KÜLTÜR SANAT - 21 Mart 2024 Perşembe 11:17

Milli Saraylar Cam ve Billur Müzesi’nde formu nedeniyle dünyada tek örnek: Kadeh şeklindeki Memlük kandili dikkat çekiyor

A
A
A
Milli Saraylar Cam ve Billur Müzesi’nde formu nedeniyle dünyada tek örnek: Kadeh şeklindeki Memlük kandili dikkat çekiyor

Milli Saraylar Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nde, Türk camlarının yanı sıra dünyada tek örnek olan Memlük kandiline ziyaretçiler yoğun ilgi gösteriyor. Müzede yer alan kandiller hakkında bilgi veren Milli Saraylar Anadolu Yakası Saray, Köşk ve Kasırlar Daire Başkanı Akile Çelik, “Osmanlı Devleti’nin Batı’ya karşı kazandığı her zaferden sonra Memlük hükümdarları, Osmanlı hükümdarına hediye göndermeyi adet edinmiştir. Memlükler’e ait olan kadeh şeklindeki kandil, formu nedeniyle tek örnektir. Dünyada bunun gibi bir başka örnek bugüne kadar bulunmamıştır” dedi.


Milli Saraylar Beykoz Cam ve Billur Müzesi adını Osmanlı Dönemi’nde bu semtte kurulan ve devrinin en önemli cam fabrikası olan Beykoz Cam ve Billurat Fabrika-i Hümayunu’ndan alıyor. Müzenin tarihi binası, Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın kapı kethüdası olan ve Sultan Abdülaziz tarafından vezirliğe kadar yükseltilen Abraham Paşa tarafından inşa ettirildi. Abraham Paşa, 19. yüzyılda arazisine köşkler, kuşhaneler, havuzlar, tiyatro binası ve ahır yaptırdı. Sözü edilen yapılardan günümüze kalan ahır binası, Milli Saraylar tarafından restore edilerek müzeye dönüştürülmüştü. 19. yüzyılın mimari özelliklerini taşıyan U planlı bu taş binada, Türk cam sanatının gelişim evreleri izlenirken, Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nin koleksiyonunda, Türk camlarının yanı sıra Avrupa’da Osmanlı sarayları için üretilmiş eserler de bulunuyor. Ayrıca, Osmanlı Devleti’nin Batı’ya karşı kazandığı her zaferden sonra Memlük hükümdarlarının hediye olarak gönderdiği eşsiz kandiller de müzede yer alıyor. Dünyada kadeh formundaki tek kandil olan bir Memlük Kandili de Milli Saraylar Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nde sergileniyor. Öte yandan Memlük Meliki Hasan Nasırettin’in, Orhan Gazi’ye Gelibolu Fethi’nden sonra gönderdiği 700 yıllık kandile ziyaretçiler yoğun ilgi gösteriyor. Müze, zengin koleksiyonuyla ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.



“Adını, Sultan Abdülmecid döneminde yapılmış Beykoz Cam ve Billurat Fabrika-i Hümayunu’ndan aldı”


Müzenin tarihi hakkında konuşan Milli Saraylar Anadolu Yakası Saray, Köşk ve Kasırlar Daire Başkanı Akile Çelik, “Müzemizin tarihi binası, Abraham Paşa tarafından yapılmış bir çiftlik binasından oluşuyor. Abraham Paşa, Sultan Abdülaziz döneminde ‘vezirlik’ makamına kadar yükselmiş bir Osmanlı devlet adamı. Beykoz ve Sarıyer bölgelerinde geniş araziler içerisinde çiftlik binaları inşa etmiş. Bu bölgede yaşamış bir tarihi kişilik. Daha sonra Sultan Abdülhamid döneminde buralar kendisinden satın alınarak halka mal ediliyor. Bir millet bahçesi şekline çevriliyor. Daha sonra Cumhuriyet Dönemi’nde bu bölge fidanlık olarak kullanılıyor. Fidanlık döneminden sonra kurumumuza devredildi. Daha sonra ciddi bir restorasyon süreci geçirdi. 2021 yılı Nisan ayında Cumhurbaşkanımızın katılımıyla halkımıza hizmete açıldı. Beykoz bölgesi cam sanatıyla meşhur bir yer. Müzemiz, adını Sultan Abdülmecid döneminde yapılmış Beykoz Cam ve Billurat Fabrika-i Hümayunu’ndan ismini aldı” dedi.



