SAĞLIK - 08 Aralık 2025 Pazartesi 11:19

"Şok dalga tedavisi lipödem hastalarında ağrıyı hafifletiyor"

A
A
A
"Şok dalga tedavisi lipödem hastalarında ağrıyı hafifletiyor"

Lipödem hastalarında bacaklarda simetrik yağ birikimi, ağrı ve hassasiyet günlük hareketliliği önemli ölçüde azaltabilir. Uzm. Dr. Göksel Çelebi, lipödem tedavisinde şok dalga (ESWT) uygulamasının dolaşım ve doku elastikiyeti üzerindeki etkilerine dikkat çekti.


Lipödem, çoğunlukla bacaklarda ve bazen kollarda simetrik yağ dokusu artışıyla seyreden dokunmaya karşı hassasiyet, ağrı ve kolay morarma ile karakterize kronik bir tablodur. Hastalık zaman içerisinde ilerleyerek şişlik hissi, gerginlik ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. "Bu değişiklikler, kişinin günlük aktivitelerini sürdürmesini güçleştirirken ilerleyen dönemlerde psikososyal etkiler de ortaya çıkabilir" diyen Medicana Kadıköy Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Göksel Çelebi, lipödemin çoğu zaman obezite veya selülit ile karıştırıldığını belirterek doğru tanının önemine dikkat çekti. Uzm. Dr. Göksel Çelebi, genetik yatkınlık ve hormonal değişimlerin hastalığın gelişiminde temel rol oynadığını ifade ederek tedavi yaklaşımının kişiye özel planlanması gerektiğini vurguladı.


Uzm. Dr. Göksel Çelebi açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi:


"Lipödemde yağ hücrelerinin yapısında ve dağılımında farklılıklar görülür. Bu nedenle yalnızca diyet ve egzersizle kalıcı azalma sağlanamayabilir. Tedavide amaç; dokulardaki sertliği azaltmak, dolaşımı desteklemek ve ağrı şikâyetini hafifletmektir. Fizik tedavi uygulamaları, kompresyon ürünleri, manuel lenf drenajı ve gerektiğinde şok dalga tedavisi bu süreçte birlikte değerlendirilebilecek seçeneklerdir."



ESWT, lipödemde kişiye özel destekleyici bir yaklaşım sunuyor


Lipödemde destekleyici tedaviler arasında yer alan ESWT, cilt altı dokulara uygulanan düşük frekanslı akustik dalgalar aracılığıyla mikrosirkülasyonun artırılmasını hedefler. Uygulama ile bölgedeki dolaşımın desteklenmesi, doku sertliğinin yumuşaması ve ağrı hissinin azalması amaçlanır. Seanslar hastalığın evresi, kişinin doku yanıtı ve eşlik eden şikâyetlere göre planlanır. Tedavi sürecine ilişkin görüşlerini aktaran Uzm. Dr. Göksel Çelebi, ESWT’nin tek başına bir tedavi olmadığına dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı:


"ESWT, uygun hastalarda doku esnekliğini artırmaya yardımcı olabilen bir yöntemdir. Ancak en iyi sonuç genellikle manuel lenf drenajı, kompresyon ürünlerinin düzenli kullanımı ve yaşam tarzı düzenlemeleriyle birlikte uygulandığında elde edilir. Tedavi planının mutlaka kişiye özel yapılması gerekir."



