EKONOMİ - 07 Ocak 2025 Salı 15:19

Renault, ODMD ödül gecesinden 5 ödülle ayrıldı

A
A
A
Renault, ODMD ödül gecesinden 5 ödülle ayrıldı

MAİS, Renault ve Dacia markaları ile ODMD tarafından üst üste üçüncü kez ‘Yılın Basın Lansmanı’ ödülüne layık görüldü. Reanult, ayrıca 2024 yılının en çok satan otomobil markası olarak zirvede yer aldı.



Renault, Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) tarafından düzenlenen ODMD Gladyatör - Satış ve İletişim Ödülleri’nde 5 farklı ödüle birden layık görüldü. ‘Yılın Basın Lansmanı’, ‘Yılın Outdoor Uygulaması’, ‘2024 Yılının En Çok Satılan Otomobil Markası’ ile sahibinden.com ikinci el araç verilerine göre B segmentinde Clio ve C segmentlerinde Megane Sedan modelleriyle ‘En Çok İlgi Gören Marka’ kategorilerinde ödül alan marka, ödül gecesinde öne çıktı.



Yılın en çok otomobil satan markası Renault oldu


Yapılan açıklamaya göre, bu yıl satışa sunduğu Renault Duster, Renault Rafale ve Yeni Renault Captur modelleriyle kullanıcılara yeni bir dünya sunan marka; Megane ve Clio ile de önemli bir satış başarısına imza atarak, 2024 yılında toplam 117 bin 919 satış adediyle Türkiye’nin en çok tercih edilen otomobil markası oldu. En yakın rakibiyle arasında 30 binden fazla fark bulunan marka, elde ettiği bu satış adediyle pazardan yüzde 12,03’lük bir pay elde etti.


Üst Üste 3’üncü Kez ‘Yılın Basın Lansmanı’ ödülü


Dikkat çekici lansmanlarla MAİS, ODMD tarafından üst üste 3’üncü kez ’Yılın Basın Lansmanı’ ödülüne layık görüldü. 2024 yılının Eylül ayında gerçekleştirdiği ve büyük beğeni toplayan Rafale lansmanıyla MAİS, otomotiv basınının değerli temsilcilerinin takdirleriyle, bu başarıyı üst üste 3’üncü kez elde eden ilk marka oldu.


Rafale ile ‘Rüzgâr Gibi’ bir lansman


Rafale Türkiye lansmanı, Ege’nin birbirinden güzel duraklarından oluşan harika bir rotada, üst düzey bir sürüş deneyiminin oluşturulduğu lansman kurgusu ve #rüzgarınakapıl sloganıyla gerçekleştirildi. Özel olarak Rafale dünyasında kurgulanan Selçuk Efes Havaalanı’nda gerçekleştirilen uçak gösterisi, lansmanda öne çıktı.


Adını Renault’nun Fransız havacılık endüstrisindeki prestijli geçmişi ve 1934 yılında 445 km/s hıza ulaşan Caudron-Renault Rafale uçağından alan Rafale’in bu özel geçmişine ithafen, Isparta’da özel olarak giydirilen ve üzerinde Renault ile Rafale’in logolarını taşıyan Extra 300 model akrobasi uçağı, lansman anında dikkat çekici bir gösteri gerçekleştirdi. Yeni Rafale’ler ile apronda senkron bir şekilde gerçekleştirilen akrobasi gösterisinde, Hindistan’dan özel olarak getirilen ve Türkiye’de Rafale’in lansman rengi olan Alpine Mavisi dumanlar kullanıldı. Akrobasi gösterisinin bitiminde, havada bir anda görünen onlarca paraşütçü, her biri ayrı bir Rafale’e ait olan anahtarları gökyüzünden indirerek araçları kullanacak olan davetlilere teslim etti. Bu özel gösterinin her anını ise, Fransa’dan özel olarak getirilen prodüksiyon ve çekim ekipleri kayıt altına aldı.


