GÜNDEM - 30 Haziran 2025 Pazartesi 12:05

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını yaygınlaştıracağız"

A
A
A
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını yaygınlaştıracağız"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Önümüzdeki dönemde Yapay Zeka Dönüşüm Programlarıyla; yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını daha da yaygınlaştıracağız. Yerli ve özgün yeni yapay zekâ modellerinin doğmasını sağlayacak girişimleri, somut adımlarla desteklemeyi sürdüreceğiz. Türkiye’de hiper ölçek veri merkezlerinin kurulmasını hızlandıracağız" dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısıyla desteklenen projelerin sözleşme imza törenine katıldı. İstanbul’da düzenlenen programda bir konuşma yapan Bakan Kacır, yapay zeka alanında millî ürün ve çözümleri destekleyen Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı’nın dördüncüsünün de tüm paydaşlara önemli kazanımlar getireceğine işaret ederek, "İnsanlık, tarihin en köklü dönüşümlerinden birine tanıklık ediyor. Teknolojide yaşanan çığır açıcı gelişmeler; üretim modellerinden bireysel yaşam pratiklerimize kadar hemen her alanda, kapsamlı ve derin bir yeniden yapılanmayı beraberinde getiriyor. Dijital devrim olarak da nitelendirebileceğimiz bu sürecin tam merkezinde yapay zeka teknolojileri yer alıyor. Her geçen gün artan veri işleme kapasitesiyle güçlenen ve gelişmiş algoritmalarla analiz yetkinliğini sürekli geliştiren yapay zekâ uygulamaları; bugün akıllı üretimden hassas tarıma, iklim değişikliğiyle mücadeleden eğitim teknolojilerine geniş bir alanda yenilikçiliği, verimliliği ve rekabet gücünü ileriye taşıyor. Gerçekleştirilen çalışmalar, katma değerli ve nitelikli büyümenin tetikleyicisi bu teknolojinin önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye yılda 4,4 trilyon dolara varan ek katkı sağlayabileceğine işaret ediyor. Bir diğer deyişle; yapay zeka teknolojilerinin potansiyeli küresel ölçekte etkin ve doğru şekilde değerlendirildiği takdirde dünya ekonomisinde yaklaşık yüzde 4’lük bir ilave büyüme mümkün olacak" dedi.


Milli Teknoloji Hamlesini gerçekleştiren, bilimde ve teknolojide iddia sahibi bir ülke olarak; Türkiye’nin yapay zekada dünyanın gerisinde kalmasının asla düşünülemeyeceğini belirten Bakan Kacır, "Ülkemizin yapay zeka devrimini en iyi şekilde değerlendirebilmesinin anahtarı; üretim sistemlerimizi, eğitim politikalarımızı ve teknoloji altyapımızı bütüncül bir stratejiyle şekillendirmektir. Girişimcilik ekosistemimizi, sanayimizi ve iş gücümüzü dijital ekonomiye hazır hale getirmektir. Son yıllarda bu doğrultuda, çok boyutlu bir hamleyle imza attık. Ulusal Yapay Zeka Stratejimizle, küresel ölçekteki yapay zekâ dönüşümüne aktif katkı sağlama vizyonumuzu ortaya koyduk. Kamu kurumlarımız, özel sektörümüz ve üniversitelerimizin ortak hedef ve amaçlar doğrultusunda hizalanmalarını sağladık" dedi.



"Beş farklı tematik alanda 12 projeyi destekleme kararı aldık"


