GÜNDEM - 08 Aralık 2023 Cuma 10:32

“Yapay zeka reklamcılığa hız kattı”

A
A
A
“Yapay zeka reklamcılığa hız kattı”

‘’Cumhuriyet’in II. Yüzyılında Reklam Yolculuğu’’ başlıklı panelde sektörün tecrübeli isimleri bir araya geldi. Gelecekte reklamcılığın nereye evrileceğinin konuşulduğu panelde yapay zekanın reklamcılığa hız kattığı ifade edildi.


İstanbul Aydın Üniversitesi, İletişim Fakültesi Reklamcılık Bölümü tarafından düzenlenen ve Reklamcılık Vakfı ve Reklamcılar Derneği’nin desteklediği panelde Reklamcılık Vakfı Başkanı, WPP Türkiye Strateji ve İş Geliştirme Genel Müdürü Aslıhan Anarat, Medina Turgul DDB Reklam Ajansı Baş Strateji Sorumlusu Berkant Avcı ve VML Reklam Ajansı Baş Strateji Sorumlusu Fatih Tüylüoğlu panelist olarak yer aldı. Gerçekleşen panelin moderatörlüğünü İAÜ Reklamcılık Bölümü Başkanı Doç. Dr. Gonca Yıldırım Öge yaptı.


Açılış konuşmasını Doç. Dr. Gonca Yıldırım Öge’nin yapmasının ardından Berkant Avcı, Türkiye’de reklamcılığın kısa bir tarihçesini anlattı. Avcı, reklamcılık tarihinin aslında Cumhuriyet tarihiyle eş zamanlı olduğunu, özellikle ilk yıllarda reklamın halkı bilinçlendirmek, bilgilendirmek, eğitmek gibi bir misyonu olduğunu vurguladı.


Cumhuriyet’in 100. yılı sebebiyle ve diğer özel günlerde yapılan reklamlardan yola çıkarak, marka ve tüketicilerin tutumlarının konuşulduğu panelin ilk bölümünde Berkant Avcı, Türkiye ve dünyadaki tüketici tutumlarının son yıllarda markaların toplumsal rolüne odaklandığını, iletişimcilerin yaptıkları reflekslerle markaların da bu yönde faaliyet gösterdiğini, tüketicilerin bilinçlenmesinden dolayı marka ehliyeti, samimiyet ve sağduyunun önem taşıdığını belirtti.


Yapay zeka reklamcılığa hız kattı


Gelecekte reklamcılığın nereye evrileceği ve yapay zeka konusunda reklamcıların aldığı refleksler konusunda değerlendirmelerde bulunan Berkant Avcı, “Yapay zekanın şu anda belirsizlik noktası var. Bu belirsizlikte ya savaşacağız ya kaçacağız. İkisini de doğru bulmamakla birlikte görmemezlikten gelmek de doğru değil. Internet ilk çıktığında da insanlar benzer tepkiler vermişti. İnsanlar bilgisayarın, internetin işlerini ellerinden alacağını düşünmüştü. Ama işler dönüşüyor. Bazı meslekler hayatımızdan çıkarken yenileri geliyor. Reklamcıysanız eğer, sürekli günceli takip etmek zorundasınız. Yeniliklerden korkamıyorsunuz. Yapay zeka, örneğin alt yapısı tam oturmamış metaverseden çok farklı. Yapay zeka çok daha uygulanabilir ve hayatımızı kolaylaştırmaya dönük çok fazla araca sahip. Yapay zekanın arkasında hala insan var. Önemli olan yapay zekanın amacını ve faydasını görebilmektir. Bugün bir reklam ajansında yapay zeka, pek çok şeyi çok daha hızlandırabiliyor, örneğin hayal ettiğimiz bir görseli yapay zeka ile daha çabuk ortaya çıkarabiliyoruz” dedi.


