SAĞLIK - 09 Aralık 2024 Pazartesi 12:35

Psikiyatri Uzmanı Dr. Özgür Süner: “Bağımlılık bir hastalık ama tedavisi mümkün”

A
A
A
Psikiyatri Uzmanı Dr. Özgür Süner: “Bağımlılık bir hastalık ama tedavisi mümkün”

Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM Kliniği’nde görevli Uzm. Dr. Özgür Süner, bağımlılığın ömür boyu devam eden bir hastalık olduğunu belirterek, “Tedavisi olmayan bir hastalık değil. Diğer tüm hastalıklar gibi çeşitli tedavi yöntemleri var" dedi.


Uzm. Dr. Özgür Süner, alkol bağımlılığını, tedavi yöntemlerini ve toplumun nasıl bilinçlendirilmesi gerektiğini anlattı.



"Tedaviye düzenli gelenlerde başarı oranı çok daha yüksek"


Uzm. Dr. Özgür Süner, “Alkol bağımlılığında kişi bize başvurduğunda, tedavi ile ilgili bir program oluşturuyoruz. Ayakta mı ya da yatarak mı tedaviyi planlayacağız bunları konuşup karar veriyoruz. Bu tedavilere karar verirken bir takım kriterler var ve onları da göz önünde bulunduruyoruz. Kişinin genel tıbbi durumu, daha önceden ayaktan tedavide başarılı olup olmaması, sosyal desteğin ve yatarak tedavi talebinin olup olmaması gibi durumların hepsini değerlendirip ona göre karar veriyoruz. Ayaktan tedavi programlarında hem ilaç tedavileri ve bunun yanı sıra psiko-sosyal destek tedavileri oluyor. Meslek edindirme çalışmaları ve psikolog desteği alabildikleri birimlerimiz de var. Kişiler hem randevulu hem randevusuz olarak bize başvurabiliyor. Her zaman, her gün gelen hastayı kabul ediyoruz. Hiçbir şekilde geri çevirme durumu olmuyor. Yatarak tedavide de 3 haftalık bir programımız var. Bunun ilk bir haftası arındırma süreci oluyor. Kullandığı alkolle ilgili hem fiziksel semptomlar hem de huzursuzluk, gerginlik ve kaygı gibi şikayetler için bir takım ilaçlar kullanıyor bu süreçte. Bağımlılık bir hastalık ve ömür boyu devam eden bir hastalık, bu konuda farkındalığın gelişmesi çok önemli. Tedaviye düzenli gelenlerde başarı oranı çok daha yüksek oluyor” dedi.



"Bağımlılık bir beyin hastalığıdır"


Toplumun bilinçlendirilmesi adına birtakım eğitimlerin düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Süner, "Bağımlı hastalar çeşitli şekillerde damgalanabiliyor. Bu kişiler iradesiz, kötü kişilikli, suça meyilli kişiler gibi algılanabiliyor. Aslında çok farklı sosyokültürel yapılardan, çok farklı insanlar bağımlı olabilir. Herkes bağımlı olabilir, bağımlılık bir beyin hastalığıdır ve hayat boyu süren bir hastalıktır. İyileşmelerle gider ama tekrar nüksetme ile de seyredebilir. Önce bağımlılığın ne olduğu, bu kişilerin bağımlılığının nasıl şekillendiğini konusunda birtakım eğitimler düzenlenmesi gerekiyor. Bu eğitimleri konferanslarla, kamu spotları ile ve televizyonlarda film ve dizilerde ele alabiliriz. Bir takım akademik çalışmalar bu konuda arttırılabilir. Özellikle süreci önceden önleyebilmek adına okullarda tarama çalışmaları yapılabilir” ifadelerini kullandı.



“Kişinin ailesi ile bağının güçlü olması önem arz ediyor"


Aile tutumlarının çok önemli bir detay olduğunun altını çizen Süner, “Bağımlılık aslında bir aile hastalığı, aile içerisinde şekilleniyor. Bilgisiz veya çok baskıcı ailelerde, bağımlı ile aile arasında sağlıklı bir bağlanma gelişmiyor. Bağlanma ve güven ilişkisi çok sağlıklı olmadığı zamanda, bağımlılığa daha yatkın bireyler olabiliyorlar. Bu nedenle biz ailelerle de tedavi sürecinde mutlaka çalışıyoruz. Hatalı tutumlar nelerdir, neleri yapmalı, neleri yapmamalı? Bu konularla ilgili ailelerle bir takım programlarımız var. Ailelerde en çok gördüğümüz şeylerden biri suçlayıcı tutumlarda bulunabiliyorlar. ’Hocam bu iradesiz, bırakamaz, yalan söylüyor’ gibi yaklaşımlarda bulunuyorlar. Bu yaklaşımlar kişiyi daha çok maddeye ve alkole yöneltebilir veya tedaviden kopartabilir. Bazen de tam tersi sorumluluğu tamamen kişinin üzerinden alıp arkasını toplamaya çalışmak ve sorumluluk almasına engel olma gibi tutumlar oluyor, bu da yanlış. Kişinin ailesi ile bağının güçlü olması, ailenin kişiyi cesaretlendirmesi ve her zaman yanında olduklarını hissettirmesi çok önem arz ediyor” şeklinde konuştu.



