GÜNDEM - 19 Nisan 2025 Cumartesi 21:18

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker: "Yıldız Holding’i, odaklanma ve çalışan mutluluğu stratejimizle geleceğe taşıyoruz"

A
A
A
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker: "Yıldız Holding’i, odaklanma ve çalışan mutluluğu stratejimizle geleceğe taşıyoruz"

Uluslararası Ekonomi Zirvesi 2025’in Liderlerin Gelecek Senaryoları: Yeni Dünya, Yeni Şirket, Yenilikçi Yatırım ve Stratejiler başlıklı oturumunda konuşan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, "Benim şu an en büyük hedefim, yapay zekayı yönetim kurulu odasına taşımak" dedi.

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker, "Değişen Küresel Gerçekler ve Gelecek 5.0" temasıyla 17 Nisan’da başlayan Uluslararası Ekonomi Zirvesi 2025’in ikinci gün konukları arasında yer aldı.

Ali Ülker, Index Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik moderatörlüğünde düzenlenen "Liderlerin Gelecek Senaryoları: Yeni Dünya, Yeni Şirket, Yenilikçi Yatırım ve Stratejiler" başlıklı oturuma, Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, Gürol Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Esin Güral Argat ve TAV İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı ve TAV Havalimanları Kurucu Ortağı Mustafa Sani Şener’le birlikte katıldı.

Yıldız Holding’in stratejik öncelikleri ve geleceğe dönük hedeflerini paylaşan Ali Ülker, dünyadaki ticaret savaşları nedeniyle artık sadece ihracata dayalı bir global büyümenin mümkün olmadığını belirtti.

Geleceği şekillendiren teknoloji liderleri, sosyal liderler, araştırma kurumları ve üniversitelerin aktardığı ipuçlarından faydalandıklarını kaydeden Ülker, "Yıldız Holding’in stratejilerinden biri dünyadaki ekonomik bloklaşmaları öngörerek farklı coğrafyalarda yatırımlarını güçlendirmek oldu. Türkiye ana üretim ve ihracat üssümüz olmakla birlikte Çin, Orta Asya, Orta Doğu, Avrupa, İngiltere ve Amerika’daki üretim ve yatırımlarımızla çok farklı noktalarda kendimizi garantiye almış durumdayız. Üretimde sürekliliği ve değer zincirimizi devam ettirebiliyoruz. Diğer bir stratejik önceliğimiz de odaklanma. Yıldız Holding’de bir ara Türkiye’de 52 kategoride ürünümüz vardı, bunu oldukça sınırlandırdık ve ata işimize geri döndük. Bu bize dolar bazında yüzde 40’lık bir büyüme getirdi 5 sene içerisinde. Birçok varlığımızı sattık, birçok kategoriden ve işten çıktık ama odaklanma sayesinde küçülme yerine büyüme geldi. Bu da stratejimizin çalıştığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker:

Stratejilerini oluştururken Yıldız Holding’in 82 bine ulaşan insan kaynağının katkısına büyük önem verdiklerini kaydeden Ali Ülker, bunun için "Senenin Yıldızları" gibi global yapının tamamındaki çalışanlarını kapsayan yarışmalar ve ödül mekanizmalarını hayata geçirdiklerini anlattı. Ali Ülker, "Mutlu Et, Mutlu Ol" felsefesiyle çalışan bir şirket olarak "Senenin Yıldızları" programında "Mutluluk" kategorisinde sosyal sorumluluk projelerini ödüllendirdiklerini söyledi.

"En büyük hedefim yapay zekayı, yönetim kurulu odasına taşımak"

Halka açık şirketlerinin varlığı nedeniyle kendileri için büyük önem taşıyan Yönetim Kurullarında kadın yöneticilerin 3’te bir oranında temsil edildiğini kaydeden Ülker, fırsat eşitliği yaklaşımıyla tüm kadın çalışan oranının 5 yılda yüzde 37’den yüzde 49’a yükseldiğini belirtti. 2024’te yeni işe alımların yüzde 60’ının kadınlardan oluştuğunu söyleyen Ülker, 5 yıl önce bu oranın yüzde 46 olduğunu ifade etti. Ali Ülker, Yönetim Kurulu üyelerinin görevinin sadece Yönetim Kurulu Başkanı’nın fikirlerini tasvip etmek olmadığını belirterek "Başını sallayan, sizi tasdik eden üyelerden ziyade, sizi zorlayan üyeleri getirmelisiniz bu konuma" ifadelerini kullandı.