Avrupa Yüksek Başarımlı Hesaplama Konsorsiyumuna (EuroHPC) ortak olarak, 380 bin dizüstü bilgisayara eşdeğer işlem gücüne sahip MareNostrum 5’i araştırmacıların kullanımına sunduklarını belirten Bakan Kacır, "Yapay zeka alanında daha fazla milli ve özgün projenin geliştirilmesi ve bu projelerin ticarileştirilerek özel sektörün kullanımına aktarılması her daim önceliğimizdir. Bu anlayışla, TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrılarımızla; yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerin, bu alanda teknoloji geliştiren KOBİ’lerin ve araştırma merkezlerinin projelerini destekliyoruz. İlkini 2022 yılında açtığımız bu çağrıların üçüncüsünde de beş farklı tematik alanda 12 projeyi destekleme kararı aldık. Projeleri gerçekleştirecek konsorsiyumlarda 6’sı KOBİ ölçeğinde 12 şirket müşteri kuruluş olarak yer alıyor. Tamamı KOBİ ölçeğinde 12 teknoloji geliştiricimiz, 11 üniversitemiz ile Tarım ve Orman Bakanlığı Araştırma Enstitüsü ise ihtiyaç duyulan teknoloji çözümlerini geliştirecek. Yapay Zekâ Enstitümüz, bu süreçte yürütülecek projelerden elde edilen bilgilerin anonim hale getirilerek, ekosisteme kazandırılmasından sorumlu olacak. Ayrıca, proje üretim aşamalarında doğrudan yer alarak konsorsiyumlara teknik danışmanlık ve uzmanlık desteği sunacak. Destek almaya hak kazanan 12 projenin tüm paydaşlarını tebrik ediyorum. Bu vesileyle; yapay zeka sistemlerini iş süreçlerine entegre etmeyi planlayan girişimleri 15 Mayıs’ta açtığımız dördüncü çağrıya başvurmaya bir kez daha davet ediyorum. 31 Ağustos’a kadar açık kalacak çağrımızda; akıllı üretim sistemleri, akıllı tarım, gıda ve hayvancılık, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik, akıllı eğitim ve finans teknolojileri başlıklarında yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerimizin, ülkemizin araştırma ve inovasyon altyapısının birikiminden etkin şekilde faydalanmasını sağlayacağız" diye konuştu.



"Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi küresel arenada hak ettiği konuma taşımak üzere var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz"


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; firmaların yapay zeka temelli teknolojileri üretim süreçlerine entegre ederek, katma değer üretme yönündeki gayretlerini desteklemeye devam edeceklerini kaydeden Bakan Kacır, "Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi küresel arenada hak ettiği konuma taşımak üzere var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki beş yıla dair yol haritası niteliğindeki 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 26 Mart’ta ilan edildi. Strateji Belgemiz doğrultusunda Türkçe verilerle zenginleştirilen, ülkemizin ilk temel yapay zekâ büyük dil modelini kullanıma sunacağız. Proje kapsamında TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zekâ Enstitümüz; bugüne kadar 2 trilyon tokenlık veri derledi. Titizlikle temizlediği 300 milyar tokenlik veri havuzunu, farklı mimariler üzerinde eğitti.Yüksek doğrulukla metin işleyebilen yerli dil modelleri ortaya koydu. Bu modelleri yalnızca metinle sınırlı bırakmadan, görüntü ve ses gibi çoklu veri türlerini birlikte işleyebilen, çok modlu yapay zeka sistemlerine dönüştürmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde Yapay Zekâ Dönüşüm Programlarıyla; yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını daha da yaygınlaştıracağız. Yerli ve özgün yeni yapay zekâ modellerinin doğmasını sağlayacak girişimleri, somut adımlarla desteklemeyi sürdüreceğiz. Türkiye’de hiper ölçek veri merkezlerinin kurulmasını hızlandıracağız. Türkiye’yi yapay zeka devrimine liderlik eden ülkelerden biri haline getirmek için çalışmalarımızı hız kesmeden devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.



Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını yaygınlaştıracağız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Trafikte sürücüyü feci şekilde döven 3 şüpheli tutuklandı: O anlar kamerada Mersin’de trafikte yaşanan olayda bir sürücüyü darbeden şüphelilerden 3’ü tutuklandı, olaya karışan 3 şahsa da adli kontrol şartı getirildi. Olay anı cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, dün merkez Mezitli Davultepe GMK Bulvarı üzerinde trafikte yaşandı. Trafikte yaşanan tartışmada kırmızı ışıkla bekleyen hafif ticari aracın sürücüsü feci şekilde darbedildi. O anlar ise vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerası ile görüntülendi. Görüntüler üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler şüphelileri tespit etti. Tespit edilen 6 şüpheli Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkartılan şüphelilerden M.T., C.T., E.T. tutuklandı. Diğer şüpheliler C.T., M.T., H.T. ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Tutuklanan şüphelilerden C.T. hakkında ayrıca Karayolları Trafik Kanunu’nun "Trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili kuralları ihlal etmek" maddesi uyarınca 4 bin 153 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca şüphelinin sürücü belgesine genel sağlık durumunun tespiti amacıyla sağlık kuruluşuna sevk edilmek üzere geçici olarak el konuldu. İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Şehrimizin huzur ve güvenliğini bozan, trafik güvenliğini tehlikeye atan hiçbir eyleme izin verilmeyecektir" denilerek yapılan adli işlemler hakkında bilgi verildi.
Aydın Aydın Açık Cezaevi’nde tahliye heyecanı: Yaklaşık 300 hükümlü serbest kalıyor Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan 11’inci Yargı Paketi ile Aydın’da yaklaşık 300 hükümlünün tahliye işlemi başladı. İşlemleri tamamlanan ve cezaevinden tahliye edilenler, uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarıyla kucaklaştı. Yasanın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, tahliyelerin başlamasıyla birlikte hükümlü yakınları Aydın Açık Cezaevi önüne gelmeye başladı. Sevinç ve heyecanın hakim olduğu bekleyişte kimi aileler uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarına kavuşurken kimilerinin ise bekleyişi sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettiler Eşinin tahliye olmasını bekleyen Aliye Sarıçiçek, "Benim eşim trafik cezasından dolayı içeride. 3 aydan beri cezaevinde. Gerçekten mezardan önceki son durak burası. Görüş günleri olsa da eşim aylardır evde değil, yokluğu zor geldi. Allah kimseyi buralara düşürmesin" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden hükümlü yakını Ramazan Eren Sarıçiçek, "Bu kararı çıkartan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese sevgi ve saygılarımı sunarak teşekkür ediyorum. Rabbim kimseyi ayrılıkla sınamasın, dertsiz derman vermesin. Babamın bugün çıkacak olmasından dolayı çok mutluyum. Heyecanla bekliyoruz, Allah bir daha buraları kimselere göstermesin" ifadelerini kullandı. Açık Cezaevi İnfaz Kurumu’ndan tahliye olan Gökhan Uyar, "Aile ve kurulu düzenim bozuldu. Bundan sonra her şeyi inşallah yeniden toparlamaya çalışacağız. Herkes için hayırlısı olsun" dedi. Dışarıda kendilerini yeni bir hayatın beklediklerini kaydeden Emrah Aktaş, "Çok şükür bugünlere kavuştuk. Allah herkese hakkında hayırlısını versin. Allah geride kalanların ailelerine sabır versin. Ailelerine kavuşanlar için de hayırlısı olsun" dedi.
Bursa Başkan Bozbey’den Antakya Ulu Cami çağrısı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sözleşmesinin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesine tepki gösterdi. Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp süresinde teslim edecek bilgi birikimimiz de ekonomik gücümüz de var" dedi. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Hatay Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sürecine ilişkin sözleşmenin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesi üzerine CHP Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremde 11 kentin muhtelif tarihi yapılarında farklı farklı hasarların meydana geldiğini hatırlatan Gökan Zeybek, bunlardan birisinin de Antakya Ulu Cami olduğunu söyledi. Tarihi caminin depremle birlikte taş üstünde taş kalmayacak biçimiyle yıkıldığını belirten Zeybek, 2023 yılında yapılan anlaşmayla caminin Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmasının imza altına alındığını hatırlattı. Rolöve, restorasyon ve konstrüksiyon projelerinin tamamlanmasıyla inşa faaliyetlerinin başladığını anlatan Zeybek, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 7 Ekim 2024 tarihinde imalatların başlaması için projelerin onaylanması gerektiğini açıklamıştı. 