GÜNDEM - 30 Haziran 2025 Pazartesi 12:05

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını yaygınlaştıracağız"

A
A
A
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını yaygınlaştıracağız"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Önümüzdeki dönemde Yapay Zeka Dönüşüm Programlarıyla; yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını daha da yaygınlaştıracağız. Yerli ve özgün yeni yapay zekâ modellerinin doğmasını sağlayacak girişimleri, somut adımlarla desteklemeyi sürdüreceğiz. Türkiye’de hiper ölçek veri merkezlerinin kurulmasını hızlandıracağız" dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısıyla desteklenen projelerin sözleşme imza törenine katıldı. İstanbul’da düzenlenen programda bir konuşma yapan Bakan Kacır, yapay zeka alanında millî ürün ve çözümleri destekleyen Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı’nın dördüncüsünün de tüm paydaşlara önemli kazanımlar getireceğine işaret ederek, "İnsanlık, tarihin en köklü dönüşümlerinden birine tanıklık ediyor. Teknolojide yaşanan çığır açıcı gelişmeler; üretim modellerinden bireysel yaşam pratiklerimize kadar hemen her alanda, kapsamlı ve derin bir yeniden yapılanmayı beraberinde getiriyor. Dijital devrim olarak da nitelendirebileceğimiz bu sürecin tam merkezinde yapay zeka teknolojileri yer alıyor. Her geçen gün artan veri işleme kapasitesiyle güçlenen ve gelişmiş algoritmalarla analiz yetkinliğini sürekli geliştiren yapay zekâ uygulamaları; bugün akıllı üretimden hassas tarıma, iklim değişikliğiyle mücadeleden eğitim teknolojilerine geniş bir alanda yenilikçiliği, verimliliği ve rekabet gücünü ileriye taşıyor. Gerçekleştirilen çalışmalar, katma değerli ve nitelikli büyümenin tetikleyicisi bu teknolojinin önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye yılda 4,4 trilyon dolara varan ek katkı sağlayabileceğine işaret ediyor. Bir diğer deyişle; yapay zeka teknolojilerinin potansiyeli küresel ölçekte etkin ve doğru şekilde değerlendirildiği takdirde dünya ekonomisinde yaklaşık yüzde 4’lük bir ilave büyüme mümkün olacak" dedi.


Milli Teknoloji Hamlesini gerçekleştiren, bilimde ve teknolojide iddia sahibi bir ülke olarak; Türkiye’nin yapay zekada dünyanın gerisinde kalmasının asla düşünülemeyeceğini belirten Bakan Kacır, "Ülkemizin yapay zeka devrimini en iyi şekilde değerlendirebilmesinin anahtarı; üretim sistemlerimizi, eğitim politikalarımızı ve teknoloji altyapımızı bütüncül bir stratejiyle şekillendirmektir. Girişimcilik ekosistemimizi, sanayimizi ve iş gücümüzü dijital ekonomiye hazır hale getirmektir. Son yıllarda bu doğrultuda, çok boyutlu bir hamleyle imza attık. Ulusal Yapay Zeka Stratejimizle, küresel ölçekteki yapay zekâ dönüşümüne aktif katkı sağlama vizyonumuzu ortaya koyduk. Kamu kurumlarımız, özel sektörümüz ve üniversitelerimizin ortak hedef ve amaçlar doğrultusunda hizalanmalarını sağladık" dedi.



