GENEL - 09 Mayıs 2022 Pazartesi 13:05

Yoğurt için UNESCO hamlesi

A
A
A
Yoğurt için UNESCO hamlesi

Gastronomist Süleyman Dilsiz yeni bir çalışmayla ilke imza attı.

Gastronomist Süleyman Dilsiz yeni bir çalışmayla ilke imza attı. Dilsiz, Kültür ve Turizm Bakanlığına “Yoğurdun UNESCO Somut Olmayan Kültürel Varlık” olarak tescil edilmesi için başvuruda bulundu.


Gastronomist Süleyman Dilsiz, Kültür ve Turizm Bakanlığına “Yoğurdun UNESCO Somut Olmayan Kültürel Varlık” olarak tescil edilmesi için başvuruda bulundu. 12 yıllık araştırma sonucu yoğurda dair her şeyi ele aldığı “the yogurt” çalışması için alan çalışması da yapan Dilsiz, 29 gün kaldığı Sibirya’da 16 bin km, 7 şehir 16 oba ve yurtta kalarak yoğurdun izini aradı. Türklerin dolaştığı Ortadoğu’da 3 ülke, kuzey Afrika ve Balkanlar ile Kafkaslar’da da yoğurdun izini arayıp dolaşan Dilsiz, coğrafyalardaki yoğurt kültürünü keşfedip 365 tarifle çalışmasını tamamladı.



“Yoğurttan üç yüzün üzerinde deyim ve atasözü bulunuyor”


Gastronomist Süleyman Dilsiz, yoğurdun ‘UNESCO Somut Olmayan Kültürel Varlık’ olarak tescil edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yaptığı başvuruda özetle şu ifadeleri kullandı: “Coğrafyamızın gastronomik değerlerini sahiplenip tanıtılması ve ülkemizin çok renkli kültürlerin kavşağında olmasının getirdiği avantajı somut ve soyut kültürel varlıklarımızın dünya arenasına taşınması önemli bir misyon. Yoğurt, ülkemizin Orta Asya’dan başlayarak dolaştığımız tüm coğrafyalara taşıdığı, tarihi çok gerilere giden ve kendisine has ritüelleri olan en değerlilerimizden birisi. Bu vizyonla, Yakut Türkçesi’nde 2 bin yıldan fazla, Budist Türk metinlerinde bin yıldan fazla ve Divan-i Lugatit Türk, birçok dolaştığımız coğrafyalardaki tıpkı ritüeller vb. geçmişini belgeleyebildiğim değerlerinden yoğurdun değerlerinden. Sadece yoğurttan üç yüzün üzerinde deyim ve atasözü bulunuyor. Yoğurdun bize ait keşif olduğunu uluslararası arenada gecikmiş haklı gururu için hedeflediğim “UNESCO SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL VARLIK” olarak tescil edilmesi hususunu değerli bilgilerinize sunarım.”



“272 dile Türkçe’den geçmiş”


Türklerin Orta Asya’dan yola çıktığından beri uğradığı coğrafyalarda günümüze izler bırakarak geldiğini, bu izlerin en değerlilerinden birisinin de yoğurt ve kültürü olduğunu belirten Süleyman Dilsiz, Yoğurdun 3 Kıtada 365 Tarifle Yolculuğu’nu kaleme aldığı “TheYogurt” Yoğurt Uygarlığı çalışmasının projesi hakkında şu bilgileri verdi: “Bizim dışımızda birçok ülkenin sahiplenip ülkelerinin itibarına ve ekonomilerine değer katan ancak bizim ise aynı ölçüde değerlendiremediğimiz bir miras. Önüne hiçbir ulusun adını alamayacak kadar 272 dile Türkçe’den geçmiş, bizlerle özdeşleşmiş ‘yoğurt’u sahiplenme vakti çoktan geldi. Yaklaşık 2 bin yıldan fazla Yakut Türkçesi’nde izleri sürülebilen ‘yoğurt’ kelimesinin varlığı ve yoğurt yapım ve sunum teknik ve ritüellerinin Altaylar ve Toroslar ile göçün yoğun olduğu Anadolu kentlerinde benzer olması çok değerli kültürel iz. Bin yıllık Budist Türk metinlerinde yoğurdun geçmesi daha eski dünya uygarlıklarının yoğurda dair daha eski kaynak sunamaması UNESCO somut olmayan kültürel varlık kategorisinde başvuruyu hak ediyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Karahantepe, Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’nin Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildiğini duyurdu. Şanlıurfa’da yürütülen Taş Tepeler Projesi’nin parçası olan Karahantepe, Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterilerek derginin kapağına taşındı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların insanlık tarihine dair mevcut kabulleri yeniden şekillendirdiğini vurguladı. "Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya devam edeceğiz" Bakan Ersoy, yürütülen çalışmaların insanlık tarihine dair bilinenleri yeniden şekillendirdiğini aktararak, "26 Kasım’da 5. yılını kutladığımız Taş Tepeler Projesinin önemli bir parçası olan Karahantepe dünyanın saygın yayınlarından Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterildi ve derginin kapağında yer aldı. Bu topraklarda yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar, insanlık tarihine dair bildiklerimizi yeniden şekillendiriyor. İnanıyorum ki mikro analizlerden arkeometriye, sembolik buluntulardan koruma faaliyetlerine uzanan bu kapsamlı süreç, Taş Tepeler’i dünyanın Neolitik başkenti olarak tescilleyecek. Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, bilimle gün yüzüne çıkarmaya; kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.