KÜLTÜR SANAT - 13 Ocak 2025 Pazartesi 16:19

Topkapı Sarayı’nda Osmanlı geleneği: Jandarmalar, silahtar kıyafeti ile nöbet tutmaya başladı

A
A
A

Topkapı Sarayı’nda jandarmalar, silahtar kıyafeti ile nöbet tutmaya başladı. Osmanlı Cihan Devleti’ndeki silahtarları yaşatan uygulamaya yerli ve yabancı turistler yoğun ilgi gösterdi.

Topkapı Sarayı’nda bir Osmanlı geleneği tekrar canlandırıldı. Sarayı koruyan jandarmalar, nöbetlerini Osmanlı Cihan Devleti sultanının silahları ile silah depolarından sorumlu olan saray görevlileri silahtarların kıyafetleriyle tutmaya başladı. Silahtarlar, Topkapı Sarayı’nda en son 189 yıl önce görülmüştü. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Topkapı Sarayı Jandarma Koruma Bölüğü, özel tasarlanan silahtar kıyafetiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. Yerli ve yabancı turistler ’silahtar’ kıyafetli jandarmaların yanında ve önünde fotoğraf çektirirken, o anlar renkli görüntülere sahne oldu. Hayata geçirilen bu uygulamanın ziyaretçi sayısını arttırması bekleniyor.

Topkapı Sarayı’nda Osmanlı geleneği: Jandarmalar, silahtar kıyafeti ile nöbet tutmaya başladı

"Silahtar olarak bilinen koruma grubunun kıyafetlerini giydirdik"

Jandarmaların ’silahtar’ kostümü ile nöbet tutmasına ilişkin konuşan Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, "Topkapı Sarayı’nda son dönemde bir uygulama gerçekleştirdik. Uygulamamız sarayın dış nöbetlerini gerçekleştiren jandarmaya, içeride de belli görevler vermek istedik. Bunlardan bir tanesi de sarayın faal olduğu dönemler ki bu 1856 yılı öncesidir, silahtar olarak bilinen koruma grubunun kıyafetlerini giydirdik. Bunları belirlerken, dönemin minyatürlerini, belgelerini inceledik. O doğrultuda orada görülen renk, desen ve boyut benzeri özellikleri tespit ettik. Uzman kişiler tarafından bunlar dikildi, hazırlandı ve giyimini sağladık. Saray içerisinde önemli kapılarımız olan Babüsselam ve Babüssaade Kapılarının önünde belli dönemlerde nöbet tutuyorlar, belli dönemlerde de ziyaretçilerin arasında gezerek dönemi hatırlatıyorlar. O döneme ait görüntü verebilmek, dönemi anlatabilmek, tematik müzeciliği Topkapı Sarayı’nda da hayata geçirmek istedik. İç mekanlarda bu kıyafetlerle gezerken 1. Avluda yine jandarma bölüğümüze ait olan atlı birliklerimizle belli saatlerde ziyaretçilerin arasına çıkarak atlarıyla gösteri yapmaktadır. Yine ziyaretçilerimizin ilgisini buraya çekmeyi planlamaktayız. Bu konuda gayret ediyoruz. Gördüğümüz kadarıyla da ziyaretçilerimiz uygulamadan memnun. Elbette ki son dönemlerde bu tür uygulamaları sadece biz de değil, dünyanın birçok saray müzelerinde görmekteyiz. Biz de uyguluyoruz" dedi.

Topkapı Sarayı’nda Osmanlı geleneği: Jandarmalar, silahtar kıyafeti ile nöbet tutmaya başladı

"Beni tarihe götürdü"

Topkapı Sarayı’nı ziyarete gelen Liya Ünsal ise, "Marmaris’ten buraya gezmeye geldim. Yaklaşık 4 gündür İstanbul’u geziyorum. Şu an Topkapı Sarayı’ndayız. Geldiğimde de farklı kostümlü personellerle karşılaştım. Gerçekten bu beni çok mutlu etti. Beni tarihe götürdü. Yüzyıllar öncesinden bize sunulan tarihi yapı. Oldukça güzel ve eskiye götürüyor" ifadelerini kullandı.

