EKONOMİ - 22 Kasım 2014 Cumartesi 14:35

Lüks Ürünlere 223 Milyar Euro

A
A
A
Lüks Ürünlere 223 Milyar Euro

13. Küresel Lüks Tüketim Malları Raporu açıklandı. Raporda uluslararası turizmin ve alım gücü artan orta sınıfın şekillendirdiği küresel lüks pazarının yüzde 5’lik büyüme oranı ile 2014’ü 223 milyar euro ile kapatacağı öngörülüyor.
Yavaşlayan, ancak daha istikrarlı bir büyüme beklenen küresel lüks pazarında coğrafya konseptinden çok küresel tüketici olgusunun ön plana çıkacağı ifade ediliyor.
Küresel lüks mallar endüstrisinin önde gelen danışmanlık şirketi Bain & Company, İtalyan Lüks Mal Üreticileri Federasyonu Fondazione Altagamma işbirliği ile hazırladığı 13. Küresel Lüks Tüketim Malları Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. Rapora göre, 2013 yılını yüzde 7 büyüme ile tamamlayan pazar, 2014’te yüzde 5’lik bir büyüme göstererek yılı 223 milyar Euro ile kapatmayı hedefliyor.
Küresel lüks tüketim malları pazarında 2014’ten başlamak üzere daha yavaş, ancak uzun vadede daha istikrarlı bir büyüme beklendiğini ve pazarda yeni normlar oluştuğunu belirten Bain Türkiye Yöneticisi Serhan Nadir, “Lüks tüketim pazarında coğrafya konseptinden çok küresel tüketici olgusu ön plana çıkıyor. Japonya, Çin ve Güney Amerika hariç küresel pazarların tamamı turizm harcamaları ile şekilleniyor. Türkiye’de de lüks ürün alışverişleri için yurtdışını tercih eden yadsınamayacak sayıda müşteri var. Böylece, harcamanın nerede yapıldığından çok kimin yaptığı daha önem kazanmış durumda. Bu gelişmeler, lüks markaların ürünlerini daha küresel bir bakış açısıyla sunmalarını gerektiriyor; ayrıca lüks tüketim malları endüstrisinin temel taşlarından olan mevsim konsepti de geçerliliğini yitiriyor” dedi.
ÇİNLİLER SEYAHATTE, JAPONLAR EVİNDE DAHA ÇOK HARCIYOR
Rapora göre, 2014 yılında bir önceki yıla göre biraz daha düşük ve yüzde 5’te seyreden bir büyüme bekleniyor. Kur dalgalanmaları, Avrupa’da ısrarlı bir biçimde devam eden ekonomik durgunluk ile Kırım’daki kriz ve Hong Kong’daki protestolar gibi dış etkenlerin lüks tüketim pazarı üzerinde yarattığı negatif etki, Çinli, Amerikalı ve Japon müşterilerin lüks mallara olan talepleri ile dengelenmesi bekleniyor.
Lüks tüketim harcamaları bazında en çok ve en hızlı büyüyen Çinli tüketiciler, yurt dışı seyahatlerinde kendi ülkelerinde olduğundan üç kat daha fazla alışveriş yapıyorlar. Bunun aksine Japon tüketiciler, 2012’den bu yana Japon Yen’inde yaşanan ortalama yüzde 30’luk değer kaybı nedeniyle, lüks harcamalarının çoğunu Japonya’da yapıyorlar.
Amerika kıtasında da lüks ürün harcamalarında turizmin etkisi artarken, dünyanın en büyük Tax-Free alışveriş ağı Global Blue tarafından yapılan araştırmalar, Avrupa’daki turistlerinin satın alımlarında bir yavaşlama ve satın alma davranışlarında da değişmeler olduğunu ortaya koyuyor.
2014’ün ilk sekiz ayına bakıldığında Çinli tüketicilerde yüzde 10’luk bir büyüme görülürken, bu rakam bir önceki yılın aynı dönemindeki büyüme rakamlarının oldukça altında kalıyor. Bu da lüks ürünler spektrumunun “Erişilebilir” ve “Gerçek Lüks” olmak üzere iki ucunda yaşanan kutuplaşmaya işaret ediyor. Rus tüketicilerin alımlarında turizmde yaşanan yavaşlamaya bağlı olarak yüzde 3’lük bir düşüş olmakla birlikte, en üst lüks mallar segmentinde pozitif bir eğilim gözleniyor ve üst gelir segmentindeki tüketicilerin harcamaya devam ettiğine işaret ediyor. Ortadoğu’daki lüks harcamalarında turizmin körüklediği yüzde 11’lik bir artış olduğuna değinilen raporda, Japon tüketiciler tarafından yapılan alımlarda yüzde 15’lik düşüş görülmesine rağmen, “Gerçek Lüks” segmentinde sadece hafif bir daralmanın olduğu ifade ediliyor.
