EKONOMİ - 28 Şubat 2024 Çarşamba 12:14

Türkiye’nin en başarılı kadın girişimcileri belli oldu

A
A
A
Türkiye’nin en başarılı kadın girişimcileri belli oldu

Kadın girişimcilere destek olmak amacıyla Garanti BBVA, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle gerçekleştirilen ‘Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’ sonuçlandı.



Garanti BBVA’nın, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) iş birliğiyle bu yıl 17’ncisini gerçekleştirdiği Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması sonuçlandı. İstanbul’da gerçekleştirilen ödül töreninde, beş kategorinin birincileri açıklandı. Yarışmada, DG Geri Kazanım’ın kurucusu Nagihan Yılmaz, “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi” seçildi. Bilge Can, Anatolian Craft girişimiyle “Türkiye’nin Kadın Sosyal Etki Girişimcisi”, Seyyare Sungur, Fındık Ocağı girişimiyle “Türkiye’nin Yöresinde Sürdürülebilir Fark Oluşturan Kadın Girişimcisi” oldu. Şevin Ballıktaş, Usersdot girişimiyle “Türkiye’nin Gelecek Vadeden Kadın Girişimcisi” seçilirken, bu yıl ödül kategorisine eklenen “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” ödülünü ise Hatay Altınözü Zeytin Emeği Kadın Girişimi Kooperatifi (HAZEK) adına Leyla Ayvazoğlu aldı.



Ödül töreninde konuşan Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “Kadın ve erkeğin tamamen eşit olduğu, kadınların da iş hayatının parçası olduğu bir dünyada sürdürülebilir kalkınmadan bahsedebiliriz. Özellikle son yıllarda kadınların girişimci olmasını teşvik eden ve kadın girişimciliğini destekleyen çok değerli çalışmalar yapılıyor. Garanti BBVA olarak 2006 yılından bu yana kadın girişimcilere verdiğimiz aralıksız desteğimiz, bugün hem bankacılık hem farklı sektörlerde örnek alınarak yeni programların oluşturulmasına vesile oldu. Kadın girişimcilere yönelik çalışmalarımızı sürdürülebilirlik stratejimizin odaklarından olan “kapsayıcı büyüme” başlığında değerlendiriyoruz. 17 yıldır kesintisiz devam eden bu program kapsamında, sadece son 5 yılda sağladığımız finansman desteği 200 milyar TL’yi aştı. 20 yıla yakın zamanda bütünsel olarak verdiğimiz desteklerimizle ekosistemde etkin bir fayda sağladık” dedi.



Recep Baştuğ konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması ise, kadın girişimcilerin başarılarının farkına varabilmeleri ve cesaretlendirilebilmeleri açısından büyük önem taşıyor. Sadece 100’lerle başladığımız bu organizasyonda bugüne kadar gelen toplam başvuru sayısı 45 bini aştı. Bugün Türkiye’de kadın girişimci denilince birçok kişinin ilk aklına gelen başarılarıyla rol model olan pek çok kadın girişimcinin yolu yarışmamızla kesişti. Yaptıkları iş ve süreçlerle; teknoloji, geri dönüşüm, enerji, sağlık gibi alanlarda bugüne kadar Türkiye’de birçok kişinin yapamadığı işleri geliştiren kadın girişimcilerle bir araya geldik. Bu yıl yarışmamıza ilk defa “Türkiye’nin Kadın Kooperatifi” kategorisini ekledik. Bu kategoriyle Anadolu’da kısıtlı imkanlarla iş yapmaya çalışan kadınları desteklemeyi ve kadın kooperatiflerini yarışmaya dahil ederek görünür olmalarını amaçladık. Türkiye’de yaklaşık 900’ü aşkın kadın girişimci kooperatifi ve bu kooperatiflere bağlı binlerce kadın üye var. Bu kooperatiflerin pozitif olarak desteklenmesiyle etki alanlarının artacağına inanıyoruz. Başta finalistlerimiz olmak üzere hayallerinin peşinden koşan, risk alan, cesaret ve azimle yola çıkan tüm kadın girişimcileri gönülden tebrik ediyorum. Bu vesileyle şimdiden tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü de kutluyorum.”



KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, törende yaptığı konuşmada Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın 103 başvuru ile başladığı ilk senesinden, bugün binlerce başvuruya ulaşmasının mutluluğunu yaşadıklarını ve böylesi bir oluşumun paydaşı olmaktan onur duyduklarını söyledi. Her kadına girişimcilik cesareti veren yönüyle yarışmanın önemine vurgu yapan Esra Bezircioğlu, “Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışmasının, esas kıymeti, başvuran, yarışan ve finale kalan kadın girişimcilerden çok, öyküsü karanlıkta kalan kadın girişimcilere tutacağı ışıkla anlam kazanacaktır. Hiç şüphesiz bu yarışma, kadın girişimcilerin cesaretlerini ve becerilerini öne çıkararak, gelecek nesil kadın girişimciler için rol model olmakta ve Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine önemli katkılarda bulunmaktadır. Fark oluşturan, gelişime ve yeniliğe açık kadınların başarı hikayesi, toplumda önemli bir sosyal ve ekonomik etki oluşturuyor. Kadınlar toplumda ve iş hayatında eşit fırsatlara sahip olduğunda, ekonomik hayatta da daha fazla söz sahibi oluyor. Öte yandan kadın girişimciler, kadın istihdam oranlarında da önemli bir etki oluşturuyor” dedi.



