GÜNDEM - 29 Ocak 2025 Çarşamba 12:17

Sultanahmet’te Four Seasons Hotel’i büyütemedi, tarihi alan “Arkeopark” olacak

A
A
A

Fatih Sultanahmet’te yer alan Four Seasons Hotel’i arkolejik alanda 60 odalı 3 yeni bina ile oteli büyütme projesi başarılı olamadı. Tarihi alan Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri ile “Arkeopark” olarak ziyarete açılacak.

Eski Sultanahmet Cezaevi iken otele dönüştürülen ve 1996 yılından bu yana otel olarak işletilmekte olan Four Seasons Hotel’in arsasına, 60 odalı üç tane yeni binanın yapılmasına 2006 yılında onay çıkmıştı. Tarihi alan üzerine yapımı başlanan bina Otelin, 4 bin 600 metrekare büyümesini sağlayacak inşaatlar yaklaşık 15 milyon dolara mal olması bekleniyordu. 2009 yılında ise İstanbul 1. Bölge İdare Mahkemesi, Sultanahmet’te tarihi kalıntılar üstüne yapılan Four Seasons Oteli ek binasının inşaat ruhsatını iptal etti. Ancak o günden buyana tarihi alan üzerinde yapılan bina halen yıkılmadan duruyor. Binaların atıl durumdaki hali havadan görüntülendi. Ayrıca Kültür ve Turizm bakanlığı tarihi alan için restorasyon işlemleri başlatarak “Arkeopark” olarak ziyarete açılacak. Eskiden yapılan binaların yıkılıp yıkılmayacağı ise netlik kazanmadı.

Sultanahmet’te Four Seasons Hotel’i büyütemedi, tarihi alan “Arkeopark”  olacak

Otelin 60 odalı 3 bina yapımına itiraz kararında oluşturan bilirkişi raporunda, inşaat alanının hem Cumhuriyet ve Osmanlı tarihi hem de dünya açısından UNESCO kriterlerine göre son derece önemli olduğu, Osmanlı padişah ve anıtsal yapılarının yanı başında ve Büyük Bizans Sarayı kalıntıları ile 1933’te yangın sonucu yitirilen Osmanlı Adliye Sarayı kalıntıları üzerinde bulunduğu vurgulandı. Raporda, çelik konstrüksiyonlu ayaklar üzerinde yükselen üç bloklu ek yapının, arkeolojik değerlerin üzerinde olduğu ve Ayasofya ile Sultanahmet camilerini olumsuz etkileyecek biçimde ruhsat verildiğine dikkat çekildi. İstanbul’da 1. Konstantin döneminde inşasına başlanan Büyük Saray’daki (Palatium Magnum) kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan kalıntılar restorasyon sonunda “Arkeopark” olarak ziyarete açılacak. 27 yıl önce kazıların başladığı Büyük Saray hakkında konuşan Tarihçi Hayri Fehmi Yılmaz, “Uzun yıllar önce kazıldı ve ziyarete hazır hale gelmişti. Artık nihayet bütün sorunlar çözüldü. Genel bir düzenlemeyle kapılarını açacak”

Sultanahmet’te Four Seasons Hotel’i büyütemedi, tarihi alan “Arkeopark”  olacak

“Büyük Saray, İstanbul’un en meşhur anıtlarından biri”

Büyük Saray’ı anlatan Tarihçi Hayri Fehmi Yılmaz, “Kaynaklarda anlatılan muhteşem hikayeler nedeniyle bu saray bütün dünya tarafından biliniyor.. Bu yaklaşık 100 bin metrekarelik bir alandı. Ayasofya ve Hipodrom ile sahil surları arasında geniş bir yamaca yayılıyordu. Avlularla birbirine bağlanan koridorlar, büyük teraslı bahçeler, kiliseler ve birçok köşkten oluşuyordu. Osmanlı sarayları gibi. Yapı birçok birimden oluşan bir saraydı. Geniş bir alana yayılıyordu. Onun en görkemli noktalarından biri sarayın girişiydi. Halki Kapısı diye bilinen bir kapı vardı. Tabii Büyük Saray terk edildikten sonra alan büyük ölçüde harabeye dönüşmüştü. Sadece sahilde Bukoleon Sarayı’nın orada bir saray alanı kaldı. Bunlar kısmen korundu ama zaman içerisinde bir Osmanlı Mahallesi oluştu. Osmanlı devrinin sonlarına doğru da burada çok ilginç bir büyük bina inşa edildi. İstanbul Ayasofya’sının restorasyonunu yaptıran Sultan Abdülmecit hemen karşısına görkemli bir Darülfünun Binası inşa ettirdi. Bu bina birçok amaçla kullanıldı. En sonunda 1930’lu yıllarda bir yangınla yok oldu” ifadelerini kullandı.

