KÜLTÜR SANAT - 27 Şubat 2024 Salı 23:02

TRT’nin yeni dizisi ’Mehmed: Fetihler Sultanı’nın galası yapıldı

A
A
A

Osmanlı tarihinin ihtişamlı hükümdarlarından Fatih Sultan Mehmet’in hayatına ışık tutacak "Mehmed: Fetihler Sultanı" dizisinin galası yapıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Osmanlı tarihinin doğru anlaşılması noktasında çok önemli girişimler olsa da bir taraftan bu tarih bir yanıyla da baskılanmaya çalışılmıştır. Son dönemlerde artık bu tarihle de barışıldığını, bu tarihin gerçek boyutlarıyla çok ciddi şekilde ortaya konmaya başlandığını büyük bir mutlulukla görüyoruz. Dolayısıyla sanatla, sinemayla tarihimizle barışmamız, tarihimizin derinliklerini, gerçeğini, bütün boyutlarıyla ortaya koymamız bizim insanımıza olan bir borcumuz" dedi.

TRT’nin yeni dizi projesi "Mehmed: Fetihler Sultanı" ilk bölümüyle izleyiciyle buluşuyor. Osmanlı tarihinin en ihtişamlı hükümdarlarından Fatih Sultan Mehmed’in hayatının ele alınacağı dizinin galası, TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşti. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen dizinin ilk bölüm izlemesine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, TRT Yönetimi, dizinin yapımcısı Eyüp Gökhan Özekin, yönetmeni Şafak Bal, dizinin başrol oyuncularından Serkan Çayoğlu, Selim Bayraktar, Fikret Kuşkan, Tuba Ünsal, Sinan Albayrak, Seçkin Özdemir ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz katıldı.

İlk bölüm izlemesi öncesinde konuşan TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, "Bu akşam bizler için çok kıymetli bir dizi projemizin "Mehmed: Fetihler Sultanı" dizimizin ilk izlemesini gerçekleştirmek için bir araya geldik. Biz TRT olarak, özellikle özel kanalların yapmakta zorlanacağı projelere odaklanmaya gayret ediyoruz. Çünkü Türkiye’nin kamu yayıncısı olarak tarihimizi, milli manevi kültürel değerlerimize sahip çıkmayı, ecdadımızın kahramanlık hikayelerini anlatmayı, şerefli tarihimizin şanlı sayfalarını ekrana getirmeyi kamu yayıncılığının bir sorumluluğu olarak görüyoruz. Dolayısıyla peygamber efendimizin müjdelediği kutlu fethi ve onun övgüsüne mazhar olmuş güzel komutan Fatih Sultan Mehmet Han’ı anlatan bu dizimizin de aslında bu kamu yayıncılığı bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"Dizinin konusu, medeniyetler tarihi açısından, dünya tarihi açısından çok ama çok hayati bir aktörü esas alıyor"

Dizinin çok büyük bir proje ve ciddi bir yatırım olduğunu belirten Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Dizinin konusu, medeniyetler tarihi açısından, dünya tarihi açısından çok ama çok hayati bir aktörü esas alıyor. Fatih Sultan Mehmet’i ve Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’un fethi başta olmak üzere ortaya koyduğu başarıları gösteriyor ve bunu hikaye ediyor. Bu dizi esas itibariyle, Fatih Sultan Mehmet’in, Osmanlı Devleti’ni kurumsallaştıran, gerçek anlamda bütün unsurlarıyla devlet haline getiren bir hükümdar olduğunu anlatıyor" ifadelerini kullandı.

Tarihçi Prof. Dr. Halil İnancık’ın Fatih Sultan Mehmet ile ilgili "Tarihin yetiştirdiği en müstesna hükümdardır" sözlerini anımsatan Altun, "Gerçekten de Fatih Sultan Mehmet, medeniyetler tarihinde bir çağ açıp bir çağ kapatan, İstanbul’un fethini hayata geçirmiş deha hükümdardır ve Fatih Sultan Mehmet’in Osmanlı Devleti için ortaya koyduğu, geliştirdiği yönetim sistemi uzun yıllar Osmanlı Devleti’nin birçok alanda ciddi kazanımlar elde etmesini beraberinde getirmiştir. Dizi ilerledikçe de göreceğiz ki nitekim Fatih Sultan Mehmet’in hayatına baktığımızda bunu görürüz. O dönem aslında bugünle birçok açıdan benzerlikler taşıyan da bir dönemdir ve bu yönüyle de bu dizinin çok anlamlı olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Tarihimizin derinliklerini, gerçeğini, bütün boyutlarıyla ortaya koymamız, bizim insanımıza olan bir borcumuz"

