GÜNDEM - 03 Aralık 2025 Çarşamba 22:14

Sultangazi Belediyesi’nden 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne özel program

A
A
A
Sultangazi Belediyesi’nden 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne özel program

Sultangazi Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla ilçedeki engelli bireylere yönelik özel bir program düzenledi.


Sultangazi Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne özel bir program gerçekleştirdi. Sezai Karakoç Gençlik, Spor ve Engelliler Merkezi’ndeki programa Sultangazi Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun ve eşi Tuba Dursun, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, muhtarlar, engelli bireyler ve aileleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Program kapsamında bir Engelsiz Resim Sergisi’ne yer verilirken, Sultangazi Belediyesi tarafından düzenlenen EKPSS Kursu’nun eğitim materyalleri de kursa katılanlara dağıtıldı.


Programda konuşan Sultangazi Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, "Mesleğe ilk başladığımızda eğitim için yurt dışına gittiğimizde karşılaştığımız hizmetlerin bugün ülkemizde olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum. Engellilere yönelik hizmetlerimizin geldiği bu seviye memnuniyet vericidir" diye konuştu.



"Engelli Kardeşlerimizin Hayatını Daha Konforlu Hale Getirmek İçin Çalışıyoruz"


Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, "Maşallah bugün burası çok güzel görünüyor. Bugün buraya kadar gelen kıymetli annelere, kıymetli babalara ve en önemlisi kıymetli engelli kardeşlerime çok teşekkür ediyorum. Onlar engelleri aşmak için çok büyük gayret gösteriyorlar, çok özverili çalışıyorlar. Bugün Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen ve özel olarak kutlanan bir gün. Sadece engelli kardeşlerimizin değil, onlara bakanların yükünün çok daha ağır olduğunu biliyorum. Biliyorum sizin işiniz çok zor. Hepinizden Allah razı olsun, çünkü bir engelliye bakmak kadar zor bir iş yoktur. Merkezimizde engelli kardeşlerimize yönelik çok fazla iş yapıyoruz. Engelli kardeşlerimiz buraya gelip eğitim alıyor, burada kendilerini daha değerli hissediyor. Bazen geziler yapıyor, müzelere hayvanat bahçesine gidiyorsunuz. Bunu neden yapıyoruz? Çünkü sizleri hayattan ayrı tutmak isteyen bir köşeye koyup da gözlerden kaçırmak isteyen herkese karşı biz diyoruz ki, "Engelliler her daim burada, herkesin gözü önünde olacak. Bizler nasıl yaşıyorsak onlar da bu hayatın içerisinde en güzelini yaşayacaklar" diyoruz. Çünkü bunu hak ediyorlar" ifadelerini kullandı.



Merkezde verilen Engelsiz Saatler Akademisi hizmetinin önemine değinen Başkan Dursun, "Engelsiz Saatler Akademisi adını verdiğimiz çok önemli olan bir hizmetimiz var. Engelli kardeşimizi burada hizmet eden personelimizle alıyoruz, annesi babası engelliye bakan her kim olursa olsun hastaneye gidecekse, çarşıya gidecekse, pazara gidecekse gidiyor. Aileleriniz, ’Ben çok sıkıldım, çok yoruldum 2-3 saatliğine benim canımı size bırakayım ki ona en az benim kadar iyi bakıyorsunuz’ diyerek engelli kardeşlerimizi bize bırakıyor. Biz burada bakımını en güzel şekilde yapıyoruz. Siz o arada işlerinizi halletmeye çalışıyorsunuz. Size emanetinizi çok daha iyi bir şekilde vermek için gayret ediyoruz. Engelsiz Saatler Akademisi projemiz, bizim için çok önemli bir projeydi. Şimdi bu projeden çok kişi faydalanıyor. Burada başka hizmetlerimiz de var. Engelliler Merkezimiz içinde havuzumuz var ve havuzumuzdan faydalanıyorsunuz. Ergoterapi merkezimiz var, çocuklarımızın hayatın içerisine girmelerini sağlayacak meslek atölyelerimiz var, pastacılık kursumuz var" dedi.


