ASAYİŞ - 26 Aralık 2025 Cuma 12:54

Üsküdar’da eşini kızgın yağ ile yakarak öldüren kadına 24 yıla kadar hapis talebi

A
A
A
Üsküdar’da eşini kızgın yağ ile yakarak öldüren kadına 24 yıla kadar hapis talebi

Üsküdar’da tartıştığı eşini uyuduğu esnada üzerine kızgın yağ dökerek öldüren Zeynep Gürsül hakkında 24 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı.


Olay, 15 Ekim akşamı Üsküdar Ünalan Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, 44 yaşındaki Zeynep Gürsül ile eşi 53 yaşındaki Sinan Gürsül arasında tartışma çıktı. Bir süre sonra Sinan Gürsül yatak odasına geçerek uyudu. Eşi Zeynep Gürsül ise mutfakta ısıttığı yağı alarak uyuyan kocasının üzerine döktü. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Vücudunda ağır yanıklar oluşan Sinan Gürsül, sağlık ekipleri tarafından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Hastanede 13 gün boyunca tedavi gören Sinan Gürsül, doktorların tüm müdahalelerine rağmen 28 Ekim günü hayatını kaybetti. Olayın ardından Zeynep Gürsül, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki ifadesinde eşinin uzun süredir alkol aldığını ve kendisine şiddet uyguladığını belirten kadın, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.


Olaya ilişkin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede, eşler arasında maktulün alkol alması ve sanığa yönelik adli makamlara yansımamış şiddet eylemleri nedeniyle sorunlar yaşandığı belirtildi. Olay günü sanığın eve alkollü şekilde gelen eşinin uyumasını beklediği, uyuduğundan emin olduktan sonra mutfağa giderek tencere içerisinde ayçiçek yağını kaynattığı ifade edilen iddianamede, sanığın kızgın yağı uyuyan eşinin vücuduna dökerek öldürdüğü aktarıldı.



Haksız tahrik indirimi istendi


Sanığın, suçu işlemeden önce makul süre boyunca maktulün uyumasını bekleyerek eylemi tasarladığı ve canavarca hisle hareket ettiği vurgulanan iddianamede, suçun, eşler arasındaki olay öncesine dayalı şiddet eylemleri ve maktulün alkol düşkünlüğü nedeniyle haksız tahrik altında gerçekleştirildiği belirtildi.