Sanatın ve sinemanın dilinin çok hayati olduğunu vurgulayan Fahrettin Altun, "Osmanlı tarihinin doğru anlaşılması noktasında çok önemli girişimler olsa da bir taraftan bu tarih bir yanıyla da baskılanmaya çalışılmıştır. Son dönemlerde artık bu tarihle de barışıldığını, bu tarihin gerçek boyutlarıyla çok ciddi şekilde ortaya konmaya başlandığını da yine büyük bir mutlulukla görüyoruz. Dolayısıyla sanatla, sinemayla, bizim tarihimizle barışmamız, tarihimizin derinliklerini, gerçeğini, bütün boyutlarıyla ortaya koymamız, bizim insanımıza olan bir borcumuz esasında. Sanatçının da topluma olan bir borcu esasında. Hamdolsun son dönemde bu anlamda dizilerimiz, sinema sektörümüz gerçekten giderek gelişmekte ve Türkiye markasına çok ciddi yatırım yapmakta" diye konuştu.

Dünya çapında Türk dizilerine olan talebin artışından söz eden Altun, "Bu yönüyle de gerçekten bu diziyi çok önemsiyorum. Son üç yılda, küresel alanda Türk dizilerine olan talebin yüzde 183 oranında arttığını mutlulukla görüyoruz. Bugün, dünya yüzeyinde bir milyara yakın insan Türk dizilerini tüketmektedir ve bu çok kritik bir unsurdur. Gerçekten de bu yönüyle baktığımızda gerçek bir başarıyla biz karşı karşıyayız. Şunu da söylemek gerekir ki, bu üretimler, bizim kültürel sömürü düzenine karşı, küresel emperyalizme karşı, kültürel yozlaştırma girişimlerine karşı bir direniş çabamızdır. Bu yönüyle de gerçekten bu girişimleri çok önemsiyorum" ifadelerini kullandı.

Dizide Fatih Sultan Mehmed rolüyle başrol oynayan Serkan Çayoğlu ise, "Çok heyecanlıyız. Çok güzel hazırlandık. Çok ciddi bir hazırlık sürecimiz oldu, ekip olarak ve biz sette de devam ediyoruz bu hazırlığa çünkü her olayla birlikte yeni şeyler öğreniyoruz. Tarih danışmanlarımıza danışıp yeni şeyler öğrenme fırsatımız oluyor. Dolayısıyla setimiz eğlenceli olmasının yanı sıra aynı zamanda öğretici oluyor. Bu aslında bir oyuncu için daha keyifli de bir taraf. Psikolojileriyle, içinde bulundukları durumla nasıl baş ettiler. Örneğin Mehmed mesela küçücük bir çocukken aldığı inanılmaz bir sorumluluktan müthiş bir komutana dönüşmesinin hikayesi" dedi.

Dizide Mara Hatun rolüyle yer alan Tuba Ünsal ise, "Ben Mara Hatun’u canlandırıyorum. Tarihte kadının gücünü zarafetle birlikte çok güzel harmanlanmış enteresan bir prenses. Çünkü II. Murat’a, daha doğrusu Osmanlı’da çocuk sahibi olmadan sultan olmuş tek kadın karakter. Hepimiz için bu akşam sürpriz olacak çünkü biz izlemedik aylardır çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Onur Dursun - Ahmet Uzun


