ASAYİŞ - 08 Ekim 2025 Çarşamba 23:30

Şarkıcı İrem Derici: "Alnım ana sütüm kadar ak"

A
A
A
Şarkıcı İrem Derici: "Alnım ana sütüm kadar ak"

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan ’uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ünlü isimlerden olan şarkıcı İrem Derici, "Alnım ana sütüm kadar ak. Uyuşturucu denilen bela, benim yakınımdan bile geçemez" dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan ’uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ünlü isimler, kan örneklerinin alınmasının ardından sağlık kontrolünden geçirildikten sonra İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’ndaki işlemleri sonrası serbest bırakılmıştı. Şarkıcı İrem Derici, Beşiktaş’ta düzenlediği basın toplantısıyla süreçle ilgili açıklamalarda bulundu. Derici, "Tüm jandarma ve Adli Tıp ekibine teşekkür ederim. Hepimize bebek gibi davrandılar. Günün kolay geçmesi için ellerinden geleni yaptılar. Jandarma ekipleri de Adli Tıp tarafı da. Saç örneğimizi, kan örneğimizi verdik" dedi.

"Ben bu kariyeri uyuşturucu gibi bir belayla riske atacak kadar aptal mıyım?"

Derici, "Sabah 07.00’da evden o şekilde alınmak beni çok üzdü. Bir telefonla hemen gidip ifademi, saç ve kan örneğimi verecek kadar açık bir kadınım. Şuna çok eminim. Hepinizden çok bu sonuçları ben bekliyorum. Alnım ana sütüm kadar ak. Uyuşturucu denilen bela, benim yakınımdan bile geçemez. Beni tanıyanlar çok iyi bilirler ki ben bu konuların konuşulduğu ortamda bile durmam. Deli dolu bir kadınım. Evet kendime göre bir hayat yaşıyorum ama benim adımla uyuşturucunun yan yana gelmesi bile benim için çok büyük bir yanlış. Benim ve ailem için çok kırıcı bir şey. Bir kere ben tanıyabileceğiniz en zeki kadınlardan biriyim. 14 yıldır tırnaklarımla bu sektörde bir yer edindim. Milyonlarca insanları şarkılarımla eğlendirdim, ağlattım, güldürdüm. Sizce, ben bu kariyeri uyuşturucu gibi bir belayla riske atacak kadar aptal mıyım? İkincisi ben yoğun bakımda 2 ay kalmış biriyim. Canımı sokakta bulmadım. Hiçbir şekilde hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.

"Temiz sonuçlarını ben herkes gibi çok merak ediyorum"

Temiz sonuçlarını her yerde duyuracağını söyleyen Derici, "Başka bir hastanede daha tekrar kan ve saç örneği vereceğim. Ne olur ne olmaz diye. Gerekiyorsa mahalle mahalle gezerek o tertemiz sonuçları herkesle paylaşacağım. Sizden ricam nasıl bugün her yer bu olayı haber yaptıysa, tertemiz raporlarımın da sizler tarafından paylaşılmasını istiyorum. Çünkü gerçekten bu kariyer için çok emek harcadım. Ailemi üzmemek için elimden gelen her şeyi yaptım. Sonuçlar hızlıca gelsin ben de yapıştırayım sonuçları. Kendimden o kadar eminim ki. O yüzden bugün muhabir arkadaşlara el sallayarak girdim. Niye utanarak yürüyeceğim ki ben hiçbir şey yapmadım dedim. Bugün herkese neşe saçmak görevimdi. Çünkü hayatımda en sevdiğim şey" diye konuştu.

"Alnım ana sütüm kadar ak"

Durumdan dolayı şaşkın olduğunu söyleyen Derici, "Gayet saygılı bir şekilde bize tüm süreci anlattılar. Kan ve saç örneği alacaklarını daha sonra darp raporu almak için başka bir hastaneye gideceğimizi anlattılar. Güldük eğlendik. Yeni dostlar edindim. Jandarma ekiplerini konserlerime davet ettim. Gelecekler. Ortada gerçekten hiçbir şey yok. Şaşkınım sadece. Ama bugün oradaki arkadaşlarımı güldürebilmek, onlara destek olmak bana iyi geldi. Kendimi güçlü hissediyorum. Alnım ana sütüm kadar ak. Sonuçlar hemen gelsin. Sokak sokak, daire daire gezeceğim, göstereceğim" dedi.

