ASAYİŞ - 04 Temmuz 2025 Cuma 08:55

Ürfi Çetinkaya suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı: 4 şüpheliye 292’şer yıla kadar hapis talebi

A
A
A
Ürfi Çetinkaya suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı: 4 şüpheliye 292’şer yıla kadar hapis talebi

Geçtiğimiz yıl tutuklu bulunduğu cezaevinde hayatını kaybeden ‘’Türk Escobar’ı’’ lakaplı Ürfi Çetinkaya’nın liderliğini yaptığı, uluslararası alanda organize uyuşturucu madde ticareti yapan suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede örgütü Çetinkaya ile sistematik bir şekilde talimatlarla yönettikleri öne sürülen 4 şüphelinin 292’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Çetinkaya hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.


2024 yılının Eylül ayında tutuklu bulunduğu cezaevinde hayatını kaybeden ‘’Türk Escobar’ı’’ lakaplı Ürfi Çetinkaya’nın liderliğini yaptığı, Türkiye ve uluslararası alanda organize uyuşturucu madde ticareti yapan suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede 147 kişi ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.



Örgütün yapısına ilişkin detaylara yer verildi: ‘’Haksız ekonomik çıkar sağladıkları, devleti zarara uğrattıkları belirtildi’’


Hazırlanan iddianamede, Ürfi Çetinkaya’nın 1970’li yıllarda sigara kaçakçılığı, 1980’li yıllarda silah, mermi ve gümrük kaçakçılığı, 1990’lı yıllarda ise uyuşturucu kaçakçılığı suçlarından tanındığı, pek çok haber ve resmî kayıtta uyuşturucu madde imal ve ticareti, kara para aklama, adam öldürme, yaralama ve tehdit gibi olayların şüphelisi olarak yer aldığı ancak yaptırdığı okul ve sağlık ocağı gibi kurumlarla hayırsever iş insanı görüntüsü vermeye çalıştığı anlatıldı. Ayrıca, Ürfi Çetinkaya ve ona bağlı kişilerin 2004 yılı ve öncesinde işledikleri uyuşturucu ticareti suçlarından elde ettikleri suç gelirlerini aklama faaliyetlerine ilişkin uzman raporları düzenlendiği, 2004 yılı sonrasında da Ürfi Çetinkaya ve beraberindeki kişilerin uyuşturucu ticaretine ilişkin faaliyetlerine devam ettikleri, suç örgütü kapsamında uyuşturucu madde ticaretinden elde ettikleri malvarlığı değerlerini yasal yollarla elde edilmiş gibi gösterdikleri, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına aracılık ettikleri, kendileri veya yakınları adına suç gelirleriyle malvarlıkları elde ettikleri, haksız ekonomik çıkar sağladıkları ve devleti zarara uğrattıkları aktarıldı.



Malta’da ve Türkiye’de denizcilik şirketleri kurularak, şirketlerin uyuşturucu ticareti yapma amacıyla kullanılmış olabilecekleri yönünde kuvvetli şüphelerin bulunduğu kaydedildi


Çetinkaya ailesi ve şirketlerinin kara para aklama faaliyetlerine yönelik incelemeler yapılmış olmasına rağmen, açılan davaların zamanaşımına uğradığının belirtildiği iddianamede, söz konusu şirketlerin ise faaliyetlerine devam ettiği, bu kapsamda Çetinkaya ailesi tarafından yönetilen şirketlerce suçtan elde edilen gelirlerin yüzlerce farklı işlemle para transferi ve dönüştürme faaliyetlerine devam edildiği, çalışanları veya güvendikleri kişiler üzerine malvarlığı edinerek şirketler kurdukları, ödemeleri çalışanlarına ait hesaplar üzerinden gerçekleştirdikleri, el konulan şirketlerde çalışanlarını görünürde ortak, yönetim kurulu üyesi, kayyum veya tasfiye memuru olarak atadıkları, uyuşturucu gelirlerinin ihracat geliri gibi gösterilerek veya döviz büroları ve kuyumcular üzerinden Türkiye’ye getirildiği, ayrıca Malta’da ve Türkiye’de denizcilik şirketleri kurularak, şirketlerin uyuşturucu ticareti yapma amacıyla kullanılmış olabilecekleri yönünde kuvvetli şüphelerin bulunduğu kaydedildi.



