EKONOMİ - 18 Aralık 2024 Çarşamba 12:16

Komagene’ye İhracat Öncüsü Ödülü

A
A
A
Komagene’ye İhracat Öncüsü Ödülü

Yörpaş Yöresel Yiyecekler grubunda faaliyet gösteren Komagene Çiğ Köfte, ‘İhracatın Öncüleri Ödül Töreni’nde ‘Diğer Gıda Müstahzarları Kategorisi’nde ‘Altın Ödüle’ layık görüldü.



Komagene Çiğ Köfte, İstanbul İhracatçı Birliği (İİB) ve İstanbul Hububat Bakliyat Mamülleri Birliği’nin (İHBİR) düzenlediği ‘İhracatın Öncüleri Ödül Töreni’nde ‘Diğer Gıda Müstahzarları Kategorisi’nde ‘Altın Ödüle’ layık görüldü. Ödülü şirket adına Komagene Yönetim Kurulu Başkanvekili Mevlüt Ceyhun Tekdemir aldı.


Törende konuşan Mevlüt Ceyhun Tekdemir, markalarının 3 bin 200 şubesiyle Türkiye’nin 1 numaralı franchise markası olduğunu, başta Avrupa ve ABD olmak üzere dünyanın birçok noktasına çiğ köfte ihraç ettiklerini söyledi.


“Çiğ köfte artık global bir lezzet”


Tekdemir, “Komagene’nin ihracatta böyle bir sıçrama yapması; hem çiğ köfte sektörünün uluslararası arenada kabul gördüğünü gösteriyor hem de Türk markalarının global pazarda yükselen değerini kanıtlıyor. Mesela Avrupa’da dönerden sonra en çok bilinen ve tercih edilen lezzet çiğ köftemiz. Öyle ki lezzetiyle çiğ köftemiz Avrupa damaklarını fethetmeye devam ediyor” dedi.


Markalarının bu başarısının, hem yerel lezzetlerin dünyaya tanıtılmasında hem de ekonomik büyümeye katkıda önemli bir adım olduğunu vugulayan Tekdemir, “Marka olarak, geleneksel Türk lezzetlerini modern yorumlarla dünya mutfağına kazandırmayı misyon edindik. İhracattaki bu başarı, yalnızca bizim değil, aynı zamanda Türkiye’nin global gastronomi arenasındaki yükselişinin bir göstergesi. Bu gururu tüm Türkiye ile paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.


Yerli üretici ile güçlü iş birliği


Marka olarak, yalnızca lezzet değil, aynı zamanda değer üretmeyi de hedeflediklerini vurgulayan Tekdemir, şunları söyledi: “Yerel üreticilerimizden temin ettiğimiz ürünlerle hem kaliteyi garantiliyor hem de Türk tarımını destekliyoruz. Bu iş modelimizle, tüketicilerimizin sofrasına sadece lezzet değil, aynı zamanda emeğin ve dayanışmanın gücünü taşıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilerle el ele veren markamız, geleneksel lezzetleri dünya sofralarına taşırken yerel ekonomiyi ve kültürü de güçlendirmeye devam ediyoruz.”


Komagene’nin girişimcilik hayali kuran bireyler için geliştirdiği mikro iş modeli ile yeni bir fırsatlar sunduğunu, ‘düşük yatırım maliyetleri ve yüksek kazanç potansiyeli’ ile hem küçük çaplı işletmelere hem de bireysel girişimcilere iş sahibi olmanın kapılarını araladığını belirten Tekdemir, ayrıca bin kişilik kadroyla, 3 bin 200 bayi ve bu bayilerde çalışanlarla yaklaşık 15 bine yakın da istihdam oluşturduklarını vurguladı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.