Hastalara yönelik bakım malzemesi yardımlarına devam ettiklerini belirten Başkan Dursun, "Özellikle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hepimizin çok dua etmesi ve çok da teşekkür emesi gerekiyor. Eskiden biliyorsunuz insanlar engelli çocuğunu, kardeşini dışarıya çıkartmaya bile cesaret edemezdi. Engelliye bakmak büyük bir problemdi. Yani bunu sizler daha fazla yaşıyordunuz. Cumhurbaşkanımız Erdoğan sayesinde engelli kardeşlerimiz çok daha görünür hale geldi, bir engelliye bakmak artık güç olmaktan çıktı. Çünkü artık devletimiz engelliye engelli maaşı, bakana da engelli bakım maaşı ödüyor. Biz de yardımlarımıza devam ediyoruz. 200 bin adet hasta bakım bezi dağıtmışız, tekerlekli sandalyeler dağıtmışız ama devletimiz çok daha fazlasını yapıyor" şeklinde konuştu.



Engellilerin kamuda istihdamında EKPSS’nin önemine dikkat çeken Başkan Dursun, "Eskiden bir engellinin mesela hakim savcı olması mümkün değildi. Çıkarılan kanunla artık engelli bir birey okursa hukuk fakültesini bitirirse diğer bireyler gibi sınava girip kazanırsa hakim ve savcı olabiliyor. Engelli kardeşlerimizin kamuda işe girebilmesi için 2014 yılı itibarıyla Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) adıyla uygulanmaya başlandı. Biz de Sultangazi Belediyesi olarak biliyorsunuz EKPSS sınavına hazırlık kursları düzenliyoruz. Hem Milli Eğitim hem Halk Eğitim ile birlikte EKPSS kursları düzenliyoruz. Bir önceki sene EKPSS Türkiye birincisi ve 3.sü Sultangazi’den çıkmıştı" diye konuştu.



Sultangazi Belediyesi’nden 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne özel program

