EKONOMİ - 21 Nisan 2025 Pazartesi 11:37

L’Oréal’in 200 milyon euroluk fonları Türk sivil toplum kuruluşlarını bekliyor

A
A
A
L’Oréal’in 200 milyon euroluk fonları Türk sivil toplum kuruluşlarını bekliyor

Günümüzde çevresel ve sosyal değişimlerin olumsuz etkilerine çözüm üretme hedefiyle L’Oréal Grup’un hayata geçirdiği Gelecek için L’Oréal Programı kapsamında, 200 milyon euro değerinde fonlar oluşturdu. Kadınların güçlenmesini destekleyen ve çevreyi koruyan çalışmaları ile bu fonlara dünyanın her yerinden sivil toplum kuruluşları da başvurabiliyor.



"Dünyayı harekete geçiren güzelliği oluşturmak" vizyonuyla sosyal ve çevresel ihtiyaçlara yanıt veren L’Oréal Grup, bu kapsamda kurduğu 200 milyon euroluk fonlarla, sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık konularında küresel çapta farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Şirket, herkesin güvenli, barışçıl ve eşit bir toplumda yaşayabilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları da bu küresel dayanışma fonlarına başvurarak destek alma fırsatına sahip. L’Oréal Türkiye de 22 Nisan Dünya Günü kapsamında sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık konularında projeleri olan tüm Türk STK’ların bu fonlara başvuruda bulunması için çağrı yaptı.


Yapılan açıklamaya göre şirket, çevresel sürdürülebilirlikten toplumsal eşitliğe uzanan geniş yelpazedeki fonlarıyla dünya genelindeki sosyal girişimleri ve STK’ları destekliyor. Bu fonlar, farklı toplumsal ihtiyaçlara odaklanarak kadınların güçlenmesinden iklim krizine, doğanın yenilenmesinden döngüsel ekonomiye kadar pek çok alanda somut çözümler sunuyor.


L’Oréal Kadınların Güçlendirilmesi Fonu, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, yoksulluk ve eğitime erişim gibi alanlarda kadınlara destek sağlıyor. Temel ihtiyaçlardan eğitim ve liderliğe kadar geniş bir yelpazede çözümler sunan fon, bugüne kadar 2,5 milyon kadın ve kız çocuğuna ulaşarak 420 kuruluşa destek verdi. Yalnızca 2023 yılında, 23 milyon euroluk kaynakla 1,3 milyon kadına doğrudan katkı sağlandı. L’Oréal İklim Krizi Fonu, sel, kasırga, sıcak hava dalgası ve kuraklık gibi afetlerden etkilenen topluluklara yönelik çalışıyor. Hem afet öncesi hazırlık hem de acil müdahale süreçlerinde devreye giren fon, 2023-2024 döneminde 10 ülkede 620 binden fazla kişiye ulaştı. Ayrıca, afet öncesinde harekete geçmeyi sağlayan öngörülü finansman modelleriyle hazırlık kapasitesini güçlendiren çalışmalara destek veriyor. L’Oréal Doğanın Rejenerasyonu Fonu, bugüne kadar 6 projeye, L’Oréal Döngüsel İnovasyon Fonu ise 8 şirkete yatırım yaparak döngüsel ekonomi ve sürdürülebilir teknoloji alanlarını destekliyor.


Ortak sorunlara çözüm üretenler için kaynak oluşturuldu


22 Nisan Dünya Günü’nde fonlarını hatırlatarak STK’lara seslenen şirket, kadınların güçlendirilmesini ve çevrenin korunmasını amaçlayan projeleriyle Türkiye’deki STK’ları bu fonlardan faydalanmaya davet ediyor. Bugüne kadar L’Oréal Grup fonlarından Türkiye’den sadece 2 STK’nın yararlandığını anlatan L’Oréal Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü & Ülke Sürdürülebilirlik Lideri İrem Karaoda, "Kadınların güçlendirilmesi ve fırsat eşitliği sağlanması konusunda dünyada atılması gereken çok fazla adım var. Bu yolun katedilmesi için şirket olarak gerek gerçekleştirdiğimiz projeler gerekse iş birliklerimiz ile üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Her iki konuyu da hepimizin ortak sorumluluğu olarak görüyoruz. L’Oréal Grup da bu ortak sorumluluğumuz için projeler geliştiren STK ve sosyal girişimleri desteklemek adına önemli bir kaynak ayırmış durumda. Şirket olarak bizim hedefimiz ise Türkiye’den olabildiğince fazla STK ve sosyal girişimin bu fonlardan faydalanarak, hayata geçirmek istedikleri projeler için kaynak oluşturabilmelerine olanak sağlamak. Bu vesile ile 22 Nisan Dünya Günü’nde dünyamızın öncelikli sorunlarına çözüm arayışında olan tüm STK ve sosyal girişimleri bu fonlardan yararlanmaya davet ediyoruz" dedi.


