ASAYİŞ - 27 Ağustos 2025 Çarşamba 20:14

Yenidoğan çetesi davasında yeni gelişme: Ölen bebekler hakkında ATK raporu hazırlandı

A
A
A

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesinin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davada, hayatını kaybeden 10 bebeğin ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu hazırlandı.

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesine yönelik düzenlenen 2. dalga operasyona ilişkin geçtiğimiz günlerde iddianame hazırlanmıştı. Çete lideri Fırat Sarı’yla birlikte hareket ettikleri belirlenen şahıslara yönelik hazırlanan ve ana dava dosyası ile birleştirilen yeni iddianame ile sanık sayısı 58’e yükselmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yürütülen davada yeni bir gelişme yaşandı. Adli Tıp Kurumu’nca (ATK) hayatını kaybeden 10 bebeğin ölümüne ilişkin rapor hazırlandı. Hayatını kaybeden Tokluoğlu bebek hakkında hazırlanan raporda, bebeğe verilmesi gereken ilacın verildiğine dair herhangi bir kaydın yer almadığı belirtildi. SGK inceleme raporunda, bebeğe uygun solunum desteği verilmediği, bunun tıp kurallarına uygun olmadığı aktarıldı. Raporda, epikrizlerin hastane dışında doktor olmayan kişiler tarafından yazılmasının, bebekler adına çekilmiş grafilerin başka bebeklere çekilen grafilerle yer değiştirilmesinin, kan gazlarının şablonlara göre epikrize uygun olacak şekilde çıkarılmasının, laboratuvar değerleriyle oynanmasının, yoğun bakımda çalışma yetkisi olmayan kişilerin yoğun bakımlarda çalıştırılmasının, yoğun bakım şartlarının 3. düzey yoğun bakım şartlarını taşımadığı halde 3. düzey yoğun bakım gibi gösterilerek yenidoğan bebeklerin yatırılmasını sağlayıp, uygun olmayan koşullarda yürütülen takip ve tedavi sürecini organize eden Uzman Doktor Fırat Sarı’nın da tıbben sorumlu olduğu belirtildi.

Çorlu Reyap Hastanesi’nde hayatını kaybeden Alkari bebek ile ilgili hazırlanan ATK raporunda ise, bebeğe uygun solunum desteği verilmediği ve bu durumun tıp kurallarına uygun olmadığı belirtildi. Raporda, yenidoğanlarda haftalık ultrasonografi yapılması gerektiği, bebeğin ultrasonografi, MR ve tomografi incelemelerinin yapılmadığı, bebeğin saat 16.19’daki telefon konuşmasında öldüğünün anlaşıldığı, ölüm belgesindeki tanıların ve ölüm saatinin bebeğin klinik gidişatı ile uyumsuz olduğu, saat 18.32 ibareli ölümü gösteren düz çizgili elektrokardiyografinin sonradan oluşturulduğu belirtildi.

Hayatını kaybeden Öykü Helvacı ve Kadan bebek hakkında hazırlanan ATK raporunda, yenidoğan bebeklerin solunum güçlüğü tedavisinde kullanılan ilaçlarının uygulanıp uygulanılmadığının bilinemediği, 28 haftalık yenidoğan bir bebeğin yeniden canlandırma işleminde en az bir pediatri uzmanı veya yenidoğan uzmanı doktoru ile birlikte en az bir hemşirenin olması gerekirken tapelerde herhangi bir doktorun bulunmadığının anlaşıldığı, bebeğin bakımından sorumlu olan Doktor Dursun Eryılmaz’ın bebeği görmeden, klinik durumunu bilmeden hemşirelere direktif verdiği açıklandı.

Bebek Melek Süleymanoğlu için hazırlanan ATK raporunda, yattığı süre boyunca yağ, protein ve vitamin verilmemesi nedeniyle oluşan beslenme eksikliği, bebeğin kanında enfeksiyon olması, zamanında antibiyotik değişikliği yapılmaması nedeniyle sorumlu hekimin ihmalinin olduğu, kalp hastalığı nedeniyle sevk edilmeyen, uygun beslenme sağlanmayan, uygun zamanda antibiyotik değişikliği yapılmayan hastanın ciddi ihmallere bağlı olarak hayatını kaybettiği bilgisine yer verildi.

Serdarova bebek için hazırlanan ATK raporunda ise, Birinci Hastanesi’nde hemşire ve doktor takip notlarının inceleme dosyasında bulunmadığı, hastanın yaşadığı 44 gün boyunca uygun müdahalenin yapılabileceği bir merkeze sevk edilmediği anlatıldı. Raporda hayatını kaybeden Opara, Kaya, Karakoç ve Karaduman bebeklerin ölümlerinin yetersiz beslenme ve bebek bakımlarında eksikler nedeniyle meydana geldiği anlatıldı.

Gamze Şenyiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.