24 yıla kadar hapis talebi


İddianamede, haksız tahrik indirimi uygulanan sanık Zeynep Gürsül’ün ’eşe karşı haksız tahrik altında tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de öğretmenlerin kaleme aldığı 46 kitap ve animasyon öğrencilerle buluşuyor Kayseri’de İlkokullar Birlikte Okuyor Projesi kapsamında öğretmenlerin kaleme aldığı kentin kültürel mirasını anlatan 46 kitap ve animasyon, kentteki ilkokul öğrencileriyle buluşuyor. Kayseri İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nce yürütülen Ayraç Projesi kapsamında 18 öğretmen kentin tarihi yapıları, doğal güzellikleri, gelenekleri ve kültürel mirasını anlatan 40 kitabı kaleme aldı. Birbirinden güzel hikayelerin yer aldığı kitapların animasyon hali de hazırlandı. İlkokul seviyesinde 4 bin 500 sınıfa ulaştırılan kitapların dijital ortamda da erişime açılması sayesinde de karbon ayak izi en aza indirilerek çevre duyarlılığına katkı sağlandı. Talas ilçesindeki Fatma Zehra Dülgeroğlu İlkokulu’nda düzenlenen lansman törenine katılan İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, öğrenciler ile birlikte kitapları okuyarak animasyonu izledi. Ardından konuşan Esen, Kayseri’de görev yapan ve 18 öğretmenden oluşan ekip tarafından hazırlanan eserler, öğrencilere teslim edildiğini söyleyerek, "Bugün burada başlatmış olduğumuz İlkokullar Birlikte Okuyor Projesi, ilimizin tüm okullarında bugünden itibaren yaygınlaştırılmış olacaktır. Bugün burada sadece bir proje başlangıcı yapmıyoruz. Çocuklarımızı şehrimizin tarihi, kültürü, sanatı ve bütün değerleriyle buluşturmanın gayreti içerisindeyiz. İlimiz genelinde kitap okuma farkındalığını artırmak amacıyla yürüttüğümüz Ayraç Projesi’nin bir alt projesi olarak ortaya çıkan İlkokullar Birlikte Okuyor Projesi kapsamında, öğretmenlerimiz tarafından yazılmış 40 kitaptan bahsediyoruz. Her sınıf düzeyi için 10 kitap olmak üzere; ilkokul 1, 2, 3 ve 4. sınıflar için ayrı ayrı hazırlanmıştır. Bu kitapların baskıları yapılarak ilkokullarımızda bulunan 4 bin 500 dersliğe tüm kitaplarımız dağıtılmıştır. Bugün projemizin farklı bir boyutunu da hayata geçirmiş bulunuyoruz. Henüz tam okuma becerisi kazanmadığını düşündüğümüz ilkokul 1. sınıflarımız için yazılan kitaplarımız, animasyon filmi eşliğinde sesli kitaba dönüştürülmüştür. Etkileşimli tahtalara PDF formatında yüklenerek hem dijital hem de etkileşimli bir ortam oluşturulmuştur. İlkokul 1. sınıflarımız kitaplarını hem sesli anlatımını hem de animasyon filmi şeklindeki görsellerini izlemiş oldular. Çocuklarımız her sabah derse başladıklarında; şehrimizin tarihini, kültürünü, sanatını, sokaklarını, caddelerini, örf ve adetlerini anlatan ve öğretmenlerimiz tarafından yazılmış bu kitapların sesli kitap versiyonlarını etkileşimli tahtalardan izlemiş olacaklardır. Kitaplarımızın yazımında emeği geçen 18 arkadaşımız başta olmak üzere; baskısından sistemine, grafik tasarımından sonuçlandırılmasına ve tüm okullarımıza dağıtılmasına kadar emeği geçen tüm ekip arkadaşlarımızı ve Ar-Ge ekibimizi yürekten kutluyorum. Projemizin tüm okullarımıza hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. "İlkokul, eğitim kademesinin ilk aşamasıdır ve hayata hazırlanma düzeyi bu yaşlarda kazanılmaktadır" İlk Okullar Birlikte Okuyor Projesi ile kitap okuma farkındalığını arttırmak istediklerini söyleyen Esen, "İlkokuldan başlattığımız bu hareketi ortaokul ve liseye de yansıtacak şekilde kitap okuma farkındalığını üst seviyeye çıkaracak çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. İlkokul, eğitim kademesinin ilk aşamasıdır ve hayata hazırlanma düzeyi bu yaşlarda kazanılmaktadır. Kitap okuma farkındalığını da çocuklarımızın bu yaşlarda öğrenmelerini istedik. Sadece yazılı bir materyal olarak değil, aynı zamanda dijital PDF formatında da çocuklarımıza ulaştırarak kitabın her alanda görünür olmasını sağlamış olduk. Projemizin ilimize hayırlı olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.