Şirket sürdürülebilirlikte başarısını sürdürmeye devam ediyor


Açıklamaya göre L’Oréal Grup, çevresel şeffaflık ve sürdürülebilirlik alanındaki liderliğini bir kez daha kanıtladı. Dünyanın en büyük çevresel raporlama platformu olan Carbon Disclosure Project (CDP) tarafından; iklim değişikliği, ormanların korunması ve su güvenliği konularında, üst üste dokuzuncu kez prestijli "A Listesi"nde yer aldı. Grup, CDP’den art arda dokuz yıl boyunca üçlü ‘A’ notu almayı başaran tek şirket olmayı sürdürüyor.


Geçtiğimiz yıl 22 Nisan Dünya Günü’nde Türk start-up Kozalak Yangın ile de iş birliği yapan şirket, İstanbul Heybeliada’daki 1 hektarlık orman alanını yangınlara karşı koruma altına aldı. Yılda 30 ton oksijen üretilmesine katkı sağlamayı ve 50 tonluk karbon emisyonunun da önüne geçmeyi planlayan şirket, yaklaşık 10 bin ağaçtan oluşan orman alanını koruma altına aldı.


‘Gelecek için L’Oréal Sürdürülebilirlik Programı’


UN Global Compact tarafından iş dünyasının en kapsamlı sürdürülebilirlik programı olarak tanınan ‘Gelecek için L’Oréal Sürdürülebilirlik Programı’, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerindeki 17 maddenin 16’sını kapsıyor. Sürdürülebilirlik alanında cesur ve iddialı girişimleri ile öne çıkan şirket sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada bütüncül olarak hareket etmenin önemiyle paydaşlarını da sürdürülebilirlik hedeflerinin bir parçası haline getiriyor. 2020’de duyurulan bu program, 2030 yılına kadar dünyanın en kapsayıcı ve iddialı sürdürülebilirlik hedeflerini içeriyor.



Hedefler şöyle açıklandı:


İklim


’’2030 yılı itibarıyla tüketicilerimizin ürünlerimizin kullanımından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını ortalama ve nihai ürün başına 2016 yılına kıyasla yüzde 25 azaltmasına yönelik yenilikleri hayata geçirmiş olmayı hedefliyoruz.


2030 yılı itibarıyla ürünlerimizin sevkiyatına ilişkin sera gazı emisyonunu 2016 yılına kıyasla ortalama ve nihai ürün başına yüzde 50 azaltmış olmayı hedefliyoruz.


2030 yılına kadar stratejik tedarikçilerimizin, direkt emisyonlarını 2016 yılına kıyasla mutlak rakamlarla yüzde 50 azaltmış olmasını hedefliyoruz.


2025 yılı itibarıyla iş sahalarımızın tümünde enerji verimini arttırarak ve yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanarak karbon nötr olmayı hedefliyoruz.


Su


Geliştirdiğimiz formüllerin gerek anakarada gerek kıyı bölgelerinde sucul eko-sistemlere saygılı olmasını garantilemek adına formüllerimizi 2030 yılına kadar çevresel test platformumuzu kullanarak değerlendireceğiz.


Tüketicilerimizin ürünlerimizin kullanımına ilişkin su tüketimini 2016 yılına kıyasla ortalama ve nihai ürün başına yüzde 25 azaltmaları için Grup olarak kendimizi 2030 yılına kadar yenilemeyi hedefliyoruz.


Endüstriyel süreçlerde kullanılan suyun yüzde 100’ünü 2030 yılına kadar geri dönüşüme ve yeniden kullanıma kazandırmış olmayı hedefliyoruz.


2030 yılında stratejik tedarikçilerimizin, faaliyet gösterdikleri tüm alanlarda su kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde kullanıyor olmasını hedefliyoruz.


