GÜNDEM - 13 Haziran 2024 Perşembe 10:29

Oğuz Murat Aci’nin babası: “Bayramımız karaya döndü, Babalar Günü’nde mahrum kaldık”

A
A
A

Yazar Eylem Tok’un 17 yaşındaki oğlu T.C.’nin yaptığı iddia edilen kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci’nin oğlu, babası yanı başındayken doğduğu hastanede bu kez babası olmadan sünnet edildi. Aci’nin annesi ve babası günler kalan Kurban Bayramı ve Babalar Günü öncesi yaşadıklarını anlatırken duygusal anlar yaşarken baba Özer Aci, “Bir baba olamıyoruz, bayramlarımız karaya döndü, Babalar Günü’nde ondan mahrum olduk. Bülent Bey’e sorayım; Babalar Günü nasıl geçiyor? Torunum, baba deyip elinden öpemeyecek hiçbir bayramda, Babalar Günü’nü kutlayamayacak. Mücadelemize devam edeceğiz, yakalandığında davul zurnayla karşılayacağım, son gülen iyi gülermiş” dedi.

Yazar Eylem Tok ile Op. Dr. Bülent Cihantimur’un 17 yaşındaki oğlu T.C. iddiaya göre 1 Mart 2024’te Kemerburgaz’da kullandığı lüks otomobille bozulan ATV’lerini yol kenarına çeken kişilere çarpıp Oğuz Murat Aci’nin (29) ölümüne neden olurken annesi Eylem Tok tarafından Mısır’a, oradan da ABD’ye kaçırılmıştı. Olayın üzerinden yaklaşık 3,5 ay geçerken kırmızı bülten de çıkartılan anne ve oğul halen yakalanmadı. Vefat eden Oğuz Murat Aci’nin 21 aylık oğlu Pars Ege ise babası yanı başındayken doğduğu hastaneye bu kez babasız getirilerek sünnet ettirildi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde gerçekleşen operasyonda torunlarının yanında olan Aci’nin annesi Pervin Aci ve babası Özer Aci, Babalar Günü ve Kurban Bayramı’na günler kala acılarının hala taze olduğunu anlatırken torunları Pars Ege için üzüldüklerini belirtti. Aci çifti, Eylem Tok ve oğlunun teslim olmaları için çağrılarını yineledi. Çift yaşananları anlatırken duygusal anlar yaşadı, anne Pervin Aci gözyaşlarına hakim olmadı. Öte yandan kaza sonrası beyin ameliyatı geçiren Aci’nin kayınbiraderi 22 yaşındaki Tahsin Arslan’ın kayıp telefonunun hala bulunamadığı belirtildi.

Oğuz Murat Aci’nin babası: “Bayramımız karaya döndü, Babalar Günü’nde mahrum kaldık”

“Unutmayacağız, mücadelemize devam edeceğiz”

Acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu söyleyen Özer Aci, “Küçük oğlumun sünnetini yaptırdık. Bu hastanede doğmuştu, doğumunda yoktum, memleketteydik. Oğlumla, rahmetliyle görüştüm, ‘Baba bambaşka bir duygu, anlatamam’ dedi. Oğlum, duygularımı yaşıyorsun dedim. Kendisi, oğlunun sünnetinde bulunamadı ama onun vazifesini harfiyen yerine getirdik. Şu an annesi, hem annelik hem babalık yapıyor, babası olsaydı yanında torunum, belki daha az ağlayacaktı. Eşine, çocuğuna destek olmuş olacaktı. Her ne kadar vazifeleri yerine getirsek bile bir baba olamıyoruz ancak büyük baba sevgisi vereceğiz. Kurban Bayramı, kurbanımızı keseceğiz ancak bayramlarımız sevinç, bahar bayramları değil, karalar giymişiz. Unutamıyoruz, unutmayacağız, mücadelemize devam edeceğiz. Bu bayram olmaz, öteki bayram olur. Çağrımızdan hiçbir şeyden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Şu an bence saklanıyor, bir yerden bir yere hareket ettiği an kırmızı bülten yakalayacak, herhalde şu an o bölgede sabit bir yerde duruyor. 24 Kasım’da vizesi bitiyor, o zaman ne yapacak? Eli kelepçeli olarak bu ülkeye gelecek, hesabını verecek. Oğlu istemeyerek yaptı da o pahalı arabayı baba aldı, altına tahsis etti, anne anahtarı tahsis etti. Kazadan birkaç saat önce annenin yanına geliyor, çocuk 25-30 yaşında gibi oturuyor. Anne babaya da bu olaydan dolayı bir ceza verilmeli, anne çocuğu kaçırdı, telefonları topladı. Şu ana kadar bildiğim kadarıyla telefon bulunmadı Onu da Eylem Hanım alıp götürmüştür, belki ABD’ye kadar götürmüştür diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

