ASAYİŞ - 08 Ocak 2025 Çarşamba 16:38

Polis Şeyda Yılmaz’ı şehit eden sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

A
A
A
Polis Şeyda Yılmaz’ı şehit eden sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası

Ümraniye’de polis memuru Şeyda Yılmaz’ı vurarak şehit eden sanık Yunus Emre Geçti, “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklu sanık Yunus Emre Geçti savunmasında, "Şeyda ablamı çok iyi tanırım. Silahı polisin belinden çekmedim. Silahı yerden aldığımda ağzında mermi vardı. Kendiliğinden ateş aldı” dedi.

Ümraniye’de 23 Eylül 2024 tarihinde polis memuru Şeyda Yılmaz’ı(27) vurarak şehit eden Yunus Emre Geçti’nin ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıla kadar hapis talebiyle yargılandığı dava karara bağlandı. Anadolu 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, sanık Yunus Emre Geçti tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, şehit polis Şeyda Yılmaz’ın ailesi de salonda hazır bulundu.

"Şeyda ablamı çok iyi tanırım"

İlk celse avukatı olmadığından savunma yapan tutuklu sanık Yunus Emre Geçti savunmasında, “Olay kasıtlı yapılmamıştır. Ben böyle bir şeye yeltenecek bir kişi değilim. Şeyda ablamı çok iyi tanırım. Karakolumuzda görev yapıyorlardı. Olay günü karanlıktı, bana hasımlarım saldıracak diye düşündüm. Kafama tekme attılar. Silah yere düştü. Olayı kesinlikle hatırlamıyorum. Ben de vuruldum, annem de vuruldu. Beni köpek arabasıyla getirdiler. Bunların göz önünde bulundurulmasını istiyorum. Bunlar olurken uyuşturucunun etkisindeydim. Çok pişmanım keşke olmasaydı” dedi.

“Uyuşturucu içmiştim, kafam güzeldi”

Savunmasının devamında, “Silahı polisin belinden çekmedim. Silahı yerden aldığımda ağzında mermi vardı. Kendiliğinden ateş aldı. Kesinlikle polislere ateş açmadım. Evet, uyuşturucu bağımlısıyım. Karakoldan çıktıktan sonra da uyuşturucu içmiştim, kafam güzeldi. 19 yaşındayım, hiç cezaevine girmedim. Belki girseydim böyle bir çocuk olmazdım. Çok pişmanım" ifadelerini kullandı. Sanık Yunus Emre Geçti ayrıca son söz olarak, "Şeyda Yılmaz’ın ailesinden çok özür dilerim. Ben bunu yapabilecek bir çocuk değilim" diye konuştu.

"Kendisini polise teslim etmek istedim fakat kaçtı"

Duruşmada tanık olarak dinlenen F.Ö., “Yunus ile aynı mahallede oturuyoruz. Olayı görmedim. Patlama sesleri duydum. Havai fişek patlıyor sandım. Kaçan birini gördüm. Peşinden gittiğimde Yunus’u fark ettim, elinde silah vardı. ’Hasımlarımdan kaçıyorum’ dedi. Dükkana götürdüm kendisini kilitledim. Elinden silahı aldım. Olayın husumet olmadığını anlayınca kendisini polise teslim etmek istedim fakat kaçtı. Silahı da polislere teslim ettim” dedi.

