EKONOMİ - 19 Mayıs 2025 Pazartesi 13:30

Ticaret Bakanı Ömer Bolat: "Yılda 1 trilyon 322 milyar dolar milli gelir üretmekteyiz"

A
A
A
Ticaret Bakanı Ömer Bolat: "Yılda 1 trilyon 322 milyar dolar milli gelir üretmekteyiz"

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Biz 85 milyon 600 bin nüfusumuzla yılda 1 trilyon 322 milyar dolar milli gelir üretmekteyiz. 2002 yılına kadar yıllık yüzde 4,8 ortalama ile büyüdük. Son 22 yılda ise yıllık ortalama yüzde 5,3 ile büyüdük" dedi.



Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Genç Girişimciler STK Buluşması" programına katıldı. Açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, bir ülkenin ticareti ya da ekonomik gücü olarak bakılması gereken ilk önemli hususun ekonomik büyüklüğü ve milli geliri olduğunun altını çizdi.



"Yılda 1 trilyon 322 milyar dolar milli gelir üretmekteyiz"


Bakan Bolat, "Biz 85 milyon 600 bin nüfusumuzla yılda 1 trilyon 322 milyar dolar milli gelir üretmekteyiz. Bu 2024 itibarıyla olan büyüklüğümüzdür. 1923 yılında Cumhuriyet’imiz kurulduktan sonra 2002 yılına kadar yıllık yüzde 4,8 ortalama ile büyüdük. Son 22 yılda ise yıllık ortalama yüzde 5,3 ile büyüdük. Bu 0,5’luk fark eğer daha önceki 28 yılda da gerçekleşmiş olsaydı, bugün 2 trilyon doların üzerinde bir milli geliri konuşuyor olacaktık" ifadelerini kullandı.



"Kişi başına milli gelirimiz de 22 yıl önce 3 bin 608 dolar iken 2024’te 15 bin 463 dolara yükseldi"


Geçen yıl Türkiye’nin yüzde 3,2 büyüdüğünü hatırlatan Bakan Bolat, "Pandemi döneminde dünyada büyüyebilen 3 ülkeden biriydik. OECD üye ülkeler raporunda Türkiye, son 10 yılda yaşam kalitesini 4 kat artırmış bir ülke olarak lanse edildi. Kişi başına milli gelirimiz de 22 yıl önce 3 bin 608 dolar iken 2024’te 15 bin 463 dolara yükseldi. Hem milli gelir hem de kişi başına milli gelir olarak tüm zamanların rekoru olan rakamları elde ettik. Bunları elde etmek için yatırım, üretim ve istihdam artırıldı" diye konuştu.



"Şu anda biz günde 1 milyar dolar ihracat yapıyoruz"


Bakan Bolat, sözlerine şöyle devam etti: "Uluslararası doğrudan yatırımları da çekmek için büyük bir gayret gösteriyoruz. 2002’de yılda 1 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekebilen bir ülkeydik, şimdi yılda ortalama 11-12 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekiyoruz. 2003’ten 2024’ün sonuna kadar doğrudan yatırımların toplamı 277 milyar dolara yükseldi. Türkiye’nin 1973’te yılda 1 milyar dolar mal ihracatı vardı. 1987 sonbaharında ayda 1 milyar dolar rakamına ulaştığımızda o zamanki yorumcular ’füze hızıyla arttı’ diyorlardı. Şu anda biz günde 1 milyar dolar ihracat yapıyoruz. 1980’de toplam ihracatımız 2,9 milyar dolardı. Ülkemizdeki ihracatçı sayısı 1.000 firmaydı. Türkiye’deki toplam şirket sayısı 25 bindi. Bugün itibarıyla baktığımızda Türkiye’deki şirket sayısı 2 milyon 550 bine yükseldi. İhracatçı sayımız binden 144 bine yükseldi. İhracatımız da 2,9 milyar dolardan 265 milyar dolara yükseldi, mal bazında. Bundan 20 yıl önce bizim küresel ihracattaki payımız yüzde 0,55 iken, şu anda yüzde 1,07’ye yükseldi."



