SAĞLIK - 03 Haziran 2025 Salı 09:15

"Keneden gelen tehlike: KKKA vakaları artışta"

A
A
A
"Keneden gelen tehlike: KKKA vakaları artışta"

Özellikle yaz aylarında artan kene vakalarıyla gündeme gelen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hakkında konuşan Mikrobiyolog Dr. Öğr. Üyesi İpek Ada Alver, "Her yaz Türkiye ve dünyada vaka sayıları giderek artan ve ne yazık ki ölümle sonuçlanan bu hastalık, halk sağlığını tehdit etmektedir. Keneler aracılığıyla bulaşan bu zoonotik enfeksiyon hastalığının herhangi bir radikal tedavisi de olmadığından bu virüsün yol açtığı enfeksiyona yakalanmamak ve korunma önlemleri konusunda bilgi sahibi olmak önemlidir" dedi.


Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının keneler aracılığı ile insana bulaştığını belirten Altınbaş Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi İpek Ada Alver, "Hastalık, başlıca Hyalomma cinsi kenelerin taşıdığı Nairovirüs virüsünün, ısırma esnasında insanlara bulaşması ile meydana gelmektedir. Ayrıca kenenin ısırdığı enfekte hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla temas yoluyla da geçebilmektedir. Bu nedenle özellikle hayvancılıkla uğraşanlar, çiftçiler, veterinerler, doğa sporları ile ilgilenenler ve sağlık çalışanları yüksek risk altındadır. Türkiye’de ise en çok hayvancılıkla uğraşanlar ve piknik yapan ailelerde gözlemleniyor" diyerek risk grupları konusunda bilgilendirmede bulundu.



Hastalığın semptomları şiddetli ve hızlı


KKKA enfeksiyonuna yakalanan bireylerin hastalık semptomlarının şiddetli olduğunu ve kan dolaşımına katılarak hızlı yayılım gösterdiğini belirten Mikrobiyolog Ada Alver, "Yüksek ateş, halsizlik, kas ve eklem ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi hafif semptomlarla başlayıp halüsinasyonlar, konvulsiyonlar, iç ve dış kanama gibi ölümle sonuçlanan daha ağır belirtiler gözlemlenmektedir. Hastaları bu yaşanan iç ve dış kanamadan dolayı kaybetmekteyiz. Bu nedenle enfekte hastaların kan ve vücut sıvıları ile sağlık çalışanlarının ya da diğer hastaların muhtemel teması da hastane enfeksiyonları açısından risk oluşturmaktadır. Bu nedenle bu hastaların ayrı izolasyon odalarında koruyucu ve tek kullanımlık ekipmanlarla tedavi altına alınması gerekmektedir. KKKA bildirimi zorunlu hastalıklar arasında yer almakta ve tüm sağlık kuruluşlarının muhtemel vakaları İl Sağlık Müdürlüklerine bildirmesi gerekmektedir" ifadelerine yer verdi.