"Beş farklı tematik alanda 12 projeyi destekleme kararı aldık"


Avrupa Yüksek Başarımlı Hesaplama Konsorsiyumuna (EuroHPC) ortak olarak, 380 bin dizüstü bilgisayara eşdeğer işlem gücüne sahip MareNostrum 5’i araştırmacıların kullanımına sunduklarını belirten Bakan Kacır, "Yapay zeka alanında daha fazla milli ve özgün projenin geliştirilmesi ve bu projelerin ticarileştirilerek özel sektörün kullanımına aktarılması her daim önceliğimizdir. Bu anlayışla, TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrılarımızla; yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerin, bu alanda teknoloji geliştiren KOBİ’lerin ve araştırma merkezlerinin projelerini destekliyoruz. İlkini 2022 yılında açtığımız bu çağrıların üçüncüsünde de beş farklı tematik alanda 12 projeyi destekleme kararı aldık. Projeleri gerçekleştirecek konsorsiyumlarda 6’sı KOBİ ölçeğinde 12 şirket müşteri kuruluş olarak yer alıyor. Tamamı KOBİ ölçeğinde 12 teknoloji geliştiricimiz, 11 üniversitemiz ile Tarım ve Orman Bakanlığı Araştırma Enstitüsü ise ihtiyaç duyulan teknoloji çözümlerini geliştirecek. Yapay Zekâ Enstitümüz, bu süreçte yürütülecek projelerden elde edilen bilgilerin anonim hale getirilerek, ekosisteme kazandırılmasından sorumlu olacak. Ayrıca, proje üretim aşamalarında doğrudan yer alarak konsorsiyumlara teknik danışmanlık ve uzmanlık desteği sunacak. Destek almaya hak kazanan 12 projenin tüm paydaşlarını tebrik ediyorum. Bu vesileyle; yapay zeka sistemlerini iş süreçlerine entegre etmeyi planlayan girişimleri 15 Mayıs’ta açtığımız dördüncü çağrıya başvurmaya bir kez daha davet ediyorum. 31 Ağustos’a kadar açık kalacak çağrımızda; akıllı üretim sistemleri, akıllı tarım, gıda ve hayvancılık, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik, akıllı eğitim ve finans teknolojileri başlıklarında yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerimizin, ülkemizin araştırma ve inovasyon altyapısının birikiminden etkin şekilde faydalanmasını sağlayacağız" diye konuştu.



"Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi küresel arenada hak ettiği konuma taşımak üzere var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz"


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; firmaların yapay zeka temelli teknolojileri üretim süreçlerine entegre ederek, katma değer üretme yönündeki gayretlerini desteklemeye devam edeceklerini kaydeden Bakan Kacır, "Türkiye Yüzyılı’nda ülkemizi küresel arenada hak ettiği konuma taşımak üzere var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki beş yıla dair yol haritası niteliğindeki 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 26 Mart’ta ilan edildi. Strateji Belgemiz doğrultusunda Türkçe verilerle zenginleştirilen, ülkemizin ilk temel yapay zekâ büyük dil modelini kullanıma sunacağız. Proje kapsamında TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zekâ Enstitümüz; bugüne kadar 2 trilyon tokenlık veri derledi. Titizlikle temizlediği 300 milyar tokenlik veri havuzunu, farklı mimariler üzerinde eğitti.Yüksek doğrulukla metin işleyebilen yerli dil modelleri ortaya koydu. Bu modelleri yalnızca metinle sınırlı bırakmadan, görüntü ve ses gibi çoklu veri türlerini birlikte işleyebilen, çok modlu yapay zeka sistemlerine dönüştürmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde Yapay Zekâ Dönüşüm Programlarıyla; yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını daha da yaygınlaştıracağız. Yerli ve özgün yeni yapay zekâ modellerinin doğmasını sağlayacak girişimleri, somut adımlarla desteklemeyi sürdüreceğiz. Türkiye’de hiper ölçek veri merkezlerinin kurulmasını hızlandıracağız. Türkiye’yi yapay zeka devrimine liderlik eden ülkelerden biri haline getirmek için çalışmalarımızı hız kesmeden devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.



Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını yaygınlaştıracağız"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa GUHEM’de "En Uzunnn Gece" Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde, faaliyetlerini sürdüren Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), yılın en uzun gecesi olan 21 Aralık’ta düzenlediği "En Uzunnn Gece" etkinliğiyle bilimi ve keşif duygusunu ziyaretçileriyle buluşturdu. Alanında Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise sayılı merkezlerinden biri olan GUHEM, genç kuşağın uzay ve havacılık alanlarına ilgisini artırmaya yönelik çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. En uzun gece olan 21 Aralık’ta düzenlenen etkinlik kapsamında; oryantiring çalışmaları, bilim gösterileri, Mars 2050 içerikli anlatımlar ile uzay ve havacılık deneyimlerinden oluşan, gün boyu süren bir program gerçekleştirildi. Programda farklı yaş gruplarından katılımcılara hem öğretici hem de keyifli bir deneyim sunuldu. "Her detayıyla çok etkileyici bir deneyim yaşadık" GUHEM’i ziyaret eden edebiyat öğretmeni Nil Bahar Şekerçi, "Biz uzayı ve fiziği çok seven bir aileyiz. Bursa’da böyle bir merkezin varlığını biliyorduk ancak ilk kez ziyaret etme fırsatı bulduk. Her detayıyla çok etkileyici bir deneyim yaşadık. Simülasyonlar oldukça başarılı, kullanılan materyaller ise hem kaliteli hem de eğitici. Uzay materyalleri, görseller ve çocukların birebir dokunarak öğrenebileceği uygulamalar sayesinde bilgiler çok daha kalıcı oluyor. Çocuklar gördüklerini ve deneyimlediklerini akıllarında tutuyor; bu da ileride bilimi sevme ve bilimle ilgilenme açısından çok önemli. Bilimin Anadolu topraklarında filizlenmesi adına bu tür merkezleri çok değerli buluyoruz. Özellikle çocukların ilgisini çekecek ve bilimi sevdirecek şekilde tasarlanmış olması çok kıymetli. Emeği geçen herkesi tebrik ediyor, teşekkür ediyoruz." dedi. "Tekrarı olursa yarın bile gelirim" Etkinliğe katılan öğrencilerden Mehmet Akif Şekerci, "GUHEM’i çok sevdim, gerçekten çok beğendim. Tekrarı olursa yarın bile gelirim. Etkinlikler çok güzeldi; özellikle tiyatro ve yarışmalar çok keyifliydi. Söyleşilerdeki sorular da gerçekten çok eğlenceliydi. Soru sorulurken ben soru alanına koşarak gidiyordum. Benim için çok farklı ve eğlenceli bir deneyim oldu. Özellikle benim gibi fiziği seven çocukların mutlaka gelmesini öneriyorum. Burayı yapanlara ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim." dedi. "Bizim için çok güzel bir etkinlik oldu" Etkinliğe katılan öğrencilerden İrem Yılmaz ise, "Bu gece çok güzeldi. Bu programda çok şey öğrendim. GUHEM’deki tüm düzenekleri çok beğendim. Soru-cevap bölümü de çok keyifliydi. Sorular zor ama eğlenceliydi. Buradaki bilim gösterilerini de çok beğendim. GUHEM ve uzay katı çok güzel. Herkesin burayı gezip görmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Isparta Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı 8. Isparta Kitap Fuarı’nda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul ve Yunus Emre Kılıç’ın yazdığı kitaplar da sergilendi. Genç yazarlar kitaplarını anlatırken heyecanları da yüzlerine yansıdı. Birçok yayınevi ve onlarca yazarın yer aldığı 8. Isparta Kitap Fuarı kitapseverleri ağırlamaya devam ediyor. Fuarda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul, okuma azmini yazma sanatıyla birleştirdi. Okumaktan ve diğer yazarlardan ilham alan Yazar Ertuğrul, genç yaşına rağmen çıkardığı Artemis isimli kitabıyla okumanın ve yazmanın yaşının olmadığını bir kez daha gösterdi. 15 yaşındaki Ispartalı yazar ilk kitabını okurlarla buluşturdu Yazar Eylül Ertuğrul, okumanın ve diğer yazarların kendisine ilham verdiğini belirterek, "Isparta Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyorum. İlk kitabımı bu yıl çıkardım. 15 yaşında Ispartalı bir yazar olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. 6. sınıftan bu yana yazarlık yapıyorum. Kitap okumayı sevdiğim için yazarlık yapmaya da başladım. Beni kitap yazmaya teşvik eden şey, yazarların okuyucularıyla buluşuyor olması. Kendime yeni bir dünya kurmak çok hoşuma gidiyor. Yazarken çok zevk alıyorum. Artemis isimli kitabımı da bu sayede yazdım" dedi. Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı Genç yazarlardan Yunus Emre Kılıç da 8. Isparta Kitap Fuarı’nda yazdığı şiir kitabını sergiliyor. Kendisini ifade etmekte zorlandığı için şiirler yazdığını belirten Yazar Kılıç, bu nedenle şiirlerini kitap haline getirdiğini söyledi. Yazar Kılıç, "Önceleri kendimi ifade etmekte zorlanıyordum. Kimseye kendimi ifade edemiyordum. Bir tane şiir yazarak başladım ve devamı geldi. Öğretmenim sayesinde de hayal dünyamı geliştirerek şiirler yazmaya başladım ve kitap haline getirdim. Şiir yazmaya ve kitap haline getirmeye devam edeceğim. Kitabımda yüzün üzerinde şiir var. Bundan sonra yazacağım kitaplarda kendimi daha çok ifade edeceğime inanıyorum" diye konuştu.
Malatya "Gençlik ve Ailem" konulu kısa film yarışması konukları, Başkan Geçit ile bir araya geldi "Gençlik ve Ailem" konulu Ödüllü 1. Kısa Film Yarışmasının ödül törenine katılmak üzere Malatya’ya gelen Yönetmen Ahmet Kapucu ve Abdullah Harun İlhan ile sanatçılar Bora Cengiz, Seher Terzi ve Ömer Duran, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ile bir araya geldi. Malatya Valiliğinin destekleriyle, Yeşilyurt Belediyesi öncülüğünde, İnönü Üniversitesi ile Malatya Turgut Özal Üniversitesinin katkılarıyla düzenlenen "Gençlik ve Ailem" konulu Ödüllü 1. Kısa Film Yarışması tamamlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının destekleriyle hayata geçen yarışmaya 80 kısa film başvurusu yapılırken, jüri heyeti 41 filmi değerlendirmeye aldı. Yarışma kapsamında dereceye giren kısa filmler, jüri üyelerinin değerlendirmeleri sonucunda belirlendi. Dereceye giren genç yönetmenlerin ödülleri 22 Aralık Pazartesi (bugün) İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenecek törenle takdim edilecek. Ödül törenine katılmak amacıyla Malatya’ya gelen Yönetmen Ahmet Kapucu ve Abdullah Harun İlhan ile sanatçılar Bora Cengiz, Seher Terzi ve Ömer Duran, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’i ziyaret ederek, sanata verdiği desteklerden dolayı teşekkürlerini sundular. Samimi bir atmosferde gerçekleşen ziyarette, sanatın toplum üzerindeki birleştirici ve dönüştürücü gücü, gençlerin sanatsal faaliyetlere yönlendirilmesinin önemi ile aile kavramının kültürel ve sosyal hayattaki yeri üzerine karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. "Gençlik ve Ailem" konusuyla düzenlenen kısa film yarışmasının, gençlerin kendilerini ifade etmeleri ve toplumsal değerlere sanatsal bir perspektiften yaklaşmaları açısından son derece kıymetli olduğu vurgulandı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilyurt Belediyesi olarak gençlere ve sanata yönelik projelere büyük önem verdiklerini belirterek, "Gençlerimizin yeteneklerini ortaya koyabilecekleri, aile değerlerimizi sanatın diliyle anlatabilecekleri her çalışmayı destekliyoruz. Kısa film yarışmamız, gençlerimizin hayata bakışını yansıtan çok kıymetli eserlerin ortaya çıkmasına vesile oldu. Bu anlamlı organizasyona katkı sunan tüm sanatçılarımıza ve yönetmenlerimize teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Yönetmenler ve sanatçılar ise Malatya’da bulunmaktan ve böyle anlamlı bir organizasyonda yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, gençleri sanatla buluşturan projelere öncülük eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ile katkı sunan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini iletti. Başkan Geçit ziyaretin sonunda yönetmen ve sanatçılara hediyeler takdim etti.
Antalya Yerel değerden tescilli lezzete: Antalya Döşemealtı Kabağı Antalya’nın bereketli topraklarında yetişen Döşemealtı Kabağı, coğrafi işaret yolunda ilk kez 53 özgün lezzetle vitrine çıktı, yerel üretim, gastronomi ve turizm aynı sofrada buluştu. Antalya’nın tarımsal üretim çeşitliliğine ve köklü gastronomi kültürüne dikkat çekmek amacıyla, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından coğrafi işaret tescil başvurusu yapılan Antalya Döşemealtı Kabağı için lansman ve tadım günü etkinliği, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. "Antalya’nın yerel lezzetlerini gastronomik bir deneyime dönüştürdük" Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkan Yusuf Hacısüleyman, etkinliği gastronomik bir deneyim olarak kurguladıklarını belirterek, organizasyonun Antalya’nın coğrafi işaretli ürünleri ve yerel malzemeleri odağına alan yeni çalışmaların başlangıcı niteliğinde olduğunu ifade etti. Şeflerin dokunuşuyla 53 farklı lezzetin bir araya geldiğini ifade eden ATSO Başkanı Hacısüleyman, "Bugün gurme tatlardan oluşan bir menüyü deneyimleme fırsatı bulduk. Başlangıcından ana yemeğine, tatlısına kadar özenle hazırlanmış tüm lezzetleri hep birlikte görüyoruz ve tadıyoruz. Bu güzel organizasyonda emeği geçen herkese; hazırlayanlara, katkı sunanlara, destek veren tüm paydaşlara yürekten teşekkür ediyorum. Gerçekten çok büyük bir emek var" dedi. "Döşemealtı Kabağı bu yolculuğun ilk adımı" Antalya Döşemealtı Kabağı ile ilgili coğrafi işaret süreci hakkında bilgi veren Başkan Hacısüleyman, "Coğrafi İşaret başvurumuzla Antalya Döşemealtı Kabağımızı tescilleyerek hem ürünümüzün değerini korumayı hem de üreticimizin emeğini hak ettiği yere getirmeyi hedefledik. Yerel üreticimizi destekleyerek tarımımızı güçlendirmek ve kırsal kalkınmayı teşvik etmek önceliğimiz" dedi. Gerçekleştirdikleri etkinliğin bundan sonra yapılacak olan çalışmaların bir başlangıcı olduğunu ifade eden Başkan Hacısüleyman, "Coğrafi işaretli ürünlerimiz, yöresel yiyeceklerimiz, bitki ve meyve türlerimizle ilgili daha pek çok etkinliğin ilk adımını bugün atmış bulunuyoruz. Şimdiden "şunu da yapalım, bunu da yapalım" diye pek çok değerli öneri geliyor. Hepsini değerlendirecek, en doğru şekilde hayata geçireceğiz. Eminim ki Antalya bundan sonra sadece deniz, kum ve güneşle değil; tarihi, kültürü ve zengin mutfak kültürüyle, coğrafi işaretli ürünleriyle de anılan bir şehir olacak. Bugün bu yolda ilk adımı attık. Bundan sonra yürümeye başlamamız gerekiyor" diye konuştu. "Coğrafi işaret seferberliğinde ikinci aşama" Programda konuşan Vali Hulusi Şahin, Antalya’nın sahip olduğu yerel değerleri tanıtmak ve ekonomiye kazandırmak amacıyla başlatılan coğrafi işaret çalışmalarında yeni bir aşamaya geçildiğini belirtti. Şahin, daha önce ağırlıklı olarak ürünlerin tespiti ve tesciline odaklanıldığını, artık bu değerlerin işlenmesi, sunulması ve ticarileştirilmesi sürecinin başladığını ifade etti. Antalya Döşemealtı Kabağı’nın, kentin önde gelen şefleri ve gurmeleri tarafından hazırlanan 53 ayrı tabakla tanıtılmasının bu sürecin önemli bir örneği olduğunu vurguladı. Antalya’nın tüm değerlerini tanıtmak amacıyla bir yola çıktıklarını ifade eden Vali Şahin, "Bugünkü etkinlik, bu yolculuğun ikinci aşamasına geçtiğimizi gösteriyor. Bu ikinci aşama; elimizdeki değerlerin işlenmesi, sunulması, potansiyelinin harekete geçirilmesi ve ticarileştirilmesini kapsıyor. Daha önce 19 olan coğrafi işaret sayısını, 200’ü aşan başvurularla önemli ölçüde artırdık. Bu süreç, Antalya’nın zenginliklerinin tespit edilmesi ve tescillenmesini kapsıyordu. Artık bu zenginliklerin işlenme dönemi başladı. Geçtiğimiz günlerde BATEM, Antalya portakallarının hangi çeşitlerinin üretilebileceği ve nerelerde kullanılabileceğine dair örnekler sundu. Bugün ise Antalya Ticaret ve Sanayi Odamız, Döşemealtı kabağını, şehrimizin değerli şefleri ve gurmeleriyle birlikte hazırlanan 53 ayrı tabakla beğenilerimize sunuyor" ifadelerine yer verdi. "Tescilli lezzetler turizme entegre ediliyor" Coğrafi işaret tescili alan ürünlerin turizm ve gastronomi sektörüne entegre edileceğini söyleyen Vali Şahin, "Bir sonraki aşamada ise turizm işletmelerimizin ve restoranlarımızın menülerinde coğrafi işaretli ürünlere yer verilmesi, hatta oteller bünyesinde coğrafi işaret restoranları ve özel menüler oluşturulması hedefleniyor. Böylece coğrafi işaretli ürünlerimiz, misafirlerimizin beğenisine sunulmuş olacak. Başta Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız olmak üzere; kaymakamlarımıza, İl Tarım Müdürlüğümüze, kıymetli Yavuz Hocamıza ve bu yolculukta emeği geçen tüm yol arkadaşlarıma teşekkür ederim. Antalya’nın ve Türkiye’nin bu muhteşem ürünleri, hak ettiği değeri yakın zamanda bulacak" diye konuştu. Katkı sunanlara plaket TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu Tarım Gıda Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu Üyeleri ve kurul üyelerinin desteğiyle gerçekleştirilen etkinlikte, Antalya Döşemealtı Kabağının yalnızca geleneksel tatlılarda değil, farklı mutfak uygulamalarında da değerlendirilebilen nitelikli ve çok yönlü bir ürün olduğu vurgulandı. Etkinlik, Antalya Döşemealtı Kabağının yerel üretimden gastronomiye uzanan yolculuğunu ortaya koyan tadım programının ardından, organizasyona katkı ve destek sunan; ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Bex Coffee sahibi Boğaçhan Göksu, 37. Grup (Restaurant, Yiyecek İçecek ve Eğlence Hizmetleri) Meslek Komitesi Başkanı ve Parlak Restaurant sahibi Güray Parlak, ATSO 4. Grup (Tarım ürünlerinin işlenmesi ve gıda üretimi) Meclis Üyesi ve Byfstk sahibi Fadime Doğan, ATSO 5. Grup (İçecek) Komitesi Başkanı Ayşe Deniz, TOBB Antalya GGK Başkanı ve Dondurma Dükkanı sahibi Ramazan Dikmen, Ekşi Co Artisan Bakery sahibi Ayşen Dereli, Antalya Reçelcisi sahibi Ebru Kocaacar, Limak Hotels şefi Halil Gökmenoğlu, 7 Mehmet Restaurant sahibi Mehmet Akdağ, Mustafa Güloğlu Baklavaları sahibi Mustafa Güloğlu, Zamora Pastanesi sahibi Mustafa Ferman Yaşa, Konak Dondurma Kurucu Ortak Özlem Subaşı, Kötekli Yörükleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Teke Yöresi Avşar Yörükleri Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği adına Veli Altıntaş, Anka Kadın Kooperatifi adına Fevziye Erkan, 7K Kadın Kooperatifleri adına Çiğdem Karaokutan’a plaket takdimiyle sona erdi. ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Antalya Valisi Hulusi Şahin ve eşi Ebru Şahin’in yanı sıra Döşemealtı Kaymakamı Ünal Çakıcı, Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, ATSO Geçmiş Dönem Başkanı, geçmiş dönem CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Fırat Erkal, sektör paydaşları, şefler ve gastronomi alanından davetliler katıldı. Şefler tarafından Döşemealtı Kabağı kullanılarak hazırlanan başlangıçlardan ana yemeklere ve tatlılara uzanan seçkin menü, katılımcıların beğenisine sunuldu.