"Devlet, vatansever bir evladını toprağa vermiştir"

Ardından söz alan Şeyda Yılmaz’ın eşi Semih Yılmaz, “Sık sık eşimin kabrini ziyaret ederim. Eşim çocukların gözünde kahraman ve rol modeldi. Asıl kayıp devletin kaybıdır çünkü devlet vatansever bir evladını toprağa vermiştir. ’Her zaman devletimiz gereğini yerine getirecektir’ dedim. Kinim diridir, devam edecektir” dedi. Sanık Yunus Emre Geçti’nin annesi Pınar Geçti ise, “Olay çok üzücü. Psikiyatriye gidiyorum. Hem Şeyda Hanım için hem çocuk için. Bakın oğlum demiyorum. Niye hayvan arabasına konuldu, çok karşıyım. Bunları görünce psikolojim bozuluyor” diye konuştu.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 26 yıl 9 ay hapis cezası

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Yunus Emre Geçti’yi polis memuru Şeyda Yılmaz’a karşı işlediği “Kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Diğer polis memurunu yaraladığı gerekçesiyle “Kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 20 yıl hapis cezasına çarptırılan sanık Geçti hakkında, annesi Pınar Geçti’ye karşı eyleminden dolayı “Olası kastla kasten yaralama” suçundan 3 yıl hapis cezası verildi. Ayrıca, “Polis memuruna karşı mukavemet” suçundan 3 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılmasına hükmedildi.