Sultanahmet’te Four Seasons Hotel’i büyütemedi, tarihi alan “Arkeopark”  olacak

“Uzun yıllar önce kazıldı ve ziyarete hazır hale gelmişti”

Büyük Saray’ın ziyarete hazır olduğunu ifade eden Tarihçi Yılmaz, “Bütün bu Bizans ve Osmanlı kalıntılarının bulunduğu alanda uzun yıllar, 2000’li yıllarda müthiş kazılar yapıldı. Birçok buluntu ortaya çıkarıldı. Herhalde bunların en enteresanı Halki Kapısı. Kapının bazı izleri bulundu. Bizans ve Osmanlı dönemine ait birçok kalıntı hiç şüphesiz iç içe geçmiş olarak karşımıza çıktı. Kentin çok katmanlılığını, çok kültürlülüğünü en iyi gösteren noktalardan biridir. Kazılar İstanbul Arkeoloji Müzeleri denetiminde yapıldı. Alan kente bir arkeopark olarak kazandırılabilirse çok büyük bir kazanç olacaktır. Hem kentin zengin arkeolojik mirasını hem de çok katmanlılığını en iyi şekilde gösteren noktalardan biri. Uzun yıllar önce kazıldı ve ziyarete hazır hale gelmişti. Artık nihayet bütün sorunlar çözüldü. Artık genel bir düzenlemeyle kapılarını açacak. İstanbullular burayı ziyaret edebilir hale gelecek. Kazı çalışmaları devam edebilir. Genel anlamda kalıntıların mühim bir kısmı ortada. Daha derine inecek kazılar elbette yapılabilir” şeklinde konuştu.

