EĞİTİM - 02 Nisan 2024 Salı 12:26

Suriye’de iç savaşa giden yolun en önemli tanıklarından biri olan Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, konferans verdi

A
A
A
Suriye’de iç savaşa giden yolun en önemli tanıklarından biri olan Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, konferans verdi

Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, Beşar Esad’ın 10 yılı aşkın iç savaşa rağmen koltuğunda kalmasını; Rusya ve İran’ın etkili askeri desteği, DEAŞ’a karşı içeride ve dünyada oluşan tepki ve muhaliflerin güçlü bir yönetim alternatifi olabileceklerini gösterememesi olarak açıkladı.


Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, verdiği konferansta Orta Doğu’daki son gelişmeleri değerlendirdi. 2012 yılında Türkiye ve Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin kesilmesinden önce Türkiye’nin Şam Büyükelçisi olarak görev yapan ve Suriye’de iç savaşa giden yolun en önemli tanıklarından biri olan Ömer Önhon, Yakın Doğu Üniversitesi İrfan Günsel Kongre Merkezi’nde konferans verdi.


Kariyerinin önemli bir bölümünü Şam ve Ankara’da Suriye konusuna odaklanarak geçiren Emekli Türk Büyükelçi Ömer Önhon, bu deneyimlerini paylaştığı “Büyükelçinin Gözünden Suriye” adlı kitabını ise konferans sonunda katılımcılar için imzaladı.


Moderatörlüğünü Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Çıraklı’nın yaptığı ve ücretsiz olarak halka açık gerçekleştirilen konferansa, akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Emekli Büyükelçi Ömer Önhon verdiği konferansta; Suriye’nin yanı sıra Orta Doğu’daki son gelişmeleri de tüm detaylarıyla değerlendirdi. Emekli Büyükelçi Önhon, Ankara ile Şam arasındaki ilişkileri, Müslüman Kardeşler’in gerginlikteki rolünü, kritik Esad-Davutoğlu görüşmesini, Suriye’deki Kürtlerin durumunu ve olayların bu noktaya nasıl geldiğini ele aldı.


Dinleyiciler arasında yer alan Rektör Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, etkinliğin ardından Emekli Büyükelçi Ömer Önhon’a teşekkür plaketi takdim etti.



Suriye’de çözüme, ancak bölgede etkili olan uluslararası güçlerin desteği ile ulaşılabilir


Suriye’de 2011’de başlayan ve günümüzde de devam eden iç savaşın hangi tarihî evrelerden geçerek gerçekleştiğine değinen Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, bu süreçteki iç ve dış dinamiklerin neler olduğunu ele aldı. Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilere de değinen Emekli Büyükelçi Ömer Önhon, ikili ilişkilerin Arap Baharı öncesi ve sonrası olarak ele alınması gerektiğinin altını çizerek Türkiye’nin mevcut önceliklerinin Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunması, çatışmaların sona erdirilmesi, Suriye halkının meşru taleplerinin karşılanmasına yönelik siyasi değişim sürecinin barışçı şekilde sonuçlandırılması ve sınır bölgesinin terör unsurlarından arındırılması olduğunu ifade etti. Bölgedeki güç dengelerine de değinen Emekli Büyükelçi Önhon; İran, ABD ve Rusya gibi bölgesel ve küresel güçlerin sahada varlıklarını korumaya devam ettiklerini ve zaman zaman bu aktörlerin farklı önceliklere göre hareket ettiklerini kaydetti. Emekli Büyükelçi Önhon, Suriye’nin toparlanmasının ve mültecilerin geri dönebilmesinin yegane şartının yine bu aktörlerin masada bulunacak bir çözüme etkin destek vermesi olduğunu belirtti.