“2023 yılında müzemizi 150 bin kişi ziyaret etti”


Değerli eserlerin bulunduğu Milli Saraylar Beykoz Cam ve Billur Müzesi’nin ziyaretçi yoğunluğundan memnun olduklarını ifade eden Akile Çelik, “Müzemizin içinde Milli Saraylara ait en değerli ve en güzel cam eserler sergilenmektedir. Bunun yanı sıra cam sanatında çok önemli olan daha eski eserler de diğer müzelerden ödünç alınarak konu bütünlüğü sağlanarak sergileniyor. Müzenin içerisinde ilk bölümde ‘camla ilgili aletler’ sergilenirken, ‘camın nasıl yapıldığı’ anlatılmaktadır. Daha sonraki bölümlerde Kubadabad tabağı, Memlük Kandilleri gibi daha çok 13-14. yüzyıla ait eserler sergilenmektedir. Ondan sonraki bölümde daha 16. yüzyıl eserleri olan, revzenler sergilenmekte. Revzenlerle beraber humbaralar, cam bilezikler, Marmara - Sirkeci kazılarından çıkan ve surname camları adını verdiğimiz eserler sergilenmekte. 19. yüzyılda Osmanlı mutfaklarında kullanılmış cam eserlerimiz var. Karlıklı sürahilerimiz, çocuk ziyaretçilerimizin bile çok ilgisini çekiyor. Avrupa’nın en ünlü fabrikalarının Sultanlar için özel olarak yaptırdığı cam eserler bulunuyor. 2023 yılında müzemizi 150 bin kişi ziyaret etti. Özellikle hafta sonları ziyaretçilerimiz yoğun ilgi gösteriyor. Çocuklu aileler tercih ediyor. Bütün günlerini burada geçiriyorlar. Müze ziyaretinden sonra bir cam atölyemiz var, orada çocuklar uygulama yapıyorlar. Bahçemiz var. Bahçemizde 117 çeşit ağacımız var. Bahçede bulunan hayvanlar, tavus kuşları, tavşanlar bunlarda çocukların çok ilgisini çekiyor. Hafta sonları ziyaretçi yoğunluğundan memnunuz” diye konuştu.



“Osmanlı Devleti’nin Batı’ya karşı kazandığı her zaferden sonra Memlük hükümdarları, kandil hediye etmiş”


Müzenin en değerli eserlerinden birisinin de Memlük Kandilleri olduğunu söyleyen Çelik, “Osmanlı Devleti’nin Batı’ya karşı kazandığı her zaferden sonra Memlük hükümdarları, Osmanlı hükümdarına hediye göndermeyi adet edinmiştir. Buradaki kandil de o hediyelerden birisi. Orhan Gazi’nin Gelibolu Fethi’nden sonra Memlük Meliki tarafından kendisine hediye edilmiştir. Memlük Meliki Hasan Nasırettin tarafından Orhan Gazi’ye hediye edilmiş bu eserin üzerinde değerli yazılar bulunmaktadır. Eserin boyun kısmında, Nur Suresi’nin 35’inci ayetinden ‘Allah, göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili, içinde lamba yanan bir kandil gibidir’ yer almaktadır. Aynı zamanda madalyonun içinde Hasan Nasırettin’in ismi de bulunmaktadır. Kandil serbest üfleme tekniğine göre yapılmış, üzeri yaldız ve mineyle süslenmiştir. Kadeh şeklindeki Memlük Kandili de formu nedeniyle tek örnektir. Dünyada bunun gibi bir başka örnek bugüne kadar bulunmamıştır. Eser gövdesi ve sapı tek olarak yapılmış, ayak kısmı sonradan ilave edilmiştir. Eserin en önemli özelliği hem formu hem de bu şekilde yapılmış olmasıdır. Memlüklere ait olan bu kandil, Topkapı Sarayı koleksiyonu arasında yer almaktadır” ifadelerini kullandı.