Biyo-Çeşitlilik


2030 yılına kadar formüllerimizin ve ambalaj malzemelerimizin biyolojik temelli içerik maddelerinin yüzde 100’ü izlenebilir özellikte olacak ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilecek. Bunların hiçbiri ormanların tahribatına yol açmayacak.


2030 yılı itibarıyla doğal habitatlar üzerindeki olumsuz etkileri azaltmak için içerik malzemelerimizin elde edilmesi bakımından önem arz eden toprak işgalini, 2019 yılına kıyasla iyileştirmiş olmayı hedefliyoruz.


2030 yılı itibarıyla endüstriyel sahalarımızda ve operasyonlarımızda kullanılan binalarımızın yüzde 100’ü, 2019 yılına kıyasla biyo-çeşitlilik üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacak.


Kaynaklar


2030 yılı itibarıyla formüllerimizdeki içerik maddelerimizin yüzde 95’i biyolojik temelli olacak, bol bulunan minerallerden veya döngüsel süreçlerden elde edilecek.


2030 yılı itibarıyla ürünlerimizde kullanılan ambalaj yoğunluğunu 2019 yılına kıyasla yüzde 20 azaltmış olacağız.


2030 yılı itibarıyla ambalajlamada kullanılan plastiklerin yüzde 100’ü geri dönüşüme kazandırılmış maddelerden veya biyolojik temelli kaynaklardan elde edilecek. (Bu hedefin yüzde 50’sine 2025 yılına kadar ulaşmış olmayı amaçlıyoruz.)


2030 yılı itibarıyla sahalarımızda açığa çıkan atıkların yüzde 100’ü geri dönüşüme ve yeniden kullanıma kazandırılacak.


2025 yılına kadar plastik ambalajlarımızın yüzde 100’ünü yeniden doldurulabilir, yeniden kullanılabilir, geri dönüşüme kazandırılabilir veya biyolojik olarak bozunabilir kaynaklardan elde ediyor olacağız.


2025 yılına kadar yeni stantlarımızın yüzde 100’ü döngüsel ekonomi ilkeleri gözetilerek eko-dizayn esasına göre tasarlanacak ve yeni mağazalarımızın yüzde 100’ü sürdürülebilirlik ilkelerimize uygun olarak tasarlanacak.


Grup’un İş Eko-Sistemi


2030 yılına kadar stratejik tedarikçilerimizin çalışanlarının yüzde 100’üne en az geçinmeye yetecek düzeyde maaş verilmesini, kendilerinin ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacağız.


2030 yılında dezavantajlı toplumlardan gelen 100 bin kişinin daha istihdama erişimini sağlayacağız.


Toplumlar


İhtiyaç sahibi kadınları desteklemek için ayırdığımız 80 Milyon Euro değerinde fon ayırarak, kadınların yaşadıkları zorluklara karşı yanlarında olmayı hedefledik.


2030 yılına kadar L’Oréal Doğa Yenileme Fonu, bozulan eko-sistemlerin bir milyon hektarlık kısmının iyileşmesine yardımcı olmak üzere 50 Milyon Euro değerinde yatırım yapmış olacak.


2030 yılı itibarı ile fon, 15 ila 20 milyon ton CO2 salınımının kontrol altına alınmasına katkıda bulunmuş olacak ve yüzlerce iş imkanı oluşturulmuş olacak.


2030 yılı itibarıyla daha döngüsel ekonomiyi destekleyen projeleri finanse etmek için 50 milyon euro değerinde yatırım yapmış olacağız.


2030 yılında 3 milyon kişi markalarımızın sosyal programlarından (suya erişim, eğitime ve mesleki eğitime erişim) yaralanıyor olacak.’’