Topkapı Sarayı’nda Osmanlı geleneği: Jandarmalar, silahtar kıyafeti ile nöbet tutmaya başladı

"Son derece zevk alarak fotoğraflar çekildik"

Silahtar kostümlü jandarmalar ile fotoğraf çekildiğini belirten Eray Tahıyan, ''Buraya gezmeye Kırklareli’den geldim. Tarihi bir ortam ve tarihi ortamda böyle bir manzara ile karşılaştım. Gerçek insanların bu şekilde dolaşıyor olması tarihi canlı canlı yaşatıyor. Son derece zevk alarak fotoğraflar çekildik. Onları burada görüyor olmak sanki gelecekten geçmişe gitmişiz gibi hissettiriyor. Uygulamadan memnun kaldık" şeklinde konuştu.

Topkapı Sarayı’nda Osmanlı geleneği: Jandarmalar, silahtar kıyafeti ile nöbet tutmaya başladı

"Karşılaştığım manzara karşısında çok mutlu oldum"

Uygulamadan mutlu olduğu ifade eden Şeyma Şener, ise "Bir tarih meraklısı olarak Topkapı Sarayı’nı gezmeye gelmiştim. Geldiğimde karşılaştığım manzara karşısında çok mutlu oldum. İnsanların tarihi anlamlandırması ve bilgilerini algılayabilmesi için çok güzel bir uygulama olmuş. Düşünenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Semanur Kaygısız - Ahmet Faruk Sarıkoç 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Trendyol Süper Lig: Kocaelispor: 2 - Antalyaspor: 1 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kocaelispor, Antalyaspor’u konuk ediyor. Karşılaşmanın ilk yarısı ev sahibi ekibin 2-1 üstünlüğüyle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 23. dakikada soldan Churlinov’un kullandığı köşe atışında kaleci Abdullah’ın elinden kaçırdığı topu ön direkte Smolcic ağlara gönderdi. 1-0 32. dakikada sağdan Safuri’nin ortasında arka direkte Giannetti kafayla topu filelerle buluşturdu. 1-1 37. dakikada Keita’nın ceza sahasına ortasında topla buluşan Linetty pasını Tayfur’a aktardı. Sağ çaprazda kaleci ile karşı karşıya kalan Tayfur topu ağlara yolladı. 2-1 Stat: Kocaeli Hakemler: Gürcan Hasova, Mehmet Kısal, Onur Gülter Kocaelispor: Aleksandar Jovanovic, Ahmet Oğuz, Botond Balogh, Hrvoje Smolcic, Massadio Haidara, Karol Linetty, Habip Keita, Daniel Agyei, Tayfur Bingöl, Darko Churlinov, Bruno Petkovic Yedekler: Gökhan Değirmenci, Anfernee Dijksteel, Muharrem Cinan, Furkan Gedik, Serdar Dursun, Tarkan Serbest, Samet Yalçın, Aleksandr Syrota, Can Keleş, Joseph Nonge, Rigoberto Rivas Teknik Direktör: Selçuk İnan Antalyaspor: Abdullah Yiğiter, Bünyamin Balcı, Veysel Sarı, Lautaro Giannetti, Kenneth Paal, Soner Dikmen, Dario Saric, Samuel Ballet, Ramzi Safuri, Sander Van De Streek, Yohan Boli Yedekler: Julian, Samet Karakoç, Hüseyin Türkmen, Abdülkadir Ömür, Dzhikiya, Hasan Yakub İlçin, Jesper Ceesay, Ensar Buğra Tivsiz, Doğukan Sinik, Poyraz Efe Yıldırım Teknik Sorumlu: Alaattin Gülerce Goller: Hrvoje Smolcic (dk. 23), Tayfur Bingöl (dk. 37) (Kocaelispor), Lautaro Giannetti (dk. 32) (Antalyaspor)
Tunceli Tunceli’de DHKP/C operasyonu: 1 şüpheli tutuklandı Tunceli’de polis ekiplerince, DHKP/C terör örgütünün il genelindeki faaliyetlerinin deşifre edilerek engellenmesine yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında düzenlenen operasyonda 1 şüpheli yakalanarak tutuklandı. Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, DHKP/C silahlı terör örgütünün il genelinde yürüttüğü faaliyetlerin tespit edilmesi, deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda yapılan istihbari ve teknik çalışmalar neticesinde, kendisini sözde gazeteci ve muhabir olarak tanıtarak habercilik faaliyeti adı altında örgüt propagandası yaptığı belirlenen bir şahıs hakkında operasyon düzenlendi. Yapılan çalışmalarda, C.B. isimli şahsın DHKP/C terör örgütünün talimatları doğrultusunda Moğultay Mahallesi’nde yasaklı materyallerin bulunduğu bir kütüphane oluşturduğu, bu içeriklerle ilgili olarak sosyal medya hesapları üzerinden örgüt propagandası yaptığı tespit edildi. Bunun üzerine şüphelinin yakalanmasına yönelik adli süreç başlatıldı. 19 Aralık 2025 günü sabah saatlerinde şüphelinin ikamet adresine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince operasyon düzenlendi. Operasyonda C.B. yakalanarak gözaltına alındı. Şahsın ikametinde yapılan aramalarda, toplatma kararı bulunan çok sayıda kitap, dergi ve gazete ile birlikte 1 adet cep telefonu, 1 adet SIM kart, 1 adet dizüstü bilgisayar, 1 adet flash bellek ve 5 adet CD ele geçirildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Terörle mücadele kapsamında yürütülen çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.
Kütahya Bilal Erdoğan Kütahya’da konuştu: "Büyük mesafeler katettik" İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Kütahya’da düzenlenen "Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü" paneline katıldı. Kütahya Kadim Konağı’nda gerçekleştirilen Küresel Araştırma ve Düşünce Merkezi Genel Kurulu ve panel programına İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Ömer Türker, Prof. Dr. M. Sait Gökalp, Prof. Dr. Süleyman Elik, Prof. Dr. Ubeydullah Sezikli, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve davetliler katıldı. Panelde konuşan Bilal Erdoğan, Türkiye’nin 25 yıl önce 200 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirinin bugün 1,6 trilyon dolara ulaştığını söyledi. Kişi başına düşen milli gelirin ise 3 bin dolardan 18 bin dolara yaklaştığını ifade eden Erdoğan, bu ekonomik büyümenin toplumun beklentilerini de köklü şekilde değiştirdiğini dile getirdi. Ekonomik gelişmenin sivil toplumu da güçlendirdiğini vurgulayan Erdoğan, "Anne babalarımızın yaşadığı Türkiye ile bugün çocuklarımızın yaşadığı Türkiye aynı değil. Gelişen bir ülkede sivil toplumun büyümesi, taleplerin artması ve gönüllülüğün yaygınlaşması kaçınılmazdır" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ulaşım, sağlık ve eğitim başta olmak üzere birçok alanda büyük mesafeler kat edildiğini belirten Bilal Erdoğan, geçmişte siyasetten beklentilerin ‘devlet baba’ anlayışı çerçevesinde şekillendiğini hatırlattı. Erdoğan, "Bugün Türkiye’de devletin sunduğu hizmetler birçok alanda gelişmiş ülkelerle yarışır hale geldi. Cumhurbaşkanımız siyasetin gerçekten bir şeyler yapabildiğini topluma gösterdi" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinin toplumsal dönüşümde belirleyici olduğunu ifade eden Erdoğan, "Toplumun önünde yürüyerek ezberleri bozdu. Değeri, elbette ki olmadığı zaman daha net anlaşılacak. Büyük liderlerden sonra bu hep yaşanmıştır" dedi. Sivil toplum kuruluşlarının sahaya daha fazla hakim olması gerektiğine dikkat çeken Bilal Erdoğan, sağlık, eğitim ve sanayi gibi alanlarda işi doğrudan yapanların çözüm üretmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Bir hastalığı yaşayanlar, o hastalıkla ilgili en doğru çözümü siyasetçiye anlatmalı. Seramikten eğitime kadar her alanda, o işin erbabı siyasete yol göstermeli" ifadelerini kullandı. Kültür ve kimlik vurgusu da yapan Erdoğan, Türkiye’nin gelişmek için kendi değerlerinden vazgeçmek zorunda olmadığını belirtti. Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde görüldü ki gelişmek için kimliğimizi reddetmemiz gerekmiyor. Kendi kültürümüzle, kendi inancımızla da dünyanın zirvesine oynayabiliriz" dedi. Kendi kültürüne yaslanmadan başka kültürlerle sağlıklı ilişki kurulamayacağını söyleyen Erdoğan, "Köklerimizden ilham alarak dallarımızı her yere yaymamız gerekiyor. Kendi toprağında kök salmayanın başka yerlere uzanması mümkün değildir" şeklinde konuştu. Program, panel değerlendirmeleri ve genel kurulun ardından sona erdi.