ASAYİŞ - 31 Mayıs 2024 Cuma 18:13

Seçil Erzan davasında banka yöneticileri tanıklık ediyor

A
A
A
Seçil Erzan davasında banka yöneticileri tanıklık ediyor

Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam ediliyor. Banka yöneticilerinin tanıklık ettiği duruşmada konuşan banka yönetim kurulu üyesi Tanju Kaya, ‘’Bahsettikleri paraların banka kayıtlarında görünmediğini ama teftiş incelemesinin devam ettiğini, bankanın sorumluluğu varsa bunu gidereceklerini söyledik’’ dedi.


Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 29 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam ediliyor. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve 4 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.


‘’Bahsettikleri paraların banka kayıtlarında görünmediğini söyledik’’


Duruşmada tanık olarak ifade veren bankanın yönetim kurulu üyesi Tanju Kaya, Seçil Erzan ile ilk kez 2019’da Fatih Terim’i ziyarete ettiklerinde tanıştığını belirterek, “Olaylardan Sermin Tekin’in beni arayıp bilgi vermesiyle haberim oldu. Sonrasında ben de genel müdürümüz Hakan Bey’e bilgi verdim. Ertesi gün bankaya Fatih Terim, Emre Belözoğlu ve Arda Turan toplantı için gelmek istediğini söylediler. Saat 10.00 sıralarında geldiler ve mağdur olduklarını söylediler. Fatih Terim ise ‘henüz banka hesaplarıma bakmadım, şu an için bir şey söyleyemiyorum’ dedi. Bahsettikleri paraların banka kayıtlarında görünmediğini ama teftiş incelemesinin devam ettiğini, bankanın sorumluluğu varsa bunu gidereceklerini söyledik. Kendilerine ayrıca Seçil ile irtibat kuramadığımızı da söyledik” dedi.


‘’Vitamin ister misin’ dedik o da kabul edince serum takviyesi yapıldı’’


İfadesine devam eden tanık Kaya, Seçil Erzan’a ulaştıklarında kendisine süreci sorduklarını söyleyerek, “Arkadaşının bir yatırımdan zarar ettiğini, onu kapamak için başkasının parasını aldığını, sonra işin içinden çıkmayınca Fatih Terim’den para aldığını, birinin açığını diğerinden aldığı parayla kapatmaya çalışmak istediğini anlattı. Bir liste oluşturmaya çalıştık ancak Seçil bazen doğru hatırladı, bazen hatırlayamadı, bazen hatırladığını değiştirdi, yani düzgün bir sonuca ulaşamadık. Seçil Hanım çok kötü göründüğü için ‘vitamin ister misin’ dedik o da kabul edince serum takviyesi yapıldı. Şube müdürlerinin para tahsil etme ve alma yetkisi yoktur. Şube müdürünün bir operasyon yapma yetkisi de yoktur. Bir şubede bir günde çok fazla döviz işlemi olursa bakılır, kontrol edilir. Ayrıca antetli kağıt kıymetli bir evrak değildir. Teftiş Kurulumuz tarafından görüldü ki paralar banka dışında teslim edilmiş. Hepsi de ‘Fatih Terim fonu’ denilerek dolandırıldığını söylüyordu. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun olaydan 7 Nisan’da haberi oldu. Ateş ve Aydoğdu’nun yönettiği bir fon yoktur’’ şeklinde konuştu.


‘’Ben en başından beri ‘Fatih Terim Fonu’ olarak duydum’’


Tanık Kaya ifadesinin devamında, ‘’Ben en başından beri ‘Fatih Terim Fonu’ olarak duydum. Emre Belözoğlu ve Volkan Bahçekapılı da geldi. Hepsi ‘biz para verdik. Fatih Terim Fonu’ olarak dedi. Fatih Terim fonu olarak başlayan fon nedense bazı avukatlar sayesinde Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu fonu oldu. Seçil Hanım, arkadaşının hisse senedinde zararı kapatmak için paraları yönetmeye çalıştığını, rakam büyüyünce de Fatih Terim gibi isimlerden para aldığını ve açıkları kapatmaya çalıştığını söyledi. Fatih Terim’in içinde olduğunu söyleyerek paraları aldığını, bunu da banka kayıtlarında görünmemesi için banka dışında hallettiğini söyledi. Bu fon sistem adı altında anlatılmış’’ ifadelerini kullandı.


Duruşmanın görülmesine devam ediliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.