Bu akşam sözü olduğunu ancak iptal etmek zorunda kaldığını söyleyen Derici, "Biz bu akşam Melih’le sözleniyor olacaktık. Onun yerine buradayım. Size kısmetmiş. Yakında evlilik kurumuna adım atmayı hevesle bekleyen, hayat arkadaşına çok aşık bir kadın olarak evime gideceğim ve huzurla uyuyacağım. Sonuç her şeyi gösterecek. Bugün hepimizin telefonları yanımızdaydı, elimizden alınmadı. Birbirimize güç veriyoruz. Sonucun benim tarafımdan harika bir şekilde pozitif çıkacağını bilsem de yaşaması zor bir gündü. Birbirimize destek çıktık sadece ailelerimize üzüldük. Bugün için hazırlandılar. Biz dimdik ayaktayız. Benim adım boşuna ’Beton Derici’ değil. Haftaya sözü yaparız. Geciktirmeye gerek yok. Zaten yüzüğümüzü taktık. Kendi aramızda sözlendik. Aile büyüğümüz kessin yüzüğümüzün ipini, sonra da en kısa zamanda inşallah düğün" şeklinde konuştu.

Otobüste gergin bir ortam olduğunu söyleyen Derici, "Otobüste herkes biraz gergindi. Trafik vardı. Başka araçlar bize yol açtı. Ambulans geldi, herkes panik oldu. Sosyal medyada herkes dedikodu dönmüştür yazıyor ama kimsede öyle bir hal yoktu. Herkes şok içindeydi. Ben sürekli yerli yersiz espri yaptım. Benim hayatla başa çıkma stilim bu. Bugünü inşallah bir anı olarak arkada bırakacağız. Ben hiç gerilmedim. Başka arkadaşlarım ağladığı için ya da hiçbir şeyin farkında olmadıkları için onlara kafam takıldı. Meriç de çok sağlam durdu. Anne sütü almak için pompası geldi, eşi eve süt götürdü. Garip duygular yaşadık. Sanırım en çok Meriç benim içime işledi. Bebeğine kavuştu. Şu an herkes evinde. Hadise Ankara’ya konsere gitti. ’Asla iptal etmiyorsun, çık o konsere yık ortalığı’ dedim. Gayet iyiyiz" diye konuştu.

Basın açıklaması sonrası şarkıcı İrem Derici, ikinci kez saç ve kan örneği vermek için hastaneye gitti.

Ahmet Uzun



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ikinci MR cihazı kazandırıldı Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hizmete alınan ikinci MR cihazı ile randevu bekleme süresinin 25 günden 6-7 güne düşürülmesi, tanı süreçlerinin ise daha hızlı ve etkin yürütülmesi hedefleniyor. Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hizmete alınan ikinci MR cihazının açılışı gerçekleştirildi. Yeni cihazın devreye girmesiyle birlikte MR randevu bekleme süresinin önemli ölçüde kısalması, tanı süreçlerinin ise daha hızlı ve etkin yürütülmesi bekleniyor. Ağrı Valisi Mustafa Koç, sağlık hizmetlerinde kaliteyi artırmanın ve vatandaşların tanı ile tedavi süreçlerini hızlandırmanın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını belirtti. Vali Koç, 370 yatak kapasitesi, 193 hekim kadrosu, 50 aktif polikliniği ve yüzde 99 MHRS doluluk oranıyla hizmet veren Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ortalama günlük 3 bin 700 hastanın muayene edildiğini söyledi. Mevcut durumda MR için ortalama 25 gün, ultrasonografi ve Doppler için yaklaşık 90 gün, EEG için 3 gün, EMG için aynı gün, EKO, mamografi ve kemik dansitometri işlemleri için ise randevusuz hizmet verildiğini belirten Koç, yeni MR cihazının yapay zekâ destekli görüntü işleme yazılımı sayesinde çekim sürelerini önemli ölçüde kısaltacağını ifade etti. Yeni sistemle birlikte daha net ve güvenilir görüntüler elde edileceğini vurgulayan Koç, MR randevu bekleme süresinin 6-7 güne düşeceğini, cihazın tam kapasiteyle çalışmasıyla günlük 300 tetkik kapasitesine ulaşılmasının planlandığını kaydetti. Vali Koç ayrıca, prostat MR ve meme MR gibi ileri düzey tetkiklerde cihazın yüksek çözünürlüklü görüntüleme kapasitesi sayesinde daha ayrıntılı ve güvenilir sonuçlar alınacağını belirtti.
Sakarya Sapanca Gölü çevresinde doğa dostu dönüşüm: 100 bin metrekarelik yeşil alan oluşturulacak Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Sapanca Gölü kıyısında hayata geçirdiği "Sapanca Park Projesi", Kırkpınar’da düzenlenen törenle başladı. Gölün ekolojik dengesini koruyarak, dolgu yapılmadan inşa edilecek proje, 100 bin metrekarelik yeşil alanıyla kentin yeni yaşam alanı olacak. Sapanca Gölü’nün doğal güzelliği korunarak inşa edilecek proje, 100 bin metrekarelik alanda yürüyüş yolları, kafeler, sosyal alanlar ve yeşil dokusuyla bölgeye nefes aldıracak. Toplam maliyeti 150 milyon TL olarak belirlenen 6 kilometrelik ilk etabın 2026’nın ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un sürece sunduğu katkı ve bakanlık desteğiyle projede çalışmalar Sapanca’nın Kırkpınar bölgesinde başlatıldı. Projenin ilk tanıtım programı da Kırkpınar’da gerçekleştirildi. Programa katılım yoğun oldu. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, projenin sadece ilçenin değil şehrin geleceğine değer katacağını ve Türkiye’nin en değerli doğal alanlarına sahip olan Sapanca Gölü’nün ekolojik dengesini koruyacağını vurguladı. İlk etap 6 kilometre: Ahşap doku yeni kimlik kazandıracak Çalışmanın ilk etabında 6 kilometre boyunca yürüyüş-bisiklet yolları, dinlenme alanları, oyun grupları, kafeteryalar, büfeler ve sosyal donatı alanlarının yer alacağını ifade eden Alemdar, 100 bin metrekare alanda dokuya uygun oluşturulacak ahşap iskelelerin Sapanca’ya yeni bir kimlik kazandıracağını söyledi. Alemdar’ın verdiği bilgilere göre proje, 26 kilometresi Sakarya, 11 kilometrelik kısmı ise Kocaeli sınırında olmak üzere toplam 37 kilometre boyunca uzayacak. Öte yandan göl kıyısındaki 37 bin metrekarelik alanda "hidro tohumlama" tekniğiyle yeşil alan oluşturulacak, 100 bin metrekare alanda ekolojik peyzaj yapılacak ve 1 milyon metrekare alanda binin üzerinde yetişkin ağaç bulunacak. Kırkpınar ve Sapanca merkez arasını kapsayan 6 kilometrelik ilk etabın maliyeti 150 milyon TL olacak. "100 bin metrekarelik nefes ve huzur projesi olacak" Başkan Alemdar, ilk etabın 2026’nın ilk çeyreğinde tamamlanarak kapılarını açacağını müjdeledi. Başkan Alemdar, "Bu gölü korurken, aynı zamanda havzamızı, bölgemizi korumak mecburiyetindeyiz. Bu projeyi gölümüzün ekolojik dengesini koruyarak, hiçbir şekilde dolgu yapmadan, göle zarar vermeden hayata geçiriyoruz. Şunu özellikle vurgulamak istiyorum. Yeşil alanları, parkları ve yürüyüş yollarıyla birlikte artık ’Sapanca Park’ 1 milyon metrekarelik yeşil alana sahip, herkesin nefes aldığı, huzur bulduğu bir nokta olacak. Biz bu bölgeyi, tüm insanlarımızın bir başından diğer başına yürüyebileceği bir alan haline getirirken mevcut tesislerin de hizmet vermeye devam etmesini istiyoruz. Biz ’buraları yıkalım, kaldıralım, yenisini yapalım’ demiyoruz. 