Lipödemde yaşam alışkanlıkları tedaviyi güçlendiriyor


Lipödem sürecinde düzenli yürüyüşün, su içi egzersizlerinin ve kas yapısını koruyan kontrollü hareketlerin dolaşımı destekleyebileceğini belirten Uzm. Dr. Göksel Çelebi, "Uzun süre aynı pozisyonda kalmaktan kaçınmak, tuz tüketimini azaltmak ve kompresyon giysilerinin düzenli kullanımı, tedavinin devamlılığı açısından önem taşır. Lipödem, erken dönemde tanı konulduğunda ve bireye özel tedavi planı hazırlandığında yaşam kalitesinin belirgin şekilde iyileştirilebildiği bir sağlık problemidir. ESWT gibi destekleyici tedaviler, uygun hastalarda değerlendirilerek sürece katkı sağlayabilir. Tedavi kararı ve uygulama sıklığı her zaman hekim değerlendirmesi doğrultusunda planlanmalıdır" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ’ten ’Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’ HAK-İŞ tarafından ’Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’ düzenlendi. HAK-İŞ tarafından ‘Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştay ile engelli bireylerin çalışma hayatı ve sendikal hayatta daha etkin olarak yer almasını amaçlandı. Programda açılış konuşması gerçekleştiren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın engelli bireylere yönelik çalışmaların yönünü belirlediğini söyleyerek, bu vizyonun her bir vatandaşın fırsatlara eşit şekilde erişmesini ve toplumsal hayata aktif biçimde katılmasını esas almak olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anlayışı doğrultusunda hareket edildiğini vurgulayan Tarıkdaroğlu, son 23 yılda erişilebilirlikten bakım hizmetlerine, eğitimden istihdam teşviklerine, aile desteklerinden teknolojik çözümlere kadar pek çok alanda önemli adımlar attıklarını dile getirdi. Tarıkdaroğlu, yapılan hizmetlerin henüz yeterli olmadığını ifade ederek, "Hem kamuda hem özel sektörde engelli vatandaşlarımızın istihdamını artırmaya yönelik çalışmalarımız her geçen gün üzerine koyarak devam edecek. Gerek kamuya yaptığımız atamalarla gerek özel sektör teşvikleriyle engelli kardeşlerimizin iş gücüne daha da etkin biçimde katılmasına imkan sağladık ve bundan sonra da kararlılıkla daha güçlü bir şekilde sağlamaya inşallah devam edeceğiz" açıklamasında bulundu. "Engelli bireylerin üretimde daha etkin rol üstlendiği bir Türkiye hepimizin ortak idealidir" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yakın zamanda 2026-2028 dönemini kapsayan 2. Engelli Hakları Ulusal Eylem Planı’nı açıklayacağını da hatırlatan Tarıkdaroğlu, "Engelli bireylerin güçlendiği, hayatın her alanında daha görünür olduğu, üretimde daha etkin rol üstlendiği bir Türkiye hepimizin ortak idealidir. Bu ideal, sadece kurumlarımızla değil sendikalarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, iş dünyamızın, akademimizin ve en önemlisi toplumun her bir ferdinin ortak sorumluluğudur" dedi. "Çalışma hayatındaki engellilerin temsilciliğini yapıyoruz" HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, Konfederasyonu tarafından Engelliler Komitesi oluşturduklarını ve karşılarındaki zorlukların farkında olduklarını belirterek, öncelikli olarak çalışma hayatına giren engellilerin sendikalaşmaları, sendikal mücadelede yer almaları ve bütün makamlarda yer alabilmeleri konusunda taahhütleri olduğunu aktardı. Bu konuda aynı kararlılığı sürdürdüklerini ifade eden Arslan, çalışma hayatındaki engellilerin temsilciliğini yaptıklarını söyledi. Çalışma hayatında yer alamayan engellilerin sorumluluğunu da taşıdıklarını dile getiren Arslan, "HAK-İŞ olarak, engellilik meselesine farklı açıdan