan ihlal edilmeye başlanmıştır. Bugün de inşallah çok kısa bir süre sonra açılışımızı gerçekleştireceğiz ve mekan olarak aslına rücu ederek insanlığa hizmet etmeye devam edecek. Bura tıpkı eskiden olduğu gibi tasavvuf eğitim ve sanatlarıyla birlikte bu zamanda da hizmet etmeye gayret edeceğiz. Bu minimalde Mesnevi ve Mesnevi Hanlık çalışmalarımız olacak aslına ve geleneğe uygun bir şekilde. Mevlevilik kültürüne geniş bir katkı sağlayacağını düşüneceğimiz çalışmalar olacak” ifadelerini kullandı.



“Evliya Çelebi’yi bütün dünya tanıyorsa bu Mevlevihane’de Abdullah Dede’nin tabiriyle başlıyor”


Mevlevihane’nin Evliya Çelebi üzerinde etkisini ve tarihi önemini vurguladığı hikayeyi anlatan Kasımpaşa Mevlevihane’sinin kurucu temsilcisi Abdurrahman Tevruz. “Evliya Çelebi bu minyatürde anlattığımız Zehra Kaku hocamızın yaptığı hikâye de şöyle; Evliya Çelebi 1630 yılında bir rüya görüyor. Bunu kendi kitabında yazdığı için biliyoruz. O rüyasını Abdullah Dede’ye anlatıyor. Üsküdar’dan Kasımpaşa Mevlevihane’sine geliyor. Bu odada Abdullah Dede’ye rüyasını anlatmak üzere müsaade istiyor. Abdullah Dede de “Buyur evlat” diyor. Evliya Çelebi rüyasında Peygamber efendimizi(sallallâhu aleyhi ve sellem) görüyor ve ona “Şefaat ya Resulallah” diyeceğine “Seyahat ya Resulallah” diyor. Sonra dilim sürçtü diyor ve çok üzülüyor rüyasında. Abdullah Dede de, “Halbuki sana söylettiler” diyor Evliya Çelebi’ye. Seyahatnameyi, Evliya Çelebi’yi bütün dünya tanıyorsa bu odada bu Mevlevihane’de Abdullah Dede’nin tabiriyle başlıyor” dedi.