L’Oréal’in 200 milyon euroluk fonları Türk sivil toplum kuruluşlarını bekliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da 11’inci yargı paketi heyecanı: Aileler cezaevi önünde toplandı Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilerek yasalaşan 11’inci yargı paketi ile birlikte Diyarbakır’da birçok mahkumun serbest kalması bekleniyor. Paketle erken tahliye olacak hükümlülerin aileleri de yakınlarına kavuşmak için Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsüne gelmeye başladı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde 11’inci yargı paketi kabul edilerek yasalaştı. 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle hüküm giyenler, denetimli serbestlik haklarından 3 yıl erken faydalanabilecek. Bununla birlikte ilk etapta yaklaşık 50 bin kişinin tahliye edilmesi bekleniyor. Terör ve örgütlü suçlar ile aile fertleri veya engellilerin hedef olduğu cinayetler, cinsel saldırı-istismar ve deprem sonucu meydana gelen öldürme suçlarında bu hak uygulanmayacak. Paketin yasalaşması ile birlikte Diyarbakır’da Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsünde cezasını çeken hükümlülerin yakınları cezaevi önüne gelmeye başladı. Haktan yararlanacak olan hükümlülerin aileleri, yakınlarının çıkışını heyecanla bekliyor. Diyarbakır’da Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsünde yakınının çıkmasını bekleyen Sultan Agar, ’’Eltimin gelini için geldik. 4 senedir cezaevindeydi. Bize çok mutlu bir haber verdiler. Allah onlardan razı olsun. 11’inci yargı paketini çıkaranlara teşekkür ediyoruz. Cezaevi önüne geldik, tahliyesini bekliyoruz, çok mutluyuz. Bu kadar erken olacağını bilmiyorduk. Bugün kandil, bu haber de bize mutluluk getirdi’’ dedi. Polis ekipleri, cezaevi etrafında geniş güvenlik önlemleri aldı.
Gaziantep Gaziantep Kulübü 2025 Geleneksel Hizmet Ödülü Töreni gerçekleştirildi Gaziantep Kulübü tarafından her yıl düzenlenen Geleneksel olarak düzenlenen Hizmet Ödülü Töreni bu yıl da coşkuyla gerçekleştirildi. Gaziantep’in tarihine, kültürüne ve toplumsal dayanışmasına katkı sunan kişi ve kurumların onurlandırıldığı tören Gaziantep Büyükşehir Belediyesi (GBB) Başkan Vekili Halil Uğur, GBB Genel Sekreter Yardımcısı Oya Alpay, Gaziantep Kulübü Başkanı Kübra Kayın ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Elif Çetindağ ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Gaziantep Kulübü Geçmiş Dönem Başkanları Zeynep Konukoğlu, Hale Konukoğlu ve Ceren Uğurluer, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve misafirler katıldı. Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Gaziantep Kulübü Başkanı Kübra Kayın, 25 Aralık Antep Savunmasının önemine dikkat çekerek, Gaziantep’in yalnızca geçmişiyle değil, üretkenliği ve sorumluluk bilinciyle yaşayan bir şehir olduğunu ifade ederek, "Gaziantep, tarihiyle, direnişiyle ve üretme gücüyle Türkiye’ye örnek olmuş bir şehirdir. 25 Aralık, bir şehrin yoklukta bile umudu diri tuttuğu ve birlik olduğunda neleri başarabileceğini tüm dünyaya gösterdiği gündür. Antep Savunması, Milli Mücadele tarihimizin en şerefli sayfalarından biridir. Atatürk’ün, ‘Antepliler yalnız Antep’i değil, Anadolu’yu da kurtardılar’ sözleri, bu şehrin direnişteki öncü rolünü en güçlü şekilde ortaya koymaktadır. Bizler için bu topraklar sadece üzerinde yaşadığımız bir coğrafya değil, vatanını canından aziz bilen asil bir mücadelenin mirasıdır’’ dedi. Gaziantep Kulübü olarak yalnızca geçmişi anmakla yetinmediklerini vurgulayan Kayın, ‘’Bugün bizlere düşen görev, bu büyük mirası sanayide, kültürde, eğitimde ve sosyal dayanışmada geleceğe taşımaktır. Gaziantep’i öncü kılan güç, tarihinden aldığı bu ruhtur. Kulüp olarak şehrimizin kültürel değerlerine sahip çıkarken, topluma hizmet eden kişi ve kurumları onurlandırmayı da sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Geleneksel Hizmet Ödülümüz, yalnızca bir teşekkür değil, Gaziantep’in