GÜNDEM - 26 Ocak 2025 Pazar 14:31

Madeni yağda yerli üretim artıyor

A
A
A
Madeni yağda yerli üretim artıyor

Madeni yağda yerli üretimin artmasıyla birlikte, stratejik sektörlerde Türk yağı kullanılmaya başlandı.


Madeni Yağ ve Petrol Ürünleri Sanayiciler Derneği Başkanı Tayfun Kocak, getirilen kısıtlamalar, sıkı denetimler, EPDK takibi ve yeni kurallarla, artık sektörün adını da kirleten ve kendilerinin de çok şikayet ettiği 10 numara yağ olayının tamamen bittiğini belirterek, Artık üretilen madeni yağın içinde belli bir miktarda geri dönüşüm yağı kullanmak zorundasınız. Türkiye’de gerçekten geri dönüşümle ilgili çok güzel tesislerimiz var. Bu konuda belli bir yol aldık ama alınması gereken daha fazla yolumuz var. Türkiye’de modern geri dönüşüm tesislerinin sayısı arttıkça geri dönüşüm yağlarının kullanımı da artacaktır" dedi. Koçak, Türkiye’deki madeni yağ sektörünün Avrupa ile aynı kalitede hatta bazı noktalarda daha iyi olduğunun altını çizerek, "Türkiye bundan 10 sene önce 600 bin ton üretirken bugün 1 milyon tona çıktı. Bu ürünler arasında çok özel ve katma değerli ürünler de var. Mesela demiryollarında tren tekerleği ile ray arasında bir yağ vardır ve orada ciddi bir sürtünme oluşur. Türkiye yıllarca o yağı ithal ederken artık ülkemizde üretilebiliyor. Bu noktada kamu da özel sektörle çok güzel iş birlikleri yapıyor ve Türkiye’de üretilmeyen yağların Türkiye’deki firmalarla nasıl üretilebileceği konusunda bire bir çalışıyor. Savunma sanayinde kullanılan yağlarla ilgili olarak da çok önemli çalışmalar yapılıyor. Bunlar gerçekten son derece stratejik ürünler. Baktığınız zaman bir silahın kullandığı yağ çok azdır belki ama kesinlikle millileşmesi lazım. Son dönemde ABD pazarına yönelik çalışmalar yaptık ve kendi markaları ile pazara girmeyi başardık. Amerikalılar bir deneyip bakmak istiyor ve bunlarla ilgili çok pozitif geri dönüşümler aldık. İyi mal üretirseniz ve rekabet edilebilir fiyatlarla girerseniz o pazarda tutunma ihtimalimiz her zaman olur. Ama ödün vermeyeceğimiz tek şey kalite olacak. ABD’ye satışımızı her geçen gün artırıyoruz ve en büyük isteğimiz 10 yıl içerisinde ABD’de üretim yapabilecek bir tesis kurmak. Türkiye’de sadece madeni yağ sektörünün değil tüm sektörlerin esas olarak kaliteye odaklanması gerekir. Müşteriler bizden fiyat odaklı çalışmamızı istiyor ama o bizde yok, çünkü sürdürülebilir değil. Bugün var, yarın yok, senden daha ucuz birini bulur, ona geçer. Bizim müşteri portföyümüz tamamen bize inanmış ve kalitemizden herhangi bir şüphesi olmayan firmalar. Madeni yağ sektörü 100’ün üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. O konuda gerçekten iyi bir durumdayız. Siz yurt dışına çok mal satabilirsiniz ama bunlar harcı alem ürünlerdir, biz katma değerli ürünler satmanın peşindeyiz. Dünyada geri dönüşüm ve çevreye zarar vermeyecek ürünlerle ilgili ciddi çalışmalar var. Bizim bahsettiğimiz ürünler petrol türevi yani çevreye zarar verebilecek ürünler. Ama bizim ürettiğimiz bazı ürünler çevreye zarar vermiyor. Örneğin tarıma verdiğimiz bitkisel bazlı yağlar. Tarım makinelerinde sürülen yağlar toprağa değse bile hiçbir zarar vermiyor. Örneğin fırınlar, ekmek fırınları. Genelde belediyeler işletir ve tavalara yağ sürer. Yani ekmeğe temas etse bile sizin sağlığınıza zarar vermeyecek ürünler. Şimdi bunların sayısını arttırmaya bakıyorlar. Dolayısıyla TUBİTAK’ın şu anda başlattığı projede biz de birebir onlarla çalışma yapıyoruz" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Genç müzisyenler profesyonellere taş çıkarttı Osmangazi Belediyesi tarafından gençlerin müzik alanındaki yeteneklerini sergilemelerine fırsat tanımak amacıyla düzenlenen Liseli Orkestralar Yarışıyor’un finali, birbirinden başarılı gençlerin performanslarına sahne oldu. Genç müzisyenlerin performanslarıyla profesyonellere taş çıkardığı final gecesi sonunda, dereceye giren müzik gurupları ödüllendirildi. Müziğe ilgi duyan gençlerin yeteneklerini erken yaşta keşfetmelerinin yanında seslerini de duyurmalarına da imkan sağlayan Liseli Orkestralar Yarışıyor’a toplam 