ASAYİŞ - 07 Temmuz 2025 Pazartesi 13:14

Menajer Ayşe Barım hakim karşısında

A
A
A
Menajer Ayşe Barım hakim karşısında

Menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı olaylarında sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla 30 yıla kadar hapis talebiyle hakim karşısına çıktı. Barım savunmasında zaman zaman ağlayarak, "Bu iftiradan sonra bir anda benim sektörde tekelci, bütün olumsuzlukların sorumlusu, bütün başarısızlıkların sorumlusu olduğum şeklinde yeni bir Ayşe Barım kimliği ortaya konuldu. Ben Gezi Parkı’na 1 kere gittim çünkü oyuncularım gitme kararı almıştı, tamamen bazı oyuncularım oraya gittiği için ben de gittim" dedi.

Menajer AyşeBarım’ın Gezi Parkı olaylarında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla 30 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmada tutuklu sanık Ayşe Barım ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya aralarında Serenay Sarıkaya, Hande Erçel, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Ezgi Mola, Merve Dizdar, Birce Akalay, Birkan Sokullu, Metin Akdülger, Hakan Kurtaş, Miray Daner, Selma Ergeç ve Dolunay Soysert’in de bulunduğu bazı ünlü isimler de izleyici olarak katıldı. İzleyiciler, duruşma salonuna sanık Barım getirildiği sırada ’Hoş geldin Ayşe’ diyerek alkışladılar. Daha sonra duruşma, kimlik tespitiyle başladı.

"Bu iftiradan sonra bir anda benim sektörde tekelci, bütün olumsuzlukların sorumlusu, bütün başarısızlıkların sorumlusu olduğum şeklinde yeni bir Ayşe Barım kimliği ortaya konuldu"

Duruşmada savunma yapan sanık Barım, hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu belirterek, "Bir anda düğmeye basılmış gibi aşağılayıcı ve iftiralarla dolu bir karalama kampanyası başlatıldı hakkımda. Genç bir kadın oyuncu üzerinden gayri ahlaki şekilde para kazandığım iddiasıyla başladı her şey. Bu iftiradan sonra bir anda benim sektörde tekelci, bütün olumsuzlukların sorumlusu, bütün başarısızlıkların sorumlusu olduğum şeklinde yeni bir Ayşe Barım kimliği ortaya konuldu. Darbeci gibi inanılmaz iddialar ortaya döküldü. Gezi Parkı olayları 12 yıl önceydi, soruşturmalar yapıldı ve davalar açıldı. Bu süreçlerin hiçbir anında ’şüpheli’, ’tanık’ gibi ismim geçmedi ama bir anda 12 yıl sonra nasıl suçlanıyor ve yargılanıyorum anlamıyorum. O kadar ağır bir suçlama ki" dedi.

"Ben Gezi Parkı’na 1 kere gittim çünkü oyuncularım gitme kararı almıştı, tamamen bazı oyuncularım oraya gittiği için ben de gittim"

Barım savunmasının devamında, "O dönemde ID İletişim 43 oyuncu ile çalışıyordu, bunlardan sadece 12’si Gezi Parkı’na katılmış. Bunlar da kendi istekleri ve özgür iradeleriyle gitmiştir. Ben Gezi Parkı’na 1 kere gittim çünkü oyuncularım gitme kararı almıştı. O dönem Muhteşem Yüzyıl dizisi çekiliyordu, dizi oyuncularından bazıları Gezi Parkı’na gitme kararı almış ve paylaşım yapmış. Sette böyle bir karar alıyorlar spontane ve hep birlikte Gezi Parkı’nı ziyaret etmeye karar veriyorlar. Onlar gidince ben de intikal ediyorum, tamamen bazı oyuncularım oraya gittiği için ben de gittim. Basın açıklaması da tamamen spontane oldu, bir megafon bulundu ve basın orada olduğu için spontane açıklama yapıldı. O dönem bizimle çalışmayan ve daha sonra bizimle çalışan oyuncular da vardı ve sanki herkesi ben organize etmişim gibi yazmışlar." diye konuştu.