“Ben Bülent Bey’e sorayım; Babalar Günü nasıl geçiyor”

Anne ve oğlun bir an önce teslim olması gerektiğini söyleyen Aci, “Kendime göre bir yas tutuyorum, yakalandığını duyduğum an o yastan çıkacağımı düşünüyorum. Onu davul zurnayla karşılayacağım. Son gülen iyi gülermiş, son gülen ben olacağım çünkü ben haklıyım. Bir bayram geliyor ama bizim bayramımız yok artık, bayramlarımız karaya döndü. Şu ana kadar ne çocuklarını ne eşini teslim etti Bülent Bey, ne de aradı, sordu. Maddi manevi yanımdaydı da maddi kısmını kenara bırakın dedik, tamam ama manevi olarak da hiçbir zaman yanımda olmadılar, insanlık bitmiş. Evladım öldü gitti ama 4 tane yaralı gencimiz vardı. Onu bırak orada 9 tane daha aile var, o aileler dahil bu 3,5 aydır hiç kimse ne arayan ne soran oldu. Her şey hayatta para değil, aç değiliz, Allah’a şükür açıkta değiliz. Babalar Günü’nde ondan mahrum olduk, hep başımdan öperdi, benden daha boyluydu. Babalar Günü de Anneler Günü gibi buruk geçecek. Mezarını ziyaret ederiz, geldik deriz gerçi her gün ediyoruz. Ben Bülent Bey’e sorayım; Babalar Günü nasıl geçiyor diye, benim iyi geçmediği her halükarda belli. Bir baba deyip elinden öpemeyecek hiçbir bayramda çocuğum, Babalar Günü’nü kutlayamayacak o dalı, yönü hep eksik olacak. Sünnetinde yanında olamadı, olsaydı çok iyi olurdu, kendi istiyordu şu an sünnet yaptırmamızdaki en büyük etken rahmetli oğlum. Gelinim, acılı bir eş olarak, eşim böyle istiyordu yaşı dolmadan yapalım, istediği şey yerine gelsin ruhu rahat etsin diye çaba gösterdi. Daha sonra da olabilirdi ama oğlum öyle istediği için öyle oldu. Hem sünnet hem Babalar Günü ama ne yazık ki acı bir olayla” dedi.

Oğuz Murat Aci’nin babası: “Bayramımız karaya döndü, Babalar Günü’nde mahrum kaldık”

“Benim elimi öpecek oğlum yok”