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da tedavi edilen yırtıcı kuşlar doğal yaşam alanına salınıyor Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezine çeşitli yaralanmalarla getirilen yırtıcı kuşlar, tedavilerinin ardından yeniden doğal yaşam alanlarına bırakılıyor. Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğünce Van, Hakkari, Bitlis ve Muş’tan merkeze ulaştırılan yaralı yaban hayvanlarının tedavi süreçlerinin sürdüğünü söyledi. Prof. Dr. Aslan, son bir ayda özellikle baykuş, puhu, kaya kartalı ve kızıl şahin gibi türlerden ona yakın yırtıcı kuşun merkeze getirildiğini belirtti. Van Gölü Havzası’nın çok çeşitli kuş türlerine ev sahipliği yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Aslan, "Bu türlerin yılın 12 ayında bölgede barınması nedeniyle, merkezimize de çeşitli sebeplerle doğada tutunamayan birçok yaban hayvanı gelmektedir. Bu sebepler arasında kendi aralarında yaşanan kavgalar, zehirlenmeler, ateşli silahla yaralanmalar gibi farklı nedenler yer almaktadır. Merkezimizde bu hayvanların tedavileri yapılarak rehabilite edilmeleri sağlanmakta ve yeniden doğaya kazandırılmaktadır" dedi. "Son bir ayda 10’a yakın yırtıcı kuş merkezimize getirildi" Kimi hayvanların basit tedavilerle kısa sürede doğaya döndüğünü, bazılarının ise kırık gibi uzun süreli bakım gerektiren durumları olduğunu dile getiren Aslan, "Son bir ay içerisinde Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü aracılığıyla Van, Hakkari, Bitlis ve Muş illerinden başta baykuş, puhu, kaya kartalı ve kızıl şahin gibi yırtıcı türler olmak üzere 10 yakın yaban hayvanı merkezimize getirildi. Bu hayvanların bir kısmı basit tedavilerle kısa sürede doğaya dönebilecek durumdayken, kanadı kırılmış ve uzun süre bakım gerektiren türler de bulunmaktadır. Son olarak dün 5 hayvanın halkalanması tamamlanarak Doğa Koruma ve Milli Parklar ekiplerine teslim edildi. Bu hayvanlardan üçü doğaya salınırken, ikisinin salımı için uygun zaman beklenmektedir. Ayrıca tedavisi devam eden kaya kartalının da en kısa sürede doğaya bırakılması planlanmaktadır. Böylece son bir ay içinde doğadan kopmuş yedi hayvanı yeniden doğal yaşamlarına kazandırmış olacağız" diye konuştu. Yırtıcı kuşların yanı sıra memeliler ve diğer yaban hayvanlarının da merkezde tedavi edilip rehabilite edildiğini ifade eden Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Merkezimizde hem yırtıcı kuş türleri hem memeliler hem de farklı sınıflardan yaban hayvanlarının tedavi ve rehabilitasyon süreçleri yürütülmekte, ardından kendi habitatlarıyla buluşturulmaktadır. Bunun yanında doğaya dönemeyecek durumda olan hayvanlar ise, kendileri için hazırladığımız güvenli alanlarda uzun süreli olarak misafir edilmekte ve refahları sağlanmaktadır."
Kars Kars kazı geleneksel yöntemlerle kurutuluyor: Kış sofralarının vazgeçilmezi hazırlanıyor Türkiye’nin önemli kaz yetiştiriciliği merkezlerinden Kars’ta, yörenin meşhur lezzeti olan kazların kesiminin ardından geleneksel "kurutma" süreci başladı. Kış aylarının çetin soğuklarından faydalanılarak hazırlanan kurutulmuş kazlar, ocak ayından itibaren sofralardaki yerini alacak. ’Kar yemeden kaz kesilmez’ sözüyle bilinen yörede, hava sıcaklıklarının düşmesi ve ilk karın yağmasıyla birlikte kaz kesimleri tamamlandı. Kesilen kazlar, büyük bir titizlikle temizlenip tuzlandıktan sonra, kurutulmak üzere evlerin çatı saçaklarının altına, balkonlara veya özel olarak kurulan askılara asılıyor. "Kazları kuruttuk, sofralara hazır hale getirdik" Kars’ın Akyaka ilçesine bağlı Karahan köyünde yetiştirdiği kazları kurutmak için astıklarını belirten kaz yetiştiricisi Haluk Koçak, "Kazları civcivken aldık, 6-7 ayda büyütüp besledik. Kazlar son aşamasına geldi. Kazlar soframızın vazgeçilmezidir. Kars’ın değeridir, lezzetidir. Kazlarımızı kuruttuk, tuzladık, sofralara hazır hale getirdik" dedi. "Geleneksel yöntemle lezzetine lezzet katılıyor" Kaz etinin lezzetini artıran ve uzun süre saklanmasını sağlayan bu geleneksel yöntem, Kars’ın iklim şartlarından gücünü alıyor. Kaz etleri, özellikle sabah ve akşam ayazını alması için yüksek yerlere asılıyor. Bu, etin hem rüzgar almasını hem de