Davetliler, gösterinin tamamlanmasının ardından Yeni Rafale’ler ile birlikte Selçuk’tan Bodrum’a uzanan ve mavi ile yeşilin birleştiği bir rotada test sürüşü gerçekleştirdiler. Selçuk Efes Havaalanı’ndan başlayan test sürüşü Bafa Gölü etrafından devam ederek, Rafale kurgusuyla baştan sona tekrar dekore edilmiş olan Bodrum Xuma Village’daki Rafale deneyimiyle son buldu.


Kenan Doğulu da Yeni Renault Rafale’in #RüzgarınaKapıl’dı


Kenan Doğulu da Yeni Renault Rafale’in #RüzgarınaKapıl’dı ve kendini gökyüzüne bıraktı. Lansmanın en dikkat çekici anı, şüphesiz ünlü sanatçı Kenan Doğulu’nun uçaktan paraşütle atladığı andı. 4 bin metre yükseklikten 50 saniyelik serbest düşüşle paraşüt atlayışı yapan Kenan Doğulu, profesyonel manevralarla Selçuk Efes Havaalanı’na alkışlar eşliğinde başarılı bir iniş gerçekleştirdi.


‘Yılın Outdoor Uygulaması’ ödülü


Açıklamaya göre, markanın 3 - 10 Aralık tarihleri arasında, tarihi Haydarpaşa Garı’nda gerçekleştirdiği ve yeni SUV dünyasını sergilediği 3D Mapping Gösterisi, ODMD tarafından ‘Yılın Outdoor Uygulaması’ ödülüne layık görüldü. Türkiye’de 2024 yılında yapılan en özel outdoor çalışmalarından olan ‘Renault X Haydarpaşa Garı 3D Mapping Gösterisi’, 7 gün boyunca her akşam 18.15’te Haydarpaşa Garı’nın tarihi dokusunda hayat buldu. İstanbul Boğazı’nın en fazla görülen ve dikkat çeken noktalarından olan Haydarpaşa Garı’nda gerçekleştirilen uygulama, milyonlarca insan tarafından izlenerek önemli bir etkileşim oluşturdu. Bu gösterinin bir benzeri ise, ‘Renault X Haydarpaşa Garı 3D Mapping Gösterisi’nden yalnızca birkaç gün sonra, tarihi Notre Dame Kilisesi’nin restorasyon sonrası ilk açılışında Paris’te gerçekleştirildi.


Bir buçuk asırdan fazla bir süre boyunca İstanbul’un en simge ulaşım noktalarından biri olan tarihi Haydarpaşa Garı, markaya ev sahipliği yaptı. Restore edilmiş yepyeni görünümüyle ulaşım tarihinin mihenk taşı olan Haydarpaşa Garı, ‘Renaulution’ planı doğrultusunda markanın hayata geçirdiği yeni stratejisini, yeni dünyasını ve yeni SUV ailesini zamana meydan okuyan dokusunda yansıttı. Haydarpaşa Garı’nın tarihi bloklarının üzerinde gerçekleştirilen bu 3D mapping gösterisiyle marka, ‘Renaulution’ stratejisini tüm Türkiye’ye duyururken aynı zamanda ulaşım tarihinin geçmişini ve bugününü bir kesişim noktası olarak kullandı. Markanın yeni SUV’leri Rafale, Duster, Austral ve Captur; 3D mapping gösterisiyle birlikte kullanıcılarıyla buluştu.


3 - 10 Aralık tarihleri arasında her akşam 18.15 itibarıyla Haydarpaşa Garı’nda gerçekleşen 3D mapping gösterisi, tarihi mekanın görülebildiği her noktadan izlendi. Marka, bu çalışma ile milyonlarca kişiye ulaştı.


B ve C segmentlerinde en fazla ilgi gören marka oldu


Renault, Clio modeli ile B segmentinde ve Megane Sedan modeliyle C segmentinde yılın en fazla ilgi gören markası olmayı başararak bu alanda iki ayrı ödül elde etti.



