SAĞLIK - 07 Temmuz 2025 Pazartesi 12:09

KLİMİK Derneği Başkanı Prof. Dr. Aygün’den ‘kene’ açıklaması: "Başvuruların büyük bir kısmı temel noktalardaki bilgisizlikten kaynaklanıyor"

A
A
A
KLİMİK Derneği Başkanı Prof. Dr. Aygün’den ‘kene’ açıklaması: "Başvuruların büyük bir kısmı temel noktalardaki bilgisizlikten kaynaklanıyor"

Son dönemde endişeye neden olan keneye yönelik konuşan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Başkanı Prof. Dr. Gökhan Aygün, "Artış trendi dünyada da bahsedilen bir trend. Başvuruların büyük bir kısmı da temel noktalardaki bilgisizlik veya temel sorunlardan kaynaklanıyor, neler yapacağımızı iyi bilmeli, uygulamalıyız. Kene olduğunda onu çıplak elle çıkarmaya çalışmak veya keneyi strese sokmak, sigarayla dokunmak gibi şeyler büyük bir risk. Sivas, Erzurum, Çorum o bölgelerde kırım kongo olguları belirgin bir şekilde var. İstanbul’da kırım kongodan değil ama kene tutmasıyla ilgili başvurularda bir artış gözlemliyoruz. Şu an İstanbul’da kırım kongoya ait kaygı duyulacak bir durum hiçbir şekilde söz konusu değil ama uzun vadede dikkatli olmamız gerekiyor" dedi.


Genellikle ilkbahar ve yaz aylarında park, bahçe, mesire alanı gibi yeşil alanlarda bulunabilen keneler insanlara temas ettiklerinde ciltlerine veya giysilerine tutunup kan emerek çeşitli hastalıklara neden olabiliyor. Son zamanlarda kırım kongo kanamalı ateşi hastalığına neden olarak ölümlerle gündeme gelen kenelere karşı uzmanlar da uyarıyor. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Başkanı, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalından Prof. Dr. Gökhan Aygün, vatandaşların kene tutunmasına karşı alabileceği önemleri aktararak önemli uyarılarda bulundu.



"Daha çok başvurulduğunu görüyoruz, bir artış trendi gözleniyor"


Sürece ilişkin konuşan Prof. Dr. Gökhan Aygün, "Keneyle ilgili hareketliliğin artışı genel olarak gözlediğimiz bir şey. Daha çok başvurulduğunu görüyoruz, bir artış trendi dünyada da bahsedilen bir trend. Anadolu’da zaten tüm bahardan başlayarak artan ve endemik olduğu bölgelerde Sivas, Erzurum, Çorum o bölgelerde kırım kongo olguları belirgin bir şekilde var. İstanbul’da kırım kongodan değil ama kene tutmasıyla ilgili başvurularda bir artış gözlemliyoruz, sayısal olarak şu an ortaya koymuş değiliz. Bu mevsimlerde özellikle hem kene hareketliliği artıyor hem insanların kenelerle temas edebileceği, piknik, doğa gezileri gibi uygulamalar daha çok artıyor. Açık renk, uzun kollu giyinmek, pantolonu çorapların içine sokmak gibi belki en önemlilerinden bir tanesi de gezi sonrası kene yönünden kendimizi bir araştırmak gibi yaklaşımları geliştirmek lazım. İlaçlamalar ya da diğer uygulamalarla keneyi tamamen ortadan kaldırmak veya ondan korunabilmek pek mümkün değil. Kene birçok hastalığı bulaştırabilir ama her kene bir hastalık bulaştırıyor diye bir şey söz konusu değil mesela İstanbul’da kene ısırığı sonrasında kırım kongo çok seyrek durumlar dışında beklenen bir şey değil. Endemik bölgede çok daha belirgin bir kırım kongo riski var, riketsiya, lyme hastalığı gibi ihtimaller söz konusu olabilir. Kenenin kaldığı süre, herhangi bir mikrop taşıyorsa bulaştırma riskini artıracak o yüzden mümkün olan en kısa zamanda keneyi parçalamadan, çıplak elle değmeden çıkartmak lazım. Kene ısırma hikayesi veya şüphesi olduğunda, herhangi bir klinik tablo geliştiğinde bu bilgiyle beraber en kısa zamanda sağlık kuruluşuna başvurmak lazım. Evcil hayvanı olanlarda evcil hayvanda kene bulduklarında aynı insandaki gibi davranmak veya bir veteriner hekime ulaşmak asla o kenelere çıplak elle dokunmamak gerekiyor" dedi.