39 okul kayıt yaptırdı. Ön elemelerde jüri üyelerinin değerlendirmesi sonucunda 17 okuldan toplam 27 müzik gurubu finallerde olmaya hak kazandı. Elemeleri geçerek finale kalan müzik grupları, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda düzenlenen final gecesinde dereceye girebilmek için performanslarını sergiledi. En iyi kız solist, en iyi erkek solist, en iyi orkestra, en iyi beste ve en iyi enstrüman kategorilerinde dereceye girebilmek için sahneye çıkan liseli gençler, salonu dolduran seyircilere müzik dolu bir gece yaşattı. Final gecesinde sahne alan Grup Date de şarkıları ve sahne performansı ile dinleyenleri mest etti. Osmangazi Gençlik Orkestrası ve Korosu da verdiği konser ile geceye renk kattı. Emekli Müzik Öğretmeni Alpay Mumcu’nun koordinatörlüğünde yapılan yarışmanın jürisinde Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Helvacı, Bursa Devlet Senfoni Orkestrası keman sanatçısı Esra Kurtuluş, prodüktör menajer Özgür Ögöz, müzisyen İstem Doruk Koman, şan eğitmeni Fatma Muslu, piyano eğitmeni Kerem Yunmuş ve maestro Turgay Paksoy yer aldı. Yarışmanın sonunda her kategoride birincilere 10 bin, ikincilere 7 bin 500, üçüncülere ise 5 bin lira değerinde hediye çeki verildi. Jüri özel ödülüne layık orkestra da 10 bin lira değerindeki hediye çekinin sahibi oldu. Yarışmada dereceye giren gençlere ödüllerini Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir takdim etti.
Bursa Bursa’da eğitim iş birlikleri güçleniyor Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi ve Mudanya Üniversitesi arasında eğitim-öğretim faaliyetlerinin geliştirilmesi, öğrenci ve öğretmenlerin akademik, mesleki ve kişisel gelişimini destekleyici etkinler düzenlenmesi hedefiyle imzalanan iş birliği protokolünün ardından, ’Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ yaklaşımı çerçevesinde yeni adımlar atılmaya devam ediliyor. Bursa İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, beraberindeki yönetici ve öğretmenler ile Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni ve akademisyenlerden oluşan bir heyetle bir araya geldi. Gerçekleştirilen toplantıda, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" kapsamında yenilenen öğretim programlarına ilişkin Millî Eğitim Bakanlığının liderliğinde yürütülen izleme ve değerlendirme çalışmaları ele alınarak Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilmesi planlanan Eğitim Kongresi’ne ilişkin istişarelerde bulunuldu. Maarif modelinin uygulanabilirliğini artırılmalı Toplantıda konuşan Bursa İl Millî Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, "Eğitim sistemimizi daha ileri taşımak için akademik dünyayla iş birliği içinde olmak çok önemli. Bursa Uludağ Üniversitesi ile sürdürdüğümüz ortak çalışmalar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin sahadaki uygulanabilirliğinin anlaşılmasına ve etkisinin artırılmasına katkı sunacağına inanıyorum. Ayrıca eğitimin tüm paydaşlarını kapsayacak şekilde hayata geçirilecek bir kongre organizasyonu, bu sürecin en önemli adımlarından biri olarak farklı bakış açılarını bir araya getirecek önemli bir platform olacaktır" ifadelerini kullandı. Ortak projelere güçlü adımlar Bursa Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni ise, "Akademik bilgi ve saha deneyimini bir araya getirmek, eğitimde kalitenin artması için hayati bir unsurdur. Bu noktada Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü ile yürüttüğümüz ortak projeler, öğretmenlerimizin ve eğitim yöneticilerimizin mesleki gelişimine katkı sağlayacak niteliktedir. Birlikte yürüttüğümüz ve yürüteceğimiz çalışmalarla Bursa’daki eğitim ekosistemine değerli bir katkı sunmayı hedefliyoruz" dedi. Görüşmede; birlikte yürütülecek çalışmaların ana temaları ve uygulanabilir stratejileri üzerinde detaylı fikir alışverişinde bulunularak bir yol haritası oluşturulması konusunda mutabakata varıldı. Bursa’daki eğitim paydaşlarını bir araya getirecek olan bu iş birliklerinin, öğretmenlerin mesleki gelişimleriyle birlikte akademik bilgi paylaşımına önemli katkılar sağlaması bekleniyor.