Cem Güney Kılıç - Abdul Samet Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Kadınlarla ilgili meseleyi LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara haksızlık yapıyorsunuz" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda Cumhurbaşkanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2026 yılı bütçesi kabul edildi. Genel Kurulda, bütçeler üzerindeki konuşmaların tamamlanmasının ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekilleri tarafından sorulan soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Rakamlar sizi doğrulamıyor. Az önce söyledim. Binde 1,1 ya da 1,2 civarında harcama söz konusu. Eski sisteme göre daha düşük bir harcama. Kaldı ki şunu da söylemek zorundayım. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanımız değil de rakibi seçilmiş olsaydı, şimdi 6 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olacaktı. Kim bilir kaç tane bakan olacaktı; 90’lı yıllarda koalisyon hükümetleri dönemlerinde 35, 36’ları bulmuş. Muhtemelen 30’un üstünde de bakan olurdu. Asıl o zaman cumhurbaşkanlığı makamı israf noktasına dönüşürdü. Bir de resmi resmi ilan edilen cumhurbaşkanı yardımcılarının dışında da kimlere cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verildi onu da bilmiyoruz. Onları da eklerseniz çok daha fazla olur" dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hakkındaki eleştirilere cevap veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Ben ısrarla aynı şeyi söylüyorum. Bir defa orada bir cami var. Cuma dahil namazlar kılınıyor ve herkes geliyor. Kütüphane 7 gün 24 saat açık. Kongre Merkezi açık. Ayrıca, Külliye’nin daha resmi bölümlerini gezmek isteyenler için belki Ali Mahir (Başarır) Bey de gezmek isteyebilir. O yüzden adresi söyleyeyim: ziyaret.tccb.gov.tr/. Turist olsun, vatandaşımız olsun herkes bu siteye girebilir. ’Gezmek istiyorum’ diyebilir ve bunlar belli bir sistem içinde gezdiriliyorlar. Yani ’vatandaşa açık değil’ ifadeniz doğru değil. Lütfen gezmek istiyorsanız bu siteye girebilirsiniz veya benden randevu istersiniz ben gezdiririm" diye konuştu. Genel bütçenin 10 binde beşinin kullanıldığını vurgulayan Yılmaz, "Nedir bu sınır? ’Bütçe başlangıç ödeneğinin binde 5’ini geçemez’ demiş kanunlarımız. Geçen yıl itibarıyla, 2024 yılında, genel bütçe başlangıç ödeneğinin 10 binde beşini kullanmış Cumhurbaşkanımız. 10 kat daha altında limitin bir kullanım söz konusu. Bu yıl itibarıyla 10 binde üç civarında kullanım. Öyle ifade ettiğiniz gibi sanki bütçenin tamamı büyük bir kısmı bu işlere harcanıyormuş gibi ifadeler doğru değil ama ihtiyaç oldukça da elbette kullanılacak. Tüm ülkelerin kullandığı gibi" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığındaki taşıt sayıları hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Cumhurbaşkanlığında ihtiyaç çıkabilir, acil bir şey olabilir diye 20 taşıt koyuyoruz. Doğru. Ama 2024 yılında sadece 7 taşıt alınmış. 2025 yılında yine 20 taşıt koymuşuz. Şu ana kadar bir tane bile alınmamış. NATO zirvesi geliyor, belki onun için bir ihtiyaç olursa bir alım yapılabilir. Yapılmaz demiyorum ama genelde bu 20 taşıt konuyor. Bir ihtiyat ödeneği olarak konuyor. Acil bir ihtiyaç çıkar kullanılabilir diye konuyor. Ama geçmişe baktığınız zaman bunun pek de kullanılmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. Kadınlarla ilgili meselelerin sadece LGBT üzerinden tartışılmasının haksızlık olduğuna değinen Yılmaz, "Kadınlarla ilgili meseleyi sadece LGBT kontekstinde tartışıyorsanız kadınlara büyük bir haksızlık yapıyorsunuz. Birincisi bu. İkincisi küreselci söylemlerin etkisi altındasınız ve geçmişe bakarsak oryantalist bir bakış açısıyla kendi toplumunuza bakıyorsunuz. Bu uzun bir entelektüel tartışma. Ama bakış açınıza hiçbir şekilde katılmadığımı, Kürt halkının da sizin bu bakış açınıza en küçük bir prim vermeyeceğini de buradan ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Türkiye’de açlık sınırının sadece TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar olduğundan bahseden Yılmaz, "Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırı dediğiniz TÜRK-İŞ’in yaptığı hesaplamalar. Yoksulluk olarak hesapladığı geçen ay gördüm televizyonlardan 97 bin lira. Yani neredeyse 2 bin 500 dolara yakın bir geliri olanı yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz. Açık arttırmaya da çıkabilirsiniz. Tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Ama bir uluslararası ölçüte, istatistiğe dayalı bir yaklaşım değil bu. Sendikal olarak hazırlanmış muhtemelen sendikal taleplerine baz teşkil etmek üzere yapılan çalışmalar. Biz elbette en küçük yoksulluk oranıyla da mücadele etmeye devam edeceğiz. Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Soru-cevabın ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, birleşimi, yarın saat 11.00’de toplanmak için kapattı.
Kocaeli Kocaeli’de silahlı saldırı: 1’i futbolcu 3 yaralı Kocaeli’de meydana gelen silahlı saldırıda 3 kişi silahla vurularak yaralandı. Yaralılardan birinin Kocaelili futbolcu Uğurcan Bekçi olduğu öğrenildi. Olay, İzmit ilçesi Sanayi Mahallesi Ömer Türkçakal Bulvarı’nda meydana geldi. Henüz bilinmeyen sebeple iki grup arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi ile çıkan kavgada Sultanbeyli Belediyesporlu Uğurcan Bekçi (27), E.K.B. (27) ve İ.A. (31) silahla yaralandı. 3 kişi kanlar içinde yerde kalırken, durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri, biri ağır olmak üzere yaralan 3 kişiyi yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kağıtspor, Körfez Spor Kulübü, Kocaeli Güneşspor, Belediye Derincespor, 24 Erzincaspor, Ankara Keçiörengücü, Adıyaman 1954 gibi önemli takımlarda forma giyen 27 yaşındaki kanat oyuncusu Uğurcan Bekçi’nin ayağından yaralandığı, durumunun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi. Polis olay yerinde delil aradı Öte yandan bölgeye çok sayıda polis ekibi de sevk edildi. Olayın Sefa Sirmen Sanayi Sitesi’nin yakınlarında başladığı, sahil yolu boyunca da sürdüğü öğrenildi. Polis ekipleri olayın yaşandığı noktalarda mermi ve delil aradı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro ekipleri, çok yönlü araştırma başlatırken, zanlı veya zanlıların yakalanması için çalışmalar sürüyor.