"Daha önce olmayan şehirlerden tespitler, tek tük olgular şeklinde var"


Son dönemdeki kene hareketliliğinin sebeplerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Aygün, "Küresel ısınma, iklim değişiklikleri gibi durumların katkısı olabileceği düşünülüyor çünkü bilgiler global bir sorundan bahsediyor. Daha önce kırım kongonun bulunmadığı coğrafyalarda, bazı Avrupa ülkelerinde de kene ve ona bağlı olgular bildirilmeye başlandı. ABD’de lyme hastalığına ait artışlardan bahsediliyor. Bunların hepsi kene aktivitesinin de artışta olduğunu düşündürüyor. Şu an hiç görmediğimiz şehirlerde de kırım kongo olguları görülebilir mi, mümkün. Daha önce olmayan şehirlerden tespitler Ege Bölgesi’nden vs. küçük küçük tek tük olgular şeklinde var. Daha önceden de İstanbul’da tanı konulan olgular olmuştu, İstanbul’a çok gelen oluyor, gelen sadece insanlar değil çeşitli malzemeler, mallar, bir sürü şey, onlar da kene taşıyıcısı olabiliyor. Şimdiye kadar İstanbul’da olgular gördük, İstanbul’da tanı koyduk ama hiçbiri; birkaç nadir olgu dışında İstanbul’da kaynaklanan olgular değildi. Hangi hastalarda çok daha ağır seyrediyor derseniz; gebelerde, immün sistemi bozuk olanlarda daha ağır seyrediyor. Bu sene ki durumu ben de çok merak ediyorum, nasıl bir süreç yaşayacağız hem sayısal hem ölüm oranları konusunda. Şu an bir şey söylemek zor ama şu anki duruma göre eldeki, bilebildiğimiz sayılara göre bir artış trendi ve ona bağlı olarak bir ölüm trendi artıyor olabilir. Şu an için etkili bir aşısı yok, çok net birebir etkili tedavisi yok" diye konuştu.



"İstanbul’da kaygı duyulacak bir durum söz konusu değil ama uzun vadede dikkatli olmamız gerekiyor"


Kene tutunması durumunda nasıl hareket edileceğinin bilinmesinin çok önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aygün, sözlerine şöyle devam etti: "Gelen başvuruların büyük bir kısmı da temel noktalardaki bilgisizlik veya temel sorunlardan kaynaklanıyor, bilgi sahibi olmalıyız, neler yapacağımızı iyi bilmeli, uygulamalıyız. Şu an İstanbul’da kırım kongoya ait kaygı duyulacak bir durum hiçbir şekilde söz konusu değil ama uzun vadede hem odaklar oluşması hem bu türlerin adaptasyonu konusunda çok duyarlı, dikkatli olmamız gerekiyor. Kırım kongo kanamalı ateşinden vefat sonrası cenaze hazırlanması aşamasındaki kişilerin çok dikkatli olması lazım, onunla ilgili neler yapılacağı belirleniyor. Yok efendim kireçle, tabutla gömme gibi şeyler hiçbir şekilde anlamlı veya önerilen şeyler değiller. Kene olduğunda onu çıplak elle çıkarmaya çalışmak veya keneyi strese sokmak, sigarayla dokunmak gibi şeyler büyük bir risk. Bir an önce çıkartmalıyız ama çıplak elle dokunursak hele hele patlatırsak, strese sokarsak bir mikrop bulaşmadı ise bulaşmasını artırabiliriz. Kene tutulmasını kendileri çıkaran çiftçilerde daha çok kırım kongo bulaşı gözlemlemiştik bunun önemli bir risk olduğunu biliyoruz"