Fatih Tüylüoğlu da yapay zeka çerçevesinde reklamcılığın geleceği konusunda “Hayatın içine giriyorsa o teknoloji yürüyecek demektir. Önemli olan yapay zekanın fonksiyonlarını doğru kullanabilmektedir. Yapay zeka üç günde çizilebilen bir illüstrasyonu birkaç dakikada çizebilir, bir markanın bir aylık sosyal medya postunu hemen çıkarabilir. Evet bu durum bazı kişilerin işine son verebilir ama eminim ki yeni iş fırsatları da oluşturacaktır” şeklinde konuştu.


“Milli günlerin kutlanmasında samimiyet gerekir”


Markaların, ülkelerin milli ve önemli günlerinde reklam vermesinin ve kutlamasının samimiyetle ilgili olduğunun altını çizen Aslıhan Anarat, markanın geçmişteki yaptıkları ile bugün yaptıklarının örtüşmesi gerektiğini belirtti. Anarat, “Belli konular ve olaylar hakkında hiç konuşmayan bir markanın durup dururken konuşması samimiyeti ile ölçülmektedir” dedi. Küresel olarak artan sorunlar karşısında markalara önemli sorumluluklar düştüğünü, sürdürülebilirlik çerçevesinde ajanslara ve reklam verenlere eğitim verdiklerini söyleyen Anarat, “Bir marka, bir brief verdiğinde dünya için anlamlı olan ve fark oluşturacak konulara dokunuyor mu diye sormamız gerekiyor. Örneğin aşırı tüketim konusuna dokunabiliyorsak, bir cümle bile söyleyebiliyorsak bir şeyler değiştirebiliriz. Bir bulaşık deterjanı bulaşıkları nasıl iyi temizlediğini değil de suyunuzu boşa harcamayın çünkü kaynaklarımız tükeniyor diyerek bir davranış değişikliği oluşturabilir” şeklinde konuştu. Anarat, reklamcıların özellikle krizler döneminde büyük sorumluluklar taşıdığını dolayısıyla Reklamcılık Vakfı olarak ülkedeki sorunlara ilişkin reklam ajanslarına araştırma verileri sunduklarını ve proaktif davranabilme noktasında paylaşımlarda bulunduklarını söyledi.


“Kriz dönemlerinde çok zor da olsa sağduyu önemlidir”


Reklamcılığın toplumsal, siyasi, ekonomik birçok faktörden etkilendiğini belirten Fatih Tüylüoğlu, kriz dönemlerinde markaların planlı hareket etmesi gerektiğini ve krizlere karşı sağduyulu olunması gerektiğini ifade etti. Tüylüoğlu, “Kriz vakasına göre kafası rahat olan markalar var rahat olmayan markalar var. Maalesef krizlerimiz bile çeşitli sebeplerle ülkemizi bölebiliyor. Örneğin depremde GSM operatörleri gelen tüm eleştirilere karşı bir süre tepkisiz kaldılar, cevap veremediler. Bütün operatörler için çok zor günlerdi. Bir GSM operatörünün CEO’su çıkıp bir açıklama yaptı ki zaten yegane açıklama oydu. Sebeplerini teker teker anlattı. Bazen sebeplerin teker teker açıklanması bile çok zordur. Kriz döneminde markaların yapıcı ve sağduyulu olarak hareket etmesi önemlidir” dedi.


“Z kuşağı, dünyayı kurtarmak zorunda değil”


Z kuşağının kendisine büyük haksızlık edildiğini ve kendilerine dünyayı değiştirmek adına çok önemli sorumluluklar yüklendiğini düşündüğünü belirten panelistler, Z kuşağının, dünyayı kurtarmak zorunda olmadığını, hatta kuşak ayrımı yapmanın doğru olmadığını, karşılıklı olarak her neslin birbirini anlaması gerektiğini belirttiler. Panelistler, reklamcılığa adım atacak gençlere; kendilerini doğru ve etkili olarak anlatmaları, yenilikleri takip etmeleri, yetenekleri doğrultusunda alanlara yönelmeleri konusunda önerilerde bulundurlar.