Renault, ODMD ödül gecesinden 5 ödülle ayrıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ümraniye Keyap Camii yenileme ve düzenleme çalışmaları tamamlandı Ümraniye’de Keyap Camii düzenlemesi ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, "İmanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur" dedi. Ümraniye Yukarı Dudullu Mahallesi’nde bulunan Keyap Camii’nde yapımı devam eden düzenleme ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanlığı ve Ümraniye Müftülüğü iş birliğiyle tamamlanan cami, vatandaşların hizmetine açıldı. Açılışta konuşan Başkan İsmet Yıldırım, vatandaşların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması noktasında yeni camiler açılmasının önemine değindi. "Cami hizmetlerimiz herkesin gayretleriyle çok iyi şekilde devam ediyor" Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, şunları söyledi: "Biliyorsunuz burası biraz yardıma muhtaç bir haldeydi. Önceden İSKİ problemi vardı, devamlı su basıyordu. Çevresi de böyle güzel değildi, sağ olsun mermerleri yapıldı. Biz de diğer peyzaj işlerini tamamladık, el birliğiyle yaptık. Burada 4 bin kişi çalışıyor ve sadece Keyap’ta çalışanlar değil etrafta çalışan bütün kardeşlerimiz buradan istifade ediyorlar. Çok şükür cami hizmetlerimiz kaymakamımızın başkanlığında, müftümüzün ve hocalarımızın gayretiyle çok iyi şekilde devam ediyor. Ben geldikten sonra herhalde 20’ye yakın cami inşa ettik. Geçen hafta kaymakamlık ve müftülüğümüzle birlikte bir hayırseverimiz tarafından çok güzel bir Kur’an Kursu da yapıldı. Bir taraftan gençlik merkezleri, bir taraftan Kur’an Kursları, bir taraftan da camide öğretilerin devam etmesiyle insanların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasına gayret ediliyor. Türkiye nerelerden nerelere geldi, biliyorsunuz bir dönem her şey yasaktı; dini bütün ögeler yasaktı. ’Efendi’ demek yasaktı. Türkiye oralardan bu günlere geldi. Şimdi çok şükür Taksim Camii’ni sayın Cumhurbaşkanımız inşa etti, 250 yıllık bir hasretti. Sonra Ayasofya tekrar açıldı, yine Cumhurbaşkanımıza nasip oldu. Dini hizmetlere ne kadar çok gayret edilirse, bilhassa 4-6 yaş çocukların en iyi öğreneceği yaşlar. Allah’ını, kitabını, peygamberini ve dinini ne kadar güzel öğretebilirsek önümüz açık; yoksa karanlık. O nedenle imanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur." Kurdele kesim töreni ve dua edilmesinin ardından cami vatandaşların hizmetine açıldı.
Bolu Bolu’da İhlas Mağazası açıldı Türkiye genelinde mağazalaşma atağını sürdüren İhlas Pazarlama, Bolu’daki mağazasını Aktaş Mahallesi’nde düzenlenen törenle hizmete açtı. Bolu’da uzun yıllardır mağazası bulunmayan İhlas Pazarlama, kentin en işlek noktalarından biri olan Aktaş Mahallesi’nde yeni şubesini vatandaşların hizmetine sundu. Düzenlenen açılış törenine Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir, İhlas Pazarlama Bolu Bayi Müdürü Tarık Gülcan ve çok sayıda davetli katıldı. "Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık" Törende konuşan Bayi Müdürü Tarık Gülcan, şirketin mağazacılık alanındaki büyümesine dikkat çekerek, "İhlas Pazarlama mağazacılık olarak Türkiye genelinde son zamanlarda çok büyük bir başarı yakaladık. Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık. Bolu’yu da bu mağazalardan bir tanesiyle kavuşturuyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun" dedi. "Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir ise İhlas Holding’in köklü bir marka olduğuna vurgulayarak, mağazanın şehre katkısına değindi. Özdemir, "Mutlaka evimize giren pazarlama şirketlerinden bir tanesi. Geldiğimde ’Diğer mağaza nerede?’ diye sordum. ’İlk defa açıyoruz’ dediler. Mağaza açma konusunda biraz geç kalınmış ancak İhlas Pazarlama’nın burada devam eden faaliyetlerini görüyoruz. İhlas Holding zaten iyi bir marka. Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" dedi.
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.