Ahmet Faruk Sarıkoç - Semanur Kaygısız

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Auckland City - Boca Juniors maçı gecikmeli tamamlandı 2025 FIFA Kulüpler Dünya Kupası C Grubu’nda Auckland City-Boca Juniors maçı olumsuz hava koşulları nedeniyle gecikmeli tamamlandı. Yeni Zelanda ekibi turnuvadaki ilk puanını Arjantin’in güçlü takımına karşı aldı. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ev sahipliğinde düzenlenen FIFA Kulüpler Dünya Kupası C Grubu’nda 3. ve son hafta maçları oynandı. Turnuvanın zayıf takımlarından olan Yeni Zelanda ekibi Auckland City, Arjantin temsilcisi Boca Juniors ile karşılaştı. Boca, müsabakaya beklendiği gibi üstün başlarken 26. dakikada öne geçti. Köşe vuruşu sonrası Di Lollo kafayı vururken direkten dönen topu kaleci Nathan Garrow çekmek istedi ancak başarılı olamadı ve top filelerle buluştu. Sarı-lacivertliler üst üste girdiği pozisyonları değerlendiremedi ve ilk yarı bu sonuçla tamamlandı. Auckland City, 52. dakikada beraberlik golünü buldu. Ceza sahasında Christian Gray kafayla topu ağlara gönderirken, takımı turnuvadaki ilk gol sevincini Boca Juniors’a karşı yaşadı. Bu golden kısa süre İsveçli hakem Nyberg, olumsuz hava koşulları nedeniyle maçı durdurdu ve iki takımın oyuncuları soyunma odasına girdi. Yaklaşık 50 dakika sonra, karşılaşma 55. dakikadan itibaren devam etti. Boca Juniors, 59’da Merentiel ile 2. golü buldu ancak VAR uyarısıyla pozisyonu izleyen hakem golden önce elle oynama belirleyerek golü iptal etti. Kalan dakikalarda sarı-lacivertlilerin etkili ataklarına karşı kaleci Garrow gole izin vermedi. İki ekip de sahadan birer puanla ayrıldı. Auckland City, turnuvada kalesinde 17 gol gördüğü grubu 1 puanla tamamlarken, Boca Juniors da 2 puanla Benfica ve Bayern’in ardından 3. oldu.
Sakarya Sakarya’da film sahnelerini aratmayan olay: Polisle çatıştı, bacağından vuruldu Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde, kendisini polis ekiplerinin takip ettiğini fark eden, hakkında çok sayıda suç kaydı bulunan bir şüpheli, polisle girdiği çatışmada bacağından vuruldu. Kaçtığı motosiklet dükkanında silahı başına dayayarak intihar girişiminde bulunan ve saatlerdir teslim olmayan şahsı ikna etmek için ailesi bölgeye getirildi. Olay, akşam saatlerinde Sakarya’nın Adapazarı ilçesi Yenidoğan Mahallesi Harmanlık Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, hakkında çok sayıda suç kaydı bulunan Engin Ö. (53), Sakarya Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince takibe alındı. Polise ateş açtı, bacağından vuruldu Takibi fark eden Engin Ö., ekiplerden kaçmaya çalışırken yanında bulunan tabancayla ateş açtı. Polis ekiplerinin karşılık vermesiyle kısa süreli çıkan çatışmada Engin Ö. bacağından vuruldu. Buna rağmen kaçarak ateş etmeyi sürdüren şahıs, bölgede bir motosiklet dükkanına girdi. Dükkana giren şüpheli, bu kez elindeki tabancayı başına dayayarak intihar girişiminde bulundu. Bölgeye kısa sürede özel harekât polisleri dahil çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerinde güvenlik çemberi oluşturulurken, Harmanlık Sokak’ın çevresi araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Çocukları ikna için getirildi Polis, şahsı ikna etmek için yakınlarına ulaştı. Kısa süre içinde Engin Ö.’nün çocukları, eşi ve ağabeyi olay yerine getirildi. Ailesi, şahsı ikna etmeye çalıştı. Aile üyeleri çelik yelek giydirilip, polis gözetiminde Engin Ö.’ye seslenerek teslim olması için ikna etmeye çalıştı. Polis ekipleri saatlerdir teslim olmayan şüphelinin teslim olması için çabalarını sürdürüyor.