"Benden hizmet alıyorlar, ben onların patronu olamam ki"

Sanık Barım, işini iyi yapan ve mesleğinde bu yönüyle tanınan bir menajer olduğunu belirterek, "Suçlamaları asla kabul etmiyorum. Benden hizmet alıyorlar, ben onların patronu olamam ki. Sonuç olarak ben Gezi Parkı’na hiç kimseyi yönlendirmedim. Ben oyuncularım orada olduğu için ve basın da olduğu için gittim. Tıpkı 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra demokrasi mitingine gittiğim gibi veya tıpkı 6 Şubat depremlerinden sonra bağış kampanyasında oyuncularımın yanında olduğum gibi. Ben hayatım boyunca hiçbir siyasi oluşumun parçası olmadım. Bu konularda da çok temkinliyizdir. Ben onurumun, itibarımın, ülke sevgimin ve saygımın bu şekilde ayaklar altına alınmasına isyan ediyorum. Kalbimde 6 adet ayrı hastalık teşhis edildi ve tüm bunlar olurken bir yaşam mücadelesi veriyorum" şeklinde konuştu.

Üye hakimden soru: "Peki siz menajer olarak Gezi Parkı’na katılmayın deseydiniz sanatçılar buna uyar mıydı?"

Savunmasına devam ettiği sırada gözyaşlarına hakim olamayan sanık Barım, "Ben hiçbir şekilde bir suç işlemedim. Benim yaşam hakkım elimden alındı. İtibarım, her şeyim elimden alındı. Sizin adaletinize güveniyorum" dedi. Daha sonra üye hakim Barım’a soru yönelterek, "Peki siz menajer olarak Gezi Parkı’na katılmayın deseydiniz sanatçılar buna uyar mıydı?" diye soru sordu. Barım ise yanıt olarak, "Ben her konuda fikrimi beyan ederim ama sanatçı hem mesleki hem özel hayatında kendi kararını alır" ifadelerini kullandı. Duruşmaya 1 saat ara verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ArnAkademi ile YKS ve LGS yolculuğunda dijital güç Arnavutköy’de Arnavutköy Belediyesi’nin eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek amacıyla hayata geçirdiği dijital eğitim platformu ArnAkademi, düzenlenen lansman programıyla tanıtıldı. Tamamen ücretsiz olarak sunulan platform, LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrenciler için güçlü, erişilebilir ve çağın ihtiyaçlarına uygun bir eğitim desteği sunacak. Arnavutköy Belediyesinin eğitim alanındaki vizyon projeleri arasında yer alan ArnAkademi’nin tanıtım programı, Nuri Pakdil Kültür ve Sanat Merkezinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Gerçekleşen programa; Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu, Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. ‘’Bu proje gençlerimizin sesine kulak verilerek hayata geçti" Programda konuşan Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, ArnAkademi’nin gençlerin talep ve beklentileri doğrultusunda şekillenen bir proje olduğuna dikkat çekti. Dijital çağın imkânlarını eğitimle buluşturmayı hedeflediklerini vurgulayan Candaroğlu, "ArnAkademi; geleneksel belediyecilik anlayışının ötesine geçen, gençlerimizin her an yanında olacak bir eğitim yol arkadaşıdır. Bu platformla, öğrencilerimizin sınav yolculuğunda yalnız olmadıklarını hissettirmek istiyoruz" dedi. Sınav sürecinde güçlü ve erişilebilir destek ArnAkademi’nin telefon, tablet ve bilgisayar üzerinden her an erişilebilen bir dijital eğitim platformu olduğunu belirten Candaroğlu, yapay zekâ destekli altyapısıyla öğrencilerin sınavlara hazırlık süreçlerine sistemli katkı sunduğunu ifade etti. Platformda, 8. sınıf ve tüm lise müfredatını kapsayan 2 bini aşkın konu anlatım videosu ile 100 binden fazla çözümlü soru yer aldığı bilgisi paylaşıldı. Motivasyonu artıran altın puan sistemi Platformda yer alan ödüllendirme sistemiyle öğrencilerin çalışma motivasyonunun desteklendiğini belirten Candaroğlu, "Öğrencilerimiz soru çözdükçe altın puanlar