ASAYİŞ - 16 Mayıs 2024 Perşembe 14:27

Özel hastanede skandal iddia: "Hastane ortağı, laboratuvar teknikerine zorla istifa dilekçesi imzalattı"

A
A
A
Özel hastanede skandal iddia: "Hastane ortağı, laboratuvar teknikerine zorla istifa dilekçesi imzalattı"

Gaziosmanpaşa’da bulunan Özel Bilge Hastanesi’nde laboratuvar teknikeri olarak çalışan İ.O., hastane sahibi tarafından küfür ve tehditler ile kendisine zorla istifa dilekçesi imzalatıldığını iddia etti. Şikayetçi olan İ.O. ifadesinde “Odaya sıkıştırmaları sonucunda baskı ile istifa dilekçesini imzalayarak ayrıldım. Odada cep telefonum ile ses kaydı aldım” dedi. Öte yandan ortaya çıkan ses kaydında, hastanenin ortaklarından olduğu iddia edilen Halil G.’nin küfür, hakaret ve tehdit içerikli konuşmaları yer aldı. İddialar hakkında kendisine ulaşılan Halil G., “Siz haber yapın soruşturalım. Bildiğini yap. Ses kaydınızı alıyorum. Ben bu haberi yapanlar ile ilgili gereğini yaparım” dedi.



“Tecavüz ettiririm diyerek tehditte bulundu”


Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı‘na gönderilmek üzere Küçükköy Şehit Tevfik Arslan Polis Merkezi Amirliği tarafından hazırlanan fezlekede, 16 Mart günü polis merkezine gelerek müracaatta bulunan İ.O., Özel Bilge Hastanesi’nde tıbbi laboratuvar teknikeri olarak çalıştığını söyleyerek “16 Mart günü hastanenin beni işten çıkarmak istemesi sebebiyle hastane sahibi olan Halil G. beni arayarak hastaneye çağırdı. Ben hastanede başhekimlik odasına gittiğimde hastane sahibi Halil G. bana muhasebeye gitmemi ve istifa dilekçesini imzalamamı söyledi. Ben maaşımın yatırılması karşılığında istifa dilekçesini imzalayacağımı söylediğim halde odada hiddetlenerek ‘o... çocuğu sana yolda tecavüz ettiririm’ diyerek tehditte ve hakarette bulundu” dedi.



“Baskı ile istifa dilekçesi imzaladım”


Hastane sahibi Halil G.’nin koruması olan Gürşat K.’nin ise kendisine “seni parçalarım” diyerek tehditte bulunduğunu belirten 24 yaşındaki sağlık çalışanı İ.O. “Beni bu şekilde odaya sıkıştırmaları sonucunda baskı ile istifa dilekçesini odada kendi el yazımla imzalayarak ayrıldım. Odada cep telefonum ile ses kaydı aldım. Yaşanan konuyla ilgili olarak hastane sahibi Halil G. ve koruması olarak bildiğim Gürşat isimli şahıstan şikayetçiyim” dedi.



“Son dört aydır Bilge Hastanesi şikayet edilmektedir”


Halil G. ise ifadesinde “İ.O. isimli şahsı tanımam. Ben Bilge Hastanesi ortaklarından olurum. Son dört aydır Bilge Hastanesi şikayet edilmektedir. Sürekli olarak Sağlık Müdürlüğü’ne şikayet ediliyor. Bu hem iş kaybına hem de Sağlık Müdürlüğü ile olan ilişkilerimize olumsuz etkide bulunuyor. Şikayet bilgilerine eklenen dokümanların hastanemizden nasıl alındığına ilişkin yaptığımız çalışmada, adı geçen kişinin bilgisayarından alındığını tespit ettik. Bu tespit üzerine ödenen maaşlardan İ.O. isimli şahıs çıkartılarak diğer maaşlar çalışanlara ödendi. 15 Mart günü bir numaranın cevapsız çağrısını gördüm. Bunun üzerine kendi müşterilerimden birisi olarak algılayıp aradığımda İ.O. isimli şahıs olduğunu öğrendim. Kendisinin Bilge Hastanesi’nde çalıştığını, maaşının yatırılmadığını ve nedenini sordu. Ben de kendisine hastane içinde bilgi sızdıran, bilgi sızdırdığı düşünülen birkaç kişinin maaşının yatırılmadığını, yarın hastaneye gelip gerekli kontrolleri yaptıracağımı söyledim. Ertesi gün kendisini söz verdiğim üzere aradım. Hastaneye davet ettim. Neden böyle bir şey yaptığını, çalıştığı kuruma ihanet ettiğini, bunun doğru olmadığını, insanın ekmek yediği yere namussuzluk yapmaması gerektiğini söyledim. Kendisine istifa edip gitmesi durumunda suç duyurusunda bulunmayacağımı belirttim. Muhasebe birimindeki arkadaşı çağırdım. İstifa dilekçesini yazarsa maaşını ödeyin talimatını verdim. Normal istifaymış gibi çıkışını verdim. Gürşat K. benim özel şoförüm olarak çalışmaktadır. Bu konuyla bir alakası yoktur, zaten konuşmalar olduğunda kendisi odada değildir” dedi.


