SAĞLIK - 29 Eylül 2023 Cuma 09:20

Sevgi frekansı ile kalbinizi koruyun

A
A
A

Dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kalp hastalıklarına karşı korunmak için modern tıbbın yanında enerji tıbbının da önemli olduğu belirten Kardiyolog ve Biyoenerji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, “Kalp hastalıklarından korunmak için sevgi frekansı yükseltilmeli. Kişi yoga, meditasyon ve ibadet gibi faaliyetlerle spiritüel gelişimini sağlamalı” dedi.

Kalp hastalıklarından korunmanın yollarını anlatan BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesinden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, ruhsal şifa ya da enerji tıbbı olarak da bilinen bir tür alternatif tıp dalı olan biyoenerjinin kalp sağlığı üzerine etkilerini anlattı. Kalbi korumak için insanların öncelikle yaşamlarını olumlamaları, hayata pozitif bakmaları ve yaşam tarzlarını kalbi korumak üzerine tamamen değiştirmeleri gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, “Kalp çakrası yeşil renktir. Yeşil koşulsuz sevgiyi ifade eder. Bu nedenle kalp hastalıklarından korunmak için sevgi frekansı yükseltilmeli. Doğaya, insanlara ve diğer canlılara sevgimizi vermeliyiz” dedi.

“Kalbi korumak için iyi ve pozitif düşünün”

Kalp sağlığını korumada yaşam tarzının çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bülent Demir, biyoenerji ile kalbin nasıl korunacağını şu ifadelerle anlattı:

“Kalp hastaları dünyanın en iyi cerrahına bypass operasyonu olsa veya dünyanın en iyi kardiyoloğuna stent taktırsa da yaşam tarzlarını değiştirmedikleri sürece, egzersiz yapmaya ve diyete dikkat etmediklerinde tam iyileşmiş sayılmazlar. Aynı zamanda kalp çakrası çok önemlidir. Kalp çakrası yeşil renktir. Yeşil koşulsuz sevgiyi ifade eder. Bu nedenle kalp hastalıklarından korunmak için sevgi frekansı yükseltilmeli. Doğaya, insanlara ve diğer canlılara sevgimizi vermeliyiz. Böylece daha az kalp hastası oluruz. Bilimsel çalışma bu konuda yeterli değil fakat gözlemlerime göre bir insan ne kadar sevgi doluysa kalp hastalığı, damar tıkanıklığı riski azalıyor. Aynı zamanda iyi ve pozitif düşünen ve hayata olumlu bakanlarda daha az görülüyor. Bu benim klinik gözlemim. Bu bakımdan her hastanım yaşam tarzını değirmesinin yanında, spiritüel anlamda da kendisini geliştirmesini isterim. Hastaya göre değişir ancak yoga, meditasyon ve ibadet faaliyetleri spiritüel gelişimi sağlar. Bu aktiviteler kalp sağlığı için önemlidir. İnsan enerjitik bir varlıktır. Bu nedenle enerji tıbbı da önemlidir. Modern tıbbi tedaviye ek olarak biyoenerji tedavisini de birçok kalp hastasına uyguluyorum ve iyi sonuçlar alıyorum.”

“Zamanın hızı insan fizyolojisi ve psikolojisini etkiliyor”

