SPOR - 02 Kasım 2024 Cumartesi 16:35

Üç özel sporcu ve Oğuz Ömür, IRONMAN 70.3’te limitleri zorlayacak

A
A
A
Üç özel sporcu ve Oğuz Ömür, IRONMAN 70.3’te limitleri zorlayacak

Antalya Belek’te düzenlenecek olan IRONMAN 70.3 yarışında üç özel sporcunun yer aldığı ’LİMİT BİZİZ’ takımı ile Türkiye’nin ilk Ironman yarışmacılarından Oğuz Ömür, limitleri zorlayacak.


IRONMAN 70.3 Türkiye yarın Antalya, Belek’te düzenlenecek. Yarışta yer alan ’LİMİT BİZİZ’ takımı, her biri kendi alanında engelleri aşmış ve başarıya ulaşmış 6 amatör sporcusuyla bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Dünyada sayılı, Türkiye’de ise ilk olacak bu formatta, yüzme etabında otizmli Tuna Tunca (21), Berkin Uğurlu (42) ile birlikte 1.9 km yüzme; tandem bisikletle görme engelli co-pilot Merve Orhan (30) ve pilot Mert Özgün (47) ile 90 km bisiklet, koşu etabında omurilik felci nedeniyle tekerlekli sandalyede yarışacak olan Okan Aracagök’ü (45) ise Yaman Pamukçu (43) 21.1 km boyunca çekecek. Bu özel proje, TRIBRO triatlon takımının fikir öncülüğünde engellere rağmen hem fiziksel dayanıklılığın hem de zihinsel kararlılığın simgesi olarak hayata geçecek.



Oğuz Ömür: "Ironman hayatın bir özeti"


Türkiye’nin ilk Ironman sporcuları arasında yer alan ve geçirdiği kalp rahatsızlığı sebebiyle spor hayatını bitirme noktasına gelen Oğuz Ömür, Ironman 70.3 Türkiye’nin 10. yıl dönümünde yarışmacılar arasında yer alacak. Spor hayatının 1976 yılında başladığını söyleyen Ömür, "Abim triatlon yapıyordu ve onlarla antrenmana başladım. 2005 senesinde ilk Ironman yarışına katıldım ve 2007’de full Ironman’de yarıştım. 23 full ve 40 Ironman 70.3 yarışına katıldım. Aort kapakçığımda üfürüm olarak rahatsızlık başladı. 2003’ten 2018’e kadar kontrol ettiriyordum. Aortun genişlediği kısımda en tehlikelisi. Covid girdi araya 2-3 sene kontrole gitmedim, sıkıntım da yoktu. Ocak ayında bir kontrole gittim. Orada 5.2 cm genişleme çıktı ve hemen her şeyi bırakıp, ağır ilaçlar kullanarak doktor aramaya başladım. Doktorların hepsi ameliyat olmamı önerdi. Ameliyat gerçekleşti ve kalbi durdurup makineye bağladılar. Kalp kapakçığım değişti. Ameliyat çok iyi geçti ve sonrası zahmetliydi. Kafamda hep full Ironman yaparım düşüncesi vardı. O gücü hissediyordum kendimde. Yavaş yavaş ameliyat sonrası antrenmanlara başladım. Antrenman dozajını arttırdığımda vücudum reaksiyon gösterdi. Bir problem yaşadım ve doktoruma gittiğimde kalp yetmezliği var denildi. Antrenmanlarıma doktor eşliğinde düzenli bir şekilde devam ettim. Belirli bir form düzeyine gelince bu yarışa girmeye karar verdim. Amacım burada sadece bitirmek ve kariyerimi tamamlamak. Ironman benim için sembolik bir örnek. En zor tek günde yapılan yarış. Bundan daha uzun yapılan tek günlük yarış yok. İnsanların size bakışı ve telkinlerinin önemi yok. Sizin kendi inancınız önemli. Yarışmacıların hepsinde büyük bir potansiyel var. Genç arkadaşlarıma hep yaparsınız diye söylüyorum. Ben kendimde hep bunu yaparım ameliyat olmama rağmen diye düşündüm. Ironman hayatın bir özeti, inişler çıkışlar oluyor ama sonunda bitiriyorsunuz" ifadelerini kullandı.