bakıyoruz. Engellilerimizin çalışma hayatına girmeleri konusunda devletin daha büyük destek ve teşvik etmesini istiyoruz. Aslında engelliler de bunu istiyor. Sosyal yardım yaparak onların evden çıkmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Hem sosyal hayatımızda hem kent hayatında onların sokağa çıkabilecekleri altyapının oluşturulması, psikolojik olarak onların çalışma hayatının birer ferdi olarak yer almalarını teşvik edecek, sosyal yardımları da daha çok çalışma hayatında aktif olarak yer almaları durumunda daha fazla teşvik edilmelerini sağlamamız gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, engellilerin çalışma hayatında yer almaları için ‘Emeğin engeli yok’ şeklinde bir yaklaşımları olduğunu söyleyerek, "Onun için ülkemizin, engelli yurttaşları sosyal hayatın, çalışma hayatının içerisine dahil edecek teşvikleri, düzenlemeleri yapması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. HAK-İŞ ve bağlı sendikaların engelli vatandaşların çalışma hayatına katılımına ilişkin çaba sarf ettiğini söyleyen Arslan, "Türkiye Sakatlar Konfederasyonu başta olmak üzere ilgili bütün muhataplarla bunu tartışıyoruz. Dolayısıyla engellilik konusunun aslında tedbirlerle ortadan kaldırılacağına inanıyoruz" diye konuştu. Engellilerin kamuda çalışmak istemelerini anladığını belirten Arslan, "Ama engellilerin özel sektörde de gönül rahatlığıyla çalışabilecekleri bir anlayışı geliştirmemiz gerekiyor" diye konuştu. Bugün aynı zamanda Dünya İnsan Hakları Günü olduğunu hatırlatan Arslan, insan hakları konusunun bugün anlamını kaybettiğini belirterek, "Bütün insanlığın gözü önünde çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve masum insanlar katledilirken bunu sadece bir film gibi seyretmenin utancını yaşıyoruz. Dünya İnsan Hakları Günü’nde insanlığın maalesef yerlerde süründüğü, öldürüldüğü, Gazze’de sadece çocuk ve kadınların değil, insanlığın katledildiği, insanlığın öldüğü bir dönem yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kayseri Kayseri’de müteahhitten vurgun iddiası Kayseri’de bir grup vatandaş, ev satma vaadiyle kendilerini dolandıran müteahhidin yurtdışına kaçtığını iddia ederek yetkililerden yardım istedi. Kayseri’de iddiaya göre, müheahhit A.K., vatandaşlardan ev satma vaadiyle para alarak evlerini teslim etmedi. Ev alma hayaliyle birikimlerini müteahhide kaptıran bir grup vatandaş, inşaatın satış ofisi önünde toplanarak tepki gösterdi. Suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen vatandaşlar, yetkililerden de kendilerine yardım etmelerini istedi. Mağdur Hülya Işık, "Burada görünen dağın ön yüzü. Arka yüzü de var. Bu insanlar dişinden tırnağından artırdığı her şeyi verdi. Kimisi çöp dökerek, kimisi temizlik yaparak, kimisi askeriyede ve emniyette kurşunun karşısında para kazanarak bu insanlara verdiler. Burada bulunan ve bulunmayan insanlar gerekli mercilere suç duyurusunda bulundular. Şerefiniz, haysiyetiniz, onurunuz varsa buraya gelin ve insanların haklarını verin. Battıysan battım, çıktıysan çıktım diyeceksiniz. Biz devletimizden bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Biz hakka da, hukuka da güveniyoruz. Biz bu insanların paralarımızı ve tapularımızı geri vermesini istiyoruz. Hangi deliktelerse çıksınlar ve insan gibi bu insanların mağduriyetini gidersinler. Bu insanlar yüzünden benim babam 1.5 yıl içerisinde kanser oldu. Babamın yatalak halini gördüğü halde bizim hiçbir şeyimizi vermedi ve sürekli kandırdı. İki cihanda da elimiz yakanızda" dedi. Yıldız Diler ise, "Hepimiz şikayetçiyiz. Herkes çalışarak iki kuruşunu peşinat olarak verdi. Nitelikli dolandırıcılık yapıyorlar. Biz kurumlarımızdan yardım bekliyoruz. Hepimiz mağduruz. Dolandırdığı kişinin sayısı 2 bin kişinin üzerinde. Ben 600 bin TL peşinat verdim. Malların hepsini satmış ve kaçmış. 2025’in sonunda teslimatı vardı ama hiçbir şeyim yok" diye konuştu.