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir’den vatandaş başvuru süreçleri için değerlendirme toplantısı Kayseri Büyükşehir Belediyesi, vatandaşlardan gelen başvuruların hızlı, doğru ve mevzuata uygun şekilde sonuçlandırılması için tüm birimlerin katılımıyla kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı, Alo 153, Beyaz Masa, Web Formu, WhatsApp ve CİMER üzerinden belediyeye ulaşan vatandaş başvurularının daha etkin yönetilmesi amacıyla kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Büyükşehir Belediye Meclis Salonu’nda düzenlenen toplantıya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Temeltaş, daire başkanları, müdürler ve personel katıldı. Genel Sekreter Yardımcısı Fatih Temeltaş, toplantının Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaş odaklı hizmet anlayışını güçlendireceğini belirterek, tüm katılımcılara teşekkür etti. Temeltaş, "Kayseri Büyükşehir Belediyesi adı üzerinde ‘büyük şehir’, bir imajı, prestiji olan bir belediye, o yüzden bu konuya çok önem veriyoruz. Katılımlarınız için çok teşekkür ediyorum" dedi. Toplantıda, başvuru süreçlerinin hızlandırılması, veri girişlerinin standartlaştırılması ve birimler arası koordinasyonun güçlendirilmesine yönelik analizler ve sunumlar yapıldı. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı, Akıllı Şehircilik ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, Mali Hizmetler Daire Başkanlığı ve Hukuk Müşavirliği tarafından ayrı ayrı sunumlar gerçekleştirildi. Vatandaş başvurularında genel durum değerlendirmesi yapılırken, YBS’ye hatasız veri girişinin süreçteki gecikmeleri ciddi oranda azalttığı ifade edildi. Kamu hizmet standart süreleri üzerinden birim bazlı performans analizlerinin paylaşıldığı toplantıda, ayrıca başvuruların hukuki çerçevesi, belediyelerin mevzuat yükümlülükleri ve özellikle CİMER cevaplarında uyulması gereken standartlar konusunda bilgilendirme yapıldı. Toplantıda ayrıca, vatandaş başvurularını değerlendiren birim personelinin görev değişikliği, geçici görevlendirme veya ayrılış gibi durumlarında sorumlu kişi bilgilerinin ivedilikle Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı, Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü’ne bildirilmesinin zorunlu olduğu hatırlatıldı. Toplantının sonunda, süreçlerin hızlandırılması, birimler arası iletişimin güçlendirilmesi, veri giriş doğruluğunun arttırılması ve aylık performans raporlamasının başlatılması konularında ortak kararlar alındı. Program, günün anısına hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Kayseri Talas’ta Sporcu Fabrikası’nın yükselen yıldızları Talas Belediyesinin adeta yetenek üretim merkezi hâline gelen Sporcu Fabrikası, Türk futboluna yeni oyuncular kazandırmaya devam ediyor. Adına yakışır şekilde genç yetenekleri keşfeden ve profesyonel sahnelere taşıyan tesis, iki sporcusunu daha profesyonel liglere göndermenin gururunu yaşadı. Bu yıl hem elde ettiği şampiyonluklarla hem de profesyonel takımlara kazandırdığı 13 oyuncuyla spor camiasında dikkatleri üzerine çeken Talas Belediyespor, başarı grafiğini yükseltmeyi sürdürüyor. Sarı-lacivertli ekip, iki genç oyuncusunun profesyonel liglere adım atmasıyla Talas’ın adını bir kez daha Türkiye’ye duyurdu. Erciyes 38’e çifte transfer Kayseri’yi gelişim liglerinde amatör olarak temsil eden tek takım olan Talas Belediyespor’un U-19 ekibinden orta saha oyuncusu Mehmet Haluk Alagöz ile forvet oyuncusu Mahir Işkın, şehrimizin 3. Lig temsilcilerinden Erciyes 38 Futbol Kulübü’ne transfer oldu. Bu gelişme, Talas’ın spora verdiği desteğin somut bir sonucu olarak değerlendirildi. "Sporcularımız göğsümüzü kabartmaya devam ediyor" Talas Belediye Başkanı ve Talas Belediyespor Onursal Başkanı Mustafa Yalçın, başarıların tesadüf olmadığını vurgulayarak şunları söyledi: "Sporcularımız elde ettikleri başarılarla göğsümüzü kabartmaya devam ediyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana takımımızın ortaya koyduğu performansla Türkiye’de adımızdan övgüyle söz ettiriyoruz. Son 6 yılda yakaladığımız istikrar yalnızca şampiyonluklarla değil, profesyonel takımlara gönderdiğimiz sporcularla da taçlanıyor." Başkan Yalçın, bu sezon U-19, U-17 ve U-16 takımlarının ilk kez amatör olarak Kayseri’yi gelişim liginde temsil ettiğine dikkat çekerek bunun şehrin spor vizyonu açısından önemli bir adım olduğunu belirtti. Başkan Yalçın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: "Gençlerimizin profesyonel liglere adım atması bizler için büyük gurur. Erciyes 38’e transfer olan Mehmet ve Mahir kardeşlerimizi yürekten kutluyor, Türk futbolunun kalıcı başarıya ancak bu pırıl pırıl gençlerle ulaşacağına inanıyorum. Onları yetiştiren antrenörlerimize ve bize güvenerek çocuklarını emanet eden ailelerimize teşekkür ediyorum."