birlik ve beraberlik ruhunu, çalışkanlığını, direnişini ve üretkenliğini yaşatanlara sunulan anlamlı bir takdir nişanesidir’’ şeklinde konuştu. Bu yılki Hizmet Ödülü’nün, eğitimde fırsat eşitliğini önceleyen çalışmalarıyla öne çıkan Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği’ne verildiğini belirten Kayın, derneğin çocukların hayata güvenle tutunmasına katkı sunduğunu söyleyerek, ‘’Empati Derneği, yalnızca projeler üreten değil, umut inşa eden çok kıymetli bir sosyal sorumluluk örneğidir. Gaziantep sevgisiyle bir araya gelen idealist kadınların kurduğu bu dernek, çocukların eğitimini merkeze alan yaklaşımıyla şehrimiz adına çok değerli bir misyon üstlenmektedir. Tüm üyelerini, gönüllülerini ve destekçilerini yürekten kutluyorum" ifadelerini kullandı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Halil Uğur da konuşmasında, 25 Aralık Antep Savunmasının yalnızca bir kurtuluş günü değil, aynı zamanda güçlü bir toplumsal duruşun sembolü olduğunu ifade ederek, "Gaziantep, geçmişinden aldığı güçle bugün sanayide, kültürde, eğitimde ve sosyal dayanışmada Türkiye’ye örnek olmaya devam etmektedir’’ dedi. Gaziantep Kulübü’nün kentin sosyal ve kültürel hayatına sunduğu katkılara dikkat çeken Uğur, bu tür ödül törenlerinin toplumsal hafızayı diri tuttuğunu belirterek, "Topluma değer katan sivil toplum kuruluşlarının desteklenmesi, şehirlerimizin geleceği adına büyük önem taşımaktadır. Bu anlamlı organizasyon için Gaziantep Kulübü’nü, şehrimizde eğitime vermiş olduklarını büyük destekler için ise Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği’ni yürekten kutluyorum" diye konuştu. Açılış konuşmaları, Empati İlkokulu 2. Sınıf öğrencileri tarafından hazırlanan müzik ve tanıtım videolarının izlenmesinin ardından Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Elif Çetindağ’da plaket takdim edildi.
Muğla Muğla’nın ‘Altın Kızlar’ı Türkiye şampiyonu Samsun’da gerçekleştirilen 2025 Salon U-13 Salon Okçuluk Türkiye Şampiyonası’nda Muğla Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü okçuları başarılı sonuçlar aldı. Esma Kuş, Zeynep Sare Akarca ve Aysima Aslan’dan oluşan Büyükşehir U-13 takımı Türkiye Şampiyonu olarak Muğla’ya büyük bir gurur yaşattı. Ayrıca Zeynep Sare Akarca bireysel kategoride bronz madalyanın da sahibi oldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’nün başarılı okçuları antrenörleri Dr. Ejder Sözen liderliğinde ulusal ve uluslararası turnuvalarda büyük başarılara imza atmaya devam ediyor. Samsun’da düzenlenen 2025 Salon U-13 Salon Okçuluk Türkiye Şampiyonası’na katılan Muğla Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü okçuları takım halinde Türkiye Şampiyonluğu elde etti. Türkiye Şampiyonası’na 151 kulüp, 1242 sporcu ile katılım sağladı. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras okçulukta Türkiye Şampiyonu olan Muğla Büyükşehir Belediyesi sporcularını ve yeni nesile okçuluk sporunu sevdiren, ulusal, uluslararası turnuvalarda ülkemizi ve Muğla’mızı gururlandıran sporcular yetiştiren, Şeref Diploması ödülüne layık görülen antrenör Dr. Ejder Sözen’i kutladı. Başkan Aras; "Muğla’mızın Yatağan ilçesindeki bir mahallede okçuluk sporunu başlatan ve o mahallenin çocuklarından dünya şampiyonu sporcular çıkaran Dr. Ejder Sözen hocamızı bir kez daha kutluyor, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından Şeref Diploması ödülü için de tebrik ediyorum. Ejder Sözen’in kararlılığı, azmi ve çalışkanlığı sayesinde Muğla’mızın çocukları okçulukta tarih yazarken yeni nesillere de örnek olmaya devam ediyor. Bu jenerasyonun en küçükleri Samsun’da düzenlenen şampiyonada Türkiye Şampiyonu oldular ve Muğla’mızı bir kez daha gururlandırdılar. Antrenörümüz Ejder Sözen’in öğrencileri, Türkiye Şampiyonu Altın Kızlarımız Esma, Zeynep, Aysima’dan oluşan Makaralı Yay Takımı’mızla gurur duyuyor ve bizlere bu sevinci yaşattıkları için teşekkür ediyorum" dedi.