Örgüt içi iletişimde kendisinden ‘abi’, ‘amca’, ‘şef’ ve ‘dayı’ gibi unvanlarla bahsedildiği aktarıldı


Suç örgütü şüphelilerinin faaliyetlerinin yalnızca uyuşturucu ticareti ve kara para aklama ile sınırlı olmadığının aktarıldığı iddianamede, özellikle uyuşturucu ticareti suçunun, toplum sağlığını doğrudan tehdit ederek bireylerin fiziksel ve psikolojik iyilik hallerini zayıflattığı, böylece sosyal yapının temel dinamiklerini olumsuz yönde etkilediği, örgüt yöneticileri ve üyelerinin talimatlarını doğrudan veya dolaylı olarak Ürfi Çetinkaya’dan aldığı, örgüt içi iletişimde kendisinden ‘abi’, ‘amca’, ‘şef’ ve ‘dayı’ gibi unvanlarla bahsedildiği, bu unvanların, örgüt liderinin yalnızca operasyonel anlamda değil, aynı zamanda örgüt üyeleri üzerinde manevi bir otoriteye de sahip olduğunu gösterdiği kaydedildi.



Gizlilik ve güvenliği sağlamak adına kriptolu iletişim araçlarını ve çeşitli kuryelik yöntemlerini kullandığı kaydedildi


Örgütün işleyişinde, uyuşturucu madde ticareti ve suç gelirlerinin aklanması olmak üzere iki temel faaliyet alanının belirginleştiğinin belirtildiği iddianamede, uluslararası bağlantılara sahip olan örgütün, sevkiyat sürecinde gizlilik ve güvenliği sağlamak adına kriptolu iletişim araçlarını ve çeşitli kuryelik yöntemlerini kullandığı, örgüt üyelerinin diğer kısmının ise, suçtan elde edilen gelirlerin ekonomik sisteme entegre edilmesi faaliyetlerini yürüttüğü, bu süreçte paravan şirketler, uluslararası banka hesapları ve ‘off-shore’ merkezler gibi araçlar kullanılarak suç gelirlerinin meşru bir görünüme kavuşturulmasının hedeflendiği, özellikle, faaliyetlerin sistematik bir şekilde yürütülmesinin, örgütün finansal kaynaklarının sürekliliğini sağladığı ve örgütü ekonomik açıdan güçlü bir yapıya dönüştürdüğü ifade edildi.



Hem uyuşturucu sevkiyatlarını ve dağıtım ağının işleyişini organize ettikleri hem de uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelirlerin yurt dışından Türkiye’ye nakline ilişkin süreci yönettikleri aktarıldı.


Hazırlanan iddianamede Ürfi Çetinkaya, Ali Korman Erbacıoğlu, Sinan Köroğlu, Şahin Sekman ve Rojdi Tekin isimli şüphelilerin suç örgütünü sistematik bir şekilde talimatlarla yönettikleri, özellikle bu kişilerin, uyuşturucu ticareti ve suç gelirlerinin aklanması eylemlerinde kilit bir rol oynadıkları, örgüt üyelerine düzenli olarak talimatlar vererek hem uyuşturucu sevkiyatlarını ve dağıtım ağının işleyişini organize ettikleri, hem de uyuşturucu ticaretinden elde edilen gelirlerin yurt dışından Türkiye’ye nakline ilişkin süreci yönettikleri, suç örgütü üyelerinin liderlerden aldıkları talimatlarla uyuşturucu sevkiyatlarını organize ettikleri, uyuşturucunun dağıtımını sağlayan ağları yönetmekle birlikte suç gelirlerinin yurt dışına aktarılması ve ülke içine entegre edilmesi süreçlerini de yönlendirdiklerinin tespit edildiği belirtildi.



Uyuşturucu maddelerin deniz yoluyla çeşitli Avrupa ülkelerine sevk edilmesini organize ettiğini ve bu sevkiyatların planlama ve yönetim merkezinin Türkiye olduğunu açıkça ortaya koyduğu


İddianamede, Ürfi Çetinkaya liderliğindeki suç örgütünün uyuşturucu maddelerin deniz yoluyla çeşitli Avrupa ülkelerine sevk edilmesini organize ettiğini ve bu sevkiyatların planlama ve yönetim merkezinin Türkiye olduğunu açıkça ortaya koyduğu, sevkiyatların ara duraklarla kontrollü bir biçimde ilerletilerek nihai hedefe ulaştırıldığı, özellikle nakliye, depolama ve teslimat süreçlerinin, örgütün faaliyetlerinin ayrılmaz ve bütünleyici unsurları arasında yer aldığı, faaliyetlerini gizlilik esasına dayalı olarak yürüttüğü ve gizliliğin titizlikle korunduğu, şifreli haberleşme ağları üzerinden iletişim sağlandığı, planlama ve koordinasyonun bu ağlar üzerinden örgüt lideri Ürfi Çetinkaya ve yönetim kadrosu tarafından yönetildiği, örgütün bu yöntemle, faaliyetlerini hem tespit edilmekten hem de dış müdahalelerden korumaya çalıştığı kaydedildi.