Oğlunun her an aklında ve kalbinde olduğunu söyleyen anne Pervin Aci, “Oğlumun heyecanını, o güzel babalığını, bekleyişini hep gözümden geçirdim. Hepimiz bugün çocuğumuz yok diye ağlıyoruz. Hüzün, herkes de bir yaş var, gözyaşı durmadı ki ne yapacağız bilmiyorum. Gittikçe kin de artıyor, oğlumu çok özledim. Kinim kadına gelmedi, kırmızı bülten çıkarıldı, ondan da bir haber yok, inşallah yakında gelir. Bayram ertesi bekliyorum. Oğlumun kurbanını bağışladık, kurban keseceğiz ama ne bayramı, bayram benim neyime, neyimize. Kurban keserken fotoğrafları var, heyecanı var. Benim elimi öperdi, elimi öpecek oğlum yok, kızım, damadım herkes var ama o çok farklı. Cumhurbaşkanım, Adalet Bakanıma, Dışişleri Bakanıma da sesleniyorum, acım daha beter, zannediyorum ki o yakalanırsa yanan yere bir su serpilir, öyle hissediyorum. Bilmiyorum, gelirse öyle olur muyum, Eylem Tok, aklı başındaysa gelsin artık biraz toparlasın kendini, bundan kaçış yok. Nereye kadar gidecek ki ömrünün sonuna kadar kaçabilecek mi, bir gün tutuklanacak, gelsin, adalete teslim olsun. O çocuk da bir an evvel hayata dönsün, yeniden bir yol çizsin. Babayı görmedim, maddi manevi hiçbir şey beklemiyorum. Karısını çocuğunu alsın, gelsin, kimse ondan bir şey istemiyor. Onda bunda gözüm yok, adam ne yaparsa yapsın, umurumda değil. Doktor olsaydı çocuğumun kanayan yarasına azıcık, 2 parmak bassaydı. 10-15 dakika ileride hastanemize getirseydi o güzelim doktorların elinde çocuğum kurtulurdu. O doktor değil, ne o anne ne de o doktor, ikisi de ne anne olabilir ne doktor olur” dedi.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Darp, gasp, şantaj: Çıplak görüntüleri için 100 bin lira istediler Kırıkkale’de darbettikleri gencin 12 bin lirasını gasp edip çıplak görüntüleri için 100 bin lira isteyen 2 şüpheli adliyeye sevk edildi. Olay, dün saat 02.45 sıralarında Nene Hatun Caddesi üzerindeki bir market önünde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, oto yıkamacıda çalışan D.E.U. (19), araçla olay yerine gelen M.K. (21), Ö.F.Ö. (18) ve kimliği henüz tespit edilemeyen 3 kişi tarafından darbedildi. Şüphelilerin, mağdurun 12 bin lirasını zorla aldığı, olay sonrası ise M.K.’nin mağduru telefonla arayarak kendisine ait olduğu öne sürülen çıplak görüntüler üzerinden 100 bin lira talep ettiği iddia edildi. Hastaneden darp raporu alan mağdurun şikayeti üzerine İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekiplerince çalışma başlatıldı. Yürütülen teknik ve fiziki takip sonucunda M.K. ile Ö.F.Ö., düzenlenen operasyonla yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 2 şüpheli, sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edilirken, olayla bağlantılı olduğu değerlendirilen ve kimliği henüz belirlenemeyen 3 kişinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü bildirildi. Haklarında "yağma", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "kasten yaralama" ve "şantaj" suçlarından adli işlem başlatılan şüphelilerin GBT sorgulamasında daha önce de benzer suçlardan kayıtlarının bulunduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Malatya Battalgazi Belediyespor’dan Millî Takıma bir genç sporcu daha Battalgazi Belediyespor’un genç sporcusu Yusuf Efe Ataş, Türkiye Futsal U19 Millî Takımı’nın Kocaeli kampı için aday kadroya davet edildi. Battalgazi Belediyesi’nin spora ve gençlere yönelik yatırımlarının sahadaki karşılığı sürüyor. Battalgazi Belediyespor forması giyen Yusuf Efe Ataş, Türkiye Futsal U19 Millî Takımı’nın 22-26 Aralık tarihleri arasında Kocaeli’de gerçekleştireceği hazırlık kampının aday kadrosuna davet edildi. Daha önce Battalgazi Belediyespor Futsal Takımı oyuncusu Salih Öndüç’ün futsal A Millî Takımı’na çağrılmasıyla milli gurur yaşayan