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker:

Yapay zekanın hayatın her alanında kullanıldığını söyleyen Ülker, "Yapay zekanın yönetim kurulu toplantısını takip etmek, toplantı notlarının özetini yapmak, ulaşamadığımız verilere anında ulaşarak kurula bilgi sunmak ve belki kararlar konusunda da görüş belirtmek gibi bir işlevi olsun, sonrasında kararları ve aksiyonları takip edip geri bildirim versin istiyoruz. Benim şu an en büyük hedefim, yapay zekayı yönetim kurulu odasına taşımak" dedi.



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Siverek’te yürek burkan protesto: Eşimin acısı son olsun, bu yolu kaldırın! Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, sık sık ölümle sonuçlanan trafik kazalarıyla gündeme gelen şehir içi çevre yolunun, ilçe dışına taşınması talebiyle protesto eylemi düzenlendi. Geçtiğimiz gün aynı yolda eşini kaybeden ve taziyesini yarıda bırakıp eyleme katılan Ömer Gül’ün feryadı yürekleri dağladı: "Bu yol buradan kalksın, başka çocuklar yetim kalmasın!" İlçenin Şirinkuyu ışıklarında Siverek Kent Konseyi öncülüğünde toplanan siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş, artan trafik kazalarına ve can kayıplarına tepki gösterdi. Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Siverek Kent Konseyi Başkanı Adnan Uğur Tamses, "Siverek’in içinden geçen Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunun şehir dışına çıkarılması gerektiğini" vurguladı. "Geçici Önlemler Yetersiz Kalıyor, Artık Ertelenemez" Tamses, açıklamasında, "Geçmişte şehir dışında planlanan bu yol, Siverek’in hızlı ve plansız büyümesi nedeniyle bugün yerleşim alanlarının tam ortasında kalmıştır. Bu durum, ağır tonajlı araçların şehir içi trafikle iç içe seyretmesine, özellikle yayalar, öğrenciler ve bölge sakinleri için ciddi bir can güvenliği tehdidi oluşturmasına neden olmaktadır. Alınan geçici önlemler ve uyarı levhaları, sorunun köklü çözümü için yeterli olmamaktadır. Bu sorun artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir" dedi. Basın açıklamasında yetkililere 4 maddelik acil çağrı yapıldı. Bu maddeler," Mevcut çevre yolunun ivedilikle şehir dışına alınması. Yeni çevre yolunun uzun vadeli şehir planlamasına uygun şekilde projelendirilmesi. Mevcut yol üzerinde, çözüm sağlanana kadar acil ve etkili trafik güvenliği önlemlerinin artırılması ve yetkili kurumların, yerel dinamikleri ve halkın taleplerini dikkate alarak süreci şeffaf bir şekilde yürütmesi. Tamses, bu çağrının tamamen insani ve vicdani bir talep olduğunu belirterek, yetkilileri sorumluluk almaya davet etti ve sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. Eşini Kaybeden Ömer Gül: "Benim Acım Son Olsun, Bu İhmalkârlıktır" Basın açıklamasına, geçtiğimiz gün aynı yol üzerinde meydana gelen trafik kazasında 15 günlük bebeğinin annesi olan eşi Canan Erçek Gül’ü kaybeden Ömer Gül de katıldı. Taziyesini yarıda bırakarak eyleme destek veren acılı eş, şunları söyledi: "Dün bu yolda, karşıya geçerken eşimi kaybettim. Yeni ölümlerin yaşanmaması için taziyemi yarıda bırakıp bu eyleme katıldım. İnşallah benim acım son olur, bu yolda ki ölümler benim acımla son bulsun. Şehir içinden 170 kilometre ile arabalar gidiyor, benim eşime de çarpan sürücü 170 kilometreyle hızla gidiyordu. Bu ihmalkârlıktır. Eşim 3 çocuğu yetim bıraktı, biri henüz 15 günlük. Bunun vebali kime? Ben bunun peşinde değilim, yalnızca bundan sonra gerekli önlemlerin alınmasını istiyorum. Cumhurbaşkanıma buradan sesleniyorum, rica ediyorum bu benim acım son olsun, hiç kimsenin bir daha böyle bir acı yaşamasını istemiyorum. Rica ediyorum yetkililer kimse bu yolu buradan kaldırsınlar, başka çocuklar yetim kalmasın." Ömer Gül’ün feryadı, eyleme katılan vatandaşları derinden etkiledi. Basın açıklamasının ardından vatandaşlar 5 dakikalık oturma eylemi yaptıktan sonra, olaysız dağıldı.