Yalova Gözaltına alınan Güllü’nün kızı ve arkadaşının avukatlarından açıklama Yalova’daki evinin terasının penceresinden düşerek hayatını kaybeden ünlü sanatçı Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma çerçevesinde, İstanbul’da gözaltına alınan sanatçının kızı ve arkadaşının avukatları açıklama yaptı. 28 Eylül 2025 tarihinde Yalova’nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi üzerindeki apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Güllü’nün ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde, fiziki ve teknik takibe alınan Tuğyan Ülkem Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu ile beraberindeki 2 kişi valizlerini hazırlayıp yurtdışına kaçmak için hazırlanırken İstanbul’da gözaltına alındı. "Kasten adam öldürme" suçlamasıyla gözaltına alınan Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu’nun Yalova Emniyeti’ndeki işlemleri devam ederken şüphelilerin avukatları gazetecilere açıklamada bulundu. Avukat Aycan Sevsay, "Kamuoyunun da bildiği üzere müvekkillerimiz dün gece itibari ile gözaltına alınmışlardır. Bu sabah itibarıyla da dosyaya gizlilik kararı getirilmiştir. Bu nedenle bilirkişi raporu ile ses analiz raporunun dosyaya girip girmediğini bilemiyoruz. Uzun bir bekleyişin sonunda müvekkillerimiz ile emniyette görüşmelerimizi sağladık. Kendileri bu aşamadan sonra ifade için savcılığa sevk edilecekler. Dosyayla ilgili gereken açıklamayı savcılık da yapmıştır. Beklenen raporlar dosyaya girdikten sonra biz de gerekli açıklamayı yapacağız" dedi. Avukat Rahmi Çelik ise, "Müvekkilimin net bir şekilde kaçma şüphesi yoktur. Bu hususu özellikle belirtmek istiyoruz. Müvekkilimin barınacak yeri olmadığından geçici süreliğine arkadaşının evine gitmiş gitmiştir konu bundan ibarettir" ifadesini kullandı.
Aydın Aydın Büyükşehir Belediyespor’da Hamurcu dönemi sona erdi Aydın Büyükşehir Belediyespor, başantrenör Alper Hamurcu ile yolların ayrıldığını duyurdu. Kulüpten yapılan açıklamada, ayrılığın Alper Hamurcu’nun aldığı karar sonucunda gerçekleştiği belirtildi. Aydın Büyükşehir Belediyespor Kulübü yönetimi başantrenör Alper Hamurcu’nun görev süresi boyunca takıma yaptığı katkılara dikkat çekerek, "Teşekkürler Alper Hamurcu. Başantrenörümüz Alper Hamurcu ile yaptığımız değerlendirmelerin ardından karşılıklı anlaşarak yollarımızı ayırmış bulunuyoruz. 2019/20 sezonundan bu yana, 7 sezon gibi uzun bir süre kulübümüz için gösterdiği emek, çalışma disiplini ve takıma kattığı değerler için kendisine teşekkür ederiz. Alper Hamurcu, hem sporcularımızın gelişiminde hem de kulübümüzün sahadaki duruşunda önemli bir pay sahibi olmuştur. Takımımızın her şartta mücadele eden yapısına katkıları camiamız tarafından unutulmayacaktır. Aydın Büyükşehir Belediyespor olarak, bugüne kadar yaptığı çalışmalar için Alper Hamurcu’ya teşekkür ediyor; kariyerinin bundan sonraki bölümünde başarılar diliyoruz" ifadelerine yer verdi. Hamurcu’nun özellikle takımın mücadele yapısının güçlenmesinde önemli rol oynadığı vurgulanırken, kulüp açıklamasında sporcuların gelişimindeki payının unutulmayacağı ifade edildi. Aydın Büyükşehir Belediyespor, yeni başantrenörle ilgili çalışmaların sürdüğünü ve gelişmelerin kamuoyu ile paylaşılacağını bildirdi.