KÜLTÜR SANAT - 20 Kasım 2024 Çarşamba 10:04

Sinemanın gücüyle sürdürülebilirlik: İGÜ’den Uluslararası Kısa Film Festivali

A
A
A
Sinemanın gücüyle sürdürülebilirlik: İGÜ’den Uluslararası Kısa Film Festivali

İstanbul Gelişim Üniversitesi, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Müdürlüğü ve Güzel Sanatlar Fakültesi iş birliğiyle ilk kez düzenleyeceği Uluslararası Sürdürülebilir Kısa Film Festivali ile dünya çapında genç sinemacılara kendilerini ifade edebilmeleri için önemli bir fırsat sunuyor. Festival, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedeflerine odaklanarak çevre bilincini ve sosyal sorumluluğu sinema aracılığıyla vurgulamayı hedefliyor.


İstanbul Gelişim Üniversitesi tarafından düzenlenen ve 27-29 Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Uluslararası Sürdürülebilir Kısa Film Festivali, genç sinemacıların sürdürülebilirlik ve çevresel sorumluluk gibi önemli konuları sanatsal bir yaklaşımla ele almasına imkan sağlıyor. Festival, toplumu çevre bilinci ve sosyal sorumluluk konularında daha duyarlı hale getirmeyi hedefliyor.



“Sürdürülebilir gelecek için hep birlikte hareket etmeliyiz”


Festival Direktörü ve İstanbul Gelişim Üniversitesi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Daire Başkan Yardımcısı Öğretim Üyesi Ahmet Bikiç, festivale dair açıklamalarda bulundu. Bikiç, “Genç sinemacılara seslerini duyurabilecekleri bir alan oluşturmayı amaçlıyoruz. Bu festivalin, sürdürülebilir bir gelecek için ilham kaynağı olmasını diliyor ve festivalin gelenekselleşmesini umuyoruz. Sürdürülebilirlik için hep birlikte hareket etmemiz gerektiğini unutmamalıyız” dedi.



Ünlü isimler ve uzmanlar festivalde buluşacak


Üç gün sürecek olan festival kapsamında birçok ünlü isim ve alanında uzman konuşmacılar sinemaseverlerle buluşacak. Katılımcılar arasında oyuncular Ufuk Bayraktar ve Naci Taşdöğen, yönetmen Erdem Yılmaz, sosyal medya fenomeni Oğuzhan Çakmak ile CNBC-E İç ve Dış Yapımlar Müdürü Atila Irgalata yer alıyor.


Festivalin gala gününde ise AK Parti İstanbul Milletvekili Avukat Serkan Bayram ve Mardin 25-26. Dönem Milletvekili ve AK Parti MKYK üyesi Yazar Orhan Miroğlu sinema severlerle buluşacak. Gala kapsamında, Serkan Bayram’ın “Bir Buğday Tanesi Hikâyesi” ve Orhan Miroğlu’nun “Sesler ve Yüzler: Bir Zamanlar Diyarbakır” filmleri de izleyiciyle buluşacak.


Festivalin bir diğer dikkat çeken etkinliği Sony Türkiye Eğitim Müdürü Aykut Kılıç tarafından düzenlenecek atölye çalışması. Sinema ve sürdürülebilirlik temalarının işleneceği bu atölye, genç sinemacılara ilham vermeyi amaçlıyor.



Finale kalan filmler


Festivalde finale kalan yapımlar ise şöyle:


Flatmate, Watercolor, Göçebe, Razor Ruckus, The Fence, Kemal, Loop, The Island, My Beautiful Friend, Yapboz, Uncle Ali, sprAY, Hide&Seek, From Seven To Seventy, Breakfast, John DeMena, Eternal Eyes, FO-Dimension, Firez, Haksızlık, Gray Days, Nani’s Kitchen, The Key.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisinde" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Milleti’nde (TBMM) aldığı sözde, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde söz aldı. Özdemir görüşmelerde yaptığı konuşmada, "İnsanlık sanayi devriminin ardından girdiği ve yüksek hızla devam eden ilerleme sürecine 1940’lı yıllardan sonra uzaya ve başka gezegenlere erişim, böylelikle de rekabetin yeni koşullarına uzanan süreçle başlamıştır. Bu çabalar bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan haberleşme imkânlarının getirdiği diğer koşullarla istihbarat çalışmalarını ve faaliyetlerini de derinden etkilemiştir. Belirsizliğin, düzensizliğin ve meydan okumaların fazlalaştığı mevcut zaman diliminde ise yeni bir kırılmayla daha karşı karşıyayız. Haber kaynakları ve bunların güvenilirlik derecesi her ne kadar fazla, hatta çoğu da açık alanlardan temin edilse bile analiz ve işleme yeteneği açısından teknolojinin getirdiği yüksek kazanımlar, devletlerarası verilen mücadelede fark oluşturmaktadır. Bu sebeple Milli İstihbarat Teşkilatının başta kuantum teknolojisi olmak üzere ileri nesil yapay zekâ ekosistemine sahip olması elzem hale gelmiştir. Karar alma süreçlerinde son derece değerli katkıları olan milli şuura sahip inanmış kadroların sergilediği üstün gayretler kadar, teknoloji ile doğru yöntemlerle harmanlanmış bir çalışma sistematiğinin, muadil istihbarat kuruluşlarıyla kıyaslandığında kendi kurumlarımızı farklı ve üstün kılmasını sağlamak gerekir. Allah, vatan, namus; yani Kur’an, bayrak ve silah üzerine edilen şerefli yeminlerin tutulması için sergilenen üstün gayretlerle verilen emeklerin hedefe tam manasıyla ulaşması için teknolojiden azami ölçüde istifade edilmelidir. Bu durum espiyonaj faaliyetleri kadar kontraespiyonaj alanında da Türk mührünün vurulması mecburiyetini doğurur. Son dönemlerde ülkemize karşı yürütülen bazı casusluk faaliyetlerinde şimdiye kadar alışılagelmedik metotların kullanıldığının anlaşılması da bizi buna mecbur kılmaktadır. Malum ve meşum yapılanmaların mensubu bulunduğu ülkelerin durumuyla, bilhassa savunma sanayimizle alakalı yürüttükleri anlaşılan uğraşları dikkate alındığında, resmi yahut özel tüm savunma sanayi kuruluşlarımızın hem fiziki hem de veri güvenliklerinin tesis edilebilmesi için ayrı bir politika geliştirilmesinin de gelinen aşamada elzem olduğu anlaşılmaktadır" dedi. "Bölgesinde lider Türkiye" Türkiye’nin, Cumhur İttifakı’nın dirayetli duruşu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği istikrarlı yapıyla bölgesinde lider, küresel seviyede de giderek, daha da fazla söz sahibi olmayı başardığını dile getiren Özdemir, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir. Terörsüz Türkiye’nin hayata geçmesiyle beraber ülkemizin küresel bir güç olması istikametinde kararlılıkla ilerleyişinde İletişim Başkanlığımızın da sorumluluğu oldukça fazladır. Zira aynı anda beş lobi, küresel seviyede ülkemize karşı hem kamuoylarını hem de diğer ülkelerin karar alma mekanizmalarını etkileyebilmek için aktif bir faaliyet yürütmektedir. Rum, Ermeni, Siyonist ve Hindu lobilerine ilave olarak İslamofobik yapılanmalar doğrudan Türkiye’yi kötüleyecek, uluslararası itibarımıza saldıran, aziz milletimiz arasında kin ve nefret tohumları ekmek üzere FETÖ ile de işbirliği yapmak suretiyle uğraş vermektedir. Bu şartlarda gerek bölgesel ve uluslararası politikalarımız, gerekse küresel barış ve istikrarın tesisi için sürdürdüğümüz gayretlerimizin sağlıklı mekanizmalarla doğru biçimde anlatılması önemlidir. Sosyal medyanın psikolojik harekâtlar ve beşinci kol faaliyetleri için de ana mecralar haline geldiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dünya ile beraber ülkemiz de belirsizliklerle dolu ve öngörülemez bir iklimde artık her an tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır. İletişim Başkanlığımız da bu anlamda yedi gün, yirmi dört saat uyanık ve şuurlu olmak durumundadır. Bu çabalarda kamu yayıncısı olarak önemli bir sorumluluğu yerine getiren TRT’nin de faaliyetlerini başarılı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk milletinin gür sesini ve Türkiye’nin tezlerini küresel seviyeye ulaştırmada etkili bir yayıncılık anlayışı sürdüren TRT’nin milli değerlerimizden olduğu unutulmamalı, kurumsal niteliğinin yıpratılmaması için herkes gereken hassasiyeti göstermelidir" ifadelerini kullandı.