kazanacak, bu puanlarla kitap ve çeşitli hediyelere ücretsiz olarak ulaşabilecek. Böylece başarıyı teşvik eden sürdürülebilir bir öğrenme ortamı oluşturuyoruz" ifadelerini kullandı. "Bu fırsatın kıymeti bilinmeli" Programda konuşan Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu ise, ArnAkademi’nin ilçenin akademik gelişimi açısından son derece değerli bir kazanım olduğunu vurguladı. Öğrencilerin sınavlara hazırlık sürecinde ulaşmakta zorlandıkları önemli bir imkânın belediye tarafından ücretsiz sunulduğunu belirten Hersanlıoğlu, bu fırsatın iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Eğitimin yalnızca akademik başarıyla sınırlı olmadığını dile getiren Hersanlıoğlu, gençlere sabır, saygı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri yönünde tavsiyelerde bulundu. Zengin ve akıllı içerik yapısı ArnAkademi, öğrencilerin sınav hazırlık sürecini bütüncül bir yaklaşımla destekleyen güçlü bir içerik altyapısına sahiptir. Platformda; LGS ve YKS’ye yönelik tüm 8. sınıf ve lise müfredatını kapsayan konu anlatım videoları, branş bazlı ders içerikleri, yüz bini aşkın çözümlü soru, konu tarama testleri ve performans takip uygulamaları yer almaktadır. Yapay zeka destekli sistem sayesinde öğrencilerin doğru-yanlış analizleri yapılarak eksik konular tespit edilmekte, kişiye özel çalışma önerileri sunulmaktadır. Soru çözdükçe kazanılan altın puanlar ile öğrenme süreci teşvik edilirken, öğrencilerin motivasyonu sürekli canlı tutulacak. ArnAkademi, Arnavutköy’de eğitimde dijital dönüşümün güçlü bir adımı olarak öğrencilerin hizmetine sunuldu.
Rize Rize’de satılan çay fabrikasının işçilerinin tazminat pazarlığı Lipton Rize’deki çay fabrikasını Özgür Çay’a satınca işçilerle tazminat pazarlığı başladı. Geçtiğimiz aylarda Lipton’un bölgedeki çay fabrikalarını devralan Özgür Çay, çay fabrikalarında çalışan yaklaşık 220 personelin tamamını işten çıkarma kararı aldı. Edinilen bilgilere göre, Özgür Çay yetkilileri bugün Pazar ilçesinde bulunan Hamdiye Çay Fabrikası’nda işçilerle bir araya gelerek, arabulucu ve avukatlar eşliğinde iş akitlerinin feshedileceğini personele iletti. Görüşmede, işçilere doğan tazminat haklarının ise taksitler halinde ödenmesi teklif edildi. İşçiler, bu teklifi kabul etmediklerini belirterek duruma tepki gösterdi. Kararın ardından fabrika önünde toplanan işçiler, basın açıklaması düzenledi. Lipton bünyesinde 19 yıldır çalıştığını ifade eden Serdar Fatih Kabaoğlu, kendilerine işten çıkarılacaklarının bildirildiğini belirterek, "İşçilere tazminatının tek seferde ödenmesi gerekiyor ancak Özgür Çay’ın avukatları ’Şirketi kapattık, sizin haklarınızı da taksitli bir şekilde ödemek istiyoruz’ dediler. Bizimle birebir görüşüp kağıtları imzalatmak istediler. Biz de avukatlarımıza sorduk ve bilgi aldık. İmza atmamamız halinde tazminatlarımızı yıl sonuna kadar toplu şekilde almamız gerektiğini öğrendik. Arabulucular bizimle biraz tehditvari konuştular. Orada da çalışanlar biraz gerildi. Haklarımızı biliyoruz ve bu teklifi kabul etmiyoruz" dedi. Lipton’da 15 yıldır çalışan Hüseyin Baştopçu ise işten çıkarma kararının kendilerine iletildiğini belirterek, "Tazminatlarımızın 3 ila 5 taksit arasında ödenmesi teklif edildi. Aksi durumda ’mahkeme’ imasıyla karşılaştık. Bu yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Yaşanan mağduriyetin bir an önce giderilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı. İşçiler, tazminat haklarının tek seferde ve eksiksiz ödenmesi gerektiğini vurgularken, sürecin takipçisi olacaklarını ve haklarını sonuna kadar arayacaklarını dile getirdi.