Ankara TBMM Başkanvekili Buldan: "Eşit ve demokratik bir yaşamı inşa etmek parlamentonun önünde duran en önemli gündem maddesidir" TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, "Hukukun üstünlüğünü, temel insan haklarını ve demokratik bir toplumu esas alan demokratik yasalarla ve toplumsal mutabakata dayalı yeni bir toplumsal sözleşmeyle eşit ve demokratik bir yaşamı inşa etmek parlamentonun önünde duran en önemli gündem maddesidir. Bu tarihî sorumluluk için mesai yapmak en büyük temennimdir. Kalıcı bir barış, bugün ülkemizin ve yakın bölgemizin, tüm Orta Doğu’nun en acil ihtiyacıdır" dedi. Buldan, TBMM Genel Kurulu açılışında konuştu. Buldan, cezaevinde tutuklu olan milletvekilleri Eş Başkanlar, Baladiye Başkanları’nı andı. Buldan, TBMM’nin kıymetli bir üyesi olan Sırrı Sürreyya Önder’i kaybettiklerini kaydederek, "Bugün öncelikle Sırrı Süreyya Önder’i huzurunuzda bir kez daha rahmetle, en içten duygularımla ve minnettarlığımla saygıyla anıyorum. Sırrı Başkan, demokratik, adil, çoğulcu bir yönetim anlayışıyla, hakikati her zaman ince bir zekâyla ortaya koyan mizahi üslubuyla alışılagelmiş siyasetten farklı bir tarzı meclis zemininde mümkün kıldı, siyasetin yasa yapmaktan daha fazlası olduğunu gösterdi bizlere, siyasetin esas olarak insanlara ulaşabilme, diyalog kurabilme sanatı olduğunu tüm hüneriyle hepimize gösterdi, herkesi ortak duyguda, hissiyatta birleştirmeyi başardı. Çatışma ve kavga için sarf edilen sözler onun lügatinde zarar ziyandı. Söz onun dilinde eşsiz bir muhabbetin mücevherleriydi. Onun hakikatle buluşan sözü yıkmak için değil, onarmak ve yapmak içindi. O, bu meclise ötekileştirilenlerin, ezilenlerin sesini, mutlunun mutsuza olan borcunu, hakikati, hakkaniyeti taşıdı ve bu meclise aslında halkı taşıdı. O bir şifacıydı, bu ülkenin en derin, en çok kanayan yaralarını çok iyi biliyordu ve bu yaralara bir çare olunması için çabalıyordu. Bu nedenle barışa çok inandı, barışın tarafında durdu, barış için yürüdü; çok kıymetli bir barış emekçisiydi. ’Barış, soylu bir çabadır ama iyilik değildir. Bir hayat felsefesi olarak barışı savunmak gerekir.’ derdi. Barışı nasıl savunduğunun en yakın tanığıyım. Her zaman için çok cesur, çok samimi, çok emektar, çok fedakârdı. Kimsenin ölmeyeceği bir barış imkânı için yüreği elinde mücadele verdi. Barışı kendi yaşamından öncelikli tuttu. Kıymetli dostum ve yol arkadaşımdan bu görevi bu şekilde devralmak benim için duygu yüklü, çok ağır bir durum fakat onun bıraktığı yerden devam etmek, onun bizlere bıraktığı birlikte yaşam ve barış iradesini sürdürmek için çaba içinde olmak benim için bir onurdur. Bu görev benim için bir makam değil, bir emanettir. Onun barış hayali benim yolumdur ve onun anısı yolumuza her daim ışık tutacaktır. Ben dostluğuna, yol arkadaşlığına, demokrasi ve barış mücadelesine omuz verdiği her anına huzurlarınızda sonsuz teşekkürler ediyorum; ruhu şâd olsun, devri daim olsun" şeklinde konuştu. Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın milletvekilleri, değerli halkımız; ben de bu kürsüye vekâlet ederken demokratik ilkelere bağlılıkla, tarafsız ve eşitlikçi bir tutumla yol alacağım. Gayretim, halk iradesinin gerçek manada parlamento zemininde tecelli etmesi üzerine olacaktır. Ülkenin dört bir yanından tüm farklılıkların, başta kadınların, ezilenlerin, yok sayılanların sesinin bu zeminde yükselmesi ve duyulması için çaba sarf edeceğim. Her siyasi düşüncenin, her fikrin kendisini özgürce ifade edebilmesi için çoğulculuğu ve katılımcılığı esas alan bir anlayış içerisinde olacağım. İçinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte ülke ve bölge barışının inşa edilmesi adına Türkiye Büyük Millet Meclisinin üzerine düşen tarihî sorumluluğu yerine getirmesi elbette ki elzemdir. Ortak vatanda 86 milyonun geleceğini yakından ilgilendiren onurlu bir barışı sağlamak istiyoruz. Bu temelde, hukukun üstünlüğünü, temel insan haklarını ve demokratik bir toplumu esas alan demokratik yasalarla ve toplumsal mutabakata dayalı yeni bir toplumsal sözleşmeyle eşit ve demokratik bir yaşamı inşa etmek parlamentonun önünde duran en önemli gündem maddesidir. Bu tarihî sorumluluk için mesai yapmak en büyük temennimdir. Kalıcı bir barış, bugün ülkemizin ve yakın bölgemizin, tüm Orta Doğu’nun en acil ihtiyacıdır. Bundan hareketle, barış ikliminin kalıcılaşması ve demokratik çözüm sürecinin güvenli bir zeminde ilerleyebilmesi için hukuki ve siyasi zeminde atılması gereken temel adımların en önemli adresi tabii ki Türkiye Büyük Millet Meclisidir."