9 Ekim 2024 tarihinde ise projeler onaylandı. Sonrasında Mustafa Bozbey başkanlığındaki Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yönetimi, kurumlardaki devamlılık ilkesiyle caminin rekonstrüksiyon inşaatına başladı. 20 ay boyunca projeyi onaylamayan Vakıflar Genel Müdürlüğü Koruma Kurulları, 12 ay sonra cami inşaatının yeteri kadar ilerlemediğini gerekçe göstererek anlaşmanın 13. maddesine dayanarak tek taraflı olarak sözleşmenin feshettiğini açıkladı" diye konuştu. 12 Aralık 2023’te yıkım rölovesinin, 14 Mart 2024’te kalıntı rövolesinin, 20 Haziran 2024’te restitüsyon projesinin, 9 Ekim 2024’te rekonstrüksiyon ve güçlendirme projesinin, 22 Ekim 2025’te minare projesinin Koruma Kurulu tarafından onaylandığını hatırlatan Zeybek, bu dönemde ihaleyi Mustafa Bozbey’in yapmadığını, müteahhidi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin seçmediğini, rakamları belirlemediğini anlattı. 97 milyon TL’lik keşif bedelinin 86 milyon 317 bin TL’sini Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ödediğini açıklayan Zeybek, "54 milyon TL üzerindeki bir rakamın doğrudan doğruya keşiften geldiğini, geri kalan rakamların da fiyat farklarından geldiğini görüyoruz. Keşif incelemesine bakıldığında inşaatın yüzde 60’ının tamamlandığını görüyoruz. İnşaat, Haziran 2026’ta tamamlanacak. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel de açılışın bir Cuma günü yapılacağını ve ilk Cuma namazını hep birlikte kılacaklarını söylemişti. Ancak Bakanlık, 23 Aralık tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yazdığı yazıda, alandaki fiziki gerçekleşme oranı göz önüne alındığında cami inşaatının yapılamayacağını ya da zamanında teslim edilemeyeceği ileri sürerek sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini açıklıyor" dedi. Antakya Ulu Cami’de önce zemin iyileştirmesi, arkasından temel güçlendirmesi yapıldığını söyleyen Zeybek, daha sonra orijinal yapıdan çıkartılan taşların kullanıldığını belirtti. İnşaatın son hali hakkında da resimlerle birlikte bilgi veren Zeybek, "Cumhurbaşkanı, Cumartesi günü Hatay’a gidecek. Bitmiş olan konutların kura çekimiyle sahiplerine teslimini yapacak. Tam da bu teslimden iki gün önce böyle bir yazının Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne iletilmesini anlamak mümkün değildir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz, üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmenin huzuru içerisindedir. Bütün yetkililere çağrı yapıyorum. Bir yanlış yapılmaktadır. Bu yanlıştan hızlı biçimde dönülmelidir. Davulu vermişler Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sırtına, tokmağı almışlar ellerine, tek taraflı tokmak çalıyorlar. Bursa Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle, Başkan Mustafa Bozbey’in iradesiyle ve Genel Başkanımız Özgür Özel’in desteğiyle projeyi zamanından önce bitirmenin sözünü verdi. Sözünün de arkasında durduğunu belirtmek istiyorum" diye konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son durumu kabul etmekte güçlük çektiklerini belirtti. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yazısını doğru bulmadıklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Göreve geldiğimiz günden beri Bursa Ulu Cami’yle aynı ismi taşıyan kardeş Hatay Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırma konusunda hassasiyet gösterdik. Yaklaşık yüzde 60’ını da tamamladık. Bu tip yapılarda tabanın yapılması hayli zaman alıyor. Üzerinin yapılması daha kolay. Tam kolay kısma geldik ki sözleşmenin feshedildiği belirtildi. Bizler hassasiyetle süreci takip ettik. Müteahhite her hak edişinin tamamını ödeyerek çalışmanın hızla devam etmesini istedik. Buna rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, bazı siyasilerin oradaki söylemleri doğrultusunda hareket ettiğini gördük" dedi. Antakya Ulu Cami’yi bitirmekle ilgili sorumluluğu üstlenmeye devam ettiklerini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, Haziran 2026’da teslim edeceklerini de bir kez daha tekrarladı. İbadet alanlarına sahip çıkan, koruyan ve bu alanlarda Türkiye’de örnek hizmetleri yürüten bir anlayışa sahip olduklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Var olan ekiplerimizi sahadan çekmeden aynı hızla devam etmesini ve Haziran ayında ibadete açmayı hedefliyoruz. Bu proje için ilave kaynak da ayırdık. Yaklaşık maliyetinin iki üç katından fazlasının harcanacağını bilerek bütçemizden pay ayırdık. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp teslim etmek istiyoruz. Bunu yapacak bilgi birikimimiz ve ekonomik gücümüz var. Süresinde tamamlayacak kapasitemiz de var" diye konuştu.