Suriye’de iç savaşa giden yolun en önemli tanıklarından biri olan Türkiye’nin son Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, konferans verdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında Semerci istikrarı Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı ve Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasındaki 3 dönemlik istikrarı sürdürmek için yönetimiyle birlikte yeniden göreve talip olduklarını belirtti. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasında 3 dönemi geride bırakan Başkan Köksal Semerci ve yönetimi, 11 Ocak 2026 tarihinde mülkiyeti Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odasına ait olan eski adıyla Vera Düğün Salonunda yapılacak olan seçim de 4. dönem için 3 bin 86 üyesi ile seçime hazır olduklarını belirtti. 1984-2003 yılları arasında Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasında Muhasebe Müdürü ve Genel Sekreter, 2014 yılından bu yana ise başkanlık görevine devam eden Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ile Denizli Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı görevlerini de görevlerini başarıya sürdürüyor. Denizli Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Köksal Semerci, taksici, minibüsçü, nakliyeci, kamyoncu, kurye, araç kiralama ve galericilik yapan 3 bin 86 oda üyesinden 4 dönem için tam destek aldıklarını belirtti. Üyeleri tarafından sevilen, oda yöneticiliğin her biriminde görev yapmış olan Başkan Köksal Semerci, aynı zamanda yürüttüğü Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi Başkan Yardımcılığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği görevleri ile oda üyelerinin temsil yetkisi haklarını elinde bulundurduklarını, bundan önce olduğu gibi bundan sonra ki dönemde de tüm üyelerinin haklarını korumak ve en iyi şekilde temsil etmek için gayret edeceklerini kaydetti. Üyelere sağlanan imkanlarının devamlılığı, Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının gücünü kaybetmemesi için yeni döneme aday oldukları ifade eden Başkan Semerci, 11 Ocak 2026 tarihinde Vera Düğün Salonunda yapılacak olan genel kurula tüm üyelerini beklediklerini ifade etti.
Adana HAVAMAŞ, 2026 için hazır 2025 yılında 1 milyon 200 bin yolcuyu havalimanına taşıyan HAVAMAŞ’ın, 2026 yılı içinde yeni destinasyonlar ve yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edeceği belirtildi. Türkiye’nin gökyüzüne açılan 58. kapısı olan Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yolcu taşımacılığını yapan HAVAMAŞ, modern araç filosu, deneyimli sürücü kadrosu ve yolcu güvenliğini önceleyen hizmet anlayışıyla faaliyetlerini sürdürüyor. 2025 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin yolcuyu Adana, Mersin, Niğde, Nevşehir, Osmaniye ve Hatay’dan güvenle Çukurova Uluslararası Havalimanı’na taşıyan firma, 2026 yılında da yeni araç filosuyla güvenle hizmet vermeye devam edecek. "Çukurova ilçesinden artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek" Konuyla ilgili HAVAMAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Polat, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Polat, "2025 yılı bizler için iyi geçti. Ticari taksilerimiz, VIP araçlarımız ve otobüslerimiz ile hizmet vermekteyiz. 2026 yılı için hem yeni araçları destinasyonlarımıza ekleyeceğiz. Adana’nın Çukurova ilçesinden de artık HAVAMAŞ otobüslerimiz hareket edecek. Güzergah başvurularımız yapıldı. Birkaç tanesi onaylandı. Zamanla geri kalan destinasyonlar da onaylanacak ve vatandaşlarımız artık daha çabuk havalimanına ulaşacak" ifadelerini kullandı. Ayrıca Polat, https://havamas.com/ adresinden yolcuların kolaylıkla bilet alıp belirtilen saatte, belirtilen durakta olmasının yeterli olacağını, ayrıca havalimanı içerisindeki KİOSK’lar aracılığıyla da kolaylıkla biletlerini alabileceklerini belirtti.
İstanbul Yanlış kanın telafisi yok: Uzmanlardan sıfır hata uyarısı ‘Damardan Damara Kan Transfüzyonu’ konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Kanın tek kaynağının insan olduğunun vurgulandığı konferansta; gönüllü kan bağışı, hasta kanı yönetimi ve transfüzyon güvenliği ele alındı. Kan transfüzyonunun hayati önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Damardan Damara Kan Transfüzyonu" konferansı, BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nde gerçekleştirildi. Alanında uzman hekimler, hemşireler ve sağlık teknikerlerinin katıldığı konferansta, kanın akılcı kullanımı ve yanlış transfüzyonun geri dönüşü olmayan sonuçları vurgulandı. Konferansa; Prof. Dr. Mustafa Zahir Bakıcı, Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, Dr. Öğr. Üyesi ve Başhekim Ajlan Kasabalıgil, Uzm. Dr. İlhan Birinci ile çok sayıda hemşire ve sağlık teknikeri katıldı. "Kanın tek kaynağı insan" Türkiye Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hülya Bilgen, ameliyatlardan organ nakillerine kadar sağlık hizmetlerinin her aşamasında kana ihtiyaç duyulduğunu belirterek gönüllü ve karşılıksız kan bağışının önemine dikkat çekti. "Bu konuda tek kaynak insan. Bu yüzden kan bağışı çok önemli. Herkesi gönüllü ve karşılıksız şekilde kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz" dedi. "Hasta kanı yönetimi hayat kurtarıyor" Dr. Bilgen, kanın gereksiz ve kontrolsüz kullanımının ciddi riskler taşıdığını belirterek bireylerin kendi kan değerlerini takip etmesinin ve hastanelerde hasta kanı yönetimi anlayışının benimsenmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Bilgen, "Kimse kansız gezmemeli. Kan sayımı yapılmalı, eksiklikler tedavi edilmeli. Böylece ihtiyaç halinde başka birinin kanına bağımlılık azalır" uyarısında bulundu. "Yanlış kanın telafisi yok" Transfüzyon süreçlerinde sıfır hata ilkesinin altını çizen Bilgen, yanlış kan verilmesinin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söyledi. Bilgen, "Yanlış kanın geri dönüşü olmaz. Bu nedenle transfüzyon, sıfır hatayla yürütülmesi gereken en riskli alanlardan biridir" diyerek sözlerini sonlandırdı.