Örgüt yöneticileri oldukları öne sürülen 4 şüpheliye 292’şer yıla kadar hapis talebi


Hazırlanan iddianamede, örgütü yönettikleri iddia edilen şüpheliler Ali Korman Erbacıoğlu, Şahin Sekman, Sinan Köroğlu ve Rojdi Tekin’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’ ve İspanya, Bulgaristan ile Bodrum’da yakalanmasından dolayı 3 kez ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma’ suçlarından toplamda 190’ar yıldan 292’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Diğer şüphelilerin ise değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması istendi.



Bazı şirketlerin faaliyet izinlerinin iptaline karar verilmesi istendi


İddianamede ayrıca, 30 şüphelinin sahibi veya ortağı olduğu tespit edilen ve suçtan elde edilen gelirlerle doğrudan bağlantılı olduğu öne sürülen şirketlerine idari para cezası verilmesine, ayrıca söz konusu şirketlerin ayrı ayrı faaliyet izinleri iptaline karar verilmesi istendi.



Ürfi Çetinkaya hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar


Öte yandan iddianamede, tutuklu bulunduğu cezaevinde ölen Ürfi Çetinkaya’nın da arasında bulunduğu 4 kişi hakkında ‘malvarlığı değerlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘gözaltına alınan veya tutuklunun kaçmasına imkan sağlama’, ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’, ‘ruhsatsız silah bulundurma’, ‘suçluyu kayırma’, ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal etme’ suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP Kayseri Milletvekili Ersoy’un 2025 yılı faaliyet raporu Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, 2025 yılında TBMM’ye 174 soru önergesi verdi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’un 2025 yılı toplam faaliyet raporu belli oldu. Rapora göre, Ersoy’a 23 bin 245 talep iletildi. Yine Ersoy tarafından 316 kez TBMM Genel Kurulunda, 191 kere de Plan ve Bütçe komisyonunda olmak üzere toplam 507 kez Kayseri’nin adı anıldı. 27. Dönem 33. ve 28. Dönem de 21 konuşma olmak üzere, TBMM Genel Kurulunda toplamda MHP grubu adına 55 konuşma gerçekleştirilirken, 27. Dönem 66. ve 28. Dönem de 29 konuşma, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda toplamda 95 konuşma gerçekleştirildi. Ersoy, 27. Dönem 57. ve 28. Dönem de, 117 olmak üzere toplamda 174 soru önergesi verdi. Ersoy tarafından Kayseri’nin ilçeleri için verilen önergelerin içerikleri şu şekilde: "(Özvatan) Kayseri’nin Özvatan ilçesine kapalı spor salonu ve halı saha yapılması talebine ilişkin, Develi ve Özvatan ilçelerinin yatırım teşvik bölgesi kapsamına alınması talebine ilişkin, Pınarbaşı ve Özvatan ilçelerinde bulunan bazı halı sahaların yenilenmesine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Bünyan) Kayseri’nin Bünyan ilçesindeki derelerin taşmasını önlemek için yürütülen çalışmalara ilişkin, Bünyan Stadyumu’nun ışıklandırılmasına ilişkin, Bünyan ilçesindeki bazı mahallelerin sulama desteği talebine ilişkin, Bünyan ilçesinde spor kompleksi yapılması talebine ilişkin, Bünyan ilçesine rehberlik ve araştırma merkezi kurulması talebine ilişkin 5 soru önergesi verildi. (Develi) Kayseri’nin Develi ilçesinde bulunan ve hakkında yıkım kararı verilen bir bölgeye ilişkin, Develi Ve Özvatan ilçelerinin yatırım teşvik bölgesi kapsamına alınması talebine ilişkin, Develi ilçesinde yer alan tarihi yapıların koruma altına alınması ve restorasyonuna yönelik çalışmalara ilişkin, Develi ilçesinde bulunan mera arazilerinin satışa çıkarılmasına ilişkin, Develi ilçesinde bulunan ve hakkında yıkım kararı verilen bir bölgeye ilişkin, Develi