"Geçen yıl 377 milyar dolar kazandık, bu sene yılbaşındaki hedefimiz olan 390 milyar doları aşacağız"


Geçen yıl cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya oranının yüzde 0,8 olduğunu kaydeden Bakan Bolat, "2023’te bu rakam yüzde 3,6’ydı. Mal ve hizmetleri dünyaya satıyoruz, ihracat yapıyoruz. Geçen yıl 377 milyar dolar kazandık. Bu sene inşallah yılbaşındaki hedefimiz olan 390 milyar doları aşacağız" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ en iyi 20 üniversite arasına girdi Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yayımlanan 2025 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’nda elde ettiği göstergelerle dikkat çekici bir başarıya imza atarak ilk 20 üniversite arasında yer aldı. Rapora göre Manisa Celal Bayar Üniversitesi, olumlu sonuçlanan patent oranı en yüksek üniversiteler arasında Türkiye genelinde 3. sırada konumlandı. TEKNOFEST, TÜBİTAK, TÜBA ve benzeri kurumlar tarafından düzenlenen yarışmalara katılımda gösterdiği performansla da öne çıkan Manisa Celal Bayar Üniversitesi, en yüksek takım sayısına ulaşan üniversiteler arasında 11. sırada yer aldı. Erişilebilirlik envanter sayısı açısından öne çıkan üniversiteler arasında da yer alan Manisa Celal Bayar Üniversitesi, bu alanda 16. sıraya yükselerek kapsayıcı ve erişilebilir üniversite hedefi doğrultusunda yürüttüğü çalışmaların somut ve ölçülebilir bir karşılığını elde etti. Bu sonuç, erişilebilirlik çalışmalarının yalnızca belirli merkezlerle sınırlı kalmadığını; ülke genelinde yaygınlaşan bir farkındalık ve uygulama alanı bulduğunu ortaya koyarken, üniversitenin bu alandaki yatırımlarının eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirdiğini ve toplumsal kapsayıcılık hedeflerine doğrudan katkı sağladığını gösterdi. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Rektör Prof. Dr. Rana Kibar, elde edilen başarının üniversitenin ortak emeğinin bir sonucu olduğunu vurgulayarak, "YÖK 2025 İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda üç ayrı göstergede ilk 20 üniversite arasında yer almak, Manisa Celal Bayar Üniversitesi olarak doğru bir akademik ve kurumsal strateji izlediğimizin önemli bir göstergesidir. Eğitim-öğretimden araştırma ve projelere, sürdürülebilirlikten öğrenci odaklı çalışmalara kadar geniş bir yelpazede ortaya koyduğumuz bu başarıda, akademik ve idari personelimizin özverili çalışmaları ile öğrencilerimizin dinamizmi büyük rol oynamıştır. Üniversitemizi daha ileriye taşıyacak nitelikli çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Elde edilen bu sonuçlarla Manisa Celal Bayar Üniversitesi, ulusal ölçekteki konumunu güçlendirirken; bilimsel üretim, proje geliştirme ve erişilebilirlik alanlarında hedeflediği vizyonu kararlılıkla sürdürdüğünü bir kez daha ortaya koydu.
Erzurum Doğu Ekspresi Erzurum’da mola verdi Son yıllarda oldukça fazla ilgi gören ve biletleri aylar öncesinden tükenen Turistik Doğu Ekspresi, bu yılki ilk kış seferinin Erzurum durağında dört saatlik mola verdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı TCDD Taşımacılık AŞ Genel Müdürlüğü Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 dönemi ilk seferine başladı. Ankara Tren Garı’ndan bu sezonun ilk seferine başlayan Turistik Doğu Ekspresi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun katıldığı törenle uğurlanmıştı. Turistik Doğu Ekspresi bölge turizmine ve ekonomisine önemli katkılar sağlıyor ve geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Turistik Doğu Ekspresi’ne katılımın yoğun olduğu belirtiliyor. Erzurum’da dört saatlik mola Her yıl yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gören Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 sezonunda da yolcularına Doğu Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini keşfetme imkanı sunması hedefleniyor. Turistik Doğu Ekspresi kapsamında tren; Erzincan, Erzurum, Sivas ve Kars gibi önemli duraklarda planlı molalar veriliyor. Yaklaşık 1.360 kilometrelik güzergahta, duraklamalar dâhil yaklaşık 33 saat süren bu özel yolculuk boyunca misafirler; karla kaplı dağlar, derin vadiler ve tarihi yapılar eşliğinde unutulmaz manzaralara tanıklık ediyor. Bu yılın ilk seferi olması nedeniyle Erzurum Garı’nda bir karşılama programı yapıldı. Trenden inen yolculara karanfil verildi, Erzurum Halk Oyunları ekibi gösteri yaptı, yolculara ayran aşı çorbası, kadayıf dolması, kahve ve çay ikramı yapıldı. Tren Erzurum Garı molasının ardından seferini tamamlamak üzere son durağı olan Kars yönüne doğru hareket etti. Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Yer, Turistik Doğu Ekspresi yolcularını Erzurum’da en iyi şekilde misafir etmek için çaba harcadıklarını söyledi. Gençlere çekilişle Doğu Ekspresi turu 8 adet konforlu yataklı vagondan ve 1 adet yemek vagonundan oluşan Turistik Doğu Ekspresi, tren başına 160 yolcu kapasitesiyle hizmet sunuyor. Böylece yeni sezonda 10 bin 800 seyahat tutkununa, Anadolu’nun büyüsünü yaşatma imkanı sağlanacak. Doğu Ekspresi; Ankara-Kars yönünde Erzincan’da 2 saat 30 dakika, Erzurum’da 4 saat; Kars - Ankara yönünde ise İliç’te 3 saat, Divriği’de 2 saat 30 dakika ve Sivas’ta 3 saat duruşlarla, yolcularına şehirlerin tarihini, kültürünü ve lezzetlerini tanıma fırsatı veriyor. Ayrıca, popülerliği giderek artan Turistik Doğu Ekspresi’ni gençlerin deneyimlemesine imkân sağlamak üzere U-FEST kapsamında çekilişler gerçekleştiriliyor, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde öğrenim gören öğrenciler de bu eşsiz yolculuğu ücretsiz olarak hediye ediliyor.
Ordu HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "Terörsüz Türkiye süreci yeni ve çok daha avantajlı bir süreç" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, ‘Terörsüz Türkiye’ projesini desteklediklerini belirterek, sürecin geçmişe kıyasla daha avantajlı olduğunu söyledi. Arslan, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) süreçte üstlendiği rolün, Türkiye açısından son derece kıymetli olduğunu vurguladı. Genel Başkan Mahmut Arslan, Ordu’da bir otelde düzenlenen programda, ‘Terörsüz Türkiye’ projesine dair açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye projesinin ülke gündeminin önemli başlıklarından biri olduğunu ifade eden Arslan, "Bu süreç hepimizi hem heyecanlandıran hem de zaman zaman endişeye ve tereddüde düşüren bir süreçtir. Ancak mevcut tabloya baktığımızda, bu sürecin geçmişe göre çok daha avantajlı olduğunu görüyoruz" dedi. "Çözüm süreci provokasyonlarla yarım kaldı" HAK-İŞ’in 2013 yılında başlatılan çözüm sürecinde aktif rol aldığını hatırlatan Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyarak yola çıkılan çözüm süreci maalesef provokasyonlar nedeniyle yarım kaldı. Amerika ve Batı’nın müdahaleleri, PKK ve uzantılarının bu oyunlara gelmesi süreci akamete uğrattı" diye konuştu. "Bölge halkı terörden en çok zarar gören kesim" Çözüm sürecinde ‘akil insanlar’ heyeti kapsamında Doğu Anadolu Bölgesi’nde görev aldıklarını dile getiren Arslan, "Üç ay boyunca bölge halkıyla birebir çalıştık. O dönem de gördük ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımız terörden en çok zarar gören kesim oldu. Terör örgütünün baskısı nedeniyle insanlar özgürce yaşayamadı, bu da ülkemize büyük kayıplar yaşattı" ifadelerini kullandı. "MHP’nin bugünkü rolü sürecin başarısı açısından kıymetli" Mevcut sürecin en önemli avantajlarından birinin siyasi tablo olduğunu belirten Arslan, "Özellikle geçmişte çözüm sürecine itiraz eden ve bugün bu sürecin başlatıcıları arasında yer alan Milliyetçi Hareket Partisi’nin rolünün farklı bir noktada olması, Türkiye açısından son derece kıymetlidir. Bu durum sürecin başarıya ulaşması için önemli bir fırsattır" dedi. "TBMM’nin inisiyatif alması önemli bir kazanım" Arslan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) süreçte aktif rol üstlenmesini de önemli bir avantaj olarak değerlendirerek, "O günlerde en çok yapılan eleştiri, Meclis’in devre dışı bırakılmasıydı. Bugün ise TBMM’nin terörsüz Türkiye konusunda inisiyatif alması çok önemli bir kazanımdır. Neredeyse bir siyasi parti hariç, tüm partilerin komisyonda yer alması son derece değerlidir" şeklinde konuştu. "Bu fırsatı kaçırmamalıyız" Komisyona katılmayan siyasi partilerin endişelerinin de saygıyla karşılanması gerektiğini belirten Arslan, "Katılmayan partilerin Türkiye için endişe duyması ve görüşlerini dile getirmesi de kıymetlidir. Esas olan, komisyondaki yapının büyük çoğunluğunun bu süreci desteklemesidir. Bence buradan bu fırsatı kaçırmamamız gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.