Üç özel sporcu ve Oğuz Ömür, IRONMAN 70.3’te limitleri zorlayacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta yeni yıl öncesi gıda denetimleri artırıldı Muş Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde vatandaşların güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak amacıyla il genelinde gıda denetimlerini sıklaştırdı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, yaklaşan yeni yıl öncesinde gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla denetim çalışmalarını artırdı. İl Müdürlüğüne bağlı resmi gıda kontrolörleri tarafından il genelinde gıda üretimi ve satışı yapılan işletmelerde denetimler aralıksız sürdürülüyor. Yılbaşı döneminde tüketimi artan ürünler başta olmak üzere her türlü içecek, kuruyemiş, beyaz et ve kırmızı et satışı yapan işletmeler ile şekerleme, pastane ve benzeri gıda işletmeleri denetim kapsamına alındı. Denetimlerde ürünlerin hijyen, muhafaza ve satış şartları ile mevzuata uygunluğu titizlikle kontrol ediliyor. İl Müdür Yardımcısı Muhammed Şen, denetimlere ilişkin yaptığı açıklamada, "Halk sağlığının korunması ve güvenilir gıda arzının sürdürülebilirliği amacıyla yılbaşı sürecinde denetimlerimiz artırılarak devam edecektir. Tüketicilerimizin sağlıklı, güvenilir ve kaliteli gıdaya en hızlı şekilde ulaşması sağlanacaktır" dedi. Vatandaşların da gıda güvenliği konusunda duyarlı olmalarının önemine dikkat çeken Şen, "Karşılaşılan her türlü gıda güvenliği ihlali, hijyen eksikliği veya şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı’na bildirilmesi, hızlı ve etkin müdahale açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin yeni yıl öncesinde denetimlerini hız kesmeden sürdüreceği bildirildi.
Bartın BARÜ’de "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" söyleşisi düzenlendi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Turgut Tan’ın bağışta bulunduğu kitaplık açılırken akademik yaşamı, bilimsel çalışmaları ve mesleki deneyimleri konuşuldu. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanlığı tarafından Türkiye’nin idare hukuku alanının önde gelen akademisyenlerinden biri olan Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tan’ın konuk olduğu "Bartınlı Bir Akademisyenin Hayatından Kesitler" başlıklı bir söyleşi düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Bartın’da geçen çocukluk yıllarını anlatan Prof. Dr. Tan, "İlkokul ve ortaokul yıllarım Bartın’da geçerken liseyi İstanbul’da okudum. Ankara Üniversitesi o dönem Mülkiye olarak geçen Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdim. Mezun olduktan sonra kabul aldığım burslarla Fransa’da bulundum. Türkiye’de özellikle idare hukuku alanında ders verdim. Bugün Bartın’a geldiğimde yıllar önce dersine girdiğim başarılı bir öğrencimi memleketimin mülki idaresinin başında vali olarak görmekten mutluluk duyuyorum. Diğer bir mutluluğum ise benim zamanında devam edebileceğim bir lisenin olmadığı memleketime bugün Bartın Üniversitesinin kazandırılmış olmasıdır" dedi. BARÜ Merkez Kütüphanesinde "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı" açıldı Ayrıca Bartınlı Prof. Dr. Tan, uzun yıllardır biriktirdiği yaklaşık bin 400 kitabı ve süreli yayını kendisinden sonraki nesillere fayda sağlaması için bölgenin en büyük kütüphanesi olarak bilinen BARÜ Kütüphanesine kitap bağışladı. Söyleşi programı kapsamında, bağışlanan eserlerden oluşan "Prof. Dr. Turgut Tan Kitaplığı"nın da açılışı yapıldı. Bağışlanan eserlerin bir referans niteliğinde olduğunu vurgulayan Kütüphane Dokümantasyon ve Daire Başkanı Burak Beygirci, "Bu koleksiyon idare hukuku, anayasa hukuku, vergi hukuku ve kamu yönetimi alanlarında büyük bölümü klasikleşmiş eserlerden oluşmaktadır. Bu alanların dışında ekonomi, siyaset bilimi, tarih ve edebiyat gibi konularda Türkçe ve Fransızca olmak üzere eşsiz eserleri kütüphanemize bağışlamıştır. Yapılan teknik işlemler esnasında koleksiyonda yer alan pek çok eserin kütüphanemiz tarafından ilk kez girişinin yapıldığı ve ülkemizde ilk kez BARÜ Merkez Kütüphanesine tarafından kataloglandığı tespit edilmiştir. Koleksiyon erişime açıldıktan sonra farklı üniversite kütüphanelerinden bu eserler için kütüphaneler arası ödünç taleplerinin gelmesi söz konusu bağışın eşsiz ve referans niteliğinde bir koleksiyon olduğunu ortaya koymuştur" dedi.
Bartın BARÜ’de farklı kültürler bir araya geldi Bartın Üniversitesinde (BARÜ) eğitimlerine devam eden uluslararası öğrenciler "Kültür Buluşması" etkinliğinde geleneksel giysilerini, yöresel yemeklerini ve danslarını tanıttı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Türkçe Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER) ile Uluslararası Öğrenci Kulübü tarafından kültürler arası etkileşime katkı sağlamak amacıyla "Kültür Buluşması" etkinliği düzenlendi. Kütüphane Konferans Salonu’nda yapılan programda Türkmenistan, Kazakistan, Yemen, Azerbaycan ve Endonezya’ya ait kültürler; geleneksel giysileri, yöresel yemekleri, müzikleri ve danslarıyla tanıtıldı. BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya da etkinliğe katılarak uluslararası öğrencilerin kültür buluşmasına ortak oldu. Öğrencilerin hazırladığı gösterileri ilgiyle izleyen Rektör Akkaya, kültürel çeşitliliğin üniversite yaşamına kattığı değere dikkat çekerek "Bugün dünyanın farklı coğrafyalarından gelen öğrencilerimizin kendi kültürel değerlerini tanıtmalarına eşlik ediyoruz. Burada Türk kültürünü öğrendiniz. Her ne kadar başka diyarlardan gelmiş olsanız da Anadolu kültürünü buradan yaşayıp dostluklar edindiniz. Biz Bartın Üniversitesi olarak dili kültürün bir taşıyıcısı olarak görüyoruz. Hepiniz birer Bartın Üniversitesi ve Bartın elçisisiniz. Gittiğiniz ülkelerde Türkiye’nin bir sesisiniz. Burada yaşanmışlıklarınız sizlere rehberlik sunacaktır. Bu vesileyle kültürler arası etkileşimi güçlendiren etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. Uluslararası öğrencilerin kültürel zenginliklerini tanıttığı stantların yoğun ilgi gördüğü program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.