ilçesinde inşası devam eden okul binalarına ilişkin 6 soru önergesi verildi. (Hacılar) Kayseri’nin Hacılar ilçesinde sağlık hizmetine erişimin kolaylaştırılması talebine ilişkin, Hacılar ilçesine tam kapasiteli bir sağlık merkezi açılması ve kadrolu doktor atanması talebine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Kocasinan) Kayseri’nin Kocasinan İlçesi Erkilet Bulvarı’nda iki kişinin hayatını kaybettiği trafik kazasının gerçekleştiği yerde alınacak önlemlere ilişkin, Kocasinan ilçesinde yapılması planlanan spor salonu ve yarı olimpik yüzme havuzu projesine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Pınarbaşı) Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine açık ve kapalı spor alanları yapılması talebine ilişkin, Pınarbaşı ve Özvatan ilçelerinde bulunan bazı halı sahaların yenilenmesine ilişkin, Pınarbaşı ilçesinde bulunan Karamanlı Göleti’nde meydana gelen deformasyonlara ilişkin, Sarız ve Pınarbaşı ilçelerindeki besicilerin sorunlarına ilişkin, Pınarbaşı Devlet Hastanesi’nin ana giriş kapısının açılması talebine ilişkin, Pınarbaşı ilçesine bağlanan yollara ilişkin 6 soru önergesi verildi. (Sarıoğlan) Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesinde bulunan spor tesislerine ilişkin, Akkışla-Sarıoğlan entegre ilçe hastanesi yapımına ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Sarız) Kayseri-Kahramanmaraş karayolunun Sarız Yedioluk Köyüne alt geçit yapılması istemine ilişkin, Sarız Ve Pınarbaşı ilçelerindeki besicilerin sorunlarına ilişkin, Sarız ilçesinde bulunan yolların iyileştirilmesi talebine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Talas) Kayseri’nin Talas ilçesi Cebir Mahallesi’nde bulunan Kurt Deresi’nin taşmasına karşı alınacak tedbirlere ilişkin, Talas ilçesinde yer alan yamaçlı deresinin taşması sonucu oluşan mağduriyetlerin giderilmesine ilişkin, Talas öğretmenevinin bakım ve onarımı için talep edilen ödeneğin akıbetine ilişkin, Talas Sosyal Hizmet Merkezi binasının kapasite ve fiziki koşullarının iyileştirilmesi talebine ilişkin, Talas ilçesinde yapılması planlanan öğrenci yurdu projesine ilişkin 5 soru önergesi verildi. (Tomarza) Kayseri’nin Tomarza ilçesindeki yol yapımına ilişkin, Tomarza ilçesinde Mayıs ayı sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinden dolayı zarara uğrayan çiftçilerin zararlarının giderilmesi önerisine ilişkin 2 soru önergesi verildi. (Yeşilhisar) Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesine bağlı Başköy Mahallesi’nde hatalı tapu tespit çalışmaları yapıldığı iddiasına ilişkin, Yeşilhisar ilçesinde bulunan Derebağ Şelalesi’nin giriş ücretine ilişkin, Yeşilhisar ilçesinde bulunan bir mahallede mobil ağ erişiminde yaşanan zorlukların giderilmesine ilişkin 3 soru önergesi verildi. (Akkışla) Akkışla-Sarıoğlan entegre ilçe hastanesi yapımına ilişkin, Akkışla ilçesindeki sağlık hizmetleri altyapısına ilişkin 2 soru önergesi verildi."
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmal sonucu ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın 7’nci duruşması görüldü. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’ne yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri olduğu ileri sürülen Fırat Sarı ile birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan iddianame ana dava ile birleştirilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce adliyenin konferans salonunda görülen duruşmaya, 6’sı tutuklu bir kısım tutuksuz sanık ile tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ise duruşmaya, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşma, yoklamaların alınmasının ardından sanıkların savunmaları ile başladı. Davada sanık sayısı 61 oldu Duruşmada, dava dosyasına eklenen evraklar okunduğu sırada, dosyadan ayrılan iki davanın ana dava ile birleştirildiği ve sanık sayısının böylece 61’e yükseldiği öğrenildi. Savunma yapan tutuklu sanık Şeyhmus Çelik, "Opara bebek, Fırat Sarı tarafından Birinci Hastanesi’ne gönderildi ve Hakan Doğukan Taşçı tarafından teslim alındı. Fırat Sarı tutuklanmadan önce saçsız bir insanken, soruşturma sonrası peruk takmıştır. Opara bebek Beylikdüzü Medilife Hastanesi’ne sevk edildi. Ben hastanede olmadığım gün Opara bebek ex oldu. Bunu diğer sanıklarda belirtmiştir. Hakan Doğukan Taşçı ve diğer sanıklar arasında geçen konuşmamada bebeğin ben hastanede yokken öldüğü bellidir. Ben bebekleri öldürmedim bu bellidir. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Tutuklu sanık Rıza Keykubad’ın eşi tutuksuz sanık Hilda Keykubad da savunmasında, "Ben mesleğimin gerekliliğini en iyi şekilde yaptım. Evimi, eşimi, çocuğumu ihmal ettim ama hastalarımı ihmal etmedim. Hayatım boyunca, polis, adliye görmedim. Onurumla yaptığım mesleğimi ihmalden yargılanıyorum. Burada olmaktan utanıyorum, hicap duyuyorum, utanıyorum. Ben imzaladığım her evrakı ölen bebeklerin defin işlemleri tamamlansın diye, tedaviye gelen bebekler de iyileşsin diye imzaladım. Kaya bebek geldiğinde ben hastanede çalışmıyordum. Bebek Kaya hayatını kaybettikten sonra çalışmaya başladım. Bebek Kaya’nın ölüm belgesini doktorlar imzalamadı. Ben de bebek ortada kalmasın, evrakları eksik olmasın diye defin işlemleri için kendim imzaladım evrakları ve aileye teslim ettim. Bu aile şehir dışından gelmişti’’ diye konuştu. Mahkeme, duruşmayı yarın saat 10.00’a erteledi.
İstanbul Sergen Yalçın’dan 5 değişiklik Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, Fenerbahçe’ye konuk oldukları Türkiye Kupası C Grubu maçına Süper Lig’de son oynadıkları Çaykur Rizespor mücadelesinin 11’inden 5 değişiklik yaparak çıktı. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Beşiktaş, Fenerbahçe’ye konuk oldu. Siyah-beyazlıların teknik direktörü Sergen Yalçın, Süper Lig’in 17. haftasında Dolmabahçe’de 1-0 kazandıkları Çaykur Rizespor karşılaşmasının 11’inden 5 değişiklik yaparak Kadıköy’de sahaya çıktı. Tecrübeli teknik adam, savunmada Taylan Bulut, Gabriel Paulista ve Rıdvan Yılmaz’ın yerine Gökhan Sazdağı, Emirhan Topçu ve David Jurasek’e şans verirken, Kartal Kayra Yılmaz ve Demir Ege Tıknaz’ın yerine ise Salih Uçan ile Devrim Şahin forma giydi. Beşiktaş’ın, Fenerbahçe maçı 11’i şu şekilde: "Ersin Destanoğlu - Gökhan Sazdağı, Tiago Djalo, Emirhan Topçu, David Jurasek - Salih Uçan, Orkun Kökçü, Milot Rashica, Vaclav Cerny, Devrim Şahin - Tammy Abraham." 3 oyuncunun ilk Fenerbahçe derbisi Siyah-beyazlı takımda 3 futbolcu ise ilk kez Fenerbahçe derbisi heyecanı yaşadı. Kartal’da; Tiago Djalo, David Jurasek ve Devrim Şahin ilk defa sarı-lacivertlilere karşı top koşturdu. Yedek kulübesinde bulunan Demir Ege Tıknaz, Kartal Kayra Yılmaz ve Taylan Bulut da ilerleyen dakikalarda görev alması durumunda sarı-lacivertli takıma karşı siftah yapacak. Rafa Silva kadroda yok Beşiktaş’ta Rafa Silva, Fenerbahçe karşılaşmasının geniş kadrosunda yer almadı. Rafa, tam 5 hafta aranın ardından ligdeki Çaykur Rizespor mücadelesinde kadroya girmesine rağmen formayı sırtına geçirememişti. Teknik Direktör Sergen Yalçın, fiziksel olarak hazır durumda bulunmadığını belirttiği Portekizli oyuncuya Fenerbahçe mücadelesinde şans tanımadı.