Bursa Yıldırım’da çocuk sağlığı masaya yatırıldı Yıldırım belediyesi, çocuklardaki konuşma bozukluklarına yönelik uzmanlar ve velilerin katılımı ile bilinçlendirme çalışması gerçekleştirdi. Yıldırım Belediyesi, pandemi süreciyle birlikte çocuklarda artış gösteren konuşma bozuklukları ve bu durumun psiko-sosyal etkilerine dikkat çekmek amacıyla farkındalık çalışması gerçekleştirdi. Sosyal belediyecilik anlayışıyla hayata geçirilen çalışma kapsamında, velilere ve alanda görev yapan uzmanlara yönelik bilgilendirici bir seminer düzenlendi. Online olarak düzenlenen seminerde konuşan Psikolojik Danışman ve Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı Öznur Kuş, pandemi sonrası dönemde konuşma bozukluğu şikayetlerinde bir artış yaşandığını ifade ederek, erken farkındalık ve doğru yönlendirmenin çocukların gelişimi açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtti. ‘Çalışmalarımız sürecek’ Sosyolog ve Aile Danışmanı Hüseyin Pehlivan ise konuşma bozukluklarının yalnızca dil gelişimiyle sınırlı kalmadığını, çocuklarda özgüven eksikliği, sosyal ortamlardan uzaklaşma ve iletişim kurmada zorlanma gibi psiko-sosyal etkiler oluşturabildiğini dile getirdi. Pehlivan, ailelerin bu süreci mutlaka uzman desteğiyle yürütmesi gerektiğine dikkat çekti. Semineri değerlendiren Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, çocukların sağlıklı gelişiminin güçlü bir toplumun temelini oluşturduğunu vurgulayarak, "Pandemiyle birlikte artan teknoloji kullanımı ve azalan yüz yüze iletişim, çocuklarımızın dil ve sosyal gelişimini doğrudan etkiledi. Bu tür çalışmalarla aileleri bilinçlendirmeyi, uzmanlarla velileri bir araya getirerek sürece katkı sunmayı amaçlıyoruz" dedi.
Gaziantep SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" sergisi açıldı Gaziantep’in kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, SANKO Sanat Galerisi’nde "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" temalı fotoğraf sergisi açıldı. Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğr. Üyesi ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazi Kültür AŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, sergi açılışında yaptığı konuşmada fotoğrafların, Antep Savunmasının ardından Fransızlar tarafından çekildiğini ve kartpostal olarak Fransa’ya gönderildiğini belirterek "Fransızların Antep’i aldıklarını kendi kamuoyuna göstermek ve propaganda aracı olarak kullanmak amacıyla kartpostalları kullanmışlar" dedi. O dönemde fotoğrafın önemli propaganda aracı olduğunu anımsatan Prof. Dr. Yakar, Fransızların hakimiyetlerini ve güçlerini göstermek isterken "Bombardıman Sonrası Antep" demekten dahi çekinmediklerini söyledi. "Fransızlar pervasızca hareket etmişler. Hem bombalamışlar hem hâkim olmaya çalışmışlar hem de ‘bunlara sahip olduk’ diye Fransa’da kendi halkına mesaj vermeye çalışmışlar" diyen Prof. Dr. Yakar, şunları kaydetti: "Ayrıca bu fotoğrafları diğer ülkelere göndererek sömürgelerine mesaj vermişler. Bir anlamda yaptıkları vahşetin belgelerini yayınlamışlar. Antep’te 8 bin harabe ev, kayıp camilerimiz, 6317 şehidimiz var. Bunlar da Fransa’nın hakim olma içgüdüsüyle önüne gelen ne varsa ortaya koyduğunu gösteriyor". Gazianteplilerin, savaşta görmedikleri tankları görüp onu ateş püsküren birer canavar olarak tabir ettiklerini anlatan Prof. Dr. Yakar, sözlerini şöyle tamamladı: "Tarihten ibret aldığımızı çocuklarımıza göstereceğiz. Bu yıkım fotoğraflarından hareketle çocuklarımıza, gençlerimize vatana, millete hizmet etmek için çok çalışın diyeceğiz. Geleceğimiz olan çocuklarımızın yakın tarihlerini öğrenmelerini sağlayacağız". SANKO Sanat Galerisi koleksiyonundan 27 fotoğrafın sergilendiği "Savunma Dönemi Antep Kartpostalları" sergisi, 9 Ocak 2026 tarihine kadar her gün 12.00-20.00 saatleri arasında gezilebilecek.