“Yapay zeka reklamcılığa hız kattı”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor Erzincan’ın Tercan ilçesine 50 kilometre uzaklıkta bulunan ve dağ yolu rotasında olduğu için pek bilinmeyen Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini bekliyor. Erzincan- Bingöl sınırında ve 2 bin metre yükseklikte kaynak sularından ve Munzur Dağları’ndan gelen sular ile beslenen şelaleyi az sayıda ziyaretçi görme fırsatı buluyor. Yaz aylarında 16 dereceye ulaşan hava sıcaklığı nedeniyle yayla havasına sahip şelalenin suyu tüm yıl akarak önce 30 metre yükseklikten Konarlı Deresi’ne dökülüyor, ardından kilometrelerce sonra Karasu Nehri’ne kavuşuyor. Ulaşımın zor oluşu nedeniyle halen bakirliğini koruyan ve Erzincan’ın merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafede bulunan şelale muhteşem bir doğaya sahip. Konarlı Şelalesi’nin kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor. Pek bilinmeyen Konarlı Şelalesi doğal güzelliğiyle doğaseverleri bekliyor. Şelalenin ziyaretçilerinden Mühendis Selahattin Ayan, Erzincan kent merkezine yaklaşık 160 kilometre mesafedeki şelalenin muhteşem bir doğaya sahip olduğunu ifade etti. Konarlı Şelalesi’nin Erzincan’ın bakir bölgelerinden birisi olduğunun altını çizen Ayan; “Kaynak suyu 500 metre uzaklıktan çıkarak, yaklaşık 30 metre yükseklikten yine Konarlı Deresi’ne dökülüyor. Başta Erzincan’da yaşayanlar olmak özre herkesin burayı görmesi lazım. Gezilmesi ve görülmesi gereken bir yer, herkesi davet ediyorum” dedi. (AA-AA-Y)
İstanbul Küçükçekmece’de korkunç kaza, ağaca çarpan motosiklet sürücüsü feci şekilde can verdi Küçükçekmece’de, iddiaya göre hızlı gittiği için virajı alamayan motosiklet kontrolden çıkarak ağaca çarptı. Sürücü ve motosikletin ayrı yerlere savrulduğu kazada 1 kişi öldü, 1 kişi de ağır yaralandı. Kaza, saat 07.00 sıralarında Küçükçekmece Kanarya Mahallesi Halkalı Gümrük Yolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halkalı yönünden sahil yolu istikametine giden 38 AGS 411 plakalı motosiklet sürücüsü, virajda hız nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan motosiklet ve sürücüsü ayrı yerlere savruldu. Sürücü, önce ağaca ardından 15 metre ileride yol kenarında park halindeki araca çarptı. Vücut bütünlüğü bozulan sürücü, feci şekilde hayatını kaybetti. Sürücünün arkasındaki yolcu ise, ağır yaralandı. Ayrı yere savrulan motosiklet ise yaklaşık 30 metre ilerideki ağaca çarparak durabildi. İhbar üzerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, sürücünü hayatını kaybettiğini belirlerken ağır yaralı şahsı hastaneye kaldırdı. Ölen sürücünün cesedi ise ambulansla hastane morguna götürüldü. Yapılan incelemenin ardından motosiklet ise olay yerinden kaldırıldı. Hayatını kaybeden motosiklet sürücüsü ile yolcunun üzerinde kimlik çıkmadığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan inceleme sürüyor.
Erzurum Mobbing milli bir meseledir ‘’Gönül Koyma Ülken İçin Gönlünü Koy’’ kampanyası kapsamında Erzurum Mobbing ile Mücadele Derneği, Koop-İş Erzurum Şube Başkanı Tarık Toğrul’ u ziyaret etti. Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı Alcan, ’Mobbing ile Mücadele Derneği’nin 2010 Yılında kurulduğunu işyerlerinde çalışma barışının geliştirilmesi, iş ve çalışanın verimliğinin artırılması, pozitif işyeri ortamlarının çoğaltılması, mağdurlarının haklarının savunulması, mobbing ile mücadele edilmesi amacıyla çalıştıklarını ifade ederek, “Gelinen noktada çalışma yaşamında şiddet ve tacizin yoğun olarak yaşandığı toplumlardaki ülkelerin, geleceği güvenle bakması mümkün değildir. Bu coğrafyada toplumsal uzlaşmayı sağlamak, birbirine gönül koyan insanlar topluluğundan, ülkesi için gönlünü koyan bir topluma hızla dönüşmemiz gerekiyor. Hak, hukuk, adalet ve hakkaniyeti gözetmediğimiz sürece başarılı olmamız mümkün değildir” dedi. İnsanı yaşat ki toplum yaşasın Çalışma yaşamında şiddet, mobbingin, okullarda ise akran zorbalığı ülkemiz çalışma hayatı ve eğitim kurumlarının önemli bir sorunu olarak ortada durduğunu anlatan Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı Alcan açıklamasını şöyle sürdürdü; “Mobbing ile müstakil bir kanunun olmaması, beşeri sermayemizi yıpratmakta, onurlu çalışma hakkını ortadan kaldırmakta, çalışma hayatından kaynaklanan intihar ve cinayetlere sebep olmaktadır. Mobbing milli bir meseledir İşyerinde psikolojik taciz mobbing, bireysel bir saldırı olmayıp toplumun huzurunu doğrudan etkileyen bir saldırıdır. Bulling akran zorbalığı ise içinde zaman zaman fiziksel, ilişkisel, cinsel saldırılar olabileceği gibi daha çok mobbing benzeri psikolojik taciz taktikleri ile meydana gelebilmektedir. Çocuklar karşılaştıkları her fiziki ortamda (oyun alanları, sınıf, okul bahçesi, sokak, servis araçları, tuvalet koridor vb.) veya sanal ortamda birbirlerine karşı çok acımasız davranabilmektedirler. Akran zorbalığında saldırı türü de psikolojiktir. Maalesef başta sosyal hayat olmak üzere, çalışma yaşamı dâhil eğitim sektöründe şiddet kültürü her geçen gün artmaktadır. Şiddetle Sivil Mücadele ve Sosyal Arabulucu olarak belirtmek isteriz ki ‘’ mobbing ve bulling kaotik bir ortam oluşturarak ortak kurum kültürünü yok etmekte, çatışma, çekişme, hizipleşme, kutuplaşma, ayrımcılığı; şiddeti artırmakta, toplumsal- sosyal izolasyon, depresyon, anksiyete, intihar eğilimleri gibi psikolojik sorunlar yaşanmakta ve geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız bu durumdan olumsuz etkilenmektedirler. “Mobbing insanlık suçudur gelin birlikte mücadele edelim” İşyerlerinde çalışma barışının geliştirilmesi, onurlu çalışma hakkının korunması, deneyimli, birikimli insan kaynağımız olan beşeri sermayemizin ülkemiz adına her yaş grubunda doğru ve eğitilebilir kullanılması, pozitif işyeri ortamlarının çoğaltılması için Mobbing ile Mücadele Kanunu’na ihtiyaç var diyoruz. Şiddetle topyekûn mücadele etmeye yönelik toplumsal farkındalık ve duyarlılığı artırmak üzere sendikalarla eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapmaya devam edeceğiz.” Toğrul, “Gönül Koyma Ülken İçin Gönlünü Koy’’ kampanyasını destekliyoruz” Koop-İş Erzurum Şube Başkanı Tarık Toğrul, ‘’Mobbing ile Mücadele Derneği Erzurum Başkanı Jale Hülya Alcan ve yönetim kurulu üyeleri İlim Gödekmerdan, Ayhan Türkez, Dr. Hilal Mola ve Prof. Dr. Kerem Karabulut’a şubemize yapmış oldukları ziyaretlerinde ile günümüzde büyük bir sorun haline gelen şiddet ve mobbing farkındalığı konusunda işverenlerimizin ve üyelerimizin bilinçlendirilmesi için birlikte yapabileceklerimiz eğitim çalışmalarını müşavere ettik. Mobbing ile Mücadele Derneği’ne, Erzurum ve çevre illerimizdeki mağdurlara vermiş oldukları destek ve Koop- İş Erzurum Şube Başkanlığı’na ziyaretlerinden dolayı Yeminli Şiddetle Sivil Mücadele Formatörü- Sosyal Arabulucu Öğr. Gör. Jale Hülya Alcan’a teşekkür ederiz’’ dedi.