Ankara İçişleri Bakan Yardımcısı Turan: "Sorunları görmezsek orta siyaset tuzağına düşeriz" İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan, "Sorun var görmezsek, sorun var çözmezsek, risk var aşmazsak, yani ‘orta siyaset tuzağına düşersek’ en büyük hatayı yapmış oluruz. Hata yapma lüksümüz yok, durağanlıktan çıkıp daha güzel iş yapma görevimiz var" dedi. Bakan Yardımcısı Turan, Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) 81 il üniversite teşkilatı buluşma programına katıldı. Program’a Turan’ın yanı sıra, TÜGVA Başkan Yardımcısı Burak Sarman, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Özcan Aygün, Kızılcahamam Kaymakamı Dr. Nuri Mehmetbeyoğlu ile çok sayıda davetli katıldı. TÜGVA Başkan Yardımcısı Sarman, Diriliş Kamplarının ikincisini yaptıklarını belirterek, bu seneki temanın, ‘Dün Ayasofya, Bugün Emevi, Yarın Aksa’ olduğunu söyledi. "Hata yapma lüksümüz yok" Turan, Türkiye’nin zor zamanlardan geçtiğini ve dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Ekonomide orta gelir tuzağı vardır. Bir yere saplanırsın, bocalarsın ne yukarı çıkabilirsin ne aşağı inebilirsin. Uzun yıllar aynı yerde kalırsın ve buna orta gelir tuzağı derler. Bizim için en büyük riskte orta siyaset tuzağıdır. Sorun var görmezsek, sorun var çözmezsek, risk var aşmazsak yani orta siyaset tuzağına düşersek en büyük hatayı yapmış oluruz. Hata yapma lüksümüz yok, durağanlıktan çıkıp daha güzel iş yapma görevimiz var. Bakın millet bizden kopmadı, yerel seçimlerde sıkıntı yaşadık ama rakamlar ortada. Bu millet bizi bırakıp da başka partiye oy vermedi, bu millet bize kızdı ve sandığa gitmedi. ‘Hala sana güveniyorum, hala seni seviyorum ve başka yere gitmiyorum ama yanlış yapıyorsun beni ihmal ediyorsun. O yüzden seni uyarmak için sandığa gitmiyorum’ dedi. Kimin ne eksiği varsa, kimin ne hatası varsa bunu revize etmek ve kendi ruhumuza dönmek en büyük görevimiz. Bunu başkaları yapmayacak, partilere, kurumlara hasbelkader gelen, tepeden gelen, hak etmeden gelenler yapmayacak. Kurumuma zarar verir miyim, vermez miyim endişesi olmayan, hiçbir şey üretmeyen, her adımıyla, her yaklaşımıyla, yaşantısıyla, açıklamalarıyla kurumlarına zarar verenler bunu yapmayacak. Bunu siz yapacaksınız" dedi. "Üçlü masanın da adayı belli milleti oyalıyorlar" Turan, ana muhalefet partisinin aday belirleme politikasını da eleştirerek, şu ifadeleri kullandı: "Biz bu 23 yılı konuşurken, hatta daha iyi olalım derken, 87 yıldan beri bu hesaplaşmayı yapamayan yapılarda var. Dün 27 Mayıs darbecileriyle masa kuranlar, dün 28 Şubat vesayetçileriyle masa kuranlar, dün altılı masa kuranlar, bugünde üçlü masa tiyatrosu oynuyor. Yahu üç lider yok ki orda ne zirvesi ne masası. Üç genel başkan yok ki orada. Düşünsenize Tayyip Erdoğan, iki tane belediye başkanı alacak yanına ve ‘büyük zirve’ diyecek, güleriz. Sen Genel Başkansın, tabi ki belediye başkanlarını eksiksiz çağıracaksın, gelecekler ve toplantı yapacaksın. Neden iki başkan, boy sırası mı? Kavga sırası mı? Niye üç değil, dört değil, beş