Piknik alanlarında kene bertarafı önemli


Piknik alanlarında da KKKA hastalığını bulaştıran kenelerin olabileceği ve korunma yolları konusunda bilgilendirmelerde bulunan Mikrobiyolog Ada Alver, "İklim değişiklikleri ile birlikte bu virüsü taşıyan kene popülasyonunda artış gözlemlenmektedir. En önemli nokta ise enfeksiyon zincirinde önemli rol oynayan kenelerin, özellikle insan popülasyonunun yoğun olduğu piknik alanlarında bertaraf edilmesi gerekmektedir. Diğer yandan özellikle kırsal alanlarda piknik yapılmamalı, tarım faaliyetleri, hayvancılık ya da doğa sporları esnasında uzun kollu giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorap içerisine yerleştirilmeli, vücut düzenli olarak kene yapışması bakımından kontrol edilmelidir. Eğer vücutta keneye rastlandıysa asla kolonya sürmek, kenenin başını çıkarmaya çalışmak, deriyi sıkmak vb. gibi kendi yöntemlerimizle keneyi çıkarmaya çalışmamalıyız. Çünkü dışarıdan uygunsuz müdahale durumlarında kene strese girecek ve virüsü kan dolaşımına aktaracaktır. Bunun yerine muhakkak sağlık kuruluşundan destek almalıyız" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt İdrar yanması şikayetiyle geldi geyik boynuzu taşı ameliyatı oldu Siirt’e idrar yanması şikayetiyle hastaneye gelen Fatih Aslan’da çıkan geyik boynuzu taşı 1 buçuk saatte temizlendi. Siirt’te 34 yaşındaki Fatih Aslan, ateş, üşüme ve idrar yaparken yanma şikayetleriyle hastaneye başvurdu. Yapılan muayene ve testlerin ardından piyelonefrit (böbrek iltihabı) tanısı konuldu ve enfeksiyon tedavisi tamamlandı. Üroloji uzmanı doktor Miraç Ataman, gerçekleştirilen operasyon, hem tıbbi açıdan hem de toplumsal sağlık açısından önemli bir başarı olduğunu söyledi. Ataman, "34 yaşındaki erkek hastamız, ateş, üşüme ve idrar yaparken yanma şikayetleri ile acil servise başvurdu. Yapılan değerlendirme sonucunda piyelonefrit (böbrek iltihabı) tanısı konuldu ve yatış yapılarak enfeksiyon tedavisi başarıyla tamamlandı. Tanı sürecinde yapılan Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntülemesinde böbreğin tamamını kaplayan, sert yapıda(950-1450 HU), literatürde staghorn olarak adlandırılan ve halk arasında ‘ geyik boynuzu taşı ’ diye bilinen büyük taş saptandı. Staghorn taşlar böbreğin tüm boşluklarını doldurup, tekrarlayan enfeksiyonlara ve uzun vadede böbrek fonksiyon kaybına yol açabildiğinden tedavisi hayati önem taşımaktadır. Biz de bu vakamızda, Perkütan Nefrolitotomi (PCNL) yöntemiyle böbreğe küçük bir cilt kesisi üzerinden girerek endoskopik cihazlarla taşları parçalayıp çıkardık. PCNL, özellikle çapı 2 cm’den büyük ve kompleks taşlarda altın standart kabul edilmektedir. Normalde staghorn taşların temizlenmesi uzun süren ve çoğu zaman birden fazla seans gerektiren zorlu bir süreçtir. Modern altyapısı sayesinde, ciltten tek giriş yolu açılarak yaklaşık 1,5 saatlik bir seansta böbreğin tüm taş yükü başarıyla temizlendi" dedi. Hasta Fatih Aslan, hastaneye idrar ağrısıyla geldiğini belirterek, "Böbrekte ciddi bir taş olduğu ve bu taşla doktor ilgilendi Allah razı olsun. Böyle bir taşın en az 3 ameliyatla alınacağı söylenildi. Tek seansta hallolması epey mutlu etti" diye konuştu.
Balıkesir Balıkesir’de üniversiteli gençler çevreci projede görev aldı Edremit ilçesinde üç yıl önce hayata geçirilen Kazdağları Bal Ormanı projesine çok sayıda kişi ve kurum destek oluyor. Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Meslek Yüksekokulunda İş-Kur Gençlik Programında istihdam edilen 30 öğrenci de Bal Ormanında kestaneler ile ağaç fidanlarını toprakla buluşturdu. Burhaniye Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı İlhan Deveci’nin öncülüğünde Bal Ormanında 26 kilo kestaneyi toprakla buluşturan ve 40 fidanı diken öğrenciler mutluluk yaşadı. Burhaniye Meslek Okulu Müdür Yardımcı İlhan Deveci, bu güne kadar 40 bin fidanın toprakla buluşturulduğunu kaydederken hedefin 120 bin olduğunu söyledi. Projede görev alan öğrencilere teşekkür eden Müdür Yardımcısı İlhan Deveci, "Burhaniye Meslek Yüksekokulu olarak 30 öğrencimizi İş-Kur kapsamında istihdam ediyoruz. Bu Bakanlığımızın gençlere dönük bir projesi. Öğrencilerimiz toplumsal faaliyetlerde görev alıyorlar. Ülkelerine katkı sağlamak için caba sarf ediyorlar. Bu gün de onlarla burada kestaneleri toprakla buluşturduk. Fidanları diktik. Bal ormanı ve Balköy projesine katkıda bulundular. Onları iş hayatına hazırlıyoruz. Onu yaparken de sosyal sorumluluk projelerde önemli faaliyetlerde bulunuyorlar. Öğrencilerime teşekkür ediyorum" dedi. Projeye katılan öğrencilerden Elanur Zariç de, "Bu gün Bal ormanına fidan dikmek için geldik. Kestane tohumlarını toprakla buluşturduk. Fidanlarımızı diktik. Öğretmenlerimizin desteği ile ormanımıza katkıda bulunduk" İrem Çelik ise, "İş-Kur Gençlik programından geliyoruz. Ormanımıza katkıda bulunmak istedik. Şu an fidanlarımızı diktik. Kestane tohumlarını da toprakla buluşturduk" dedi. Esma Yılmaz da, "Burhaniye Meslek Yüksekokulundan geliyoruz. Biz İş-Kurda çalışıyoruz. Harçlığımızı kazanıyoruz. Bu gün arkadaşlarımızla birlikte buraya fidan dikmeye geldik. Kestanelerimizi ektik. Çok mutluyuz. Hocalarımızada çok teşekkür ediyoruz" dedi.