ASAYİŞ - 15 Mart 2024 Cuma 17:06

Oğuz Murat Aci’nın babası Özer Aci: "Son kazanan ben olacağım"

A
A
A

Eyüpsultan’daki feci kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci’nın babası Özer Aci, anne Eylem Tok ile oğlu T.C.’nin ABD’de de sokakta gülerek dolaştığı fotoğraflar üzerine, "Her şeyden önce insanlık dışı bir davranış. Şahsen görünce insan olduğuma üzüldüm. Benim manevi gücüm, onların maddi gücünü yenecek, son kazanan ben olacağım. Bu davada son gülen ben olacağım" dedi.

Eyüpsultan’da 1 Mart 2024’te yazar Eylem Tok’un 17 yaşındaki oğlu T.C.’nin karıştığı trafik kazası sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin hayatını kaybetmesine ve anne-oğlun ABD’ye kaçmasına ilişkin soruşturma sürerken, ABD’ye kaçan 17 yaşındaki T.C ve yazar annesi Eylem Tok New York’ta görüntülenmişti. Eylem Tok ve oğlunun gülerek dolaştığı an tepki çekmişti. Oğuz Murat Aci’nın babası Özer Aci, anne ile oğlunun gülerek sokakta dolaştığı fotoğraflar üzerine açıklama yaptı.

"İnsan olduğuma üzüldüm, son gülen ben olacağım"

Anne ile oğlunun gülerek sokakta dolaştığı anları insanlık dışı bir davranış olarak yorumlayan baba Aci, "Şahsen görünce insan olduğuma üzüldüm. İnsan bir evladı öldürüp, kendisine ait bir başka evladı alıp yanına gülemez. İnsanlık adına, gülmemeli. Sizin de bildiği gibi haklının yanında olan gönüller, orada onu buldu. Özür dileyerek söylüyorum, yüzüne tükürdüler. Bu gidişle o tükürük, onun suratında çok olacak. Son gülen ben olacağım, bundan eminim. 15 gün oldu. 15 gündür niye ifade vermeye gelmedi? Ailenin söylemiş olduğu her şeyin bir gün sonra yalanı ortaya çıkıyor. Bülent Bey, benim haberim yok diyor ama çete başı kendisi. Aileye yardım eden, organize eden, yurt dışına kaçıran, dolaylı olarak elemanlarını ve çalışanlarını seferber eden bence Bülent Bey. Adalet önünde hesabını verecek. Ama neden geç geldiği konusunda bir bilgim yok. Artık onu zaman gösterecek” dedi.

"Gelip adalete teslim olacak, adaletin kestiği cezaya da razı olacaklar, bunun başka bir çıkar yolu yok"

Kamu vicdanını rahatlatmak gerektiğini söyleyen baba Aci, "Bunun için her şeyden önce gelmesi gerekiyor. Ben bugün veya yarın geleceğine inanıyorum. Gelip adalete teslim olacak. Adaletin kestiği cezaya da razı olacaklar. Bunun başka bir çıkar yolu yok. Ondan sonrası için aileye söylüyorum; gelip karakola teslim olduktan sonra taziyeme gelebilirler. Fakat 15 gün sonra ne yüzle gelecekler? Onu da merak ediyorum. Sizin vasıtanızla duyurmak istiyorum. Yazıklar olsun. Bir bakıyorsun, insanlık ölmüş. Ben insan olduğumdan utanıyorum. Her şeyden önce insan, insanlık sergiler. Amerika‘ya giderek kimden kaçıyorsun? Eninde sonunda yakalanacaksın. Ya orada ya da burada cezanı çekeceksin. Ya bu iki iki daha dört gibi bir şey. Zamana yayılabilir ama ben biliyorum ki kamu vicdanı bunu unutmayacaktır. Benim arkamda oldukları müddetçe ben de unutmayacağım. Ömrüm vefa ettikçe bu seslenişi, çağrıyı duyacak” diye konuştu.

"Benim manevi gücüm, onların maddi gücünü yenecek, son kazanan ben olacağım. Bu davada son gülen ben olacağım"

Bülent Cihantimur’un ifadesini okumadığını söyleyen Aci, "Eminim ki, bugün söylediği sözlerin doğru mu, yalan mı olduğu ortaya çıkacaktır. Haberim yoktu, şöyle olmuştu, böyle olmuştu dediyse de az önce dediğim gibi ailenin çete başı o. Bugün 15’inci gün ve ilk günden beri ‘iletişime geçildiğini, irtibat sağlandığını, maddi ve manevi yanımda olduklarını söylediklerini ifade ettim. Ben de kendilerine maddi kısmı bir yana bırakın, buyurun görüşelim demiştim. Onlar görüşecek bir şey olmadığını söylediler. Ben de ‘eski eşini, çocuğunu adalete teslim edersin, ondan sonra taziyeme gelirsin’ dedim. Fakat ne yazık ki ilk günlerdeki söylemimize rağmen şu ana kadar ne taziyemize gelen oldu ne de acımızı paylaşan oldu. Ne manevi olarak yanımızda duran oldu. Maddi kısmı kesinlikle istemiyorum. Bunu dile getirdim. Çok üzücü bir olay, burada 5 aile var. Karşı tarafta 10 aile var. 10 aileden bir tanesi dahi bizi insan yerine koyup ‘acınızı paylaşıyoruz, başınız sağ olsun, geçmiş olsun, yaralılarımız iyi midir’ gibi soran olmadı. Bu ailelerin hepsini kınıyorum. Yazıklar olsun. Hayatta her şey para mı? Benim manevi gücüm, onların maddi gücünü yenecek. Son kazanan ben olacağım. Bu davada son gülen ben olacağım. Elim bir kaza. Tam acımızı yaşamadan, acımızın içinde bir acı daha yaşadık. Derler ya, sözün bittiği yer. Söz bitse de gerçekler acı oluyor” ifadelerini kullandı.

Enis Derdimentoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.