değil? Altılı masanın ilk gününde aday belliydi. İki yıl milleti oyaladılar. Üçlü masanın da adayı belli. Güya; ön seçimle milleti oyalayacaklar. Yap atamanı hakkını ver işin. Kimi kandırıyorsunuz? Bir adayı ön seçime sokacaklar, güya seçim olacak. Peki seçim bitti, aday belli zaten, ondan sonra 20 tane milletvekili çıkıp bir başka adayı gösterirse, siz bunu göstermeyecek misiniz? O yüzden bu tam bir tiyatro. Bu bir defa ön seçim değil, olsa olsa temayüldür. Temayülde de birden fazla aday varsa kıymeti olur. Zaten biri çekildi öbürü kaldı. Şimdi tavşan aday bulacaklar birkaç tane, onlarla beraber seçim yapacaklar. Bu halkı kandırıp dalga geçmektir.
Samsun Milli okçular, Los Angeles Olimpiyatları’nın ilk adımını Samsun’dan atıyor Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Yusuf Göktuğ Ergin, 2025 Avrupa Salon Okçuluk Şampiyonası’nı, ’2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’nın ilk adımı’ olarak gördüklerini söyledi. 2025 Avrupa Salon Okçuluk Şampiyonası, 18-23 Şubat tarihleri arasında Samsun’daki İlkadım Okçuluk Salonu’nda yapılacak. Bu kapsamda şehre gelen Türkiye Okçuluk Milli Takımı, çalışmalarını ve son antrenmanlarını Teknik Direktör Yusuf Göktuğ Ergin yönetiminde sürdürüyor. Ergin, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, bu turnuvayı 2028 Olimpiyatları’nın ilk adımı olarak gördüklerini ifade etti. "Samsun ve ülkemize güzel anlar yaşatacağız" Samsun’u ve İlkadım Salonu’nu çok iyi bildiklerini, şampiyonanın burada yapılacak olmasından mutluluk duyduğunu dile getiren Yusuf Göktuğ Ergin, "Evimizde düzenleyeceğimiz 2025 Okçuluk Salon Avrupa Şampiyonası’na Samsun’da hazırlanıyor olmak bizim için büyük bir konfor. Çünkü sporcularımız kendi illerinden buraya çok kolaylıkla ulaştı ve bildiğimiz ortamda, tanıdığımız bir yerde ulusal yarışmalarımızın büyük birçoğunu gerçekleştirdiğimiz salonda hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Yarışmaya çok az bir süre kaldı. Sporcularımızın son performans kontrollerini sağlıyoruz. Umarım ki Samsun ve ülkemize güzel anlar yaşatacağız" dedi. "Los Angeles Olimpiyatları’nın ilk adımını Samsun’dan atacağız" Los Angeles’e giden yolda ilk adımı Samsun’dan attıklarının altını çizen Ergin, "Bu şampiyonanın olimpiyatla bağlantılı olmasını söylemek zor. Ancak bizim için sporcularımızın kariyer ve performansları için çok önemli. Federasyonumuzun devam eden başarı çıtasını yukarıya doğru taşımak açısından da çok önemli. Bizim için hedef yarışmalarımızdan birisi bu Avrupa Salon Şampiyonası. Ayrıca 2028 Los Angeles Olimpiyat Oyunları için de başlangıç olarak görüyoruz. O yüzden de Samsun’da İlkadım Okçuluk Tesisleri’nde bu başlangıcı yapmak ayrıca önemli. Direkt olimpiyatları etki edecek bir sonuç elde etmeyecek olsak da bizim için adı Avrupa Şampiyonası olan bir yarışmada İstiklal Marşı’mızı olduğunca fazla dinelmek en büyük hedeftir" diye konuştu. Olimpiyat şampiyonu Mete Gazoz’un da yer aldığı Okçuluk Milli Takımı, 23 Şubat’a kadar sürecek turnuvada madalya mücadelesi verecek.