SAĞLIK - 24 Ocak 2017 Salı 18:09

"Palm yağı konusunda büyük bir karalama kampanyası var"

A
A
A
"Palm yağı konusunda büyük bir karalama kampanyası var"

GİMDES Başkanı Büyüközer, son dönemde basında adı sıkça geçen palm yağı üzerine açıklama yaptı. Büyüközer, Avrupa’nın Malezya ve Endonezya ekonomisine darbe vurma art niyeti olduğunu söyledi.
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, son dönemde basında adı sıkça geçen palm yağı üzerine açıklama yaptı. 2016 Mayıs’da EFSA’nın (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi) yayınladığı yağ raporunun, son bir haftadır bütün basın yayın organlarına yeni bir habermiş gibi, sanki hedefte palm yağı varmış imajı ile ima edilerek yüzde 85’lik ana üretici durumunda olan Malezya ve Endonezya ekonomisine darbe vurma art niyeti yattığını söyleyen GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer: "Avrupa bunu hep yaparak bugüne gelmiştir. 50’li yıllarda Avrupa ürünü olan margarini toplumumuza kabul ettirmek için tereyağımız üzerinden oynanan oyunların ve yine 60’lı yıllarda da Avrupalı üreticilere rakip oluyor, margarinin yayılmasını engelliyor diye zeytinyağımız üzerinde benzer oyunlarla Türkiye ekonomisine darbe vurmaya çalışıldığını hatırlamak durumundayız" dedi.
Büyüközer sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle hazırlanmış 500 ton (zehirli zeytinyağı skandalı) davasının sanıkları olarak İzmir Sulh Ceza ve Ağır Ceza Mahkemeleri’nde süratle yargılanarak beraat eden bir şirketin sahipleri olan ve yüksek dereceli mason oldukları söylenen iki yahudi kardeş delil yetersizliği ileri sürülerek beraat ettirilmişlerdir. Geçmişi yaklaşık 10 yıl öncesine dayanan palm yağı GİMDES denetçilerinin araştırmalarına göre günümüzde birçok üründe kullanılıyor. Marketlerde ürünlerin hemen hepsinde rastlamanız mümkün. Ancak 10 yıl öncesine kadar palm yağının yerine mısır özü yağı soya yağı kullanılıyordu. Mısır ve soya yağında ise dünyanın en büyük üreticisi ülke olarak ABD’nin çıkması tezgahın kaynağını açıklamaktadır. Öte yandan palm yağı hakkındaki olumsuz haberlerin yayılmasıyla üreticileri de telaş sardı. 50’li yıllarda tereyağ, 60’lı yıllarda da zeytin ve zeytinyağı üreticilerinin uğradığı karamsarlığın bir benzerini yaşayacağız. İçeriğinde palm yağı olan binlerce ürün piyasada halen raflarda. Bu karamsarlığın ekonomomize büyük bir tahribat yapmasından önce devletin süratle gerekli tedbirleri alması elzemdir. 2016 yılı itibari ile Malezya ve Endonezya toplamda yüzde 85’lik oranla palm yağının ana üreticileridir. 5,6 yıl öncesinde yüzde 40’lık oranla batının kontrolünde olan mısırözü yağı ilk sırada yer alıyordu. Günümüzde ise neredeyse tamamen pazarını kaybetmiş durumdadır" ifadelerini kullandı.
Palm yağı için zararlı olup olmaması keyfiyeti, sıcak presle elde edilen bütün yağlar için geçerli bir keyfiyet olduğunu söyleyen Büyüközer: "Bu keyfiyet bütün yağlar için kullanım şartlarına göre değişir. Palm yağı dahil bütün bitkisel yağlarda istenmeyen toksiklerin açığa çıkmasına neden olan 200 derecelik sıcaklığa maruz kalma durumu diğer bütün yağlarda da aynı etkiyi göstermektedir. Bu yağ Malezya, Batı ve Orta Afrika ile Endonezya gibi Müslüman ülkelerde tarımı yaygın olarak yapılan yağ oranı yüzde 50 olan yağlı meyvenin pulp kısmından ve çekirdeğinden elde edilen ve oda sıcaklığında yarı katı olan bir yağdır. Gıda sanayinde diğer yağlara göre ucuz olması sebebiyle sıklıkla kullanılmaktadır. Pişirme yağı olarak, çeşitli hazır gıdalarda kullanılmakta olup, FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü) ve WHO’nun (Dünya Sağlık Örgütü) ortak kuruluşu olan uluslararası CODEX Allimentarius Komisyonu tarafından, 17 yemeklik yağ çeşidinden biri olarak da kabul edilmektedir. GİMDES ’palm yağına’ ve ’palm yağının’ kullanıldığı ürünlere diğer kritik noktaları sağlamak şartıyla sertifika vermeye devam edecektir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.