Ankara Başkent’te çağırdıkları ’Martı Tag’ sürücüsü Özcan’ı darp eden 4 taksici hakkında karar açıklandı Ankara’da ’Martı Tag’ uygulaması üzerinden çağırdıkları araç sürücüsü Alper Özcan’ı darbettikleri gerekçesiyle yargılanan 4 sanık taksi şoförü hakkında karar açıklandı. Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Abdurrahman Akbaş, Umut Can Kurtoğlu, Ömer Berkan Altunbaş ile taraf avukatları katıldı. Diğer tutuksuz sanık Murat Akbaş ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme başkanı bu celse karar vereceklerini bildirerek, Abdurrahman Akbaş’a söz verdi. Akbaş savunmasında, "Arabanın anahtarını almaya çalışmadım. Bize vurmasın diye elinden tutmaya çalıştım. Biz de taksiciyiz yağma söz konusu olamaz. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Söz alan diğer sanıklar Umut Can Kurtoğlu ile Ömer Berkan Altunbaş da mahkeme heyetinden beraatlerini talep etti. Avukat ve sanık beyanlarının ardından mahkeme kararını açıkladı. Sanıklardan Abdurrahman Akbaş, ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçundan 7 yıl 6 ay, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 3 yıl 4 ay ve ‘Tehdit’ suçundan 1 yıl 8 ay olmak üzere toplam 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanık Ömer Berkan Altunbaş hakkında, ‘Nitelikli yağma’ suçundan beraat kararı verirken, ‘Kasten yaralama’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum etti. Sanık hakkında, ‘Tehdit’ suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezası ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Sanık Murat Akbaş, ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 10 yıl 10 ay hapis cezası alırken, diğer sanık Umut Can Kurtoğlu ise tüm suçlamalardan beraat etti.
Muğla YÖK 2025 raporu açıklandı: MSKÜ 4 alanda öne çıktı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ), YÖK’ün 2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporunda 4 kategoride ilk 20’de yer almayı başardı. Yükseköğretim Kurulu tarafından, Türkiye’deki 201 üniversitenin 67 farklı gösterge doğrultusunda değerlendirildiği "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" kamuoyu ile paylaşıldı. Eğitim-öğretimden sürdürülebilirliğe, uluslararasılaşmadan toplumsal katkıya kadar geniş bir perspektifte hazırlanan raporda, MSKÜ, "Eğitim-Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslarasılaşma" ve "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" alanlarında çalışmalarındaki verilerle Türkiye’nin önde gelen Üniversiteleri arasında yerini aldı. Aktif öğrenci toplulukları ile sosyal Üniversite MSKÜ, öğrencilerin sadece akademik değil sosyal gelişimlerine de verdiği önemi sıralamadaki yeriyle kanıtladı. Rapordaki "Öğrenci Topluluğu Sayısı" göstergesine göre MSKÜ, bünyesindeki 218 öğrenci topluluğu ile devlet ve vakıf üniversiteleri arasında Türkiye genelinde 7. sırada yer aldı. Sanattan spora, bilimden kültüre kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren toplulukları, kampüsün yaşayan bir ekosisteme sahip olduğunu tescilledi. Bilimsel araştırmaların desteklenmesi Araştırma kültürünü teşvik eden Üniversitemiz, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları (BİDEB) kapsamında sağlanan desteklerde de üst sıralarda yer aldı. Rapora göre MSKÜ, toplam 330 BİDEB desteği (burs ve proje) ile Türkiye’nin en çok destek alan üniversiteler arasında 18. sırada yer aldı. Bu veri, öğrencilerin ve araştırmacıların proje üretme kapasitesinin ve bilimsel yetkinliğinin yüksekliğini gözler önüne serdi. Uluslararasılaşma: Akademik hareketliliğin desteklenmesi Uluslararasılaşma vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdüren MSKÜ, akademik kadrosunun küresel deneyimini artırmada önemli bir başarı elde etti. "Değişim Programları Kapsamında Giden Öğretim Elemanı Sayısı" göstergesinde 15. sırada yer alan Üniversitemiz, akademisyenlerinin yurt dışı tecrübesini artırarak evrensel bilim standartlarını kampüse taşımaya devam ediyor. Engelleri Kaldıran Kampüs: Güçlü erişilebilirlik envanteri Son olarak, "Engelsiz Üniversite" vizyonuyla hareket eden MSKÜ, raporda yer alan Erişilebilirlik Envanteri Sayısında 200’ün üzerinde envanter kaydıyla Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında 11. sırada yer aldı.