TRT’nin yeni dizisi ’Mehmed: Fetihler Sultanı’nın galası yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sakaryaspor - Hatayspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında oynanan Sakaryaspor-Hatayspor maçının arından iki takımın teknik sorumluları basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında Sakaryaspor, sahasında karşılaştığı Hatayspor’u 3-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Hatayspor Teknik Direktörü Gökhan Alaş, "Sakaryaspor, tecrübeli ve bireysel yetenekli oyunculara sahip olan bir takım. Ancak atletizm konusunda belli sıkıntıları olduğunu da gözlemlemiştik. Maça başladığımızda özellikle ön alan baskısında birebir eşleşmeli bir baskı pozisyonu almayı, topun arkasına geçtiğimiz durumda da adamdan çok alanı korumaya yönelik bir savunma anlayışıyla maça hazırlandık. Aslında maçın başında bunu biraz da başarabilmiştik. Ancak bir anlık dalgınlık, kademe hatalarında verdiğimiz zafiyet maalesef 1-0 geriye düşmemize sebebiyet verdi. Tabi skor dezavantajını yaşadıktan sonra bizim adımıza oyuna tutunmak kolay olmuyor. İkinci yarıda bazı hamlelerle oyunu canlandırmaya çalışsak da kulübeden oyuna dahil ettiğimiz genç oyunculardan oyunu çevirmeye yönelik bir çıkış beklemek çok iyimser bir tablo olur. Çünkü onlar gelişim odaklı baktığımız süreci pozitif yönde kendi adlarına çevirmeye çalıştığımız bir grup. Gene de mücadelelerinden memnunum. Tabi ki mağlup olduğumuz için çok üzgünüz. Sezonun ilk galibiyetini almak üzere bir anlayışla hazırlandık ama gene üzüntülü bir şekilde buradan ayrılıyoruz. Yapacak bir şey yok. Önümüzdeki maçlara bakacağız. Hatalarımızı tekrara masaya yatıracağız. Kendi adımıza düzeltmemiz gereken bölümleri düzeltip, gençleri bu konuda eğitmeye devam edeceğiz. Kalan maçlarda da Sakaryaspor’a başarılar diliyorum’’ dedi. "Biraz temkinli başladık, ikinci yarı oyunu çözdük’’ Sakaryaspor Teknik Sorumlusu Furkan Köseoğlu ise, "Büyükşehir Belediye Başkanımız Yusuf Alemdar bize bir görev tebliğ etti. Biz de elimizden geldiği kadar kısa zamanda takımı toparlamaya çalıştık. Etki etmişiz midir, ufak tefek dokunuşlar yaptık tabi. Önümüzde Çorum maçı var ona hazırlanacağız. Elimizden geldiği kadar bu armayı yükseltmek için, biz Sakarya’nın çocuğuyuz. Elimizden geleni yapacağız. Şuan iyi gidiyoruz moral olarak, inşallah. Kolay bir maç gibi görünüyor ama kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir takım karşımızda. Biraz temkinli başladık. İkinci yarı oyunu çözdük. Mete’nin durumu kötü ama Burak, Çorum maçına sahada olur" diye konuştu.
Kırıkkale Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ve dolandırıcılık suçlarından aranan 4 hükümlü yakalandı Kırıkkale’de FETÖ, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık ve taksirle ölüme neden olma suçlarından haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 hükümlü, jandarma ekiplerince yakalanarak cezaevine teslim edildi. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla İl Jandarma Komutanlığınca aranan şahısların yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmalar kapsamında farklı suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 4 firari hükümlü yakalandı. Edinilen bilgiye göre, Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üye olma suçundan aranan M.R.K. (57), uyuşturucu ticareti yapma suçundan aranan A.G. (35), resmi belgede sahtecilik, Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlama ile kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık suçlarından aranan A.H. (25) ve taksirle ölüme neden olma suçundan aranan N.Y. (56) jandarma ekiplerince yakalandı. Yakalanan şahıslardan M.R.K. hakkında kesinleşmiş 8 yıl 1 ay 15 gün, A.G. hakkında 4 yıl 2 ay, A.H. hakkında 1 yıl 1 ay hapis cezası bulunduğu belirlenirken, söz konusu 3 hükümlü tutuklanarak Keskin Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Hakkında kesinleşmiş 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezası bulunan N.Y. ise, tutuklanarak Sulakyurt Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. Jandarma ekiplerinin kent genelinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğü bildirildi.
Giresun Giresun’da fındık fiyatı 250 TL’ye geriledi, üretici umudunu yeni yıla bıraktı Giresun’da serbest piyasada fındık fiyatları son bir ayda yaşanan düşüşle 250 liraya kadar gerilerken, elinde ürün bulunan üreticilerin fiyatların yeniden yükselmesine yönelik beklentisi yılbaşından sonraya kaldı. Sezona 270 liradan başlayan fındık fiyatları kısa sürede 350 liraya kadar yükselirken, son bir aylık süreçte yaklaşık 100 liralık düşüş yaşadı. Rekolteye göre pazara inen fındık oranının yüzde 70’lere ulaştığı belirtilirken, üreticinin elinde yaklaşık 130 bin ton ürün kaldığı tahmin ediliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Keşap Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şahin, "2025 yılı fındık hasadının ardından fiyatlar 350 liraya kadar çıktı, ancak