Kasımpaşa Mevlevihanesi, 99 yıl aranın ardından hizmete giriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi, şampiyonluğu taraftarlarla kutladı Türkiye Basketbol Ligi play-off mücadelesinde şampiyon olarak Süper Lig’e yükselen Mersin Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü (MSK) şampiyonluğunu kutladı. Sarı-siyahlı basketbolcular, kutlamada kendilerini yalnız bırakmayan taraftarlarla buluştu. Mersin Millet Bahçesi’nde bir araya gelen basketbolcular, teknik ekip ve taraftarlar üstü açık otobüslerle kentte şehir turu yaptı. Konvoy yapan ekibe, vatandaşlar alkışlarla destek verdi. Konvoydakiler, Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Tezahüratlar eşliliğinde teknik heyet ve basketbolcuların tek tek anons edilerek sahneye davet edildiği kutlamada, oyuncular kazandıkları kupayı havaya kaldırdı. 10 yıl aradan sonra Süper Lig hasreti son bulan MSK, kente şampiyonluk gururunu yaşattı. "Şehrimize bu şampiyonluğu hediye etmeyi çok istiyorduk" Başantrenör Can Sevim, takımın başına geçtiği ilk günden itibaren verdikleri mücadeleyi şampiyonlukla taçlandıracaklarına inandığını söyledi. Bu doğrultu da hareket ettiğini dile getiren Sevim, mücadelenin sonunda da kazandıklarını ifade ederek, "Çok mutluyuz, çünkü şehrimize bu şampiyonluğu hediye etmeyi çok istiyorduk. Şehrimizi Süper Lig’de temsil edeceğimize bir gün olsun şüphe duymadık. Ne mutlu ki bunu başardık. Emeği geçen herkese, taraftara ve halkımıza teşekkür ediyorum. Onların desteği olmadan yapamazdık" dedi. Play-off’a yükselmenin oldukça zorlu olduğunu dile getiren Sevim, play-off’larda oynayan her takımın birincilik için mücadele ettiğini vurgulayarak, "Orada mücadele dozu, normal sezondan çok daha yüksek oluyor. Özellikle ligin ikinci yarısında başladığımız savunmadaki agresifliğimizden enerji ve güç alarak, hücumu da beraber kontrol ettiğimiz bir yapımız vardı. Bu da bize play-off’ta çok yardımcı oldu. Hiçbir maçı bırakmadık. Play-off’larda 1-2 maç kaybettik ama ne olursa olsun her maça elimizden gelen her şeyin daha fazlasını vererek çıktık ve mücadele ettik. Sonrasında da şampiyonluk geldi" diye konuştu. Oyunculardan taraftara teşekkür Oyunculardan Gökhan Yazıcıoğlu, şampiyonluk maçını kazandıkları için mutlu olduğunu belirterek, “Hepimiz güzel bir sezon geçirdik. Çok mücadele ettik ve çok uğraştık. Karşılığını almak bizi çok mutlu etti" dedi. Deniz Çelen de MSK’nın Süper Lig hedefi ile kurulmuş bir takım olduğunu dile getirerek, “Sonunda bunu başarmış olmak ve seyircinin önünde yaşamak, özellikle evimizde kazanıp da galibiyeti onlarla beraber kutlayabilmek çok keyifliydi. Hepimiz çok mutluyuz" diye konuştu. Canberk Kuş ise taraftarların desteklerinin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Onların desteği olmadan buralara gelemezdik. Bu şehre şampiyonluğu getirdiğimiz için çok memnun ve mutluyuz" ifadelerini kullandı. Ata Turgut da sezon mücadelesine son 2 ay kala dahil olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "Burası çok güzel insanlardan oluşan bir takım. Bu yüzden çok mutluyum. Bu takım sezona şampiyonluk hedefiyle başladı ve bu hedefe ulaştık. Bu takımın en güzel yanlarından birisi de taraftarı. Gerçekten her maçta bizi destekliyorlar ve bize özel olduğumuzu hissettiriyorlar. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Onlar olmasa biz buralara gelemezdik. Onlara çok minnettarız."
Antalya Perge’deki Kestros Çeşmesi, 1800 yıl aradan sonra suyla buluşacak Perge Antik Kenti’nin önemli yapılarından Kestros Çesmesi, yaklaşık bin 800 yıl aradan sonra yeniden su ile buluşacak. 2022 yılında gerçekleştirilen deneme sayesinde çeşmeden su akıtılarak yapının günümüzdeki durumu hakkında gözlemlerde bulunulmuştu. Perge Antik Kenti kazı başkan yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, “İki ay sonra artık çeşmeden ve havuzdan su akmaya başlayacak” dedi. Turizme katkısı olacak Antalya şehir merkezinin 17 kilometre doğusunda bulunan Aksu ilçesinde yer alan Perge Antik Kenti, mimarisi ve mermer heykeltıraşlığı ile ünlü. Antik kentte yapılan kazılarda ortaya çıkarılan heykeller, Antalya Müzesi’ni en önemli heykel müzelerinden biri haline getiriyor. Perge’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren kazı başkan yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, alanda bulunan Kestros Çeşmesi’nin yeniden suyla buluşacağını açıkladı. Dönmez, iki yıl önce gerçekleştirilen deneme sayesinde yaklaşık bin 800 yıl sonra çeşmeden su akıtarak yapının günümüzdeki durumu hakkında gözlemde bulunduklarını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Bu sene projelerimizden bir tanesi de özellikle kentin kuzeyinde bulunan Kestros Çeşmesi dediğimiz alanda suyun akıtılması olacak. Bu projeden sonra suyun çeşmeden akması ve kanaldan aşağı doğru uzanmasıyla, buraya gelecek insanların sayısının daha fazla olacağını tahmin ediyoruz.” “Bütüncül bir restorasyon çalışmasını uygulamaya sokmak istiyoruz” Kestros Çeşmesi’nin, kentin kuzeyinde yer alan akropole doğru uzanan hem kapı hem de çeşme fonksiyonlu bir yapı olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, çeşme yapısının suyun aktığı kısmında 700 metre boyunca uzanan havuz görünümlü bir kanal bulunduğuna işaret etti. Dönmez, “Su çeşmeden akıyor ve bu kanal sayesinde kuzey güney doğrultulu caddenin tam ortasında lüks bir havuz görünümü alıyor. İlk etapta aslında çeşmeye su vermek istiyoruz, şu an da çalışmalarımız başladı. Çeşmeye su verdikten sonra su kavşağa kadar gelecek ve kavşaktan daha sonra yeniden kanala gidecek. Hem su israfı olmayacak hem de çeşmeden su akmış olacak. Çeşmeden su aktıktan sonra da çeşmenin bütüncül bir restorasyon çalışmasını uygulamaya sokmak istiyoruz, heykellerini yerine koymak istiyoruz. Hedefimiz özellikle çeşmeden suyu yeniden akıtarak canlandırmak, yaklaşık iki ay olarak projelendirmiştik yeni başladık. İki ay sonra artık çeşmeden ve havuzdan su akmaya başlayacak” ifadelerine yer verdi.