Gürşat K. de kendisinin konuşmalar yapıldığı esnada hastane odasında bulunmadığını ve suçlamaları kabul etmediğini söyledi.



“Başka çaresi olmadığı için telefonun ses kayıt tuşuna basıyor”


Öte yandan konuya ilişkin açıklama yapan laboratuvar teknikeri İ.O.’nun avukatı Burak Temizer, “Olay İstanbul’un göbeğinde bir özel hastanede geçiyor. Benim müvekkilim 24 yaşında genç bir sağlık çalışanı, laboratuvar teknikeri. Bir gün bir telefon geliyor ve artık maaşının yatmayacağı, nöbeti bırakıp hastaneden çıkması gerektiğini iletiyorlar. Nedenini sorduğunda hastane sahibinin böyle istediği belirtiliyor. Maaşının dahi yatmayacağı şekilde ‘gelme’ denmesini araştırıyor. Müvekkili hastane sahibi odasına davet ediyor. Müvekkil odanın önüne yaklaştığında iri yarı kişiyi görüyor. Bir şeylerin ters gideceğini sezip başka çaresi olmadığı için telefonun ses kayıt tuşuna basıyor. Odaya girdiğinde başhekim, başhekim yardımcısı ve hastane sahibi var. Hastane sahibinin de sağlıkçı olmadığının altını çizeyim” ifadelerini kullandı.



“Müvekkilim kendisini güvende hissetmek için askere gidiyor”


Avukat Temizer “Müvekkilin önüne bir istifa dilekçesi konuluyor. Müvekkil ‘ben istifa etmiyorum siz beni işten çıkarıyorsunuz ben bunun sebebini öğrenmeye çalışırken şimdi istifa edeceğimi öğreniyorum sizden’ diyor. Ardından saniyeler içinde odadaki bütün hava değişiyor. Hastane sahibi müvekkile ağza alınmayacak sinkaflı sözler sarf ediyor. Devamında hastane sahibi müvekkile karşı cinsel taciz içerek tehdit cümlesi kuruyor. Devamında beni büyük bir şoka sürükleyen cümleler var. Hastanenin başhekimi ‘aman abi ne yapıyorsun, aman sakin ol’ diyor. 24 yaşındaki bir sağlıkçının kendisinin gözü önünde cinsel taciz içeren cümlelere uğramasına, hakarete ve tehdide uğramasına ‘aman abi sakin ol’ şeklinde yaklaşım gösteriyor. Devamında da ‘at hadi oğlum istifa dilekçesine imzayı da bu odadan çık’. Hastane sahibinden korumasına talimat geliyor bu çocuğu odadan çıkarmayacaksın diye. Belki hepimizin oraya yolu düştü. İstanbul’un göbeğinde bir grup insan bir çocuğu almışlar istifa edeceksin diyorlar. Müvekkilim de bu röportajda olabilirdi, kendisi korkuyor. Bir istifa dilekçesi için, bir imza için müvekkilde büyük travma bıraktılar. Müvekkilim kendisini güvende hissetmek için askere gidiyor. Devlete teslim olursam başıma bir şey gelmez diyor. Buna izin verenler de, buna seyirci kalanlar da ve en başta bu eylemi gerçekleştirenler de yargı önünde hesap verecek. Biz şikayetimizi yaptık. Soruşturma devam ediyor, ses kayıtlarını sunduk. Bir başhekimin önünde hastane sahibi tarafından kendisi tehdit edildi. Müvekkilimin babası çok küçük yaşlarda vefat etmiştir. Müvekkilimin babasına annesine odanın içinde edilmeyen küfür kalmadı. Biz bu saf kötülüğün hesabını yargı önünde elbette sormaya devam edeceğiz. Eminim ki yargı mensuplarımız da dosyayı toparlayıp davayı açacaktır” dedi.



Hastane ortağı “Ben bu haberi yapanlar ile ilgili gereğini yaparım”


Öte yandan suçlamalar hakkında kendisine ulaşılan Halil G., ses kaydında geçen küfürleri kendisinin etmediğini söyleyerek suçlamaları kabul etmedi. Halil G., haberin tek taraflı yapılmaması için kendisine ulaşıldığı belirtilmesine rağmen “Siz haber yapın soruşturalım. Bildiğini yap. Ses kaydınızı alıyorum. Ben bu haberi yapanlar ile ilgili gereğini yaparım” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.