yaşanan dalgalanmalar sonucunda bugün serbest piyasada fındık 250 liradan işlem görüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hasat döneminde açıklanan 453 bin tonluk rekoltenin büyük bölümü pazara indi. Üreticiler fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle acil ihtiyacı olmayan ürünlerini piyasaya sürmedi. Ancak beklenti gerçekleşmedi, fiyatların gerilemesiyle hem üreticiler hem de yüksek fiyattan alım yapan tüccarlar hayal kırıklığı yaşadı. Sezon başından bugüne 260 ila 350 liradan fındık alan tüccarlar da fiyatların artacağı düşüncesiyle satış yapmadı, ancak onların da beklentileri boşa çıktı" dedi. Elinde fındığı bulunan üretici ve tüccarın umudunun yılbaşı sonuna kaldığını ifade eden Şahin, "Üretici ve tüccar, artık sanayicinin stoklarının tükenmesini bekliyor. Fabrikaların yeni yılın ilk aylarından itibaren ürün tedariki için yeniden piyasaya inmesi bekleniyor. Bu süreçle birlikte yeni yıl sonrasında serbest piyasada bir hareketlenme yaşanabilir ve fındık fiyatlarının yeniden yükselmesini umut ediyoruz" diye konuştu.
Ankara Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldüren doktor hakkında gerekçeli karar açıklandı Ankara’da sahiplendiği köpekleri cinsel istismarda bulunup öldürmekten 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor hakkındaki gerekçeli karar açıklandı. Sahiplendiği köpeklere cinsel istismarda bulunup öldürdüğü gerekçesiyle Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 9 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan doktor Muhammet Mustafa Duman (28) hakkında verilen cezanın gerekçesi açıklandı. Mahkeme, sanık Duman’ın Mart ve Nisan 2025 tarihleri arasında farklı zamanlarda sahiplendiği en az 8 yavru köpeğe ikametinde cinsel saldırıda bulunarak öldürdüğünün kamera kayıtları, dijital materyaller, bilirkişi raporları ve tanık beyanlarıyla sabit olduğunu belirtti. "Kamera, dijital delil ve mesajlar birbirini doğruladı" Gerekçeli kararda, sanığın 30 Mart 2025’te 5 yavru köpeği, 26 Nisan 2025’te ise 3 yavru köpeği ikamet ettiği villaya getirdiği, kısa süre sonra çöp poşetleri ve kutularla evden ayrıldığı, ardından temizlik yaptığının kamera kayıtlarıyla tespit edildiği bilgisi yer aldı. Sanığa ait cep telefonunda ele geçirilen ve silinen dosyalardan kurtarılan videolarda, kanlar içinde hareketsiz yavru köpeklerin bulunduğu, sanığın bu görüntüleri kayda aldığı ve kardeşine göndererek silmesini istediği mesajlaşmaların bulunduğu kaydedildi. "Duvar boyama ve temizlik delil karartma olarak değerlendirildi" Mahkeme, sanığın karakoldaki ilk ifadesinden sonra serbest bırakılmasının ardından duvarlardaki kan izlerini yok etmek amacıyla evini boyadığı, gece saatlerinde babasıyla birlikte evden çöp poşetleri ve eşyalarla ayrıldığı tespitlerine yer verdi. Gerekçeli kararda bu durumun delil karartma çabası olduğu ifade edildi. Sanık Duman’a ait cep telefonunda yapılan incelemede ise hayvanlara yönelik cinsel içerikli binlerce görüntünün izlendiği, bazı görüntülerin ekran görüntüsü alınarak kaydedildiği, internet aramalarında "hayvan ile cinsel birliktelik" ve "Bestialii" (zoofili, hayvanlarla cinsi münasebet sapkınlığı) gibi anahtar kelimelerin kullanıldığının belirlendiği kaydedildi. Mahkemenin bu kapsamda sanığın müstehcenlik suçunu da işlediğine hükmettiği belirtildi. Sanığın sahiplendiği köpeklerin ikametinin camını açık unuttuğundan ötürü kaçtıklarını iddia etmesine ilişkin ise kararda, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve inandırıcılığının bulunmadığı anlatıldı. Yavru köpeklerin yürümekte dahi zorlandığı anlatılan gerekçeli kararda, köpeklerin cama tırmanarak kaçmalarının mümkün olmadığı belirtildi. Kararda, sanığın cinsel amaçlarla söz konusu yavru köpekleri evine getirdikten hemen sonra bu köpeklere cinsel saldırırda bulunarak öldürdüğü, daha sonra bu yavru köpekleri poşetlere koyarak aynı gün çöpe atarak cesetlerinden kurtulduğu anlatıldı. Buna istinaden sanığın cep telefonuyla çektiği görüntü kayıtlarında da poşet üzerinde ölü vaziyette kanlar içinde yavru bir köpeğin bulunmasının bu durumu kanıtladığı ifade edildi. "Zincirleme suç hükümleri uygulandı" Gerekçeli kararda, sanığın eylemleri farklı tarihlerde farklı hayvan gruplarına, yenilenen kasıtla işlediği gerekçesiyle ayrı ayrı suçlar olarak değerlendirildiği belirtildi. Bu nedenle sanık hakkında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 28/A maddesi kapsamında ayrıca zincirleme suç hükümleri uygulanarak cezaların artırıldığı belirtildi. Yerel mahkemede yapılan son duruşmada sanık Duman, ’köpekleri öldürme’ suçundan 5 yıl 2 ay, ’hayvanlara cinsel istismar’ suçundan ise 4 yıl 7 ay olmak üzere toplam 9 yıl 9 ay hapis cezası ile 20 bin 550 lira adli para cezasına çarptırılmıştı. Ayrıca sanık Duman’a ’müstehcenlik’ suçundan 1 yıl 15 gün hapis ve 750 lira adli para cezası verilmiş ancak cezada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti.