GÜNDEM - 02 Aralık 2024 Pazartesi 09:35

Prof. Dr. Oytun Erbaş, şizofreni ve otizmde devrim niteliğinde 2 yeni ilacın geliştirildiğini duyurdu

A
A
A

Prof.Dr. Oytun Erbaş, otizm ve şizofreni gibi psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılması planlanan devrim niteliğinde 2 yeni ilacın patent aşamasına geldiğini açıkladı. Özellikle hayvan deneylerinde sonuçların çok başarılı olduğunu söyleyen Erbaş, “Bunu insan çalışmalarına yansıtmak istiyoruz” dedi.

Biruni Üniversitesi Araştırma Merkezi(B@MER)tarafından düzenlenen Sinirbilim Kursu, büyük bir katılımla tamamlandı. Biruni Üniversitesi Kongre Merkezi’nde 2 gün süren kurs, 400’ün üzerinde öğrenci ve akademisyeni bir araya getirdi. Prof. Dr. Oytun Erbaş, katılımcılara sinirbilim alanındaki en son gelişmeleri ve tedavi yöntemlerini aktardı. Kursiyerlere bir selamlama konuşması yapan Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel ise çalışmanın insan beyni üzerindeki gelişimini anlattı.

“Kök hücre konusunda birçok faaliyet yürütülüyor”

Kursun sonunda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Oytun Erbaş, “B@MER, Biruni Üniversitesi’nin 7 gün 24 saat çalışan, ışıkları sönmeyen laboratuvarı. Hem temel bilimler, hem de in vitro dediğimiz hücre, moleküler hücre laboratuvarlarında kanser başta olmak üzere; sinir bilim, kök hücre konusunda birçok araştırma geliştirme faaliyeti sürdürmektedir ” dedi.

“Çok önemli 2 psikiyatrik ilacı sonuçlandıracağız”

Özellikle otizm ve şizofreni üzerine yapılan yeni araştırmalar hakkında umut verici bilgiler paylaşan Prof.Dr. Erbaş, bu hastalıkların tedavisinde önemli bir dönüm noktasına gelindiğini belirterek, otizm ve şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçların patent aşamasına geldiğini duyurdu. Erbaş, “Şu anda oluşturduğumuz en büyük çalışma; otizm, şizofreni gibi hastalıklarda yeni tedavilerdir. Artık ajanları denemiyoruz, o ajanları denedik, biliyoruz. Onların patent çalışmaları, ileri çalışmalarını yapıyoruz. Bunun için merkezimizden 3-4 yıl içerisinde çok önemli 2 ilacı psikiyatrik hastalıklarda kullanmak üzere sonuçlandıracağız. Artık denemeler bitti çok daha büyük yerlerdeyiz” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Oytun Erbaş, şizofreni ve otizmde devrim niteliğinde 2 yeni ilacın geliştirildiğini duyurdu

“Fare çalışmalarındaki sonuçlar çok başarılı”

Kullanılan teknolojiden söz eden Prof.Dr. Erbaş, “Bizim yaptığımız bu mRNA teknolojisini ve egzozom teknolojilerini, yeni peptitleri kullanarak beyindeki sinir hücrelerinin dallanmasını, uzamasını sağlamak. Psikiyatrik hastalıklardaki en büyük sorun bu. Sinir hücrelerindeki dallanma ve protein sentez sorunlarını aştık. Bu tedavinin artık, özellikle invito çalışmalarında, fare çalışmalarındaki sonuçları çok başarılı, neredeyse mükemmel. Bunu insan çalışmalarına yansıtmak istiyoruz” diye konuştu.

“Kanser aşılarında da mRNA aşıları olacak”

Bu çalışmaların devrim niteliğinde sayılabileceğini ifade eden Prof.Dr. Erbaş, “Çünkü gelecek, peptitler yani proteinler, mRNA olacak. Yani dünya artık aşıları, kanser tedavilerinde özellikle kanser aşılarında mRNA’yı çok iyi tanıyacak. Sinir sistemi hastalıklarında yani psikiyatrik hastalıklarda, nörolojik hastalıklarda yine mRNA ile beraber beyni gübrelemeye yarayan, beyindeki sinir hücrelerinin büyümesi artıran proteinler ile tanışacak. Dünya çok farklı bir yere gidiyor” ifadelerini kullandı.

“Burun yoluyla uygulanan ilaçlar artacak”

Prof. Dr. Erbaş ayrıca, yeni yapılan ilaçların geleneksel yöntemlerden farklı olarak artık burundan verileceğini açıkladı. Bu yenilikçi yöntem, ilaçların doğrudan beyine ulaşmasını sağlayarak tedavi sürecini daha etkili hale getireceğini ifade etti.

Prof. Dr. Erbaş, “Eski ilaçlar eskide kalacak. Özellikle burun yoluyla uygulanan ilaçlar, yani nazal ilaçların, beyinde kullanımı artacak. Çünkü burun ile beyne ulaşmak çok hızlı ve çok güvenilir. Yeni ilaçlar ve yeni ilaç salım-taşınım metotları geliyor. Artık ağızdan değil, damardan değil, burun yoluyla ilaç verme gündem olacak, popüler olacak” şeklinde konuştu.

“Çırağı olmadığın işin ustası olamazsın”

Sinirbilim kursu hakkında bilgi veren Prof. Dr. Oytun Erbaş, “Kursa gelen öğrenciler, beyin nasıl işliyor, psikiyatri ne demek? Şizofreni ne demek? Depresyon ne demek? ALS ne demek? Alzheimer ne demek bunu öğrenecekler. Bir de beyin nasıl düşünüyor, nasıl karar veriyor onu öğrenecekler. Bir de nasıl yeni ilaç yaparlar, nasıl hipotez kurarlar, nasıl bilimsel çalışmalar yaparlar onu öğrenecekler. Türkiye’deki en çok ihtiyaç olan şey; beyinler ve bilim adamları. Her işin profesyoneli olmak için o işin çırağı olmak gerekiyor. Motto şu: çırağı olmadığın işin ustası olamazsın. İyi bir beyinci olmak için küçüklükten beri beyinle uğraşmak lazım” dedi.

2 gün süren kurs, daha sonra sona erdi.

Davut Has

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Uzmanlardan, çocukları enfeksiyonlardan korumak için hijyen uyarısı Kış aylarının gelmesiyle birlikte özellikle çocuklarda grip, nezle ve bronşit vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar, çocukların gribal hastalıklardan korumak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte Şanlıurfa’da artan grip, nezle ve bronşit vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Şanlıurfa’da özellikle de çocuklarda bu tür gribal hastalıkların arttığına dikkat çeken uzmanlar, soğuk hava şartları ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi, çocuklarda enfeksiyon vakalarının yükselmesine neden olduğunu vurguladı. Kış aylarında çocukların bağışıklık sisteminin zayıfladığına dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Aydın Bozkaya, ailelere C vitamini ve taze sebze ile meyve gibi ürünlerin sık sık tüketilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Bozkaya, "Çocuklar kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanamadığı için bu nedenle D vitamini takviyesi, C vitamini ve taze sebze ile meyve tüketiminin artırılması gerekiyor. Bağışıklığı düşen çocuklar enfeksiyonlara daha hızlı yakalanıyor. Düzenli uyku, bol sıvı tüketimi, dengeli beslenme ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi hastalıklardan korunmada büyük önem taşıyor. Çocuklarda ateş, öksürük ve halsizlik gibi belirtiler görüldüğünde zaman kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşlarına başvurulmalı" dedi.
Bursa Nilüfer’de yeni yıl coşkusu başladı Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği "Nilüfer Yeni Yıl Festivali" yoğun ilgi ile açıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tüm Nilüferlileri ay sonuna kadar devam edecek etkinliğe davet etti. Nilüfer’de yeni yıl heyecanı, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da rengarenk etkinliklerle başladı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önündeki Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan "Nilüfer Yeni Yıl Festivali", her yaştan vatandaşa hitap eden zengin içeriğiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Alanda kurulan buz pateni pisti çocukların ve gençlerin gözdesi olurken; yemek ve alışveriş stantları da festival ziyaretçilerine keyifli bir mola imkanı sunuyor. Ay sonuna kadar sürecek olan festivalde sadece alışveriş değil, sanat ve eğlence de ön planda yer alacak. Sihirbaz gösterilerinden köpük partilerine, baloncuk ve ışıklı görsel performanslara kadar pek çok etkinlik, meydandaki coşkuyu yükseltecek. "Umutlarımızı birlikte büyüteceğiz" Festival alanını gezerek, esnafla ve vatandaşlarla bir araya gelen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, alanı dolduran kalabalığa da hitap etti. Başkan Özdemir, dayanışmanın önemini vurgulayarak, "Yeni yıl, yeni umutlar demektir. Yeni başlangıçlar, yeni fırsatlar demektir. Zorlukları geride bırakmak, geleceğe umutla bakmak demektir. Biz de bu festivalde bir araya gelerek, umudu birlikte büyüteceğiz. Çünkü Nilüfer, bir yaşam kültürüdür. Biz, sanatı, kültürü, dayanışmayı önemseyen bir aileyiz. Bu festivalde de bu aile ruhunu yaşayacağız. Tüm Nilüferlileri festivalimize bekliyoruz" dedi. Müzik ziyafeti Festivalin ilk gün etkinlikleri, İstanbul Girls Band grubunun enerjik sahne performansıyla taçlandı. Sevilen parçaları kendilerine özgü tarzlarıyla yorumlayan grup, dinleyicilere keyifli bir gece yaşattı. Soğuk havaya rağmen meydanı dolduran vatandaşlar, şarkılara hep birlikte eşlik etti.