Düşüncelerin çağrışımı getirdiğini ve bu nedenle sağlıklı bir yaşam sürmek için kişinin hem düşüncelerine hem de ağzından çıkan her bir söze çok dikkat etmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Bülent Demir, “İnsan gibi dünyanın da nabzı var ve dünya taşikardiye giriyor. Buna Schumann rezonansı deniyor. Dolayısıyla her şey çok hızlı gelişiyor. Zaman daha hızlı akmaya başladı. Dünya hızlandığı için insanın düşünce yapısı, fizyolojisi ve psikolojisi bu değişimden etkilenebiliyor. Aynı zamanda düşünce çağrışım yapar. Düşüncelerimize dikkat edelim. Bir de buna ses frekansı eklersek, oluşum çok daha fazla güçlenir. Düşüncelere bir kez dikkat edeceksek, ağzımızdan çıkanlara daha çok dikkat etmeliyiz. Hep olumlu düşünmemiz lazım. Böylece hayata daha pozitif yaklaşırız ve yükselen enerjiden olumlu anlamda kendimize pay çıkarmış oluruz. Dingin yaşam son derece sağlıklıdır” dedi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kadın sağlığında kritik mesaj: Tek belirtiyle kanser kararı verilmez Kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı, tek bir belirtiyle kanser tanısı konulmasının doğru olmadığı, her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özel Adatıp Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değindi. Camuzcuoğlu, bu hastalıkların her zaman belirgin bir şikayetle başlamayabileceğini belirterek, "Bazı kadınlarda hiçbir belirti olmazken, diğerlerinde çok hafif ve belirsiz şikayetler görülebilir. Bu sebeple kişinin kendi döngüsünü ve vücudunu takip etmesi önemlidir" dedi. "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir" Adet dışı kanama, cinsel ilişki sonrası kanama veya ağrı, pelvik bölgede uzun süreli rahatsızlık, karında şişlik veya baskı hissi, açıklanamayan kilo kaybı, gibi keşifler her zaman kanserle ilişkili olmadığını belirten Prof. Dr. Camuzcuoğlu, "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir. Her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Her kadının risk faktörü ve sağlık geçmişi farklıdır. Bu sebeple değerlendirme süreci kişiye özel yapılmalıdır" diye konuştu.
Konya Karısını 22 bıçak darbesiyle öldüren zanlı, "Kolumda Ebru yazıyor" diye kendini savundu Konya’da özel ders vermeye gittiği sitenin önünde boşanma aşamasındaki öğretmen karısını öldüren zanlı, indirimsiz ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yargılandığı davada son sözü sorulan katil zanlısı, "Bana iftira atıyorlar hatta kolumda ’Ebru’ yazıyor. Başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Kayınvalidem yüzünden yuvamız bozuldu" diye kendini savundu. Olay, 25 Ekim saat 18.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Havzan Mahallesi Ebussuud Efendi Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdullah Küçüktaşdemir (47), boşanma aşamasındaki eşi özel bir eğitim kurumunda öğretmen olan Ebru Küçüktaşdemir’i (45) özel ders vereceği site önüne kadar takip etti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada Abdullah Küçüktaşdemir, yanında bulunan bıçakla Ebru Küçüktaşdemir’i vücudunun çeşitli yerlerinden 22 bıçak darbesiyle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri şüpheliyi etkisiz hale getirirken, olayda ağır yaralanan kadın ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Meram Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı koca, ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya’yı terk et mesajı atmış Konya Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturmasını tamamlarken, tutuklu olan zanlı hakkında ’kadına karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede katil zanlısı kocanın eğitim fakültesindeki eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, yıllardır özel dershanede Türkçe öğretmenliği yaptığı belirtildi. Zanlının telefonunda yapılan inceleme sonrası olay günü Ebru Küçüktaşdemir’e, "Cezaevinden başka yer mi var, bugün bu iş bitecek. Bende her şey bitti. Aklın varsa Konya’yı terk et" şeklinde tehdit mesajları attığı ortaya çıkarken, olaydan yaklaşık 6 saat önce "Av bıçağı Konya" gibi aramalar yaptığı da iddianamede yer aldı. "Bana iftira atıyorlar, kolumda ’Ebru’ yazıyor" Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’eşe karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla dava açılan Abdullah Küçüktaşdemir’in yargılanmasında karar duruşması görüldü. Zanlı koca duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme heyetince son olarak söylemek istedikleri sorulan katil zanlısı, "Ben para pul düşkünü değilim, bana iftira atıyorlar. Kolumda ’Ebru’ yazıyor başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Ben eşimi sonsuzluğa göndermedim. Eşimin annesi yüzünden, yuvamız yıkıldı" diye konuştu. Mahkeme heyeti, Abdullah Küçüktaşdemir’e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.