kulüp, Yusuf Efe Ataş’ın U19 Millî Takım aday kadrosuna seçilmesiyle bu başarıyı ikinci kez tekrarladı. Altyapıdan yetişen sporcuların milli takımlara kazandırılması, Battalgazi Belediyesi’nin uzun vadeli spor politikalarının önemli çıktıları arasında yer aldı. Battalgazi Belediye Başkanı Bayram Taşkın’ın göreve geldiği günden bu yana sporu yalnızca bir branş olarak değil, gençliğe yapılan kalıcı bir yatırım olarak ele aldığı; tesisleşme, altyapı çalışmaları ve sporcu gelişimine yönelik desteklerin bu başarıda etkili olduğu ifade edildi. Battalgazi Belediyespor’dan iki sporcunun milli takımlara davet edilmesi ilçe genelinde memnuniyetle karşılanırken, Yusuf Efe Ataş’a millî takım kampında başarılar dilendi. Battalgazi Belediyesi’nin, önümüzdeki dönemde de Türk sporuna yeni milli sporcular kazandırmaya devam etmesi hedefleniyor.
Muğla Mandalin Festivali’ne yoğun ilgi Bodrum’da düzenlenen Mandalin Festivali, renkli görüntülere sahne oldu. Bodrum Belediyesi, Bodrum Mandalin Hareketi ve Bitez Mahalle Muhtarlığı organizasyonuyla; Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Kaymakamlığı, İlçe Tarım Müdürlüğü iş birliğinde, bu yıl 18’incisi düzenlenen Bodrum Mandalin Festivali, Bitez Köy İçi’nde yapıldı. Coğrafi işaretli Bodrum Mandalini’nin fark oluşturan aroması ve eşsiz kokusunu tanıtmak, ekonomik değerini görünür kılmak amacıyla düzenlenen festival, mandalina bahçesindeki hasat şenliği ve kortejle başladı. Bodrum Kaymakamı Ali Sırmalı ve Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin katılımıyla yapılan hasat şenliği ve davullu zurnalı kortejin ardından festival alanına geçildi. Bitez Muhtarlığı Halkoyunları ekibinin gösterisi sonrası saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Açılış konuşmasını yapan Bitez Mahalle Muhtarı Seda Dönen Özgüçlü, "Böyle güzel bir günde, mandaline destek olmak için burada olan, bize destek veren herkese teşekkür ediyoruz" dedi. Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ise mandalinin Bodrum için önemine dikkat çekerek şöyle konuştu; "Mandalinle var olmuş bir beldeden bahsediyoruz. 1930’lu yıllarda ilk mandalin fideleri buralara gelmiş, ilk mandalin fideleri dikilmiş. Daha sonra mandalin başta olmak üzere balıkçılık, süngercilik ve tarımla iç içe olan bir Bodrum. Ancak 1980’lerden sonra turizme yüzünü dönmüş, turizmle tarımı harmanlamış, turizmle o üreticinin, çiftçinin emeğini harmanlamış bir Bodrum’a dönüştük" İlçede pandemiden sonra inşaat ekonomisinin hızlı şekilde arttığına dikkati çeken Mandalinci, Bodrum Belediyesi olarak mandalinin eski değerine ulaşabilmesi için yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Bodrum Kaymakamı Ali Sırmalı da festivalde emeği geçen herkese teşekkür ederek, "İlçemizin, bölgemizin en önemli değerlerinden biri olan, coğrafi işaretli ürünümüz mandalinamızın festivalini yapmaktan dolayı büyük mutluluk duymaktayız. Bu festivali ilçemize, mahallemize kazandırılmasını sağlayan başta Bitez Mahalle Muhtarımız olmak üzere, festival komitemize ve tüm emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum" dedi. Mandalina ile ürettiği gıda ürünlerini festivalde satan Gıda Mühendisi Ayça Öğet, "Mandalina bizim yöresel lezzetimiz, tescilli ürünümüz. Bodrum’da festivalini düzenlemek gerçekten onur ve gurur verici. Biz de lezzetlerimizle birlikte mandalinayı burada temsil etmeye çalıştık" dedi. Festivalde halk oyunları gösterileri, mandalin konulu ikramlar ve satış stantlarının yanı sıra çocuklara özel aktiviteler de yer aldı. Mandalinli tatlar yarışması ve müzik etkinlikleriyle katılımcılar unutulmaz bir gün yaşadılar. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği festivalde açılan stantlarda mandalinalı ürünlerin az olması dikkati çekti.