LÜKS AKSESUAR MÜCEVHER VE SAATİ SOLLADI
Kişisel lüks ürünleri de pazarı ayakta tutan ana kategorilerden biri olmayı sürdürüyor. Rapora göre, lüks aksesuarlar yüzde 4 büyüyerek pazardan yüzde 29’luk bir pay aldığı görülüyor. Bu oran, aksesuarı takip eden en büyük iki kategori olan lüks giyim ile daha çok saat ve mücevherin yer aldığı ziynet eşyası kategorilerindeki büyüme oranından daha yüksek. Lüks ayakkabılardaki büyüme 2007’den bu yana ilk kez deri giysi kategorisini sollayarak, deri giysilerden daha hesaplı bir statü sembolü olarak yerini sağlamlaştırdı. Asya’da yaşanan ekonomik sıkıntılar ziynet eşyalarına, özellikle de saatlere olan talebi olumsuz etkiledi ve bunun sonucu olarak pek çok saat üreticisi talep fazlası riskine karşı üretimlerini kıstı.
Çoğu müşteri ödediği paranın karşılığında daha fazla “lüks değer” elde etme arayışı içinde; ikinci el lüks mallar ve outlet satışları yükselişe geçti
Kişisel lüks kategorileri arasında pazarın yüzde 30’unu oluşturan perakende kanalı büyümeye devam ediyor. Rapora göre, mağazadan alışveriş söz konusu olunca, müşterilerin yarısından çoğu tek bir markanın satıldığı mağazaları tercih ediyor. Internet üzerinden alışverişte ise, çok çeşitlilik ve farklı markaların bir arada bulunduğu sanal mağazalar daha ilgi çekiyor.
Araştırmadan çıkan ilginç bir diğer bulgu da, çoğu müşterinin ödediği paranın karşılığında daha fazla “lüks değer” elde etme arayışı içinde olduğu yönünde. Lüks tüketim bütçelerini kısan ve daha makul fiyatlı erişilebilir lüks kategorisindeki mallara yönelen ileri yaştaki tüketiciler ve orta gelirli, potansiyel vadeden tüketiciler toplam hacmi 16 milyar Euro’ya ulaşan lüks kategorisinde sayılmayan üst sınıf premium markaların ve ikinci el lüks pazarının büyümesine yardım ediyorlar. Outlet gibi indirimli satış kanalları da daha sofistike mağaza tasarımları ve lüks ürünler satan normal mağazalardakiyle birebir örtüşen müşteri hizmetleri ile son üç yılda pazar paylarını neredeyse iki katı büyüttüler.
Lüks markalarda ciddi bir kutuplaşma yaşandığını ifade eden Serhan Nadir, “Ayrıca, lüks ürünlere alternatif bir segmentin de hızlı büyümesi söz konusu. Bu segmentteki markalar lüks ürünlerin altında yer alıyor, fakat ürün kalitelerini aşan bir statü sembolü olma yolunda emin adımlarla ilerliyorlar. Yakın zamanda internet üzerinden alışverişin de etkisiyle, ikinci el pazarların yeniden yükselmesine tanık olduk. Bu pazar, yeni ürün satışları için bir risk teşkil etse de, lüks ürünleri dayanıklı tüketim malları haline getirerek değerlerinin artmasını sağlıyor” dedi.
Gelecek 10 yılda da lüks ürünler pazarında büyük değişiklikler bekleniyor. 2025’teki lüks ürün müşterileri için müşteri deneyiminin odak noktası olması beklenirken, müşterilerin fikir üretme, ürün geliştirme ve satış alanında da çok daha aktif bir rol alacakları öngörülüyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.