KAGİDER olarak kadınların güçlenmesini ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasını hedefleyerek her mecrada kadın girişimciliğini desteklemek için hem ekonomik hem de sosyal alanda kadınların güç kazanmasına yönelik ulusal ve uluslararası projeler ve çalışmalar yürüttüklerinden söz eden Bezircioğlu, “Bugüne kadar binlerce kadın girişimciye destek olmakla kalmadık, aynı zamanda onların başarı hikayelerini topluma duyurarak, diğer kadınlara ilham kaynağı olmalarını sağladık. Girişimcilik yolunda kadınlara yol arkadaşlığı yaptık, gelişmelerine tanık olduk, hep birlikte sevindik ve başarılarıyla gurur duyduk; duymaya da devam ediyoruz. Ortak hedefimiz, Cumhuriyet’in 2’inci yüzyılında daha çok kadının sesini dünyaya duyurabilmek ve öykünülecek öyküler oluşturma yolculuğunda, girişimci kadınlara daha çok cesaret vermek olacaktır” ifadelerini kullandı.



Ekonomist Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Yılmaz ise şunları söyledi: “Ekonomist Dergisi olarak yaptığımız her işin sürdürülebilir olması bilinciyle hareket ediyoruz. 17’nci yılına girdiğimiz Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması da bu işlerimizin en önemlileri arasında. Garanti BBVA ve KAGİDER ile birlikte 17 yıl önce bir yola çıktık. Türkiye ekosisteminde kadının gücünü artırma adına 17 yıl önce başlattığımız yarışmamızda bugüne kadar 45 bin kadın girişimcimiz yarışmamıza katıldı. Türkiye’de kadın girişimci oranı yüzde 3’lerden yüzde 13-14’lere geldi. 17 yıl önce yola çıktığımızda tek kategoride ödül verirken, gelişen kadın girişimci ekosisteminin, kadın girişimcilerin güçlü adımları ile birlikte bugün gelinen noktada kategori sayısını beşe çıkardık. Çalışmanın jüri toplantısında inanılmaz güzel kadın girişimci öyküleri dinledik. Yaşadıkları zorluklara rağmen, yılmadan mücadelesine devam eden, yaktığı meşaleyi Türkiye’nin geleceğine taşıma azminde olan kadın liderlere, girişimcilere teşekkürü bir borç biliyorum. İş ortaklarımız Garanti BBVA’ya genel müdür Recep Baştuğ’a, Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya’ya yine KAGİDER Başkanı Esra Bezircioğlu başta olmak üzere KAGİDER’e ayrıca teşekkür ediyorum.”