“Tedavisi olmayan bir hastalık değil"


Bağımlılığın dünyadaki en zor hastalıklardan biri olduğunu belirten Uz. Dr. Süner, “Tedavisi imkansız ve olmayan bir hastalık değil. Tüm diğer hastalıklar gibi çeşitli tedavi yöntemleri var. Kişinin yoksunluk yaşamasını önleyecek bir takım ilaçlar kullanıyoruz. İlk aşama tedavi yaklaşık bir hafta 10 güne tekabül ediyor. Akabinde sürdürüm tedavisine geçiyoruz, bu tedavide kişinin ayıklığının sürdürülmesi, tekrar alkole geri dönüşü olmaması adına uzun süre kullanacağı ilaçlar söz konusu. Tedavide kullandığımız çip tedavisi var. Cilt altına, karın bölgesine küçük bir kesik ile yerleştirilen bir çip. 3 ay boyunca devam ediyor. Alkol isteğini, aşermeyi önemli ölçüde önleyen bir yöntem. Kişilerin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri de değişim. Bu değişim sadece alkol, madde bağımlılığını bırakma alanında olmaması gereken bir değişim. Hayatın birçok alanında, birçok noktasında bir takım farklılıklar ve önlemler gerekiyor. Gerekirse çevre değişikliği, iş değişikliği gibi önlemler gerekiyor hatta telefon hattını kesinlikle değiştirmesi gerektiğini öneriyoruz. Boşluk da çok büyük bir risk faktörü. Düzenli, rutin bir iş içerisinde bir meslek edinmesi çok önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.



Psikiyatri Uzmanı Dr. Özgür Süner: “Bağımlılık bir hastalık ama tedavisi mümkün”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Yolcu kapısından inen ehliyetsiz sürücü drondan kaçamadı: "Gafil avlandım" dedi, ceza makbuzuyla hatıra fotoğrafı çektirdi Kırıkkale’de dron destekli trafik denetiminde uyarı levhasını fark edip aracın yolcu kapısından inen 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü, kameralardan kaçamadı. 18 bin 677 lira idari para cezasına çarptırılan sürücünün, "Gafil avlandım" diyerek ceza makbuzu ve trafik polisleriyle hatıra fotoğrafı çektirmesi dikkat çekti. Kırıkkale’de dron destekli trafik denetimlerinde ilginç anlar yaşandı. İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı trafik ekipleri, Millet Bulvarı’nda dronla denetim gerçekleştirdi. Denetim uyarı levhasını fark eden 17 yaşındaki sürücü Umut Tursun, aracını park ederek yolcu kapısından indi ve ehliyetli bir arkadaşını telefonla aradı. O anlar dron kamerasıyla anbean kaydedildi. Yeni aldığı aracın başına ilk kez geçen sürücü, ilk cezasını da yedi Uygulama noktasından yapılan anons üzerine bölgeye sevk edilen ekipler, sürücünün ehliyetsiz olduğunu belirledi. Yeni aldığı aracı ilk kez kullanan Umut Tursun’a 18 bin 677 lira idari para cezası uygulanırken, ceza makbuzunu tutarak polislerle hatıra fotoğrafı çektirmek istemesi ve ardından sigara talebinde bulunması dikkat çekti. İşlemlerin tamamlanmasının ardından araç trafikten men edilerek otoparka çekildi. "Nazar değdirdiler" Dron denetiminde yakalanan Tursun, yaşananlara ilişkin dikkat çeken ifadeler kullandı. Ceza sonrası konuşan Tursun, denetimi fark ettiğini ancak dron kamerasından tespit edildiğini belirterek, "İlk cezamızı yedik. İyi güzel araca biniyorduk, ehliyetsiz nazar değdirdiler. İşten çıktım, gece çalışıyorum, buraya geldik cezayı yedik. Hiçbir işe de yaramadı. 18 bin 677 lira ceza biraz ağır oldu" dedi. "Gafil avlandım" Ehliyetsiz araç kullanmanın yanlış olduğunu kabul eden Tursun, "Bugün kullandım arabayı, onda da yakalandım. Tabelayı görünce önüne durdum. Dron tespit etmiş. Ben ‘buradan geri gideyim’ diye düşündüm, bu kez kameradan ceza yeriz dedim. Geri geri çıkıp Yeni Mahalle’nin içine girseydim cezayı yemezdim, kaçardım. Burada yakalandım, gafil avlandım" ifadelerini kullandı. Ceza işlemleri sırasında sigara talebinde bulunduğunu anlatan Tursun, aracının satılık olduğunu belirterek, "Araba da satılık, isteyene gider, dosta yarar. 150 bin lira. Motoru, şanzımanı sıfır, iki hafta önce yapıldı. Araba ilanda zaten. Şasede işlem yok, kapı içlerinde biraz çürük var" dedi.
İstanbul Türk Eximbank ile Asya Kalkınma Bankası arasında kredi sözleşmesi imzalandı Türk Eximbank ile Asya Kalkınma Bankası arasında 500 milyon euro tutarında 19 yıl vadeli kredi sözleşmesi imzalandı. Türk Eximbank, Asya-Pasifik bölgesinde kalkınmayı amaçlayan Türkiye’nin de üyeleri arasında bulunduğu Asya Kalkınma Bankası (ADB) ile 17 Aralık tarihinde, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın garantisi altında, 500 milyon euro tutarında ve 19 yıl vadeli bir kaynak sağlanması yönünde imzaladığı anlaşma ile çok taraflı kalkınma kuruluşları ile yapmış olduğu iş birliklerine bir yenisini daha ekledi. ADB’nin Türkiye’deki en yüksek tutarlı işlemi olan söz konusu kaynağın ağırlıklı hedefi 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olarak gerçekleşen deprem felaketinden etkilenen bölgedeki küçük ve orta büyüklükteki Türk ihracatçı firmaların uzun vadeli finansman ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Bunun yanı sıra, kadınların işgücüne katılımının artırılması, Türk ihracatçılarının yenilenebilir enerji yatırımları ve enerji verimliliği yatırımların desteklenmesi gibi birçok alanda da finansman sağlanacaktır. Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney konu ile ilgili olarak, "İki kurum arasında gerçekleştirilen bu ilk anlaşma, kurumumuz için stratejik bir öneme sahiptir. Bankamızın öncelikli hedeflerden biri olan, deprem bölgesindeki ihracatçılarımızın yaşadığı finansman sıkıntılarını gidermek ve bölgesel ekonomik toparlanmayı desteklemek için Asya Kalkınma Bankası ile güç birliği yapmış olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığımızın garantisi altında kurulan bu iş birliğimiz; sürdürülebilir, kapsayıcı ve yenilikçi projelerin hayata geçirilmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Aynı zamanda ihracatçılarımızın yeşil dönüşüm yatırımlarına da destek vereceğimiz bu işlemle birlikte Bankamızın 2025 yılında ihracatçılarımızı desteklemek üzere yurtdışı piyasalardan sağladığı orta-uzun vadeli fon toplamı 3,9 milyar ABD dolarına ulaşmıştır" açıklamasında bulundu.
Samsun Yeşil enerji ile daha güçlü Samsun: GES ile 296 milyonluk tasarruf Kamu eli ile orta gerilim seviyesinde sisteme bağlanmış Türkiye’nin en büyük güneş enerji santrali(GES) projelerinden biri olan Samsun GES, hizmete girdiği Mart 2024’ten bu yana 124 milyon 213 bin 277 kilovatsaat(kWh) elektrik üretti, 296 milyon 951 bin lira tasarruf sağladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "GES projesi hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım. Yeşil enerji de daha güçlü bir Samsun diyerek çalışmaya devam ediyoruz" dedi. Yenilenebilir enerji yatırımlarını stratejik bir öncelik haline getiren Samsun Büyükşehir Belediyesi, güneş enerji santrali projeleriyle dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi’nin yenilenebilir enerji yatırımlarındaki en güçlü projelerinden biri olan Samsun Güneş Enerji Santrali, hizmete girdiği Mart 2024’ten bu yana 124 milyon 213 bin 277 kWh elektrik üretti, 296 milyon 951 bin lira tasarruf sağladı. Büyükşehir Belediyesi’nin çevreci vizyonuyla hayata geçirilen Güneş Enerji Santrali (Samsun GES), performansıyla Türkiye’de örnek yenilenebilir enerji yatırımları arasında yerini aldı. Büyükşehir Belediyesi’nin kullandığı elektriğin yüzde 90’ı, Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürlüğü’nün ise kullandığı elektriğin yüzde 40’ı Samsun GES ile karşılanıyor. Büyükşehir Belediyesi, GES ile hem enerji maliyetlerini düşürürken hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir şehir bırakma hedefine katkıda bulundu. Samsun GES, hizmete girdiği 19 ayda 77 bin ton karbon salınımını azalttı, 146 bini aşkın ağacın kesilmesini önledi. "GES hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım" GES projesinin hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım olduğuna dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Samsun Güneş Enerji Santrali, hizmete girdiği Mart 2024’ten bu yana 124 milyon 213 bin 277 kWh elektrik üretti, 296 milyon 951 bin lira tasarruf sağladı. Bu rakamlar gösteriyor ki Samsun, güneş enerjisini doğru ve verimli kullanma noktasında Türkiye’nin örnek şehirlerinden biri. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak çevreye duyarlı bir kalkınma modeli, sürdürülebilir bir şehir vizyonu ve enerjide bağımsız bir Samsun hedefi ile çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin farkında olan bir anlayışla enerjide dışa bağımlılığı azaltan, belediye bütçesini güçlendiren ve çevreye nefes aldıran her projeye büyük önem veriyoruz. GES projesi de hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım. Yeşil enerji de daha güçlü bir Samsun diyerek çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.