Milli Saraylar Cam ve Billur Müzesi’nde formu nedeniyle dünyada tek örnek: Kadeh şeklindeki Memlük kandili dikkat çekiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık kiliminin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek, "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi.
Manisa Manisa’da aile yapısının güçlendirilmesi için toplantı yapıldı Manisa Valisi Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirilen Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda; toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi kapsamında Manisa’da yürütülen faaliyetler ve projeler gözden geçirilerek, uygulamaların mevcut durumu ve geliştirilmesine yönelik hususlar değerlendirildi. Vali Vahdettin Özkan, güçlü aile yapısının güçlü bir toplumun temeli olduğunu belirterek, Manisa’da aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının daha etkin şekilde yürütülmesi amacıyla çalışmaların süreceğini ifade etti. Vali Özkan konuşmasının devamında "Aileyi ve insanı odağa almak, sağlıklı ve güçlü bir toplumun temelidir. İnsani değerlerin tabiatına uygun refleksler geliştirmek, toplumsal dayanışmayı güçlendirecektir. Valilik olarak kurumlarımız ve STK’larımız ile yürüttüğümüz çalışmalar, aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır. Sosyal hizmet uzmanlarımızın tespitleri doğrultusunda, uygulamalarda iyileştirme yapılması gereken alanları belirleyip daha etkili adımlar atmak için çalışacağız" ifadelerini kullandı. Toplantıda, ayrıca 2025 Aile Yılı kapsamında elde edilen kazanımlar da dikkate alınarak, 2026 yılı çalışmalarının planlanmasına katkı sunmak amacıyla paydaş kurumların görüş ve önerileri alınarak; yeni dönem faaliyetlerinin daha etkili ve koordineli yürütülmesine yönelik istişarelerde bulunuldu.
İstanbul Arnavutköy‘de büyük istihdam seferberliği başlıyor Arnavutköy Belediyesi, Cuma ve Cumartesi günleri düzenleyeceği Kariyer ve İstihdam Fuarı ile iş arayan vatandaşları, 80’den fazla firmanın katılım sağlayacağı kapsamlı bir etkinlikle buluşturacak. Arnavutköy Belediyesi, gençlerin ve iş arayan vatandaşların kariyer hedeflerini desteklemek ve istihdam imkanlarını artırmak amacıyla 26-27 Aralık 2025, Cuma ve Cumartesi günlerinde Kariyer ve İstihdam Fuarı düzenliyor. Arnavutköy Şehir Parkı’nda gerçekleştirilecek olan fuar, 40 farklı sektörü temsilen 80’den fazla firmayı bir araya getirerek iş dünyası ile bireyler arasında güçlü bir köprü oluşturacak. Katılımcılar, firmalarla birebir iş görüşmeleri yapma imkanı bulurken, aynı zamanda atölye çalışmaları ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla kariyer planlamalarına katkı sunacak bilgiler edinebilecek. Kariyer ve İstihdam Fuarı, iş dünyasına adım atmak isteyenler için önemli fırsatlar sunarken; profesyonel gelişimi destekleyen etkinliklerle katılımcıların bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyacak. Arnavutköy Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu fuar, gençlerin kariyer yolculuklarına rehberlik etmeyi, iş arayan vatandaşların ise doğru istihdam fırsatlarına ulaşmasını sağlamayı hedefliyor. Öte yandan, İstanbul’un gelişen ilçesi Arnavutköy’de, özellikle Hadımköy bölgesinde artan sanayi kuruluşlarının nitelikli personel ihtiyacı her geçen gün yükselirken; Karaburun’un turizm potansiyeliyle birlikte hizmet ve turizm sektörlerinde de yeni istihdam alanları oluşuyor. İstanbul Havalimanı’na ev sahipliği yapan ilçe, havacılık, lojistik ve hizmet sektörlerinde ortaya çıkan yoğun personel talebiyle de dikkat çekiyor. Kariyer ve İstihdam Fuarı’nın, bu alanlarda oluşan iş gücü ihtiyacı ile iş arayanları aynı zeminde buluşturması hedefleniyor.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık Kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık Kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık Kilimi’nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık Kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık Kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek; "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi. (YK-RM-