Türkiye’nin en başarılı kadın girişimcileri belli oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ÜÇEL Kauçuk, GES yatırımıyla karbon ayak izini azaltıyor Şirket, Ürgüp’teki güneş enerjisi yatırımı ve yenilenebilir enerji sertifikalarıyla emisyonlarını düşürürken, Ar-Ge ve üretim süreçlerini de sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden şekillendiriyor. Bursa merkezli ÜÇEL Kauçuk, otomotiv yan sanayide artan enerji maliyetleri ve karbon regülasyonlarına uyum sağlamak için sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünü hızlandırdı. Şirketin çalışmaları arasında Ürgüp’te devreye alınan 2 MWp kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali (GES), yenilenebilir enerji sertifikaları ve çevre temelli üretim standartları öne çıkıyor. ÜÇEL Kauçuk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Hüseyin Oruç, "Nevşehir Ürgüp’te kurulan 2 MWp’lik GES sayesinde yıllık yaklaşık 2 bin ton CO emisyonunun dengelenmesi hedefleniyor. Bu miktar yaklaşık 91 bin ağacın yıllık karbon emilimine denk geliyor. GES’i yalnızca enerji projesi olarak değil, sanayide temiz enerji kullanımına örnek oluşturan bir adım olarak görüyoruz. ÜÇEL Kauçuk ayrıca, Bursa’daki tesisinde tüketilen elektriğe karşılık 2 bin 164 MWh yenilenebilir kaynaklı enerji için I-REC sertifikası aldı. Sertifikaların hidroelektrik üretiminden sağlanması, şirketin fosil kaynak kullanımını düşürme hedefini destekliyor. Bu çalışma, 2024 yılı için belirlenen Kapsam 2 emisyonlarını yenilenebilir elektrikle dengeleme hedefinin tamamlayıcı bir parçası oldu" dedi. Şirket, su tüketimi, karbon salımı ve ürün yaşam döngüsündeki çevresel etkileri ISO 14064, ISO 14067 ve ISO 14046 standartlarına uygun şekilde takip etiğini belirten Oruç, "Yönetim, sürdürülebilirliği ekonomik istikrar ve toplumsal sorumlulukla birlikte ele alıyor. Motor ve şanzıman takozları, süspansiyon bileşenleri ve kauçuk-metal birleşimi ürünlerde çalışan Ar-Ge birimi, yeni tasarımları ileri mühendislik araçlarıyla kurguluyor. Bu yaklaşım hem dayanıklılığı artırıyor hem de daha uzun ömürlü ürünlerle kaynak kullanımını azaltıyor. Ar-Ge’nin yalnızca ürün geliştirmede değil, üretimin çevresel etkisini azaltmada da stratejik rol taşıyor" ifadelerini kullandı. Hüseyin Oruç, otomotiv sanayinde rekabetin artık karbon ayak izi ve enerji verimliliği gibi kriterler üzerinden şekillendiğini belirterek, "GES yatırımımız, yenilenebilir enerji sertifikalarımız ve Ar-Ge odaklı üretim anlayışımız sürdürülebilir büyüme yaklaşımımızın somut karşılıklarıdır. ÜÇEL Kauçuk, önümüzdeki dönemde daha çevreci teknolojilere odaklanarak global pazarlardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor" dedi.
Gaziantep MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Özdurdu’dan 25 Aralık mesajı MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Furkan Özdurdu, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Özdurdu, mesajında, Gaziantep’in 11 ay boyunca süren destansı direnişinin, milletin inançla yoğrulmuş azminin, sabrının ve bağımsızlık iradesinin en güçlü örneklerinden biri olduğunu ifade etti. 25 Aralık’ın yalnızca bir kurtuluş tarihi olmadığını vurgulayan Özdurdu, bu günün yokluklar içinde verilen büyük bir mücadelenin, fedakârlığın ve vatan sevgisinin simgesi olduğunu belirtti. Gaziantep’in işgal yıllarında hiçbir yerden yardım almadan, Şahinbeylerin, Karayılanların ve ismi bilinmeyen nice kahramanın öncülüğünde topyekûn bir direniş ortaya koyduğunu hatırlatan Özdurdu, bu mücadelenin bir şehir iradesiyle kazanıldığını kaydetti. Verilen bu büyük mücadelenin, gelecek nesillere bırakılmış en kıymetli emanetlerden biri olduğunu dile getirdi. Kurtuluş ruhunun sadece geçmişte yaşanmış bir hatıra olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Özdurdu, bu ruhun bugün çalışmakta, üretmekte ve şehre değer katmakta hayat bulduğunu ifade etti. Alın teriyle kazanılan her başarının, geçmişte verilen mücadelenin bugüne yansıması olduğunu vurguladı. Gaziantep’in sahip olduğu üretim gücü, istihdam kapasitesi ve girişimci yapısıyla ülkemize katkı sunmaya devam ettiğini belirten Özdurdu, bu kadim şehrin geçmişinden aldığı güçle bugün de birlik ve beraberlik içerisinde yoluna kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. Başkan Özdurdu, "Bu vesileyle, Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümünü kutluyor; vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum" diye konuştu.
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.
Sinop Mardin’in geleneksel tatları Sinop’ta tanıtıldı Güneydoğu Anadolu’nun köklü mutfak kültürü, Karadeniz’de lezzet dolu bir etkinlikle tanıtıldı. Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği iş birliğinde düzenlenen uygulamalı workshopta, Mardin’e özgü geleneksel tatlar Sinoplu öğrenciler ve akademisyenlerle buluşturuldu. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, alanında deneyimli şeflerin rehberliğinde Mardin mutfağının simge yemeklerinden lebeniye çorbası, etli bulgur pilavı ve zerde tatlısını uygulamalı olarak hazırladı. Etkinlik boyunca öğrenciler hem yöresel mutfak kültürü hakkında bilgi edindi hem de geleneksel pişirme tekniklerini birebir deneyimleme imkânı buldu. Yaklaşık bin kişilik hazırlanan Mardin yöresel yemekleri, Öğrenci Yaşam Merkezi’nde üniversite personeli ve öğrencilere ikram edildi. Yoğun ilgi gören programa Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Sinop Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabri Bilgin ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rıza Bayrak da katıldı. Etkinlikte yapılan değerlendirmelerde, bu tür uygulamalı çalışmaların öğrencilerin mesleki yeterliliklerini artırdığına dikkat çekilerek, Türkiye’nin farklı yörelerine ait gastronomi mirasının yaşatılması ve tanıtılması açısından önemli katkılar sunduğu vurgulandı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasibe Yazıt’ın koordinasyonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği Başkanı Muzaffer Elik, Sinop Şube Başkanı Handan Yılmazer Turan, Dernek Genel Sekreteri Yüksel Kalyoncu ile Deniz Ürünleri İşletmecisi Deniz Akpınar da katıldı.