6 kilometrelik bu projenin maliyeti 150 milyon TL. İnşallah 2026’nın ilk çeyreğinde, bugünkü gibi hep birlikte burada buluşarak, bu güzelliklerden faydalanacağız. Yürüyüş yapacak, bisiklete binen çocuklarımızı izleyecek, misafirlerimizi bu cennet Sapanca’mızda ağırlayacağız" dedi. "Bu proje, dünyaya hizmet edecek bir projedir" Sapanca Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı ise, "Böylesine güzel bir çalışma sadece Sapanca halkımıza değil, Sakarya’mıza, ülkemize ve hatta dünyaya hizmet edecek bir projedir. Sapanca bölgesi ülkemizin en nadide coğrafyalarından biridir. Sadece eşsiz doğasıyla değil, içinde barındırdığı canlılarla da özel bir bölgedir. Ona sahip çıkmak, korumak ve değerini gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevidir. Bu güzel projenin sadece bu bölgeye değil, tüm ülkemize değer katacağına inanıyorum. Bu değerli hizmeti hayata geçiren, özveriyle çalışan tüm devlet ve siyaset insanlarımızı tebrik ediyor, başarılar diliyorum" diye konuştu. Sapanca Gölü kıyısında hayata geçirilen bu "yeşil miras", Sakarya’nın doğayla yeniden buluştuğu, gelecek nesillere miras bırakılacak eşsiz bir vizyonun simgesi olacak. Sapanca Gölü’nün hassas yapısı göz önünde bulundurularak tasarlanan projedeki en dikkat çekici özellik ise dolgu yapılmadan, tamamen kuru pere sistemi ile inşa edilmesi olacak. Gölün doğal kıyı çizgisine müdahale edilmeyecek ve kıyı ekosisteminin suyla teması ile hava dolaşımı engellenmemiş olacak. Tüm malzemeler, ekolojik standartlara uygun ve geri dönüştürülebilir ürünlerden oluşacak.
Antalya Güngör: "Turizm işletme belgesi harçlarındaki artış küçük işletmeler için ciddi mali yük getirecektir" Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Seydi Tahsin Güngör, TBMM gündeminde yer alan vergi kanunu teklifinde turizm işletme belgelerine yıllık harç getirilmesini öngören düzenlemenin özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için ağır bir mali yük oluşturacağını söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündeminde bulunan "Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin turizm işletme belgesi harçlarının ciddi oranda artırılmasına yönelik hükümler içerdiğini söyleyen MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, düzenlemenin özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri olumsuz etkileyeceğini belirtti. Güngör, "Teklifte yer alan turizm işletme belgesi harçlarının önemli ölçüde artırılması, işletmelerimizin giderlerini ciddi şekilde yükseltecektir. Bu durum, özellikle küçük ve orta ölçekli turizm işletmeleri açısından yüksek maliyet anlamına gelmektedir. Sektörümüz zaten artan enerji, personel ve girdi maliyetleriyle mücadele ederken, yeni bir yıllık harç uygulaması bu yükü daha da ağırlaştıracaktır" dedi. "Yıllık 367 bin TL ilave maliyet" Daha önceden bir kez turizm işletme belgesi harcının artık her yıl alınmasının planlandığını belirten Güngör, "Özellikle küçük ve orta ölçekli, aile işletmesi niteliğindeki tesisler için son derece olumsuz bir gelişmeden söz ediyoruz. Daha önce yalnızca bir kez ödenen turizm işletme belgesi harcının artık her yıl alınması planlanıyor. Bu da en küçük işletmeler için dahi yılda yaklaşık 367 bin TL ilave yıllık maliyet anlamına geliyor. Alınacak kararların sektörü daha fazla destekleyen ve sürdürülebilirliği güçlendiren nitelikte olması büyük önem taşıyor" şeklinde konuştu. "Sektör temsilcilerinin görüşleri alınmalı" Güngör, "Turizm, istihdama ve döviz gelirine doğrudan katkı sağlayan stratejik bir sektördür. Bu nedenle yeni düzenlemeler yapılırken sektör temsilcilerinin görüşleri mutlaka dikkate alınmalı, işletmelerimizin rekabet gücünü zayıflatacak uygulamalardan kaçınılmalıdır. Turizm bölgelerinde sürdürülebilir işletmeciliği destekleyen politikalar öncelikli olmalıdır. Turizm gelir getirir, ancak maliyetlerin aşırı arttığı bir ortamda bu gelir sürdürülebilir olmaz. Bizler sektörün sorunlarını yakından biliyoruz ve çözüm için elimizden geleni yapıyoruz. Bu tür ek maliyetler, özellikle küçük işletmelerimizin dayanma gücünü olumsuz etkiler" ifadelerini kullandı.