soğuğun iyice işlemesini sağlıyor. Üreticiler, kaz etinin lezzetini kaybetmemesi için kurutma sırasında kesinlikle güneş görmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Güneşin etin tadını bozduğu belirtiliyor. Kurutma işlemi, hava şartlarına bağlı olarak yaklaşık 15 ila 30 gün arasında sürüyor. Kuruyan kazlar daha sonra kış boyunca tüketilmek üzere serin yerlerde muhafaza ediliyor. "Bir kültür ve geçim kaynağı" Kars kazı, bölge insanı için sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda önemli bir kültürel miras ve geçim kaynağı. Yetiştiriciler, doğal ortamda, arpa ve çayır otu ile beslenen kazların etinin lezzetinin eşsiz olduğuna dikkat çekiyor. Kurutulan kazlar, kilosu 2 bin liradan satılıyor, 3 kilo gelen bir kaz 6 bin liraya alıcı buluyor.
Bilecik Pazaryeri’nin kadın emeği İstanbul’da ulusal zirvede vitrine çıktı Bilecik’in Pazaryeri ilçesi, kadın emeğini ön plana çıkaran ürünleriyle İstanbul’da düzenlenen ‘Kadınla yükselen şehirler’ zirvesinde büyük ilgi gördü. İstanbul’da AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanlığınca düzenlenen ‘Kadınla yükselen şehirler’ temalı Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi başladı. Türkiye’nin dört bir yanından yerel yönetimlerin katıldığı organizasyonda Bilecik’in Pazaryeri Belediyesi, hazırladığı stant ile yoğun ilgi gördü. Zirveye Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin de katılırken, belediye standında ilçeye özgü birçok değer ziyaretçilere tanıtıldı. Kınık çömleği, Pazaryeri bozası, Pazaryeri helvası, şerbetçiotu, Pazaryeri boncuk fasulyesi, şerbetçiotu kolonyası ile Pazaryeri’nin girişimci kadınları tarafından hazırlanan ev yapımı ürünler katılımcılardan tam not aldı. Standın dikkat çeken bir diğer ürünü ise Bilecik Belediyeler Birliği tarafından evsel organik atıkların modern geri dönüşüm yöntemleriyle işlenmesi sonucu elde edilen çevre dostu sıvı bitki gübresi oldu. Ürün, sürdürülebilirlik ve çevre duyarlılığı açısından ziyaretçilerin ilgisini çekti. "Her bir ürünümüz kültürümüzün ve geleneğimizin bir yansımasıdır" Pazaryeri Belediye Başkanı Zekiye Tekin, "Bugün burada yalnızca ürünlerimizi değil, Pazaryeri’nin üreten kadınlarının emeğini ve azmini sergiliyoruz. Her bir ürünümüz kültürümüzün ve geleneğimizin bir yansımasıdır. Bu süreçte desteklerini esirgemeyen AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanımız Tuğba Işık Ercan’a teşekkür ediyorum. Ayrıca 5 Aralık’ta standımızı ziyaret edecek olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a kadınlara verdiği güçlü destek ve motivasyon için şükranlarımı sunuyorum. Üreterek, çalışarak ve cesaretle şehirlerimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.
Balıkesir Kekik ve zeytinyağı, doğanın iki şifa kaynağı taşbaskıda bir araya geldi Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde zeytin sezonu tüm hızıyla devam ederken, bölgenin şifa deposu kekikleri ile zeytinyağı taşbaskı sisteminde bir araya gelerek kekikli zeytinyağı ortaya çıktı. Mutlu Köy Muhtarı Erdinç Tügen, köyde üretilen kekikli zeytinyağının ortaya çıkış sürecini anlatarak ürünün gördüğü yoğun ilgiden memnun olduklarını söyledi. Tügen, kekikli zeytinyağı fikrinin sofralardaki doğal alışkanlıklardan doğduğunu ifade etti. Tügen, "Kekikli zeytinyağı nasıl fikri gelişti? Her birimizin sofrasında et ürünlerimiz doğal olarak haftanın gününe göre sofralarımızda oluyor. Etlerin olmazsa olmazı normalde kekiktir. Tabii kekik kullanılan daha başka ürünlerimiz sofra menülerimizde de var. Biz daha evvel zeytinyağımızı döker, daha sonra üstüne kekik serpiştirirdik. Biz öyle bir düşündük ki zeytinyağıyla kekik karışımı çok güzel olacaktır, daha hoş olacaktır ve zeytinyağını menülerimize, etimizin üzerine veya farklı menülerimizin üzerine gezdirdiğimizde kekik aromasıyla beraber gezdirdiğimizde kekik ekme ihtiyacı duymayacağız dedik" dedi. Tügen, fikri geliştirdikten sonra zeytinyağı üretim baskılarında da uygulamaya başladıklarını belirterek, "Bir fikirle yola çıktık ve bu fikri daha sonra baskılarımızda da uygulayarak şu anda sofralarımıza kekikli çok güzel zeytinyağları üretebilir duruma geldik" diye konuştu.